Harpers Ferry olayı

Harpers Ferry olayı 16-18 Ekim 1859 tarihlerinde köle karşıtı eylemci John Brown ve arkadaşları tarafından yapılan başarısız kölelik karşıtı ayaklanma girişimidir. Batı Virginia'daki Harpers Ferry cephaneliğini ele geçirerek köleci Güney Eyaletlerine karşı bir köle ayaklanması başlatma girişimi kanlı şekilde bastırılsa da Amerikan İç Savaşı'na giden süreçte belirleyici olmuştur.

ABD askerleri John Brown'un tahkim ettiği binaya saldırırken (Harper's Weekly 29 Ekim 1859)
John Brown (1847)

Arka planı değiştir

Evanjelikal Protestan olan kölelik karşıtı John Brown Kanayan Kansas adı verilen dönemde kölelik karşıtı eylemlerde öne çıkmıştı. Köleliğin Amerikan toplumuna dayatılmasını reddeden Brown, köleliğin kaldırılması mücadelesini ilahi bir mücadele olarak tanımlamakta, bu eylemleriyle Hristiyanlığın gereğini yerine getirdiğini düşünüyordu. Bağımsızlık Bildirgesinde yer alan "her insan eşit olarak yaratılmıştır" ibaresini savunuyordu. Pasifist kölelik karşıtlığına karşı çıkarak eyleme geçilmesini salık veriyordu. Kölelik yanlıların saldırılarına yine silahla karşılık veriyor, bu dönemdeki çatışmalara katılıyordu.

Hazırlıklar değiştir

 
John Brown ile Frederick Douglass'ın görüşmesinin temsili resmi (Jacob Lawrence)

Brown ayaklanma için Harpers Ferry'nin yaklaşık 6 km kuzeyinde bir çiftlik evi kiralar. Burada Isaac Smith takma adıyla yaşamaya başlar. Çevresindeki az sayıdaki kişiye asgari silahlı eğitim vermeye çalışır. Kendisi hariç toplam 16 beyaz, 5 siyahiden oluşan 21 kişilik bir grup mevcuttur. Kuzeyli kölelik karşıtlarından destek gören Brown'a 198 adet kuyruktan dolmalı Sharps tüfeği iletilir. ayrıca silah kullanma eğitimi olmayan siyahilerin ayaklanma sırasında kullanması için 950 tane mızrak siparişi verir.[a] Çevredeki komşuların şüphelenmemesi için madencilikle uğraştığına dair yalanlar söyler.

Saldırının hedefindeki Harpers Ferry aslında ABD Silahlı Kuvvetleri için tabanca ve tüfek üreten imalathanelerin bulunduğu bir yerleşkedir. Yerleşkenin içinde 100 bin tüfek bulunduğu düşünülen büyükçe bir silah deposu vardır. Brown'un amacı silah deposunu ele geçirmekten çok bölgede denetimi kurarak köle sahiplerini korkutmak, bölgedeki kölelerin kendilerine desteğe gelmesiyle beraber saldırının büyük bir ayaklanmaya dönüşmesi yönündeydi. Brown bölgede denetim kurduktan sonra silahlı milisleriyle güneye ilerleyecek Tennessee hatta Alabama'ya giderek Güney eyaletlerinin içine sokulacaktır.

Ayaklanma hazırlıkları sırasında siyahileri etkileyecek lider sıkıntısı çeken Brown, Frederick Douglass'a planlarını açmış ancak Douglass tarafından reddedilmiştir. Planı intihar girişimi olarak gören Douglass'a rağmen görüşmeye katılan Shields Green ve Osborne Anderson "Bazen insanların canlı kalmaktansa ölü olarak yapabilecekleri daha çoktur" diyerek ayaklanmaya dahil olurlar. Harriet Tubman ise hasta olduğu için ayaklanmaya katılamaz.

Ayaklanma girişimi değiştir

16 Ekim Pazar değiştir

Brown ve beraberindekiler 16 Ekim 1859 Pazar günü geceyarısı harekete geçti. Silah stoklarının başına oğlu Owen Brown, Barclay Coppock ve Francis Jackson Meriam'ı bırakarak yola koyuldu. Shenandoah Nehri'ni geçerek Harpers Ferry kasabasına girdi. John Cook Jr. komutasındaki bir grubu bölgede köle emeğiyle tarımsal faaliyet yürütülen önemli çiftliklerden Albay Lewis Washington'un çiftliğine gönderdi. Çiftlik sahibi Amerikan Devrimi lideri George Washington'un soyundan gelmekteydi ve eline Brown tarafından önemli bir kutsaliyet atfedilen bir kılıç ve iki tabanca vardı.[b] Cook liderliğindeki grup görevi başarıyla tamamlar, Washington ve beraberindekileri rehin alıp, çiftlikteki köleleri azat ederek ana gruba katılır. Dönüş yolunda Allstadt House adıyla bilinen malikaneye de uğranır. Burada Jacob Allstadt, oğlu John rehin alınır ve malikanedeki 7 köle serbest bırakılır. Ayaklanma haberi Washington'a bildirilmeden Brown'un adamlarının kasabadaki cephaneliği ele geçirip bölgeyi terk etmeleri gerekiyordu. Bu aşamaya kadar işler planlandığı gibi gitmekteydi. Kasabaya gelen ve giden telgraf telleri kesilmiş, Potomac ve Shenandoah Köprüleri tutulmuştu. Kasabadaki tek gece bekçisi de silahlı ayaklanmacılara direnemeden teslim olmuş, cephaneliğin anahtarını iletmişti. Brown ayaklanmanın duyulmasıyla beraber kölelerin yığınlar halinde ayaklanmaya katılacağını düşünüyordu.[c]

17 Ekim Pazartesi değiştir

Geceyarısından sonra ilk saatlerde ayaklanmada ilk ölüm yaşanır. Tren istasyonunda görev yapan siyahi hamal Heyward Shepherd, Brown'ın adamları tarafından derdest edilen gece bekçisini ararken ayaklanmacılarla karşılaşır ve dur ihtarına uymadığı için vurulur. Köleleri özgürleştirecek ayaklanmada ilk kurbanın siyahi olması, bölgedeki kölelik yanlıları tarafından kullanılmış, 1931 yılında Shepherd'ın heykeli dikilmiştir. Shepherd son nefesini verirken ayaklanmadan haberi olmadığını, oradakileri hırsız sandığını söylemiştir. Silah seslerini ve imdat çağrılarını duyan yakınlarda oturan doktor John Starry ölmekte olan Shepherd'ın yanına gitmiş ancak kurtulamayacağını görmüştür. Brown tarafından salıverilen doktor evine gitmek yerine kasabadaki kilisenin çanını çalarak alarm vermiş, yardım çağrısı yaptığı Charles Town'a yürüyerek gitmiş ve buradaki milislere durumu aktarmıştır.

Sabah 1:15 sularında doğu yönüne giden Wheeling'den kalkmış olan Baltimore & Ohio treni kasabadan geçmek üzeredir. Kendilerini derdest edenlerin elinden kurtulan gece bekçisi trene doğru koşarak kasabadaki durumu anlatarak makinisti uyarır. Tren geriye götürülür, bölgede keşif yapmak üzere trenden inen iki grevli açılan atış sonrası trenden inemez. Ulusal gazeteler sayesinde tanınan bir sima olan Brown yolcu trenine biner ve yolculara durumu anlatır. Yolculuklarına devam edebileceklerini bildirir. Ancak makinist ve kondüktörler rayların güvenliğinden emin olamaz ve güneş doğuncaya kadar beklemek yönünde karar verir. Bekleme sırasında kazanı söndürülen tren çok soğuk olur, yolcuların trenden inmesine ve otellere gitmelerine izin verilir. Yolcular dört-beş saat kasabada kalır. Brown daha sonra trenin hiç durmadan geçişine izin vermemelerini veya tren durduktan bir kaç saat sonra gitmesine izin vermelerini önemli hatalar olarak sıralar.

Tren güneş doğunca yoluna devam eder ve sabah 07:00 sularında hat boyunca telgrafı çalışan ilk istasyona ulaşır ve durumu rapor eder. Tren hattının bağlı bulunduğu merkez ilk başta verilen ayaklanma haberlerini önemsemez ancak benzer haberler başka istasyonlardan da gelince durumun ciddiyeti anlaşılır. Sabah 10:30 itibarıyla bölgedeki en önemli askeri birlik olan Maryland Milis komutanı George H. Steuart, Virginia valisi Henry A. Wise, ABD Savaş Bakanı John B. Floyd ve ABD Başkanı James Buchanan'ın konudan haberi vardır.

Günün ışımasıyla beraber silah imalathanesinde çalışan işçiler işyerlerine gelmeye başlar ve derhal Brown'ın adamları tarafından rehin alınırlar. Brown rehine sayısının artmasıyla beraber üs olarak kullandığı binada rehineleri ayrıştırır ve en önemli 10 rehineyi yakınında tutar. Daha önemsiz olarak değerlendirilen yaklaşık 70 kişi yakınlardaki başka binaya götürülür.

 
John Brown ve ayaklanmacılar Charles Town'dan gelen milislerle çarpışıyor

Saat 11:00 sularında Charles Town'da oluşturulan silahlı milis birliği Yüzbaşı John Avis komutasında kasabaya girer. Asıl plana göre Harpers Ferry'de uzun süre kalmayarak yoluna devam etmeyi planlayan Brown, bölgede çok fazla kalarak vakit kaybetmiş, kölelerin kitlesel olarak kendisine katılmasını beklerken avantajını yitirmiştir. Ayrıca iki nehir tarafından çevrilen ve adeta ada şeklindeki Harpers Ferry'de mahsur kalmış, köprüler denetiminden çıkmıştır. Milislerin ablukası sonucunda kaçma şansı olmayan Brown ve adamları bugün John Brown's Fort olarak bilinen taş binaya çekilir ve mevzilerini tahkim ederek burada son dövüşe hazırlanırlar. Gün boyu yerel milisle ayaklanmacılar arasında çatışmalar sürer, her iki tarafta da kayıplar yaşanır. Yerel milislerin disiplinsizliği ve bir süre sonra körkütük derecede sarhoş olmaları ertesi gün bölgeye intikal eden düzenli birliklerin raporlarında yer alır.[d] Aynı gün akşama doğru doğrudan Başkan Buchanan tarafından çağrılan Amerika Birleşik Devletleri Deniz Piyade Kolordusu birlikleri akşam 22:00 sularında trenle kasabaya varır.

18 Ekim Salı değiştir

Sabah 06:30 sularında düzenli ordu birlikleri Brown ile temasa geçip teslim olmaları durumunda Brown'un adamlarının hayatlarının bağışlanacağını bildirir. Ancak Brown reddeder ve kuşatılmış binaya saldırı başlar. Kapı kırılarak içeri girilir, ayaklanmacılardan ikisi öldürülür, Brown ağır yaralanır ve rehineler kurtarılır. Binanın ele geçirilmesi yaklaşık 3 dakika sürmüştür. Kasabadaki bazı sivillere zarar vermiş olan ayaklanmacıları linç edilmekten o zamana kadar tanınmayan bir albay olan Robert E. Lee'nin kararlı tutumu kurtarmıştır. Baskın sırasında yaşanan karşılıkta William Still gibi kimi ayaklanmacılar kaçmayı başarmış ve Kuzeyli kölelik karşıtlarınca korunmuştur.

Sonrası değiştir

 
Yaralı olan John Brown sorgulanırken
 
John Brown'ın idamından önce ABD askerleri

Ayaklanmacılar Charles Town hapishanesine götürülür. Bu aşamadan sonra pek çok devlet görevlisi yaralı durumdaki Brown ile görüşür. Valiler, savcılar, siyasetçiler ve diğer vekillerin ilgisi basının da konuya ilgisini artırır.[1] O zamana kadar beraberindeki bir avuç kişiyle kasabaya saldıran bir dini fanatik olarak görülen Brown o döneme kadar görülen en önemli toplumsal değişime kalkışmış bir devrimci olarak anılmaya başlar. Ayaklanmanın ayrıntıları ortaya çıkınca Brown ve beraberindekilerin inançlı, cesur, sabırlı ve doğru bildiklerinden sapmayan milisler olduğu yönünde kamuoyunda hava eser.

Brown mahkemeye çıkarılır ve 2 Kasım 1859 günü Virginia eyalet yasalarına göre vatana ihanetten hüküm giyer. Yasal bekleme süresi olan 30 günün geçmesinin ardından 2 Aralık günü asılarak idam edilir.[e] Ayaklanmaya katılan dört kişi 16 Aralık 1859 günü, iki kişi de 16 Mart 1860 günü idam edilir.

Etkileri değiştir

Güneyliler ayaklanmanın kısa sürede bastırılması ve yayılmamasını kölelerin bulundukları durumdan memnun olmalarına bağlar. Onlara göre her türlü ayaklanma fikri Kuzeyden gelmektedir. Resmî anlatım kölelerin ayaklanmaya katılmadığı yönünde olsa da serbest bırakılan kölelerin çok mutlu oldukları ve kavgaya katıldıklarını göstermektedir. Ayaklanmaya Kuzey bölgelerinde ise kimileri tarafından Brown bir aziz mertebesine çıkarılırken, diğerleri tarafından da doğru yönde olmasına rağmen öfkesine yenilen bir plansız olarak resmedilir.

Olay kendi başına ulusal önemde olmasa da basında türlü ayrıntılarıyla işlenmesi iç savaşın eşiğindeki ülkede ayrımların uçurum haline gelmesine etkisi olur. Kısa vadede 1860 yılındaki ABD Başkanlık Seçimlerinde Abraham Lincoln'un seçilmesine katkıda bulunan olay, her iki tarafından da siyasallaşmasını artırır. Kuzeyde Brown yandaşlarına yardım kampanyaları düzenlenirken, Güney eyaletlerinde ayrılıkçı eğilimleri güçlendirir.

Notlar değiştir

  1. ^ Mızraklar ayaklanma sırasında hiç kullanılmamış, sonrasında kölelik yanlıları tarafından propaganda için kullanılmış kamuya açık yerlerde sergilenmiş, hatıra olarak saklanmıştır.
  2. ^ Kılıç Washington'a II. Friedrich tarafından verilmiştir. Tabancalar da yine Washington'a Marki Lafayette tarafından verilmiştir.
  3. ^ Ayaklanmanın bastırılmasının ardından kölelerin ayaklanmaya katılmadığı, kölelerin konumlarından memnun oldukları kölelik yanlısı basın organlarında yazılmıştır. Ancak başta saldırıya katılan ve hayatta kalarak anılarını yazan tek kişi olan Osborne Anderson olmak üzere çeşitli yazarlar bu anlatımı yalalamıştır. Osborne köleleri bizzat azat etmek üzere gittikleri çiftliklerde kölelerin ağlayarak mutlulukla serbest kaldıklarını ve ayaklanmaya katıldıklarını belirtir.
  4. ^ Bölgeye gelen askeri birlikler arasında Amerikan İç Savaşı'nın önemli komutanlarından Robert E. Lee de vardır.
  5. ^ İdamına şahitlik edenler arasında sonradan ABD Başkanı Abraham Lincoln'u öldürecek olan aktör John Wilkes Booth da bulunmaktadır.

Kaynakça değiştir

  1. ^ 21 Ekim 1859 tarihli New York Daily Herald gazetesi (İngilizce) 21 Aralık 2023 tarihinde erişilmiştir