Son Kuşlar

Sait Faik Abasıyanık'ın 1952 yılında yayımlanan hikâye kitabı

Son Kuşlar, Türk yazar Sait Faik Abasıyanık'ın 1952 yılında yayınlanan hikâye kitabı.[1] Son Kuşlar, tıpkı Havuz Başı gibi 1952 senesinde yayınlanmış olmasına rağmen Havuz Başı'nın aksine son derece güncel hikâyeler içermektedir. Toplam on dokuz öykü olan kitapta, öykülerin on altı tanesi Burgaz Adası'nda, iki tanesi kentte ve bir tanesinde bir Çerkes köyünde geçmektedir. Rakamlara bakıldığında, Abasıyanık'ın hem hastalığı hem de toplum tarafından onaylanmayan seçimleri dolayısıyla insanlardan uzaklaştığı, adaya çekildiği fark edilebilir.[2]

Son Kuşlar
Sait Faik Abasıyanık'ın 1952'de yayımlanan hikâye kitabı
YazarSait Faik Abasıyanık
ÜlkeTürkiye
DilTürkçe
TürHikâye
Yayım1952
YayımcıVarlık Yayınları

Kitaptaki öykülerin on sekiz tanesi şimdiki zamanda geçmektedir ve anlatıcı bir hikâye dışında birinci tekil kişidir. Bu kitapta anlatıcı açısından en büyük fark yazarın diğer kitaplarında anlatıcı yazar harici biri gibi görünmekteyken bu kitapta anlatıcının Sait Faik'in bizzat kendisi olduğunun açık olmasıdır.

Kitaba ismini veren Son Kuşlar isimli hikâye tabiatın yok edilmesine karşı çıkan çevreci bir dille yazılmıştır. Kırlangıç Yuvasındaki Kadın yazarın en başarılı gerçeküstücü öykülerinden biridir. Hikâyeler arasında röportaj tarzında olanlar da vardır. Abasıyanık, insanlarla birlikte kendini de anlatır. Yazarın korkuları, sevgileri, kinleri ortaya dökülmüştür. Kentten uzaklaşmış, adada kendini dinleyen Sait Faik'in iç döküşü öykülerine yansımıştır.[3]

Son Kuşlar'da Sait Faik'in balıkçılardan bahsettiği öyküler ikiye ayrılır.[4] Haritada Bir Nokta, Yaşayacak, Pay gibi öykülerden oluşan ilk bölümde balıkçıların iş hayatlarının zorluklarına değinilmiş, onların ortak düzenleri anlatılmıştır. Öte yandan Sivriada Geceleri, Sivriada Sabahı, Bir Kaya Parçası, Ağıt, Kendi Kendine gibi hikâyelerde ise balıkçılar birey olarak ele alınmış ve kişilikleri ile yaşamları anlatılmıştır.

Sait Faik, Yandan Çarklı'da ise üstü örtülü konuşmadan, mecazlara başvurmadan açık bir şekilde eşcinsellik hakkında yazar.[4] ("Ölesiye yalnız, ölesiye mesudum. İçim kalabalık çekiyor. İnsanlar çekiyor. Çocuklar istiyorum. Haşarı, sarışın, esmer, sarışın, edepsiz...")

Dondurmacı Çırağı'da da benzer bir açıksözlülük vardır: "Çocuklarla balığa çıkmak istiyorum. Dondurmacının iki çırağı ile akşamüstü dondurma yerken konuştuğum zaman deli divane oluyorum. Yalnız dondurmanın nasıl yapıldığını öğrenmek için onlarla konuştuğumu, ahbaplığımın yalnız bunun için olduğunu, bu kadar saf bir niyetten hareket ettiğimi söyleyecek değilim. Bu bapta hiçbir şey söyleyecek değilim: Yalnız şunu: Onlarla konuşmaktan haz duyduğumu söyleyeceğim."

Kaynakça

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ Sönmez 2007, s. 178
  2. ^ Naci 2003, s. 48
  3. ^ Uyguner 1991, s. 43
  4. ^ a b Naci 2003, s. 49

Dış bağlantılar

değiştir