Zihinsel imge, dış dünyanın kişinin zihnindeki temsilidir[1] Çoğu durumda, bazı cisim, olay veya manzarayı algılarken yaşadığımız deneyime ciddi anlamda benzer ancak bahsi geçen ilgili cisim, olay veya manzara gerçekte duyularımızda var olmadığı zaman gerçekleşir.[2][3][4][5] Bazı zamanlarda, özellikle uykuya dalmak (hipnagojik imgeleme) ve uyanma (hipnopompik) zamanında, zihinsel imgeleme, hızlı, hayali görünüşlere ait olan istemsiz karakteriyle, algıya meydan okur ve sürekli değişen bir alan sunar. Bu alanda herhangi bağımsız bir cisim seçilemez.[6]

Bu deneyimlerin doğası, nasıl gerçekleşebildikleri ve fonksiyonları(eğer varsa) uzun zamandır felsefe, psikoloji, bilişşel bilim ve son zamanlarda sinirbilim alanındaki araştırma ve tartışmaların konusu olmuştur. Günümüzde araştırmacıların kullandığı ifadeyle, zihinsel imgeler veya imgeleme duyusal girdilerin herhangi bir kaynağındaki bilgiyi içermektedir; kişi işitsel imgeleri,[7] kokusal imgeleri.[8] ve benzerlerini deneyimleyebilir. Ancak, konuyla ilgili felsefi ve bilimsel araştırmaların çoğu görsel zihinsel imgeleme üzerinde odaklanmıştır. Kimi zaman, bazı hayvan türlerinin insanlar gibi zihinsel imgeleri deneyimleyebildikleri varsayılmıştır.[9] Olgunun özünden gelen içebakışçı doğasından dolayı, bu görüşün lehinde veya aleyhinde neredeyse hiçbir kanıt yoktur.

George Berkeley ve David Hume gibi filozoflar, Wilhelm Wundt ve William James gibi erken dönem deneysel psikologlar ideaları genel zihinsel imgeler olarak yorumladı. Günümüzde, zihinsel temsiller (veya zihinsel modeller) gibi bu oranda imgelem fonsiyonlarının hafıza ve düşüncede önemli rol oynadıklarına inanılmaktadır.[10][11][12][13] William Brant (2013,p. 12) ‘zihinsel imgeler’ ifadesinin bilimsel olarak kullanımının kaynağını John Tyndall’ın 1870 tarihli ‘Hayalgücünün Bilimsel Kullanımı' (Scientific Use of the Imagination) adlı konuşmasında buldu. Bazıları imgelerin en iyi şekilde, tanım gereği, içsel, zihinsel veya sinirsel temsil formu olarak anlaşılabileceğini önerecek kadar ileri gittiler,[14][15] hipnagojik ve hipnopompik imgeleme durumlarında, hiçbir biçimde temsili değildir. Başkaları ise, imge deneyiminin zihindeki veya beyindeki herhangi bir temsil ile aynı olduğu ( veya doğrudan ondan kaynaklandığı) görüşünü reddettiler.[16][17][18][19][20][21] ancak imgelemin kavramsal olmayan yani soyut formlarını hesaba katmadılar.

2010 yılında, IBM insan yüzlerinin zihinsel imgelerini insan beyninden seçip çıkarmaya yarayan bir yöntem için patent başvurusunda bulundu. Bu yöntem, beyinde bulunan ve yüzü tanıma derecesiyle orantılı olarak etkinleşen Fusiform yüz bölümündeki beyin ölçümlerini temel alan Geribildirim döngüsünü kullanıyordu.[22] Bu patent 2015 yılında çıkarıldı.[23]

Zihinsel İmgelerin Beyinde Oluşumu değiştir

Düş kurma ve kitap okurken gerçekleşen zihinsel canlandırma, yaygın zihinsel imge örneklerindendir. Atletlerin, antrenman sırasında veya yarışma öncesi, onları amaçlarına başarıyla ulaştıracak her bir adımı ana hatlarıyla zihinlerine çağırması da bir diğer örnek olarak verilebilir.[24] Müzisyen şarkıyı duyduğunda, şarkıyı tamamen ses nitelikleriyle duymasının yanı sıra, kimi zamanlar da şarkının notalarını kafasının içinde ‘görür’.[25] Bu durum artçıl etkiden farklı sayılır, bakılan görüntü ortadan kalktıktan sonra görsel alanda bir süre daha izlenebilen ardışık görüntü gibidir. Zihnimizde imgeyi canladırmak istemli bir davranış olabilir, bu nedenle çeşitli derecelerde bilinçli kontrol altında olarak nitelendirilebilir.

Psikolog ve bilişel bilim insanı Steven Pinker’a[26] göre, yeryüzündeki deneyimlerimiz zihnimize zihinsel imgeler olarak yansımaktadır. Bu zihinsel imgeler daha sonra diğerleriyle ilişkilendirilebilir veya karşılaştırılabilir ve tamamen yeni imgeler sentezleyebilmek için kullanılabilir. Bu görüşte, zihinsel imgeler sayesinde sonucu doğrudan deneyimlememize gerek kalmadan zihnimizdeki imgelerin olası dizilişlerini formüle edip dünyamızın çalışmasıyla ilgili yararlı teoriler oluşturabiliriz. Bu yeteneğin diğer canlılarda olup olmadığı tartışılmaktadır. Zihinsel imgelerin zihnimizde nasıl oluşturuldukları hakkında bazı teoriler vardır. Bunlardan bazıları, İkili Kodlama Teorisi, Kavramsal-Önermesel Hipotez ve İşlevsel-Eşitlik Hipotezidir. 1971 yılında Allan Paivio tarafından oluşturulan İkili Kodlama Teorisine göre beynimizdeki bilgiyi temsil etmek için iki ayrı kod kullanırız: imge kodları ve sözel kodlar. İmge kodları, bir köpeği düşünürken onun fotoğrafını aklına getirmeye benzer. Oysaki, sözel kod ‘köpek’ kelimesini aklına getirmek gibidir.[27] Bir diğer örnek, adalet veya aşk gibi soyut kelimeleri aklına getirmek ile fil ve sandalye gibi somut kelimeleri aklına getirmek arasındaki farktır. Soyut kelimeler akla geldiğinde, onları tanımlayan veya açıklayan kelimeler bulmak yani onları sözel kodlar olarak düşünmek daha kolaydır. Somut kelimelerde ise, imge kodlarını kullanmak ve insan veya sandalyenin fotoğrafını zihne getirmek, onlarla ilişkili ve onları tasvir eden kelimeleri zihne getirmekten genellikle daha kolaydır.

Kavramsal-Önermesel Hipotez, imgeleri soysal önermesel kod formunda depolamayı içerir. Bu kodlar imgenin kendisini değil, kavramın anlamını depolar. Önermesel kodlar ya imgeyi tasvir eder veya temsilidir. Daha sonra bu önermesel kodlar zihinsel imge oluşturmak için sözel ve görsel kod içine aktarılır.[28]

İşlevsel-Eşitlik Hipotezine göre ise, zihinsel imgeler fiziksel nesnelerin fiili algılanmasıyla aynı şekilde çalışan ‘içsel temsil’lerdir.[29] Bir başka ifadeyle, köpek kelimesi okunduğunda zihne gelen köpek fotoğrafı, bir kişi sanki gerçek bir köpeğe bakıyormuş gibi yorumlanır.

Zihinsel İmgelemeye Felsefi Yaklaşım değiştir

Zihinsel imgeleme bilgi üzerine yapılan çalışmaların temelini oluşturduğundan hem klasik hem de modern felsefenin önemli konularından sayılır. Dünyanın temellendirilmesinde en önemli görevin, bilince ya da maddi olmayan zihne yönelik bir gerçeklik kuramı geliştirmek olduğu düşüncesini savunan ve İdealizmin savunucularından olan Plato kitabında,Devlet (Republic Book VII), mağara benzetmesini anlatmıştır. Mağara benzetmesinde; bazı insanların karanlık bir mağarada, doğdukları günden beri mağaranın kapısına arkaları dönük olarak ayaklarından ve boyunlarından zincire vurulmuş oturmaya mahkûm olduklarından ve başlarını arkaya çeviremeyen bu insanların mağaranın kapısından içeri giren ışığın aydınlattığı karşı duvarda, kapının önünden geçen başka insanların, hayvanların ve taşıdıkları şeylerin gölgelerini izlemekte olduğunu ve bu gölgelerin gerçek dünyadaki insanları, hayvanları ve diğer şeyleri yansıttığını anlatır. Bu mahkûmların sahip oldukları bilgi, onların gözleriyle ve kulaklarıyla kazandıkları duyusal bilgidir ve bu görsel bilgi duvardaki gölgelerin, yani görünüşlerin bilgisidir.[30]

18. yy. filozoflarından George Berkeley, Plato’nun idealizmine benzer teorilere sahiptir. Berkeley gerçekliğin zihinsel imgeler olduğunu öne sürer. Berkeley’e göre insanların zihinsel imgeleri maddesel gerçekliğin yansıması değil gerçekliğin kendisidir. Fakat Berkeley dış dünyanın yansıması olan görüntülerle, kişilerin zihinsel imgeleri arasında keskin bir fark olduğunu savunur. Ona göre yalnızca zihinsel imgeler gerçekliği yansıtır.[31]

18. yy. yazarlarından Dr. Samuel Johnson idealizmin maddenin asıl gerçek olmadığı ve onun ideasının gerçeklik olduğu fikrini eleştirir. Bunun için bir kayaya tekme atıldığında kayanın geri tepmesi (tepki vermesi) metaforunu kullanır. Ona göre deneyimlenen acı hissi, kayanın gerçekliğini göstermektedir. Berkeley’in teorisini bu şekilde çürütmeye çalışmıştır.[32] David Deutsch’da Johnson’ın idealizme karşı duruşuna ‘The Fabric of Reality'[33] kitabında değinmiştir. Eğer biz zihinsel imgelemenin varlığını hissel verilerimizin nitelik ve niceliklerine dayanarak yargılarsak en değerli güncel zihinsel imgemizin, dünyanın bağımsız olarak var olması ve insanların zihinsel imgelerini kullanarak dünyayı başarılı bir şekilde anlamaları ve ona göre evrimleşmeleri olduğunu savunur. Bu teorilerin yanında ‘Bilimsel gerçekçilik’ zihinsel imgelemenin nasıl olduğunu sorgular. Buna 'homunculus problem’ 11 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (Latince: aklın gözü) denir. Bu teori zihnimize göre durumun nasıl olduğunu sorgular. Konu alınan problem, bilgisayar ekranında görünen resmin nasıl bilgisayarın hafızasında yer aldığıyla benzerdir. Materyalistik bilim insanları, zihinsel imgeleme ve algının beyinde gerçekleşen durumlar olduğunu savunurlar fakat onlar zihinsel imgelemenin beyinde gerçekleştiğini kanıtlayamadıkları ve bunun nasıl olduğunu bulamadıkları için eleştirilir. Bilgisayar ekranı teorisinin eksikleri, psikoloji ve bilişsel bilimlerin hala beynin yapısı hakkında yeterli bilgiye sahip olmamalarına bağlanır.

Engels, düşüncenin dış dünyadan duyumlarla alınan imgelerden başka bir şey olmadığını ve bu imgeler, araştırmanın çıkış noktası değil, sonuçları olduğunu savunur. Bu fikirlerine dayanarak doğanın ve insanlığın bu sonuçlara uymasının değil, aksine bu imgelerin doğaya ve tarihe uydukları oranda doğru kabul edilebileceklerini söyler. Bu fikirler hala sürmekte olan iki dünya görüşünü,metafizik ve diyalektik materyalizm, kesinlikle birbirinden ayırmaktadır.

Deneysel Psikolojide Zihinsel İmgeleme değiştir

Bilişsel psikologlar ve (sonrasında) bilişsel sinirbilimciler insan beyninin zihinsel imgelemeyi kullanıp kullanmadığı ve nasıl kullandığı ile alakalı bazı felsefi soruları test ettiler.

Bu çalışmalarda incelenen bir zihin kuramı da 1970'lerin “akıl seri bir bilgisayardır” felsefi metaforudur. Psikolog Zenon Pylyshyn’in teorisine göre insan aklı, zihinsel imgeleri, altında yatan matematiksel önermelere (savlara) ayrıştırarak işlemden geçirir. Roger Shepard ve Jacqueline Metzler deneyleriyle bu görüşe karşı çıktılar. Deneylerinde katılımcılara Figür 1’de görüldüğü üzere 3 boyutlu iki nesnenin resimleri verilip, bu iki objenin birbiryle aynı olup olmadığına karar vermeleri istenmiştir.[34] Shepard ve Metzler’in düşüncesine göre, eğer “akıl seri bir bilgisayardır”[35] görüşünün bahsettiği gibi imgeleri matematiksel önermeler halinde aklımızda ayrıştırıp sonra tekrar bir araya getiriyorsak, verilen objelerin döndürülme açısının objenin aynı olup olmadığına karar verilmesinde bir etkisi olmayacaktır. Ama Shepard ve Metzler tam tersini buldular. Deneyin sonuçları, döndürmenin derecesiyle tepki verme zamanı arasında doğrusal bir ilişki olduğunu gösterdi. Yani döndürülme derecesi arttıkça, katılımcıların tepki verme süresi uzadı.


 

Bu “zihinsel döndürme” çalışmasının sonuçlarına göre, insan aklı –ve beyni- zihinsel imgeleri topolojik bir bütün olarak alır ve yönlendirir. Tabii ki bu görüş de psikologlar tarafından direkt test edilmeye başlandı. Kosslyn ve arkadaşlarının[36] beyin görüntüleme teknolojisi kullanarak yaptıkları çalışmalarında, zihinsel bir imgenin gerçek bir nesne algısıyla aynı olduğunu göstermişlerdir. Bu bilimsel çalışmanın sahipleri sinirsel süreçte matematiksel ve hesaba dayalı temeller üzerinde çalıştılar. Ayrıca beyin bir objenin matematiksel hesabını yapmaktansa topolojik tabanlı serilerin hesabını yapmaya daha optimize olmuştur.

Zihinsel imgeleme ile ilgili güncel nöroloji ve nöropsikoloji çalışmaları da “akıl seri bir bilgisayardır” teorisini sorgulamışlardır. Ama bu çalışmalar zihinsel imgelemenin hem görsel hem de kinestetik şekilde işlediğini savunmuşlardır. Örneğin bazı çalışmalarda insanların vücudun eklem tipine uymayan el çizimlerini,[37] kolu sakat ve ağrılı olan insanların ise hasta olan taraflarının el çizimlerini[38] akıllarında döndürmelerinin daha yavaş sürdüğü kanıtlanmıştır.

Kosslyn ve bazı psikologlar bu tür sonuçların beynin görsel ve hareketle ilgilenen zihinsel imgelem bölgelerinin birbirine ketvurmasından (engellemesinden) kaynaklı oduğunu ileri sürmüşlerdir. Birbiri ardına ortaya çıkan nörolojik görüntülemeler,[39] motor ve görsel imgeleme sistemleri arasındaki engelin, katılımcıların fiziksel olarak üç boyutlu objeleri yapıştırarak bir araya getirme ve tarif edilen çizgileri çizme eylemleriyle başlatılabileceğini gösteriyor. Amorim ve arkadaşları, bu durumu yakın zamanda şöyle gösteriyor, Shephard ve Metzler’in üç boyutlu blok figürlerinin çizgilerine silindir şeklinde bir "kafa" eklendiğinde, araştırma katılımcıları zihinsel döndürme problemlerini çözmede daha hızlı ve istikrarlı hareket ediyorlar.[40] Bu yüzden motorik somutlaştırmanın sadece görsel ve zihinsel görüntülemeyi engelleyici bir girişim değil, aynı zamanda kolaylaştırıcı bir etkisinin de olduğunu savunuyorlar.

Bu ve çeşitli çalışmalar bilişsel bilim, psikoloji, sinirbilim ve felsefenin zihinsel imgelemenin sinirsel durumları (beyinde işleniş şekilleri) üzerine fikir birliğine varmalarını sağlamıştır. Genel olarak araştırmacılar, beynin içinde bu durum için ayrılmış başka bir cüce yapı yerine beynin kendisinin zihinsel imgeleri gerçek görüntüymüş gibi[41] yansıttığı konusunda anlaşmışlardır. Bu imgelerin beyinde nasıl saklandığı ve işlendiği, özellikle dil ve iletişim için, hala çalışmanın araştırılması zengin bir alanıdır.

Zihinsel imgeleme konusunda uzun süren araştırma konularından birisi de görüntülerin canlılığında bireysel farklılıklar olduğuna dayanmaktadır. Bu farklılıkları tanımlayabilmek adına çeşitli anketler oluşturulmuştur ve bunlardan birisi de David Marks tarafından geliştirilen Görsel İmgelerin Canlılığı Anketi (Vividness of Visual Imagery Questionnaire-VVIQ)’dir. Laboratuvar çalışmalarının önerisine göre, görsel canlılıktaki bireysel farklılıklar beyindeki farklı sinir durumlarıyla ve resimde gösterilen bilgiyi doğru hatırlamak gibi bilişsel kabiliyetlerle ilişkilidir.[42] Rodway, Gillies ve Schepman, VVIQ2 anketinden yüksek ve düşük puan alan insanların performanslarında farklılık olup olmadığını görmek için yeni bir “değişim algılama görevi” kullanmışlardır.[43] Bu görevde katılımcılara iki görsel gösterilir ve iki görsel arasında fark olup olmadığı sorulur. Araştırmanın sonuçlarında görsel canlılığı yüksek katılımcıların görsel canlılığı düşük olan katılımcılara göre değişimleri algılamada daha başarılı oldukları ortaya çıkmıştır.[44]

Son araştırmalar, VVIQ skorunun, farklı aktiviteler hayal edilirken beyinde oluşacak değişikliklerin de tahmin edilmesinde kullanılabileceğini bulmuşlardır.[45] Görme korteksinin tüm beyne göre olan ilişkisine çalışmak adına fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) tekniği kullanılmıştır. Katılımcılardan bazılarından kendilerini veya başkalarını yatarak halter kaldırırken veya merdiven çıkarken düşünmeleri istenmiştir. Raporlanmış VVIQ sonuçları ile fMRI sonuçlarının önemli ölçüde ilişkili olduğu bulunmuştur. Böylece, görüntülerin canlılığında bireysel farklılıklar olduğu objektif olarak kanıtlanmış oldu.

Logie, Pernet, Buonocore ve Della Sala (2011) çalışmalarıyla, VVIQ skorları ile zihinsel rotasyon becerisi arasındaki ilişkinin kuvvetsiz olmasının açıklanmasına yardımcı olmuşlardır. Çalışmada, VVIQ skorları düşük ve yüksek olan katılımcıların zihinsel rotasyon (akılda döndürme) verileri, davranışsal olarak ve fMRI kullanılarak, iki farklı şekilde ölçülmüştür. Beyin aktivasyonları farklı çıkan katılımcıların aynı görevi farklı şekillerde yaptıkları ortaya koymuştur. Böylece zihinsel rotasyon ile VVIQ skorları arasındaki ilişkinin kuvvetsiz olması açıklanmıştır.

Öğrenme ve Geliştirme Tarzları değiştir

Pearson ve Rademaker (2012) zihinsel imgelemenin geliştirilmesiyle bilişsel süreçlerin geliştirilebileceğini savunmaktadır. Ayrıca Vitális ve Emese Éva (2004) zihinsel imgelemenin öğrenme tarzı geliştirmek için kullanılabileceğini savunur çünkü insanların öğrenme süreci görsel, işitsel, hareketsel deneyimlerden oluşur. Onlar öğrenme sürecinin bu sistemlerin hepsini içermesi gerektiğini söylerler.[46]

Pascual-Leone ve arkadaşları (1995) yapılacak işin zihinde canlandırılmasının (imgelenmesinin) antrenmanla benzer etkiler gösterdiğini savunur. Başka bir örnek beş parmak kullanarak piyano çalmayı zihninde canlandıran kişinin hiçbir antrenman yapmayan bir kişiye kıyasla daha iyi durumda olduğu bulunmuştur. Bunun sonucunda, Pascual-Leone ve arkadaşları (1995) zihinsel antrenmanın motor (hareket) becerilerinin öğrenildiği ilk zamanlardaki gibi nöronları geliştirdiğinden ve aralarındaki bağları arttırdığından bahsetmişlerdir.[47]

Zihinsel imgelemenin antrenman ya da pratik yapma etkisi yarattığından başka bir örnek de jimnastik yapan bir kişinin antrenman yaptığını zihninde canlandırmasının ve imgelerle oluşturmasının, antrenman yapması kadar etkili olabildiğidir.[48]

Zihinsel Canlandırma ve Himalaya Gelenekleri değiştir

Budizm, Bön ve Tantra karmaşık görselleme ve zihinsel imgeleme süreçlerinden bir çeşit düşünce formu olan meditasyonlarını (yidam sadhana, kye-rim ve dzog-rim) gerçekleştirmek için faydalanırlar. Bu meditasyonlar tanrıya adamak için oluşturulan otantik sanat formlarının temelini oluşturur.

Konuyla ilgili yayınlar değiştir

  1. Amorim, Michel-Ange, Brice Isableu and Mohammed Jarraya (2006) Embodied Spatial Transformations: “Body Analogy” for the Mental Rotation. Journal of Experimental Psychology: General.
  2. Barsalou, L.W. (1999). Perceptual Symbol Systems. Behavioral and Brain Sciences 22: 577-660.
  3. Bartolomeo, P. (2002). The Relationship Between Visual perception and Visual Mental Imagery: A Reappraisal of the Neuropsychological Evidence. Cortex 38: 357-378.Cortex open access archive
  4. Bennett, M.R. & Hacker, P.M.S. (2003). Philosophical Foundations of Neuroscience. Oxford: Blackwell.
  5. Bensafi, M., Porter, J., Pouliot, S., Mainland, J., Johnson, B., Zelano, C., Young, N., Bremner, E., Aframian, D., Kahn, R., & Sobel, N. (2003). Olfactomotor Activity During Imagery Mimics that During Perception. Nature Neuroscience 6: 1142-1144.
  6. Block, N. (1983). Mental Pictures and Cognitive Science. Philosophical Review 92: 499-539.
  7. Brant, W. (2013). Mental Imagery and Creativity: Cognition, Observation and Realization. Akademikerverlag. pp. 227. Saarbrücken, Germany. ISBN 978-3-639-46288-3
  8. Cui, X., Jeter, C.B., Yang, D., Montague, P.R.,& Eagleman, D.M. (2007). "Vividness of mental imagery: Individual variability can be measured objectively". Vision Research, 47, 474-478.
  9. Deutsch, David. The Fabric of Reality. ISBN 0-14-014690-3.
  10. Egan, Kieran (1992). Imagination in Teaching and Learning. Chicago: University of Chicago Press.
  11. Fichter, C. & Jonas, K. (2008). Image Effects of Newspapers. How Brand Images Change Consumers’ Product Ratings. Zeitschrift für Psychologie / Journal of Psychology, 216, 226-234.
  12. Finke, R.A. (1989). Principles of Mental Imagery. Cambridge, MA: MIT Press.
  13. Garnder, Howard. (1987) The Mind's New Science: A History of the Cognitive Revolution New York: Basic Books.
  14. Kosslyn, Stephen M. (1983). Ghosts in the Mind's Machine: Creating and Using Images in the Brain. New York: Norton.
  15. Kosslyn, Stephen (1994) Image and Brain: The Resolution of the Imagery Debate. Cambridge, MA: MIT Press.
  16. Kosslyn, Stephen M., William L. Thompson, Irene J. Kim and Nathaniel M. Alpert (1995) Topographic representations of mental images in primary visual cortex. Nature 378: 496-8.
  17. Kosslyn, Stephen M., William L. Thompson, Mary J. Wraga and Nathaniel M. Alpert (2001) Imagining rotation by endogenous versus exogenous forces: Distinct neural mechanisms. NeuroReport 12, 2519–2525.
  18. Logie, R.H., Pernet, C.R., Buonocore, A., & Della Sala, S. (2011). "Low and high imagers activate networks differentially in mental rotation". Neuropsychologia, 49, 3071-3077.
  19. Marks, D.F. (1973). Visual imagery differences in the recall of pictures. British Journal of Psychology, 64, 17-24.
  20. Marks, D.F. (1995). New directions for mental imagery research. Journal of Mental Imagery, 19, 153-167.
  21. McGabhann. R, Squires. B, 2003, 'Releasing The Beast Within — A path to Mental Toughness', Granite Publishing, Australia.
  22. McKellar, Peter (1957). Imagination and Thinking. London: Cohen & West.
  23. Norman, Donald. The Design of Everyday Things. ISBN 0-465-06710-7.
  24. Paivio, Allan (1986). Mental Representations: A Dual Coding Approach. New York: Oxford University Press.
  25. Parsons, Lawrence M. (1987) Imagined spatial transformations of one’s hands and feet. Cognitive Psychology 19: 178-241.
  26. Parsons, Lawrence M. (2003) Superior parietal cortices and varieties of mental rotation. Trends in Cognitive Science 7: 515-551.
  27. Pascual-Leone, Alvaro, Nguyet Dang, Leonardo G. Cohen, Joaquim P. Brasil-Neto, Angel Cammarota, and Mark Hallett (1995). Modulation of Muscle Responses Evoked by Transcranial Magnetic Stimulation During the Acquisition of New Fine Motor Skills. Journal of Neuroscience [1]
  28. Plato. The Republic (New CUP translation into English). ISBN 0-521-48443-X.
  29. Plato. Respublica (New CUP edition of Greek text). ISBN 0-19-924849-4.
  30. Prinz, J.J. (2002). Furnishing the Mind: Concepts and their Perceptual Basis. Boston, MA: MIT Press.
  31. Pylyshyn, Zenon W. (1973). What the mind’s eye tells the mind’s brain: a critique of mental imagery. Psychological Bulletin 80: 1-24
  32. Reisberg, Daniel (Ed.) (1992). Auditory Imagery. Hillsdale, NJ: Erlbaum.
  33. Richardson, A. (1969). Mental Imagery. London: Routledge & Kegan Paul.
  34. Rodway, P., Gillies, K. & Schepman, A. (2006). "Vivid imagers are better at detecting salient changes". Journal of Individual Differences 27: 218-228.
  35. Rohrer, T. (2006). The Body in Space: Dimensions of embodiment The Body in Space: Embodiment, Experientialism and Linguistic Conceptualization]. In Body, Language and Mind, vol. 2. Zlatev, Jordan; Ziemke, Tom; Frank, Roz; Dirven, René (eds.). Berlin: Mouton de Gruyter, forthcoming 2006.
  36. Ryle, G. (1949). The Concept of Mind. London: Hutchinson.
  37. Sartre, J.-P. (1940). The Psychology of Imagination. (Translated from the French by B. Frechtman, New York: Philosophical Library, 1948.)
  38. Schwoebel, John, Robert Friedman, Nanci Duda and H. Branch Coslett (2001). Pain and the body schema evidence for peripheral effects on mental representations of movement. Brain 124: 2098-2104.
  39. Skinner, B.F. (1974). About Behaviorism. New York: Knopf.
  40. Shepard, Roger N. and Jacqueline Metzler (1971) Mental rotation of three-dimensional objects. Science 171: 701-703.
  41. Thomas, Nigel J.T. (1999). Are Theories of Imagery Theories of Imagination? An Active Perception Approach to Conscious Mental Content. Cognitive Science 23: 207-245.
  42. Thomas, N.J.T. (2003). Mental Imagery, Philosophical Issues About. In L. Nadel (Ed.), Encyclopedia of Cognitive Science (Volume 2, pp. 1147–1153). London: Nature Publishing/Macmillan.
  43. Traill, R.R. (2015). Concurrent Roles for the Eye Concurrent Roles for the Eye (Passive 'Camera' plus Active Decoder) — Hence Separate Mechanisms?, Melbourne: Ondwelle Publications.

Kaynakça değiştir

  1. ^ Eysenck, M. W. (2012). Fundamentals of cognition, 2nd ed. New York, NY: Psychology Press.
  2. ^ McKellar, 1957
  3. ^ Richardson, 1969
  4. ^ Finke, 1989
  5. ^ Thomas, 2003
  6. ^ Wright, Edmond (1983). "Inspecting images". Philosophy 58 (223): 57–72 (see pp. 68–72). doi:10.1017/s0031819100056266.
  7. ^ Reisberg, 1992
  8. ^ Bensafi et al., 2003
  9. ^ Aristotle: On the Soul III.3 428a
  10. ^ Pavio, 1986
  11. ^ Egan, 1992
  12. ^ Barsalou, 1999
  13. ^ Prinz, 2002
  14. ^ Block, 1983
  15. ^ Kosslyn, 1983
  16. ^ Sartre, 1940
  17. ^ Ryle, 1949
  18. ^ Skinner, 1974
  19. ^ Thomas, 1999
  20. ^ Bartolomeo, 2002
  21. ^ Bennett & Hacker, 2003
  22. ^ IBM Patent Application: Retrieving mental images of faces from the human brain
  23. ^ Business Machines : Patent Issued for Retrieving Mental Images of Faces from the Human Brain
  24. ^ Plessinger, Annie. The Effects of Mental Imagery on Athletic Performance. The Mental Edge. 12/20/13. Web. http://www.vanderbilt.edu 12 Temmuz 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  25. ^ Sachs, Oliver (2007). Musicophilia: Tales of Music and the Brain. London: Picador. pp. 30–40.
  26. ^ Pinker, S. (1999). How the Mind Works. New York: Oxford University Press.
  27. ^ Paivio, Allan. 1941. Dual Coding Theory. Theories of Learning in Educational Psychology. (2013). Web. http://www.lifecircles-inc.com/Learningtheories/IP/paivio.html 21 Şubat 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  28. ^ Mental Imaging Theories. 2013. Web. http://faculty.mercer.edu 21 Kasım 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  29. ^ Eysenck, M. W. (2012). Fundamentals of Cognition, 2nd ed. New York, NY: Psychology Press.
  30. ^ Plato, The Republic, Retrieved from: http://www.idph.net/conteudos/ebooks/republic.pdf 7 Şubat 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  31. ^ Retrieved from:http://sozriko.blogspot.com.tr/2015/06/zihin-felsefesi.html 7 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  32. ^ Retrieved from:http://www.samueljohnson.com/topics.html 10 Mayıs 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  33. ^ David Deutsch, The Fabric of Reality, Retrieved from: http://www.daftarche.com/attachments/english-31/3940d1397513247-book-reviews-fabric-reality.pdf 3 Ağustos 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  34. ^ Shepard and Metzler, 1971
  35. ^ Gardner, 1987
  36. ^ Kosslyn 1995; see also 1994
  37. ^ Parsons, 1987; 2003
  38. ^ Schwoebel et al. 2001
  39. ^ Kosslyn et al. 2001
  40. ^ Amorim et al. 2006
  41. ^ Rohrer, 2006
  42. ^ Marks, 1973
  43. ^ Rodway, Gillies and Schepman 2006
  44. ^ Rodway et al. 2006
  45. ^ Cui et al. 2007
  46. ^ Vitális & Emese Éva (2004)
  47. ^ Pascual-Leone et al., (1995)
  48. ^ Retrieved from: http://www.gymnasticsmentalcoach.com/mental-imagery-for-gymnasts/ 5 Haziran 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.