Atış

Bir Aleksandr Puşkin hikâyesi

Atış (Rusça: Выстрел) Aleksandr Puşkin tarafından kaleme alınmış ve 1831 yılında dört diğer hikâye ile birlikte Biyelkin Hikâyeleri adlı kitabı içerisinde yayınlanmış bir öyküdür.[1]

Bu öyküde onur, intikam ve ölüm temalarını ele alan Puşkin, 19. yüzyıl Rus toplumu hakkında fikir vermektedir.iyor. Kısa bir eser olmasına rağmen bu eser aralarında Dostoyevski'nin Yeraltından Notları dahil olmak üzere diğer Rus edebi eserlerine ilham kaynağı olmuştur.[2]

Konu değiştir

Bir Rus askeri kampında subaylar, Silvio adında gizemli bir adamla iskambil oynamaktadırlar. Silvio, düzenli olarak alıştırmalar yapan tanınmış bir keskin nişancıdır. Öyle ki evinin duvarları kurşun delikleriyle doludur. Günün birinde Silvio, alaya atanan bir subay tarafından hakarete uğrar. O subayı bir düelloya davet etmesi gerekirken, geleneğin aksine davranması üzerine birçok subay onu bir korkak olarak görür. Silvio iyi bir nişancı olduğundan, düelloya girişmek istememesi şaşkınlık yaratmıştır.

Özel bir sohbet esnasında Silvio, hikâyenin anlatıcısına düellodan neden kaçındığını açıklamaya başlar. O, yıllar önce çok tanınmış bir asker olmasına rağmen, bir subayı yakışıklılığı ve nişancılığından ötürü kıskanmaktadır. Zengin bir aileden gelen bu subay, kadınlar arasında da çok popülerdir. Bir baloda Silvio kıskançlığını tutamayarak subayın kulağına edepsizce bir şeyler fısıldar ve bunun üzerine subaydan bir tokat yiyiverir. Subay, Silvio'yu ayrıca düelloya da davet etmektedir. İlk atış kurayla belirlenerek bu soylu subaya verilse de, o Silvio'yu ıskalar ancak şapkasına bir delik açar. Silvio kendi atışının hazırlıklarını sürdürürken, soylu subay umursamaz bir biçimdi kiraz yemektedir. Silvio bu umursamazlıktan öylesine bir rahatsızlık duyar ki, düelloyu ertelemeyi teklif eder, zira o hayatının bu kadar anlamsız ve değersiz olduğunu düşünen birini öldürmek istememektedir. Silvio, hikâyenin anlatıcısına o zamandan beri bu soyludan intikam almak üzere beklediğini ve yakın zaman önce onun nişanlandığını öğrendiğini, dolayısıyla artık hayatına bu kadar kayıtsız kalmayacağından atışını kullanmak için doğru zamanın geldiğini aktarır ve yola çıkar.

Aradan birkaç yıl geçmiştir ve hikâyenin anlatıcıcı çiftliğine çekilmiştir. Köyde hayat oldukça sıkıcıdır. Günlerden bir gün soylu bir aile, onun bulunduğu köye taşınır. Bu soylu aile ile tanışmak üzere köyün yeni sakinlerini ziyaret eden anlatıcı, duvarda asılı ve üzerinde atış delikleri barındıran bir tablo görür. Konu bir şekilde Silvio'ya gelir ve soylu kont, onunla daha önce bir düello yaptıklarını anlatır. Düğününden hemen sonra Silvio onu ziyaret edip atış hakkını kullanmak istemiştir. Düelloyu baştan başlatmışlar ve ilk atış yine konta düşmesine rağmen, kont Silvio'yu vurmayı başaramamış, ıskalanan kurşun tabloda bir delik açmıştır. Sıra Silvio'ya geçtiğinde odaya gelen kontes, Silvio'da merhamet duyguları uyandırmıştır. Silvio, keskin nişancı yeteneğiyle tablodaki aynı kurşun deliğine ateş ederek, kontun hayatını bir kez daha bağışlamıştır.

Yan bilgiler değiştir

Hikâyenin sonunda Silvio'nun Aleksandros İpsilantis'in önderliğinde başlatılan isyanda Skulyana bölgesindeki çarpışmalardan birinde vurulup öldüğü bilgisi verilmektedir.

Kaynakça değiştir

  1. ^ Aleksandr Puşkin, Tüm Öykü ve Romanlar (Çevirmen: Ataol Behramoğlu) (İstanbul 1990), S. 64-79.
  2. ^ Debreczeny, Paul. The Other Pushkin: A Study of Alexander Pushkin's Prose Fiction. Stanford, CA: Stanford UP, 1983. Print.