Plotinos
Plotinos (Yunanca: Πλωτίνος) (M.S. 205–270), Neoplatonizmin kurucusu antik filozof. Plotinos hakkındaki bilgilerimizin çoğu, kendisi de filozof olan Porfirios'un Plotinos'un baş eseri Enneadlar'a yazdığı önsözden gelmektedir. Plotinos'un mistik felsefesi Yahudi, Hristiyan, gnostik ve Müslüman filozoflara ve mistiklere yüzyıllar boyunca esin kaynağı olmaya devam etmiştir.
Plotinos | |
---|---|
Tam adı | Plotinos |
Doğumu | 205 Lycopolis |
Ölümü | 270 (64-65 yaşlarında) Campania |
Çağı | Antik felsefe |
Bölgesi | Batı felsefesi |
Okulu | Yeni Platonculuk |
İlgi alanları | Platonizm, metafizik, mistisizm |
Önemli fikirleri | Nous |
Etkilendikleri
| |
Etkiledikleri |
Hayatı
değiştirPorfirios Plotinos'un, İmparator Claudius II'un başa geçmesinin ikinci yılında, yani 270 yılında öldüğünde altmış altı yaşında olduğuna inanmıştır. Plotinos maddi varlığı daha yüksek ve mükemmel seviyedeki bir şeyin zayıf bir imajı veya hatırası (mimesis) olarak gördüğünden önemsemez ve kendi bedenini de bu varlığa dahil olduğu için önemsememiştir. Muhtemelen bu sebeple Porfirios'un aktardığına göre kendi portresinin yapılmasını reddetmiş, çocukluğu, ailesi veya doğum yeri ve tarihi hakkında bilgi vermekten kaçınmıştır. Yine de Eunapius onun Mısır'da Deltaya bağlı Lycopolis'de doğduğunu aktarmıştır. Geçmişi hakkındaki bu belirsizliğe karşın öğrencilerinin aktardığı tüm detaylar felsefesini en yüksek düzeyde yaşamına aktardığını göstermektedir.
Plotinos yirmi yedi yaşında, yaklaşık 232 yıllarında felsefe tahsili yapmak arzusuyla İskenderiye'ye gitmiştir. Orada daha sonra hocası olacak Ammonius Saccas (Amon-ius Saccas- Güneş kalkanı Hamal diye çevrilebilir) ile karşılaşıncaya kadar hiçbir öğretmenden hoşnut olmamıştır. (Amonius Saccas hammallık yaparak yaşayacak kadar alçakgönüllüğüyle etkiledi belki de Plotinos'u). Ammonius'un konuşmasını dinleyince arkadaşına "aradığım adam buydu" demiş ve onun eğitimi altına girmiştir. Ammonius'tan başka Afrodisyaslı İskender ve Numenius'un eserlerinden de etkilenmiştir.
İskenderiye'de on bir yıl geçirmiş ve 38 yaşında Perslerin ve Hintlerin felsefi öğretilerini araştırmaya karar vermiştir. Bu gerekçeyle Persler üzerine yürüyen III. Gordian'ın ordusuna katılmıştır. Sefer başarısızlıkla son bulup Gordian'ın ölümüyle sonuçlanınca Plotinos Antakya'ya dönmek zorunda kalmıştır.
Kırk yaşında, Arap Philip'in hakimiyeti altındaki Roma'ya dönmüş ve hayatının geri kalanını, çok sayıda öğrenci edindiği Roma'da geçirmiştir. Öğrencileri arasında filozoflar, Roma senatosu üyeleri, doktorlar, Roma'da evinde kaldığı Gemina ve Iamblichus'un oğlu Ariston'un karısı Amphiclea gibi kadınlar da vardı.
Plotinos 253 yılından başlayarak ölümüne kadar geçecek on yedi yıl içinde daha sonra adı Enneadlar olacak denemelerini kaleme almıştır. Porphyry Enneadların kendisi onları derlemeden önce tam bir kitap olmaktan çok Plotinos'un konuşmalarında kullandığı deneme ve notlar külliyatı olduğunu ifade etmiştir. Plotinos gözlerindeki zayıflık nedeniyle eserini yeniden gözden geçirememiştir, ayrıca Porphyry'nin ifadesine göre de düzeltme işleminden hoşnut olmayan Plotinos'un el yazısı da özensizdi.
Plotinos'un felsefesi
değiştirPlotinos'da monist bir varlık anlayışı bulunur. Onun felsefesinin ontolojik hiyerarşisinin ilkesi hem Varlık, hem İyilik ve hem de Tanrısallık olan Bir'dir. Her şey Bir'den südûr (emanation) eder. İlk olarak ruh (spirit), idealar dünyası olan Nous südûr eder. Nous'un kendi kendine yönelişi ile ikilik (düalizm) ortaya çıkar ve dolayısıyla da tin, ruh (soul) belirir. Ancak bu ruh tek tek fertlerin değil dünyanın ruhudur ve bireysel ruhları olduğu gibi tüm dünyayı da canlandırır. Varlık bulan ruhlar (souls) nous ile biçim aldıkları bedenin arasındaki bir konumda bulunurlar. Bir'den en son südûr eden şey maddedir ve madde varlığın en alt kademesidir.
Bir
değiştirPlotinos felsefesindeki en yüce olanda, yani tamamen aşkın (transcendent) olan "Bir"de ne fark ne çokluk ne de oluş vardır. O, varlık ve varolmama şeklindeki tüm kategorilerin ötesindedir. Bizler "varlık" kavramını kendi tecrübemizin objelerinden çıkarmaktayız ve varlık bu nesnelerin kendisine izafe edildiği şeydir fakat sonsuz, aşkın Bir tüm bu nesnelerin ötesindedir ve bu yüzden tüm kavramların ötesindedir. Bir "herhangi bir şey" olamaz ve ayrıca "tüm şeylerin toplamı" da olamaz, çünkü O, tüm mevcudâttan öncedir. Bu sebeple Bir'e hiçbir sıfat yüklenemez.
Düşünce de Bir'e izafe edilemez çünkü düşünce düşünen özne ve düşünce nesnesi şeklindeki bir ayrımın varlığını zımnen içinde barındırmaktadır. Aynı şekilde her ne kadar O'ndan ileri gelse de irade de Bir'e yüklenemez çünkü irade de nesneye yönelmesi bakımından bir şeyin mevcudiyetini gerektirir ki bu anlamda Bir'e değil fakat ondan südûr eden ilk unsur (uknum, hypostases) olan Nous'a atfedilebilir. Plotinus'taki nous, yaratıcı ya da ikinci sudurdur. "Algılayan" ve dolayısıyla gücün (potansiyel veya Bir) enerji olarak tezahür etmesine neden olan şey, yaratıcı, eylem, enerji) veya nous'tur veya maddi dünya adı verilen ikilidir. Nous varlık olarak; varlık ve algı (akıl), ruh (Dünya Ruhu) denilen şeyi tezahür ettirir.
Bir'den Sudur
değiştirAntik Yunan düşüncesinde İbrahimi dinlerdeki gibi bir Tanrı tarafından yoktan (ex nihilo) yaratılış söz konusu değildir. Tüm Antik Yunan filozoflarında ortak olan şey ezeli bir Tanrı'nın karşısında yine ezeli bir varlığın, maddenin, boş uzayın veya kaosun bulunduğu yönündedir. Evren veya madde varlığa gelmediği, getirilmediği hatta aksine her zaman var oludğu için onun neden var olduğu sorusu da Antik Yunan düşünürler tarafından sorgulanmamıştır. Ancak maddeyi düzenleyen bir ilk ilke ya da akıl anlayışı bu düşünürlerde geliştiğinden akıl tanrılaştırılmıştı.[1] Helen düşüncesinde Hristiyanlığın aksine evren bir dizi kürelerin birbirleriyle ilişki içinde var olmuş olan rasyonel bir düzendir, dolayısıyla da akıl, bir akıl tarafından biçimlendirilen bu düzeni akıl yoluyla kavrayabilir. Plotinos kendisinden önceki Yunan düşüncesinden evren fikrini ve aklın yerini onaylamış ancak Bir'i aklın üzerine yerleştirmiş ve varoluşu bir evrene aşkın bir Tanrı'nın iradesiyle yaratmasıyla değil Bir'den kendiliğinden gerçekleşen bir sudur (yayılım/taşma/feyz/emanasyon) yoluyla oluştuğu firini ortaya atmıştır. Bununla birlikte Plotinos Bir'in asaleti ve yüceliğini de korumak için onun sudurdan etkilenmeden kaldağını ifade etmiştir. E.Brehier geç Antik Çağ ve Orta Çağ insanlarının bir tür evrim benzeri yaklaşımını sudur kategorisi altında düşündüklerini yazmıştır.[2]
Gerçek İnsan ve Mutluluk
değiştirPlotinos'un Batı düşüncesi üzerindeki en büyük izlerinden biri mutluluk meselesidir, çünkü o, eudaimonia'nın (mutluluğun) yalnızca bilinçle elde edilebileceği fikrini ilk ortaya atanlardan biridir. Mutluluk fiziksel olan her şeyin ötesinde olduğundan Plotinos, insanın ancak sudurun kaynağı olan Bir'e yolculuğu ve onunla özdeşleşmesi yoluyla sağlanabileceğini kabul eder. Bu yolculuk her insan için mümkündür “… mutluluğu oluşturduğuna inandığımız bu şeye potansiyel olarak veya fiilen sahip olmayan tek bir insan yoktur.” (Enneads I.4.4) Acıyı bilinçli benlikle değil bedenle ilişkisiyle nitelendiren Plotinos için bu sebeple mutluluk bilincin bedenden uzaklaşması ve İlke'ye yaklaşmasıyla mümkün olabilir. Aklın kendisinin üstündeki Bir'e ulaşabilmesinen tek yolu güzeli arzulaması ve aşık olmasıdır. Platon için bilginin iki türü vardı, bunlar felsefi ve diyalektik yolla aşk yoluydu. Plotinos, Platon'dan hareketle fakat ondan farklı olarak ikinci yolu yani aşk yolunu kabul etmiş ve Tanrı bilgisine akılsal-felsefi yolla asla ulaşılamayacağını düşünmüştür.[3]
Temaşa/Görü
değiştirTemaşa kavramı Plotinos'dan önce Platon ve Aristoteles'in felsefelerinde yer alan ve duyusal unsurları duyular dışı, akli yoldan kavramasında kullanılmış bir kavramdır. Plotinos kavramı bu iki filozoftan farklı olarak evrenin tümünü içine alacak şekilde genişletmiş ve evrende bulunan varlıklarla ilgili olarak mümkün olan tek fiilin, tek eylem türünün düşünme, temaşa eylemi olduğunu iddia etmiştir. Bir'den ilk sudur eden Nous da ondan çıkar çıkmaz ilkesine yani Bir'e dönmekte ve onu temaşa etmektedir. Nous da kendisinden sonra gelen veya taşan Ruh'un kaynağıdır. Ruh da Nous'dan çıktıktan sonra Nous'u temaşa eder. Plotinos'a göre sadece akıllı varlıklar değil akla sahip olmayan canlı varlıklar, bitkiler hatta cansız varlıkların da amacı düşünme veya temaşadır. Plotinos için insan ruhunun farkı akılsal bir form oluşudur. Aklın özelliği ise düşünmek, temaşa etmektir ve temaşa edenle temaşa edilenin birbirinden ayrı olmadıkları, aynı şey oldukları durumda düşünme veya temaşa en mükemmel formuna ulaşır.[4]
Henosis
değiştirHenosis, klasik Yunancada mistik "birlik", "birlik" veya "birlik" anlamına gelen kelimedir. Platonculukta ve özellikle neoplatonizmde henosisin amacı gerçeklikte asıl olanla birliktir: Bir (τὸ Ἕν), Kaynak veya Monad. Her şey Monad'ın içindedir ve Monad her şeydir (panteizm). Tekilliğe ulaşmadan önceki son aşama olan dualite (dyad) Monad, Kaynak veya Bir'de tamamen uzlaştırılır (bkz. monizm). Tüm bölünmeler birde uzlaştırılır. Bireyin meditasyon yoluyla Bir'le tam olarak örtüşmesi söz konusudur. Plotinos Bir'e veya İyi'ye ilişkin rasyonel bilginin ondan çıkan varlıkların yükselme derecelerinin sistematik bilgisini sağlasa da Bir'i kendinde ne ise o olarak, içeriden, dolaysız bir biçimde kavratacak olan rasyonel bilgi değil öznel ve bireysel bir kendin geçme deneyi olan görü (müşahede) ile mümkündür. Ruh'un Bir'in veya İyi'nin görüsüne ise ulaşması aşk (eros) iledir. Aşk hakiki bilgiye ulaşmada estetik duyarlılık ve Akıl'ın kılavuzudur. Onun kılavuzluğu sayesinde Ruh kendi içine çekilir, kendini tanır ve eksikliğinin bilincine varmış olarak mükemmelleşmeye çalışır.[5] Ruhun bu yolculuğu Plotinos'a göre iki aşamalıdır; Nous'a doğru olan ilk aşama ve Nous'tan başlayarak tinsel yaşamın doruğu olan Bir'de son bulan ikinci aşama. İlk aşamada duyusal olandan (fizikselden) kavranılır olana (akli) yükselen estetik görü söz konusudur, ikinci aşamada ise Nous haline gelen Ruh'un Bir'in görüsüne geçmesidir.[6]
Ayrıca bakınız
değiştirKaynakça
değiştir- ^ Ahmet Arslan, İlkçağ Felsefe Tarihi", Cilt.5, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2010, s.80-81 9756176083
- ^ Émile Bréhier, Plotinos'un Felsefesi, çev. Ayşe Meral - Ahmet Faruk Çağlar, Albaraka Yayınları, 2023, s.55-56 9786054137411
- ^ Ahmet Arslan, İlkçağ Felsefe Tarihi", Cilt.5, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2010, s.194 9756176083
- ^ Ahmet Arslan, İlkçağ Felsefe Tarihi", Cilt.5, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2010, s.91-94 9756176083
- ^ Zerrin Kurtoğlu, Plotinos'un Aşk Kuramı", Asa Kitabevi, 2000, s.153-154 9758149199
- ^ Zerrin Kurtoğlu, Plotinos'un Aşk Kuramı", Asa Kitabevi, 2000, s.155 9758149199
* İngilizce Vikipedi Plotinos maddesi21 Temmuz 2006 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- Julian Marias, History of Philosophy, Dover Publications, Inc, New York, 1967
- Zerrin Kurtoğlu, Plotinos'un Aşk Kuramı", Asa Kitabevi, 2000
- Ahmet Arslan, İlkçağ Felsefe Tarihi", Cilt 5, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2010
- Émile Bréhier, Plotinos'un Felsefesi, çev. Ayşe Meral - Ahmet Faruk Çağlar, Albaraka Yayınları, 2023
Türkçede Plotinos
değiştir- Plotinus, Enneadlar (Seçmeler) Çev. Zeki Özcan, Asa Kitabevi, Bursa, 1996.
- Zerrin Kurtoğlu, Plotinos'un Aşk Kuramı, Gündoğan Yayınları, 1996.
- Plotinus: Dokuzluklar I, Çev. Zeki Özcan, Alfa Aktüel Yayınları, Bursa, 2006
- Plotinus: Dokuzluklar V, Çev. Zeki Özcan, Birleşik Kitabevi Ankara, 2011
Batı dillerinde Plotinos
değiştir- A.H.Armstrong, Plotinus. 7 Volumes. Harvard University Press, 1966, 1978, 1989.
- Plotinus, George Allen & Unwin Ltd. London, 1953
- E. Brehier, Plotin Enneades. Paris: Les Belles Lettress. 6 tomes en 7 volumes.
- R. Harder. Plotins Schriften. Hamburg: Felix Meiner
- Stephen MacKenna, Plotinus-The Enneads, Penguin Books, 1991
Dış bağlantılar
değiştir- IEP - Plotinus29 Kasım 2007 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce)