Sabiha Rana
23 Ocak 2006 katıldı
SABİHA RANA Ben Sabiha Rana İstanbul 1960 doğumluyum. Beyaz Düşler İs temişler… Tan yerinden Bul muşlar can evimde İstanbul'u.. Sende doğdum.. Sende büyüdüm..Sende yaşıyorum... Göbeğim Eyüp Sultan’ da gömülü Bende ölmeyeceksin.. İstanbul ! Yaşarken dünyayı dolaşmayı, Topraktan güneşe el uzatanlarla Sevgimi paylaşmayı ve denizi, Yunuslarla karışlamayı severim.. Her insan ayrı bir dünya.içinde yüzülesi kadar derin. İnsan dünyalara ulaşarak evrenin öteki yüzüne geçip Yıldızları bir de oradan izlemeyi düşlerim.. Yaradan’ın yarattığı her canlıyla İyi geçinip, ebedi âlemde sınıf geçmek isterim.. Ben yüreğimin hissettiği, beynimin emrettiği olanım... Allah'ım seven kalpleri korusun.. Sadece yüreğim biline! Bu bana sonsuz hayat... Ölüm tarihi ....... ( Yeniden Doğacağım )
ZILGITLA BENİ İSTANBUL
İstanbul!İki yakan..Boğazımda..Hışmınla.. Zılgıtla. Neredeyim ben? Vesile İstanbul'du cümlenizi kalbimledim dostlar.. Sadece yüreğim biline ! Bu bana sonsuz hayat... Ayrık otlu bir bahçe .. Hayatın..Buruk büyüsüdür sonbahar, Terkettiği yazdan, yaprakların can çekişmesidir.. Gökkuşağının yedi rengiyle… Serilirler yerlere.. Topraktan son bir kez...Güç almak istercesine. Kıyısına uçuşurlar yolların..Rüzgârın bestelediği.. Hüznün serinliğiyle.. Daralır ağaçların nefesi. Soğukla rüzgâr, ahiretlik olup, geçirirler sonbaharı, Gizli beyaz bahçeye..Sonra…Düşünür insanoğlu, Seyreder sanki, gözlerinin önünde Aylara, yıllara bölünmüş, bütün yaşamı.. Ayrık otlu bir bahçe…Ve dört mevsim içinde.. Kazan zaman içinde,insan kazan içinde.. Dünya,çok mu güzel olurdun? Canlar yakılıp,yanılmasa Ölüm denen, gerçek olmasa! Dünya,çok mu rahat olurdun,mal da mülk de Kaybolmasa Şeytan alıp çalmasa ! Dünya..Sen kazan..Ben sazan olsam Çok mu çiğ kalırdım..İçinde kaynamasam? Zaman içinde insan kaynar,yanar,kaybolur... Kendi koynuma girdim… Dün gece…Yine Kendi koynuma girdim...Sen diye. Aşkım…Al …Sar beni.. Tarih 2003 Dünya Zamanı/ Her Zamanki sensizliğimde
KIRIK DÜŞLER
Gönül gözümün önünden ayrı düşmeye göreyim, Kalbim hızla çarpmaya başlar. Üvey duygularım ayaklanıp, fırtınalar koparır. Nöbetçi bulutlar yardıma çağırır gözyaşlarımı Bir hikmet-i ilâhî, yürek kafesim aralanır Gönül kuşum uçuverir,mekân dışı zamanlara.. Bastırırım olanca gücümle iliklerime, Zamansız gelmiş deccal sevgimi… Çekerim, çekerim hışımla berime sen diye… Benliğimdeki hokkabazlar sokaklara fırlar, Azgınca dans edip.. Hünerlerini gösterirler tüm dünyaya.. Büyürüm küçülürüm .küçülürüm, büyürüm arzularımdan… Okyanuslar da kandırmaz o zaman, Her şey susar birbirinin içinde. Serap görmeye başlarım dünyanın gözüyle; Aynalar aynaları açar, kızgın kumlar çöllerle yadigar Yaşar, Sıcaklaşır yeryüzüyle bütün aşklar.. Torak gökyüzüyle hırçınlaşır,yalvarırlar birlikte
ALLAH’ A…
Her duada buz keser ateşi içimde… Sabır,sabır,sabır yağdır kahır dağlarının üstüne, Sonsuzluk satın alsın ruhlardan susuzluğu kanmak için aşka.. Sıcacık huzurlu bir aydınlıkla ellerinde çiçeklerle Gülümseyerek sevgiyle ağlarını atar tüm melekler evrene… Güneş tutuşur kendinden, Mevlâm döndürür canlıları Cehenneme giden her günahkâr ölümden.. Sonsuz sevgiler çarpıyor kalbimin orta yerinden, Sanmayın akan gözyaşlarım,ruhum çaresizlikten kanıyor… Çünkü, gündüzü ve gecesi olmayan günlerde... Yasaklı kaldık biz…. Benim seni beklememi dahi istemedin, Yaşayabileceğimiz hayatı dahi hayal edemedin.... “ Kim ne derse desin, hepimiz bir gün parasız, pulsuz Sevgimize çobanlık yaparız, aşağılık duygulardan iyi yürek Beklemek senin neyine be kızım “derdi ninem….” Sadece dua et,Sessiz sesleri daha iyi duyar RABB’İM…. Zamanın ve hayatın getirdiği ayrılık ıstırabını, Hafifletmeyi hiç düşünmedin.. Varabilseydik birbirimize tatlı bir lezzet yaşadığımız, Kavuşma yolculuğundaki zahmetleri unuttururdu bilirim… Gurbet acısı da çekseydik zahmetlere de düşseydik... O şehirden o şehire göç ederken yüreğimiz inan ki ... Sevgi kavuşmuşluğunda hacı olurduk biz, Aşkımızı tavaf ederken…. Seçme özgürlüğüm olmadığı için, Senin sevginin senin aklının ve sabrının kollarındayım (yine düşmedim) Uçur bizi aşkım, dibi düşmüş dünyadan… Şimdi güneş gölgesiyim melek kanatlarında, Gökyüzüne çevirirsen yüzünü, Gördüğün bulutun ardındayım… Uykular sardı ruhumu, gece içim gibi ayaz, Gözlerim buğusunda rüyaların, Öyle beyaz öyle güzel ki gelecek Kırık düşlerim uzak kalsın biraz İyi geceler mutlu BEYAZ DÜŞLERİM…
Sabiha Rana ile bir mesajlaşma başlatın.
Mesaj sayfaları, Vikipedi adlı projedeki insanların içerik üzerine tartışabileceği en iyi yerlerden biridir. Sabiha Rana adlı kullanıcı ile iletişime geçmek için yeni bir tartışma başlatın. Buraya yazacağınız şeyler herkes tarafından görülecektir.