Almanya – Willkommen in Deutschland

Almanya – Willkommen in Deutschland
Almanya: Welcome to Germany
	Almanya – Willkommen in Deutschland
Yönetmen	Yasemin Şamdereli
Yapımcı	Annie Brunner; Andreas Richter; Ursula Woerner;
Yazar	Yasemin Şamdereli; Nesrin Şamdereli;
Oyuncular	Vedat Erincin; Fahri Yardım; Lilay Huser; Demet Gül; Aylin Tezel; Rafael Koussouris; Denis Moschitto; Petra Schmidt-Schaller; Aykut Kayacık; Ercan Karaçaylı; Şiir Eloğlu;
Görüntü yönetmeni	The Chau Ngo
Stüdyo	Roxy Film
Dağıtıcı	Concorde Filmverleih (Almanya)
Çıkış tarih(ler)i	12 Şubat 2011 (Berlin Film Festivali); 10 Mart 2011 (Almanya)
Süre	101 dakika
Ülke	Almanya
Dil	Almanca; Türkçe;
Bütçe	4 milyon Euro

Almanya – Willkommen in Deutschland (İngilizce: "Almanya: Welcome to Germany"; Türkçe: "Almanya: Almanya'ya Hoş Geldiniz), Yasemin Şamdereli'nin yönettiği 2011 Alman komedi-dram filmi.^[1]^[2] Film, 61. Berlin Uluslararası Film Festivali'nde bölüm yarışmasında ve En İyi Senaryo ve En İyi Film kategorilerinde Deutscher Filmpreis 2011'i kazandı.

Film, Almanya'daki eski Türk misafir işçileri ve onların torunlarını kimlik ve aidiyet sorununu dramatize ediyor. Film 10 Mart'ta Alman sinemalarında gösterime girdi ve 2011'in 1.5 milyon izleyicisiyle en başarılı dördüncü Alman filmi oldu.

Konusu değiştir

Altı yaşındaki Cenk Yılmaz, devam ettiği Alman okulundayken hem Almanya hem Türkiye futbol takımına seçilemediğinde bir gün kimliğini sorgulamaya başlar. Türk asıllı Ali'nin ve Alman eşi Gabi'nin oğludur ve Türkçe konuşamamaktadır. Bir aile yemeğinde büyükannesi Fatma, aileye Alman vatandaşlığına hak kazandığını açıklar. Aynıkg gün büyükbaba Hüseyin aileye Türkiye'de bir yazlık ev olarak kullanmak için bir ev satın aldığını söyler ve evi yenilemek için bütün aile ile birlikte Türkiye'ye seyahat etmek istediğini söyler.

Cenk'in 22 yaşındaki kuzeni Canan İngiliz erkek arkadaşı David'den hamile kalmasına rağmen bunu henüz aileye söyleyememiştir. Canan Cenk'e 1960'lı yıllarda büyükbabasının Almanya'ya işçi eksikliğini gidermek için nasıl 1.000.001. konuk işçi olarak geldiğini anlatmaya başlar. Büyükbaba Hüseyin'in ailesini daha sonra Almanya'ya nasıl getirdiğini, beraberinde getirdikleri hayalleri ve endişeleri ve karşılaştıkları zorlukları anlatır.

Aile birlikte Türkiye'ye gelir ve yeni evlerini görmek için Doğu Anadolu'daki memleketlerine gitmek için bir otobüs kiralarlar. Hüseyin, Canan'ın hamile olduğundan şüphelense de anlayışla karşılar. Bu sırada Hüseyin, Bellevue Sarayı'nda misafir işçiler için resmi bir teşekkür töreninde konuşma daveti alır. Yolda giderken Hüseyin aniden ölür ve yakın zamanda Alman vatandaşlığı almış olduğu için Türk yetkililer Müslüman bir mezarlığa gömülmesine izin vermeyi reddeder. Bunun yerine aile cenazesini memleketine getirir ve onu oraya gömerler. Cenk, her nesilden çeşitli yaşlarda aile bireyleriyle mezarlıkta tanışır.

Hüseyin'in satın almış olduğu evin aslında bir harabe olduğu anlaşılır. Oğlu Muhammed Almanya'da işsiz olduğu için evi yeniden inşa etmek amacıyla Türkiye'de kalmaya karar verir. Ailenin geri kalanı Almanya'ya döner. Cenk ise Şansölye Angela Merkel'in önünde Hüseyin'in yerine onun yapacağı konuşmayı yapar.