NURTEN ALTINOK 
         Kendisi Yunanistan Gümülcine doğumlu olup (BatıTrakya), ilk ve ortaokulu orada     
    bitirdikten sonra üniversite tahsili için Türkiye’ye gelmiştir.İstanbul Teknik
    Üniversitesi Mimarlık fakültesi mezunu Y.Mimardır.Halen İstanbul  Avcı- lar’da serbest   
    olarak mimarlık yapmaktadır.İki çocuk annesidir.Şiire ilk okul yıllarında başlamış ve ilk
    şiir ödülünü ortaokulda almıştır.Şiirlerinde ana tema sevgidir. Birçok şiiri değişik dergi
    ve gazetelerde yayınlanmıştır.2005 yılında Antalya’da yapılan, 2. Antalya Altın Portakal
    Şiir Yarışması Festivalinde”Anason Kokulu Sevdalar’’ isimli şiiriyle birinci- lik ödülünü
    almıştır.Kendi imkanlarıyla bastırdığı, 2001 yılında 146 sayfalık,  Huzur Limanı isimli 
    bir şiir kitabı ve eğer bir yayınevi bulabilirse dört beş kitaplık hazırda şiirleri  
    bulunmaktadır. Çok iyi derecede Yunanca, biraz da lise yıllarından  kalma Fransızca ve
    İngilizce bilmektedir.


            KAÇINCI ŞIKTAYDI AYRILIK
    Bu dünya böyledir can,böyle kurulmuş bu düzen 
    Peşinden kovaladığın kaçar senden, düşer düşünden 
    Zamansız bir hazandır beklemediğin,
    Hazırlıksız yakalandığın poyrazlarda 
    Kaçarsın kovalandığından,ödemesini ertelemiş borçlu gibi 
    Kesişemez açıları doğruların, hayat raylarında 
    Hep bir yerlerde yeşerir ah’lar,
    Hep bir yerlerde sulanır su 
    Ya sensindir boğulan karada 
    Ya da ben, düşmüşümdür peşine,kırık kanatlarımın 
    Dök dilinin eteklerinde birikmiş kanlı irin sözleri dizelerine 
    Rahatlayacaksan..! 
    Sök gözlerinin karasına dikilmiş şafak rengine boyadığın feri 
    Hatırlayacaksan..! 
    Çöz gelin kemeri kızılı bağlanmış sarı umut lüleyi Parmağından  soluklanacaksan..! 
    Haydi yak yangınları / umut üşümüş 
    Haydi sula suları / susamıştır balık 
    Haydi sorgula soruları / kaçıncı şıktaydı ayrılık 
    Sırça gönül tahtına oturttuğun sultanın anısına 
    Yakıver bir ışık, en fazla, iki mumluk 
    O da senin saltanatın olsun…
                     SUS…!
    Bu gece yanımda olabilmeliydin 
    Gölgeni seyredebilmeliydim holde gezinen 
    Mutfaktan bir şeyler aramalıydın
    Ve kırılmadıydı bir bardak mermerde, en kıymetlisinden 
    -Canın sağ olsun, seslenebilmeliydim, - boş ver aldırma 
    Yüreğinin atışını duyabilmeliydim bu gece, dalga dalga 
    Şekerini  karıştıran bir kaşığın bardak sesine karışmalıydı sesin 
    –Sen de ister misin? bu gece yanımda olabilmeliydin 
    Demleyebilmeliydik zamanı seninle demlenebilmeliydik 
    Korumasızdır yavruları kumruların biraz saf,uçmaya hevesli 
    Taşıyamaz kanatları oysa acemi uçuşları 
    En uslu dokunuşlarım gezinebilmeliydi saçlarında, 
    Düşmeden önce çenenden tutup,
    Yüzünü bana doğru kaldırabilmeliydim 
    Körkuyu gözlerinde dibe vurabilmeliydim özlediğim 
    Kozasında büyümeliydi mavi şafak renginde ipekten bir sevgi 
    Ayrılık nedir bilmemeliydi ve öğrenememeliydi 
    Ölüme bir türlü sonsuzluk dendiğini 
    İbadetine diz çökmüş bir bekleyişin dualarında 
    Kokun dokunuyor önce bam teline sızımın / pan flüt eşliğinde 
    Arka fonda gözü kan çanağı yarasa geceler bekçim 
    Resimlerinde flu bir bulut / kir beyazı, pamuk duman 
    Çalmayın mavimi diyorum gözlerimin mayasından 
    Acıtıyor dudaklarımı filtresinden yanan ateş 
    Bu kaçıncı bilmem bu kaçıncı sigaram 
    Bu gece yanımda olabilmeliydin/çırılçıplak soyunup geçmişinden 
    Harman yeri savrulmuş duygularıma yenik düşmüşlüğümde 
    Küfürlerin binini bir paraya savurduğum bu yazgıya 
    Öpebilmeliydin dudaklarımdan 
    Sus..! bu gece yanımda olabilmeliydin
    İmansız bir acının terkisinde kırbaç ıslığı sesim 
    Susturabilmeliydin /Susabilmeliydim/
    Bu gece yanımda olabilmeliydin...