Başur Höyük, Siirt il merkezinin 20 km. kuzeybatısında, Botan Vadisi'ndeki Aktaş Köyü'nde yer alan bir höyüktür. Faaliyete geçmesinden sonra Ilısu Barajı Gölü sahasında kalması beklenmektedir. Tepe, yaklaşık olarak 250 x 150 metre boyutlarındadır. Kültürel dolgunun 15 metre kadar olduğu söylenmektedir. Höyük, Bitlis Vadisi'nden gelip Botan Nehri'ne dökülen Başur Çayı kenarındadır. Bu konumuyla Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesi arasında "kültürel bir koridor" olarak görülmektedir. Aynı zamanda Nemrut Dağı obsidiyen yatakları ile Mezopotamya'ya kadar uzanan bölge arasında doğal bir ticaret / takas yolu olmuştur. Yerleşimin MÖ 7. binyıla kadar geri gittiği ve yakın zamana kadar iskan edildiği belirtilmektedir. Yakın zamana kadar iskan edilen köy yapıları, Höyük'teki Orta Çağ ile MÖ 1. ve 2. binyıl kalıntılarını önemli ölçüde tahrip etmiştir.[1][2]

Arkeolojik Höyük
Adı: Başur Höyük
il: Siirt
İlçe: Siirt
Köy: Aktaş
Türü: Höyük
Tahribat:
Tescil durumu:
Tescil No ve derece:
Tescil tarihi:
Araştırma yöntemi: Kazı

Kazılar değiştir

Höyük Amerikalı arkeolog Robert J. Braidwood ile Halet Çambel'in Siirt yüzey araştırmaları sırasında 1963 yılında saptanmıştır. Daha sonra 2007 yılında Ege Üniversitesi'nden Haluk Sağlamtimur höyükte beş yıl süren bir kazı çalışması yapmıştır.[2][3]

Tabakalanma değiştir

Kazılarda üç ana tabaka saptanmıştır. Bu tabakalar Orta Çağ (MS 7. – 14. yüzyıllar), MÖ 2. binyıl (Orta Tunç Çağı, MÖ 4. binyıl (Geç Uruk Dönemi) olarak verilmektedir.[2]

Buluntular değiştir

En az iki evreli Orta Çağ mimarisi Höyük'ün neredeyse tüm yüzeyine yayılmış durumdadır. Başur Çayı'na doğru uzanan teraslarda da bir, iki konutluk yerleşimlerin olduğu, yüzey araştırmalarından anlaşılmaktadır. Bu konutların avlularındaki çok sayıdaki silodan sağlanan karbonlaşmış tahıllar yerleşimde ağırlıklı olarak nohut, arpa ve buğday yetiştirildiğini ortaya koymaktadır. Yaklaşık 1 km. kuzeyde Orta Çağ yerleşimine ait bir mezarlık alanı bulunmaktadır. Orta Çağ tabakasında ele geçen çanak çömlek buluntularının çoğu hamuru renginde bej astarlı ya da açık kahverengi hamurlu tarak bezemeli maldır. Az sayıda da olsa MS 12. – 14. yüzyıllara tarihlenen sırlı örnekler vardır. Sırlar genellikle mavi ve yeşildir.[1]

Kazı çalışmalarında ortaya çıkan MÖ 2. binyıl yani Orta Tunç Çağı yapıları, çoğunlukla çok odalı bağımsız ve birleşik yapılardır. Ahşap hatıl izi taşıyan sıkıştırılmış toprak dolgular, yapılarda ikinci kat tabanlarının ahşap malzeme üzerine toprak dökülerek yapıldığını göstermektedir. Tek, yer yer de 3-4 sıra taşla yapılan temellerin de ikinci katları taşıyacak şekilde düzenlendiği görülmektedir. Tüm mimari buluntulara bakılarak yerleşmenin Orta Tunç Çağı'nda küçük bir yerleşim olmaktan çok, bölgenin idari ve ekonomik merkezi durumunda olduğunu göstermektedir. Küçük buluntular olarak çok sayıda ağırşak, tanrıça figürinleri ve baskı mühürler sayılabilir.[1] İki katlı yapıların ilk katlarının büyük bölümünün depo amaçlı kullanıldığı anlaşılmaktadır. MÖ 2. binyılın ikinci yarısına tarihlenen bu yapıların büyük bir deprem geçirdiği öne sürülmektedir. Deprem için tarihleme yaklaşık olarak MÖ 14. yüzyıldır.[4]

Kültürel olarak Güney Mezopotamya kökenli Geç Uruk Dönemi'ne, MÖ 4. binyılın ikinci yarısına tarihlenen en eski yapılar birbirine bitişik çok odalı yapılardır. Kalın taş temeller bir ikinci katın varlığına işaret etmektedir. Kerpiç duvarlı bu yapıların bir yangınla tahrip olduğu düşünülmektedir. Kazılarda bu tabakada "anıtsal yapı" olarak tanımlanan büyük bir yapı kompleksi ortaya çıkarılmıştır. İki evreli bu yapının duvar kalınlıkları 1,5 metredir. Yapının içindeki muazzam ateş çukurundan hareketle yapının bir kutsal mekan olduğu ileri sürülmektedir. Depo odalarıyla çevrili bir mekanın içindeki bu ateş çukurunun çapı 1,80 metredir. Bu haliyle bulunduğu mekanın tümünü kaplamaktadır. Bu tabakada geniş bir alana yayılmış depo çukurlarına bakılarak Başur Höyük'ün Geç Uruk Dönemi'nde idari bir merkez olduğu söylenmektedir.[1] Bu durum Höyük'ün, Mezopotamya'ya kadar uzanan doğal bir yol üzerinde olmasıyla birlikte değerlendirilmektedir.[5] İran, Kuzey Suriye ve Güneydoğu Anadolu'da Geç Uruk Dönemi Uruk yayılmasının, hammadde kaynaklarının daha etkin kullanımı amaçlı olduğu düşünülmektedir. Bu amaçla Uruklu yöneticiler ve tüccarlar söz konusu bölgelerde kentsel nitelikte idari merkezler kurmuşlardı. Başur Höyük'ün de bu tip yerleşimlerden biri olduğu anlaşılmaktadır.[4]

Ele geçen tahıl örnekleri ağırlıklı olarak mercimek, buğday ve arpa tarımı yapıldığını göstermektedir.[1]

Dış bağlantılar değiştir

Kaynakça değiştir

  1. ^ a b c d e "Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü". 15 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2012. 
  2. ^ a b c "TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları". 15 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2012. 
  3. ^ "Ege Üniversitesi İletişim Portalı". 22 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2012. 
  4. ^ a b "Haluk Sağlamtimur". 12 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2012. 
  5. ^ "Current Archaelogy In Turkey". 6 Temmuz 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2012.