Yalan

Doğru olmadığının farkında olan kişi veya grup tarafından kasıtlı olarak yapılan yanlış beyan

Yalan veya yalan söylemek, doğru olmayan söz,[1] hakikat ve gerçeğin aksi,[2] haksız söz ve bir kimseden söylemediği halde söz nakletmek manalarına gelmektedir.[3] Yalanın aslı sözdedir; geçmişte olsun ve gelecekte, vaat olsun veya başka bir şey.[4] Doğruluğun (sıdk) karşıtı,[5] bir konuda kasıtlı veya kasıtsız olarak gerçeğe aykırı haber veya bilgi vermek[6] anlamlarında da kullanılmıştır. Istılahta ise gerçeğin ve hakikatin aksini söylemeye yalan denmektedir. İnsanın en büyük ve en kötü sıfatlarından biri yalan söylemektir.[7][8]

Yalan, herhangi bir kişi, topluluk veya kuruma, yanıltmak amacı güdülerek yapılan rol veya doğru olmayan herhangi bir ifadedir. Daha yalın bir anlamda, yalan yanlış olduğu (doğru olmadığı) bilinmesine rağmen, üçüncü partinin (kişi, topluluk veya kurumun) doğru olarak algılamasını amaçlayan bir hareket veya ifadedir. Yalanın toplumda her zaman yakalanmamasının nedeni karşılıklı güven olarak ifade edilebilir. Genelde çoğu ahlâk geleneğince, yalan kötü olarak kabul edilse de, yalan ahlâkının etik içerisinde çok farklı boyutları vardır ve farklı durumlar içerisinde tartışılır. Zaman zaman bu tartışmalar sonucu, yalan her daim, kötü olarak sınıflandırılmayabilir: örneğin, bir kişinin hayatını kurtarmak için yalan söylemek gibi. Bununla birlikte genel olarak yalan tarih boyunca büyük bir ahlâksızlık, kötü bir hareket olarak görülmüştür. Yasal olarak yalanın tarifi ve getirileri de etikteki gibi farklıdır ve durumlara, yasalara ve yasal sistemlere göre büyük farklılık gösterir. Dinler tarihinde de yalanın çok önemli bir yeri vardır. Birçok din yalanı yasaklar örneğin, İbrahimi dinlerde yalan günah sayılır. Adli makamlar ve güç sahipleri yalanı sistemli şekilde yakalamak üzere çeşitli mekanizmalar geliştirmiştir. Bunlara örnek olarak kayıt sistemleri ve yalan makineleri sayılabilir. Yine de her zaman yalanı yakalamada başarılı olunduğunu söylemek güçtür. Örneğin stres durumlar yalan makinesinde yalan söylemiş gibi kalp atış hızı değişikliklerine yol açabilir. Bazı kişiler karşısındakinin yalan söyleyip söylemediğini anladığına inanırlar. Ancak istatistiklere göre ortalama bir insanın karşısındakini %50 oranında yakalayabilmektedir. %90 doğruluğa yaklaşanlara ise ancak 1/10.000 oranlarında rastlanır. Yalan sadece insanlara özgü olmayıp, hayvanlar dünyasında da yaşamda kalmak için kendini olduğundan farklı göstermek, başka birine veya ortama benzeme örnekleri yaygındır. Yalan söyleyen yakalanmadığı sürece yalanı uzun süre sürdürebilir. Ancak bu kendisi için bir ekstra bir yük teşkil eder.

Yalan ve iftira arasındaki fark[9] değiştir

Yalan; Doğru olmayan, gerçeğe uymayan, uydurma söz gibi anlamlara gelmektedir.

İftira; Kasıtlı ve asılsız olarak suç yükleme, kara çalma, bühtan gibi anlamlara gelmektedir.

Psikiyatride yalan söyleme hastalığı değiştir

Yalan söyleme hastalığı yani patolojik yalan, yalan söylemenin alışkanlık haline gelmesi durumudur. Psikiyatride mitomani olarak adlandırılır. Bu belirtiye sahip kişilere mitoman denir. (Bkz: Mitomani)

Ayrıca bakınız değiştir

Kaynakça değiştir

  1. ^ Bergozideyi Ferhenği Kur’an, s. 369.
  2. ^ Mustafevi, c. 10, s. 34.
  3. ^ Şi’rani, 231.
  4. ^ Ragıb İsfahani, s. 704.
  5. ^ İbn Manzur, s. 50; Ma’luf, s. 678.
  6. ^ Kayyumi, s. 67.
  7. ^ Muhammed Emin, s. 67.
  8. ^ http://tr.wikishia.net/view/Yalan 22 Aralık 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
  9. ^ "Fitne, yalan ve iftiranın tehlikeleri, Ömer Lütfi Ersöz". www.konhaber.com. 4 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Şubat 2023.