Şablon:GM/2016-06-05

Atlantis (Yunanca Ἀτλαντὶς νῆσος), "Atlas'ın adası", Platon'un Timaeus ve Critias kitaplarında bahsettiği efsanevi batık bir kıta ve uygarlık.

Platon'a göre Atlantis, "Herkül Sütunları'nın ötesinde" yer alan, Batı Avrupa ve Afrika'nın birçok kısmını fetheden ve Solon'un zamanından 9000 yıl önce (yaklaşık MÖ 9500) Atina'yı fethetmeye çalışan, ancak başarılı olamayıp bir gecede okyanusa batan bir uygarlıktır. Platon'un diyaloglarında gömülü bir hikâye halinde olan Atlantis, genellikle Platon tarafından kendi politik teorilerini anlatmak için yaratılmış bir efsane olarak görülür. Birçok akademisyen için Atlantis hikâyesinin amacı belirgin olmasına rağmen, Platon'un hikâyesinin ne kadarının eski hikâyelerden derlendiği bir tartışma konusudur. Bazı akademisyenler Platon'un hikâyeyi Thera yanardağ patlaması veya Truva Savaşı'ndaki bazı öğelerle oluşturduğunu savunurken, bazıları ise MÖ 373'te gerçekleşen Helike'nin yıkımı veya MÖ 415-413 yılları arasında gerçekleşen Atina'nın başarısız Sicilya işgali gibi olaylardan esinlendiğini savunurlar. MÖ 421 yılında Sokrates'in evindeki bir felsefe sohbetinde Atinalı devlet adamı Kritias, dedesi Dropides'in kendisine naklettiği efsaneyi hikâye eder. Hikâyeyi dede Dropides'e nakleden ünlü Yunan şair Solon'dur. Solon'un gösterdiği kaynak ise Mısır'da bulunduğu dönemde tanıştığı Mısırlı bir keşiştir ve keşişe göre Atlantis'e ilişkin olaylar MÖ 9000 yılında gerçekleşmiştir. Plutarkhos'a göre Sais şehrinde Solon'la konuşan rahibin adı Sonchis idi. İskenderiyeli Clemens'e göre bu aynı zamanda Pythagoras'a ders veren Mısırlı rahibin adıdır. Platon'un hem Kritias, hem de Solon'la akrabalığı vardı. Ayrıca, kendisi de Mısır'ı ziyaret ederek birkaç yıl kalmış ve inisiye olmuştu. Onun için, bazı Atlantologlar onun Atlantis konusunu yazmadan önce, bu konudaki bilgileri topladığı fikrindeler. Platon(eflatun)'a göre bu kıta çok zengindi ve soylu insanlar tarafından yönetiliyordu. Bir felaket sonucu okyanusun sularına gömülmüştü. (Devamı...)


Christiaan Barnard ya da tam adıyla Christiaan Neethling Barnard (d. 8 Kasım 1922 – ö. 2 Eylül 2001), Güney Afrikalı kalp cerrahı. Barnard insandan insana ilk başarılı kalp nakli ameliyatını gerçekleştirdi.

1953-56 arasında Cape Town'daki Groote Schuur Hastanesi'nde cerrahi asistanlığı yaparken, incebağırsağın doğuştan tıkanıklığının, gebelik sırasında dölüte yeterince kan gitmemesinden ileri geldiğini kanıtladı. Bu buluşu, eskiden çoğu kez ölümle sonuçlanan bu kusurun cerrahi yöntemlerle giderilebilmesine olanak sağladı. 1956-58 arası Minnesota Üniversitesi'nde doktora çalışmalarını tamamlayan Barnard, kalp ve göğüs cerrahı olarak Groote Schuur Hastanesi'ne döndü. Güney Afrika'da açık kalp ameliyatlarının başlamasına öncülük etti; yapay kalp kapakçıkları için yeni bir tasarım geliştirdi ve kalp nakli için köpekler üzerinde yoğun deneylere girişti. Aralık 1967'de, 20 cerrahtan oluşan ekibiyle birlikte, tedavi olanağı kalmamış Güney Afrikalı bir bakkal olan Louis Washkansky'nin kalbini, bir trafik kazasında ağır yaralanarak ölmek üzereyken hastaneye getirilen bir başkasının kalbiyle değiştirdi. Nakil ameliyatının başarılı olmasına karşın, yeni kalbi yabancı bir protein olarak reddetmemesi için ilaçlarla vücudunun bağışıklık sistemi yıkılan Washkansky, 18 gün sonra çift taraflı zatüreeden öldü. Barnard'ın daha sonraki nakil ameliyatları giderek daha başarılı oldu; 1970'lerin sonlarında bazı hastaları birkaç yıl yaşayabildi. 1983'e değin Groote Schuur Hastanesi'nde kalp hastalıkları kliniğinin başkanı olarak görev yapan Barnard, o tarihte emekliye ayrılarak cerrahlığı bıraktı. Üç kez evlenen Barnard'ın altı çocuğu var. 2001 yılında tatil için bulunduğu Kıbrıs'ta geçirdiği astım krizi nedeniyle yaşamını kaybetti. (Devamı...)