Tevhîd-i Tedrîsât Kanunu: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
Aybeg (mesaj | katkılar)
Dz.
5. satır:
[[Türkiye|Türkiye Cumhuriyeti]]’nde eğitimin temel kanunu kabul edilmiş ve daha sonra çıkarılan kanunlara esas teşkil etmiştir<ref name=Zeynep>Zeynep Nevzatoğlu, '''Basında Din Eğitimi-Öğretimi Laiklik Tartışmaları (1945-1960)''', ''Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2006'']</ref>. 1982 anayasasında 174. maddeyle koruma altına alınmış “''inkılap kanunlarından''” bir tanesidir.
 
Türkiye’de eğitim alanında reform yapabilmek; millilik, laiklik, modernlik esaslarını uygulayabilmek için eğitim kurumlarının birleştirilmesine ihtiyaç duyulması <ref name=MehmetOkur/> sebebiyle hazırlanan kanun; ülkenin eğitim işlerinde çokbaşlılığın kaldırılmasını sağladı. [[Halifeliğin kaldırılması]]’nana dair kanun ve "''Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin Kaldırılması hakkında kanun''"la aynı gün çıkarıldı.
 
Tevhid-i Tedrisat Kanunu ayrıca [[tekke ve zaviyelerin kapatılması]]; dinsel olduğu düşünülen Osmanlı harflerinin kaldırılıp [[Harf Devrimi]]’nin yapılması gibi diğer bazı Atatürk devrimlerinin gerçekleşmesi için de altyapıyı oluşturmuştur<ref name=feriha/>.
 
== Eğitimde Mektep - Medrese İkiliğinin Kökeni ==
19. yüzyıl ortalarına gelene kadar Osmanlı toplumunda eğitim öğretim faaliyetleri -[[Enderun]] ve birkaç büyük medrese hariç- devletin görev alanının dışındaydı<ref name=MehmetOkur>[http://e-dergi.atauni.edu.tr/index.php/SBED/article/viewFile/173/167 Mehmet Okur, '''Milli Mücadele ve Cumhuriyetin İlk Yıllarında Milli ve Modern Bir Eğitim Oluşturma Çabaları''', ''Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü Dergisi, Cilt 5 , Sayı 1, 2005'']</ref>. Osmanlı Devleti’nde batılılaşma sürecine girildikten sonra devlet, ülkede pek çok batı tipi eğitim kurumu kurmuş; bu kurumlar ile birlikte eski eğitim kurumları da faaliyetlerine devam etmişti<ref name=feriha>[http://www.belgeler.com/blg/s5v/ataturk-un-laiklik-anlayisinin-egitim-sistemimizdeki-yansimalari-1919-1938-reflections-of-ataturk-s-secularism-manner-on-our-education-system-1919-1938 Feriha Özkan, '''Atatürk’ün Laiklik Anlayışının Eğitim Sistemimizdeki Yansımaları (1919-1938)''', ''Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi, Kütahya, 2006'']</ref>.
 
Devlet, şahıs ve dernekler tarafından ilköğretim düzeyinde “''iptidai''” adlı ilkokullar kurulmasını, bu okullarda modern öğretim tekniklerini uygulanmasını destekliyordu; bu okullarda öğretmenlik yapmak üzere öğretmen yetiştiriyordu<ref name=feriha/>. Ancak köy ve mahalle imamlarıyla eşlerinin yönetiminde bulunan ve çoğu vakıf kuruluşu olan sıbyan mektepleri ile mahalle mekteplerine dokunulmamıştı.
19. satır:
 
== Tevhid-i Tedrisat Kanunu Hazırlıkları ve Kanunun Kabulü ==
* [[Kurtuluş Savaşı]] yıllarında millî mücadelenin önderi [[Mustafa Kemal]] ve bazı hatipler konuşmalarında eğitim kurumlarının birleştirilmesine dair bazı ifadeler kullanmışlardır<ref name="Zeynep" />. Mustafa Kemal’in [[Halk Fırkası]]’nı kuracağıkuracağını açıkladığı ve fırkanın dokuz maddelik programını tanıttığı 7 Aralık 1922 tarihli basın bildirisinde medreselerin kaldırılması düşüncesi ilk kez açık olarak ortaya konuldu<ref name="feriha" />.
 
1 Mart 1923’te TBMM üçüncü yılı açılışında yaptığı konuşmayı büyük ölçüde eğitim konularına ayıran Mustafa Kemal; “''ülke çocuklarının birlikte eğitim ve öğrenim görmek zorunda olduğunu, öğrenim birliğinin ülkenin ilerlemesi için büyük önem taşıdığını, bu nedenle "Şeriye Vekaleti ile Maarif Vekaletinin" işbirliğine varmasını gerektiğini'' ifade etti<ref name=feriha/>.
 
Bu görüşler ışığında 2 Mart günü [[Halk Fırkası]]’nınFırkası’nın grup toplantısında 3 ayrı yasa tasarısı hazırlandı. “Şer’iye ve Evkaf Vekaleti’nin lağvı ve Diyanet Reisliğinin teşkili” hakkındaki kanun müzakereleri kabul olunduktan sonra Tevhid-i Tedrisat yasa tasarısı Saruhan Mebusu ve Maarif Vekilif [[Vasıf Çınar|Vasıf Bey]] ve 57 arkadaşının imzasıyla gündeme getirildi. Kanunun gerekçesi şu sözlerle ifade edilmişti: “''Bir millet bireyleri ancak bir eğitim görebilir. İki türlü eğitim bir ülkede iki türlü insan yetiştirir. Bu ise, duygu ve düşünce birliği ile dayanışma amaçlarını tamamen yok eder.''” <ref name=Zeynep/>.
 
Tasarı ertesi gün meclise sunuldu. 429 sayılı Şeriye ve Evkaf Yasası’nın kabülünden sonra Tevhid-i Tedrisat Kanunu, 3 Mart 1924 günü TBMM Genel Kurulunda 430 Kanun Numarası ile kabul edildi.
45. satır:
Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabulünden bir süre sonra “''Türkiye'de sadece Müslüman vatandaşların olmadığı, Müslüman olmayan Türk vatandaşlarının da dinsel gereksinmeleri ve vicdan özgürlüğü olduğu''” düşünülerek; ilkokul programından Kur’an dersleri, ortaokul ve lise programından da din, Arapça ve Farsça dersleri çıkarılmıştır<ref name=feriha/>.
 
Başlangıçta isteğe bağlı bir ders haline getirilmiş olan din dersi; ortaokullarda 1930’da, öğretmen okullarında 1931’de, şehir ilkokullarında 1933’de1933’te, köy ilkokullarında 1939’da tamamen müfredettan çıkarıldı. Tüm bu gelişmeler sonucu 1939-1948 yılları arasında din derslerinin hiç yer almadığı bir örgün eğitim deneyimi yaşandı<ref name=Zeynep/>.
 
=== Azınlık ve misyoner okullarının durumu ===
Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun kabulünden sonra misyoner ve azınlık okulları Millî Eğitim Bakanlığı’nın denetim ve gözetimine girmiş; dinsel ve siyasal amaçlı eğitim yasaklanmış; ders programlarına tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi, Türkçe dersleri eklenmiştir. Bu dönemde azınlık okullarında okutulan kitaplardan aziz resimleri çıkarıldı; okul binalarındaki haçların indirilmesi istendi. Dinsel sembollerin yalnızca okul kiliselerinde bulundurulmasına izin verildi<ref name=feriha/>. Din esaslarına dayalı eğitim ve din propogandasıpropagandası yapma yasaklarına uymayan yabancı okullar kapatıldı. Bunlar arasında [[Merzifon]] ve [[Kayseri]]’deki Amerikan okulları, [[İzmir]]’deki Fransız okulu bulunur<ref name=MehmetOkur/>.
 
=== Askeri okulların durumu ===