I. Dünya Savaşı'nda kimyasal silahlar

I. Dünya Savaşı'nda zehirli gazın kullanımı, büyük bir askeri yenilikti. Gazlar, gözyaşı gazı gibi kimyasal türlerinden, iperit, hardal gazı ve klor gibi daha sert ve öldüren ajanlar olarak devam etmiştir. Bu kimyasal savaş, ilk olarak global savaşın büyük bir bileşeni ve 20. yüzyılın ilk topyekûn savaşıydı. Gazın öldürme kapasitesi (sadece savaşta ölenlerin %3'ü, gaz yüzündendi) sınırlandı. Yine de, ölümcül olmayan yaralıların oranı yüksekti ve gaz, askerlerin en büyük korkularının biri olarak kaldı. Gazlara karşı etkili tedbirlerin alınması mümkündü, dönemin diğer silahlarından farklıydı. Bu yüzden gazın kullanımını artırdığı gibi savaşın daha geç sahnelerinde birçok olayda etkililiği azaltıldı. Kimyasal savaşın bu ajanlarının yaygın kullanımı ve savaş zamanı, güçlü patlayıcıların düzenlemesinde ilerlemeler kaydedildi. Öyle ki "Kimyagerlerin savaşı" I. Dünya Savaşı'nın yükselen değerleri arasındaydı.

Savaş boyunca kullanılan çeşitli tipte gaz maskeleri
I. Dünya Savaşı sırasında Belçika'nın Ypres şehri yakınında Garter Point mevkiinde Alman Ordusu'nun zehirli gaz saldırısına karşı Small Box Respirators (SBR) adlı gaz maskesini giyen Avusturya 4. Tümeni'nin 45. Taburu'na bağlı piyadeler (27 Eylül 1917)

1914 gözyaşı gazı

değiştir

Savaşın erken yıllarında kullanılan bu gazın (lachrymatory) ölümcül ya da yokedici etkisinden ziyade tahriş edici özelliği vardır. Birçok kişinin kimyasal gazların ilk olarak I. Dünya Savaşı'nda kullandığına inanmasına karşılık, kükürt gazının ilk olarak MÖ 5. yüzyılda Spartalılar tarafından kullanıldığına dair araştırmalar vardır. I. Dünya savaşında gözyaşı gazını el bombalarına doldurarak kullanan Fransaydı. Ekim 1914'te Almanya konsantrasyonu kutulara doldurarak aynı şekilde misilleme yaptı.