Harmanlı, Hasköy: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Geleceğe dönüş! 195.175.37.71 tarafından yapılan 2006-08-13 14:49:05 tarihli değişiklik geri getirildi.
1. satır:
{{TownBG|
Adıyamanın gölbaşı ilçesine bağlı bir belde dir.
Map=Kharmanli location in Bulgaria|
Oblast=Hasköy|
Population=22.786|
PopDate=2004|
Altitude=60|
PostalCode=6540|
AreaCode=0373|
Latitude=41° 56'|
Longitude=25° 54'|
Mayor=Mihail Liskov|
}}
 
'''Harmanlı''', [[Bulgaristan]]'ın [[Hasköy ili]]ne bağlı bir şehirdir. Osmanlı zamanında yerleşen Türklerin torunları yaşar.Bu bölgeden değişik şartlar altında ayrılanlar çoğunlukla Marmara Bölgesinin Trakya ve çevresinde yaşarlar.
HARMANLI’NIN TARİHİ VE YERLEŞİM ALANI İLE İLGİLİ BİLGİLER
 
SOYU: Oğuz Boyu (Türkmen)
 
{{byt}}
HALKIN GEÇİM KAYNAĞI: Hayvancılık, bağcılık
 
{{Bulgaristan şehirler}}
Harmanlı, sırasıyla bu illere bağlı kalmıştır.
 
[[bg:Харманли]]
1. ili: Gaziantep
[[en:Harmanli]]
 
[[pl:Charmanli]]
2. ili: Elazığ
 
3. ili: Malatya
 
4. ili: 1957’de Adıyaman
 
1. ilçesi: Besni
 
2. ilçesi: Gölbaşı
 
Harmanlının Sınırları
 
Doğusunda: Yemişen Gediği, Türüce deresi, Yuvalak tepesi;
 
Batısında: Gölbaşı Gölü, Ozan sırtı, Ali Kayası, Kandil;
 
Güneyinde: Pempa (Akcabel) sınırı, Koca Boğan Dere, Kütüklü
 
Kuzeyinde: Çıraderesi, Çatalçam, Kötel
 
Kasabamızın sınırları 21 km2 genişliğinde bir alanı kapsamaktadır. Bu alan; dağları, tepeleri, dereleri, akarsuyu ve ormanlık sahayı barındıran bir doğal zenginliğe sahiptir. Bu alanlarda çeşitli Yaban hayvanları (geyik, çeşitli kuşlar, kurtlar, sincap vs.) yaşamaktadır. Kasabamız sınırlarında bulunan ormanlık alan, bölgenin tek ormanlık sahasıdır.
 
Büyük Perveri çevresinde bulunan 16 köy idari ve sosyal ilişkileri konusunda Büyük Pervri ile ilişkili idi.
 
Yaşam Şekli: Halkımız 1865 yılına kadar yaylalarda, sulak meralarda, ormanlık sahalarda, yüksek rakımlı yerlerde, havadar ve hayvanlarına uygun yerlerde konar göçer (göçebe) bir hayat yaşamıştır.
 
1865 yılında Osmanlı, Perveri ahalisini mecburi iskana tabi tutmuştur. Böylece osmanlı vatandaşı olmuşlardır.
 
Halkımız Büyük Perveri’de ikamet etmiş olsa da uzun yıllar dağlarda, yaylalarda (vergilerini ödeme koşulu ile) göç devam etmiştir.
 
Henüz 20 yıl öncesine kadar bazı aileler bu hayatı sürdürmekteydi. Bunlar; Pepiller, Hasanoğlar, Talazlar, Bıyıklılar, Gicivikler’dir. Bu insanlar göçebe hayatı en son bırakanlar olmuşlardır ve işlerini kaybetmenin zorluklarını yaşamaktalar
 
Yerleşim yerimizin adı 1560’lı yıllarda PERVARİ olarak zikredilmiştir. Fakat daha sonraki dönemlerde halk arasında “Pevreli, Pavralı, Perveri... gibi değişik şekillerde de söylenmiştir.
 
Halkımızın daha sonraları “Büyük Perveri” ve “Küçük Perveri” olarak iki yerleşim birimine bölündükleri anlaşılmaktadır.
 
Bu iki yerleşim yerinin adı 1960 tarihinde kurucu meclis tarafından “Harmanlı” ve “Kalemkaş” olarak değiştirilmiştir.
 
1560 YILI OSMANLI KAYITLARI
 
(Bazı kelimeler, kaynağın sözlüğünden tercüme edilmiştir.)
 
hass-ı cedid der nahiye-i m.
 
650 –karyei pervari, tabi m hassi .şahi.
 
neferan (erkek kişi adamlar): 64hane (ikahamet edilen hane): 42çift (adına yazılan arazi): 7nimçift (yarım): 18bennak (adına işlettiği toprağı olmayan): 15 mücerret (iş ve kazanç sahibi olacak yaşa gelmiş bekar erkek): 22 hasıl maa rüsumve resm-i arusane. Ber vech -imaktu der uhde-i ümena. İ karye-i m-fi sene:600 Bad hava 300 651-karyei –ozan tabi-i m-hass-ı sahi.Neferan (erkek kişi): 46
 
Hane (ikamet edilen hane): 28
 
Çift (Adına yazılan arazi): 12
 
Nimçift (yarım): 8
 
Bennak (adına işlettiği toprağı olmayan): 8
 
Mücerred (iş ve kazanç sahibi olacak yaşa gelmiş bekar erkek): 18
 
Hasılı-ı kısımı minel hums (beşte bir kısmın hasılı): 4300
 
Hınta keyl (buğday): 200- -1000
 
Şa ir keyl (arpa) 200-600
 
Şira-i bağat (bağların ürünü): 1648
 
resmi çift (bir çift araziden alınan vergi): 448
 
resm-i nim çift (toprağı olmayan evli alınan): 160
 
resmm-i mücerret: 108
 
resm-i tapu ve deştbani (devlet arazisinin herhangi bir sebeple ziraatten alıkonmasına karşılık alınan vergi.):40
 
bad-i hava ve resm.i arusane (havadan gelen gayrı muayen vergi): 230
 
1323 - mezra-i habek der nezd.i karye.i tahtalu, tab.i m. Hass-ı şahi.
 
Hasıl: 500
 
1324 - mezrai koz der nezd-i maltopı, tab-i m. Hassı şahi.
 
Hasıl: 250
 
1325 - mezraa-i sarı boğsak der nezd-i karye-i incirlu, tab-i m. Hass-ı şahi.
 
Hasıl: 250
 
652-karye.i isa göli der nezd.i karye.i pervari tab-i m hass-ı hazreti şehzade.
 
Neferan: 11
 
Hane: 7
 
Nim çift: 4
 
Bennak: 3
 
Mücerred: 4
 
Hasıl ı kısmı minel humus karye.i
 
Pervari ahalisi kadimden mezkür karye.
 
Yerinde ziraat idegeldükleri yerleri girü
 
Tasarruşarında olub işbu yazılan reaya
 
Bor ve atıl ve orman açup ziraat itmek
 
Üzere kayıd olunmuştur (929)
 
Hınta keyl (buğday): 100-500
 
Şair.keyl (darı): 20-60
 
Dıhn keyl (darı): 20-50
 
Şira-i bağat (bağların ürünü): 80
 
Resm-i nim çift: 80
 
Resm-i bennak: 36
 
Resm-i mücerret: 48
 
Resm-i tapu vedeştebani: 20
 
Bad-i hava ve resmi arus: 55
 
 
295-1326 mezra-i kaya pınarı der nezd-i karye-i enzenid tab-i Gölbaşı
 
hass-ı hazret i şehzade: 800
 
hasıl maa rüsum
 
mahsul-ı bac-ı gölbaşı maa
 
kaldırım hassı hazret-i şehzade, fi sene. 35000
 
Zikir olunan memerlerden ubur iden tüccardan kadim üz zamandan at ve katır yükünden ikişer akçe ve deve yükünden dört akçe ve merkep yükünden birer akçe ve haririn deve yükünden elli akçe at ve katır yükünden yigirmi beş akçe ve çuka yükünden on akçe ve celeb-i deve geçse beşer akçe ve celeb keşan olub kesdükleri koyundan ve keçiden her ikisine bir akçe ve kul ve cariye geçse onbeş akçe bac alunu gelmegin olageldügi üzere ikba olundu bundan gayri bahar eyamında yaylağa giden Türkmen taifesinden defter-i atikde her on sürüden bir kuzu ve on sürüden ikişer akçe ve birer baş peynir ve bir yapağı kayıt olunup ve güz eyamında kışlağa giderken her evden ikişer akçe ve her obadan birer koyun ve on evden bir kiçe ki otuzaltı akçe ider kayd olunmuş iken sonra amal taifesi külli bidat ihdas eyledükleri paye-i serir-i alaya arz olundukda kadimden vire geldükleri alunub sonradan ihdas olunanları ref idüb aldırmıyasız deyu emri şerif varid olmagın defter-i atik mucibince kayd olundı bundan ziyade nesne alınmayub hakim ül vakt olanlar men ve defeyliyeler.
 
TARİHÎ YAPI VE KALINTILAR
 
1. Yukarı cami- tarihi taş kemer yapı yıktırıldı osmalı dönemi yapısı idi korunmasına özen gösterilmeden onarım yapılmıştır.
 
2. Çölce- umumi çamaşırhane Osmanlı yapısı tarihi dikkate alınmamış 1970 li yıllarında yıktırılmıştır.
 
3. Çölce çeşmesi- kemer şadırvan kesme taş yapı osmanlı dönemi 1970 li yıllarında yıktırılmıştır.
 
4. Ulupınar da umumi çamaşırhane ve banyo için hamam bayanlar için umumi tuvalet- 1969 yılında yıktırılmış (Osmanlı yapısı idi) (üzücü ve sıkıntı veren bir olay).
 
5. Uzunmağara- 3 gizlenme ve dinlenme odalı. giriş doğu sonradan tespit edilen çıkış güneye bakmakta harmanlıyı 1245 yılında istila eden moğollar perverili alimleri öldürmüştür. bu mağaranın moğol askerlerinden gizlenmek için oyulduğu güçlü bir olasılıktır (kaynak: gölbaşı kitabı).
 
6. Paşa Köprüsü- Göksu üzerindedir. İpek yolu güzergahındadır.
 
Bir geri zekalının iş makinesi ve ağır araç geçirme teşebbüsü sonucu hasar görmüştür. Zamanın idarecisi ise onarmak yerine tehlike olmasın diye dinamitle yıktırmıştır (1954’lerde).
 
7. B. Perveri ilkokulu- 1979 da yıktırıldı, Osmanlı yapısı idi.
 
8. Okulun yerine yapılan 4 lojman 2005 yılında satıldı 4 daire merkezde 30500 liraya
 
9. Osmanlı medresesi- harmanlı kalemkaş yolunun girişi bekir ahmedin evi idi. öğretmeni hamidi mektebi bederi muallimi ömer efendi ve yetiştirdiği öğrencilerden
 
10. Ulupınar- İpekyolu güzergahında, özellikleri olan, cazibeli akan pınarın taş kemerden giriş koridorları kesme taş kesme taş oluk 1000 yıldan daha önce yapılmıştır.
 
Yıkım emrini devletin mühendisleri belde başkanının fikrini değiştirememiş emir verenin düşüncesinin kurbanı omuştur.
 
Ulupınar’ın suyu, kuzeye giden kanala yönlendirildiğinde Göksu nehrine akmaktadır. Göksu ise Fırat nehrine; Fırat, Basra (Fars) Körfezi’ne ve dolayısıyla Hint Okyanusu’na karışmaktadır.
 
Batıya giden su kanalına yönlendirildiğinde ise Gölbaşı gölüne, gölden aksuya, aksudan Akdeniz’e ve dolayısıyla Atlas Okyanusu’na karışmış olmaktadır. Dünyada böyle özelliği olan çeşme ve yerleşim birimi olacağına inanılamaz. Suyun 10 metre önünde Memiş Ali’ye ait ceviz ağacı mevcut idi. yaşlılığı nedeni ile kesildi. Saha köye bırakıldı. Cevizin yerinde şu anda Atatürk büstü mevcut.
 
Bu önemli çeşme Ulupınar dev ağaçlarla ve dut ağacı altında konup göçerleri, doğudan güneye Suriye’ye, Mısır’a, Yemen’e, Afrika’ya kadar gidip gelenlerin nefes aldığı yerdi.
 
1970 yıllarında çalışma amacı ile yıktırılıyor. Suyun çıktığı yer ve toplanma havuzunun tabanı, su zemine sızmasın diye hayvanların iç organ yağları ile izole edilmiş yüzlerce yıl önce. Yıkım esnasında, özenle yapılmış izolasyon tahrip edilmiş başarısızlıkla doğu kısmına doğru giden geniş oda ve mağara sokaktan toplanan kirli mikroplu malzeme ile doldurulmuştur. Kemer yapı yıkılıp atılmış ve su içilmez hale getirilmiştir. Sadece 1993 yılında, kemer, Urfa’dan getirilen usta ve Paşa Köprüsünden temin edilen 23 adet eksik taş ile eski görünümüne kavuşturuldu.
 
Suyun bozulması sonucu kolera hastalığı yayılmış, Hüseyin Yürekli, Cüce Hacı Ötün, Abdurrahman Ali Öncel, Gönügara Yapıcılar’ın ölümüne neden olmuştur. Ölenlerin birçoğu Adıyaman Sağlık Müdürlüğü nezdinde kireçle yakılarak gömülmüştür mezarlarının nerde olduğu meçhuldür.
 
Sağlık müdürlüğünün müdahalesi sonucu harmanlı halkının birçoğu ölümden kurtarılmıştır. Konu ilgili bilgi kaynağı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı teftiş uzmanları ve Adıyaman Sağlık Müdürlüğü.
 
HARMANLI VE DEPREM (Bu bilgiler yakın çevreyi de kapsamaktadır.) 5
 
Malatya koridoru 4.12.
 
Yıl: 1895, Şiddet: 6.6, Ölü Sayısı: 469
 
Yıl: 1905, Şiddet: 6.8, Ölü Sayısı: 500, Yıkılan Ev: 5000
 
Bu depremlerde evlerin yüzde doksanı yıkılmış ve çok insan hayatını kaybetmiş (belge afetişleri gn müdürlüğü).
 
Tanık: Memiş Ali’nin hanımı ve o günkü müdürün kızı Zeynep Özmen.
 
Tarih: 05.05.1986, Şiddet: 5.8, Hasarlı ev: 1174, Ölü Sayısı: 1
 
Tarih: 06.06.1986, Şiddet: 5.5, Hasarlı ev: 842, Ölü Sayısı: 18
 
Harmanlı merkezde 1986 depreminde can kaybı olmadı ve 24 ev ağır hasar gördü. Afet işleri 24 prefabrik konut yaptı.
 
“Bilinmeyen tarihte gölbaşı gölü bir tane iken deprem sonucu üçe bölünmüş olduğu” uzmanların görüşüdür.
 
MERSİN VE GÖÇ
 
100 yıl önce Ceyhan Adana ovasına tarım işlerinde çalışmak üzere yaya olarak 350 km giden ve 350 km gelen Perveri halkı daha sonraları Mersin’i tanır. Hamallık, narenciye, sebze, meyve işlerini benimser. İşçilik ve ticaret yapanlar, yazları köyüne yaylaya, kışın Mersin’e giderek yaşamını sürdürür. Halk 50 yıl sonra Mersin’e yerleşmeye başlar. Günümüzde de yüksek potansiyeldeki nüfus’un çok az kısmı gidip gelmektedir. Her tür işi yapmakta, narenciye, imalat tekstil, işçilik yapmaktadır.
 
Ayrıca Harmanlılar Derneği mevcuttur.
 
Şu anda Harmanlı’daki nüfusun 5 kat fazlası, Mersin’de yaşamaktadır.
 
Milletvekili, muhtar, memur, belediye meclis üyeliği vs. temsilciliklerde yer almaktadırlar. Harmanlı halkından Antalya, Ankara, İstanbul, azda olsa Antep ve Malatyada 750 nüfus mevcuttur.
 
Sıcakkanlı, sevecen, dürüst, çalışkan, her yönü ile övünülecek türkmen toplumudur.
 
GURBETİ YURT EDİNENLER
 
Harmanlı kasabası kırsal Güneydoğu Toros Dağlarının eteğinde havası, suyu, yaylaları muntazam yerleşim yerindedir. Mevcut bağ alanları, halkını mutlu yaşatamamaktadır. Yetişmiş genç nüfusun işe ihtiyacı vardır. 1960 lı yıllarda bu duruma çare olarak, İbrahim Kütük öncülüğünde bir kalkınma kooperatifi kuruldu. büyük çaba sarf eden İbrahim Kütük, yurtdışına işçi gönderilmesi için 100 kişilik kontenjan aldı. İşçiler, o günün parası ile 8125 lira ortaklık payı taahhütnamesi imzaladı. Bu kooperatif 100 kişiyi Almanya’ya gönderdi. 100 işçi adayı, Almanya’ya gitmeden önce, Alman doktorlar sıkı sağlık kontrolünden geçirdiler. İnsanların penislerine kadar baktılar. Gençtiler bu insanlar. Alman mühendisler tarafından özellikle sağlığa zarar veren, insan ömrünü kısaltan işlerde görevlendirildiler . Fakir insanlar mecburdu bu işleri kabul etmeye. Zaman geçti, hanımlarını götürenler oldu. Çocuklar da gitti. Her gün sıkıntılı hayat yaşanmaktaydı. Memleket özlemi, özgür hayat şartları, dağlar, akarsular, dost ahbap özlemi beyinlerinde film şeridi gibi geçmekte idi. Kooperatife zor şartlarda kazanılarak gönderilen paralar dönüş güvencesiydi. Ne yazık ki kooperatif bilinçsiz yönetimce talan edilmekteydi. Sonuçta 800.000 mark sermayesi olan kooperatif batırılmıştı. Ziraat Bankası icraya vererek gayrimenkulu besi binasınıda sattı. Vatandaşın güveni sarsıldı. Gurbetteki işçilerden bir kısmı ülkesine döndü, bir kısmı oradaki yaşamına devam etti. Bir kısmı öldü. Dönenler ekonomik sıkıntıya düştü. Evi ve sosyal güvencesi olan çok azdı.Bugün, altmışlı yıllarda Almanya’ya gidenlerin %90’ı memlekete döndü. Fakat çocuklarını torunlarını getiremedi. Ekonomik ve kültürel farklılıklar geri dönmeyişlerin en önemli nedenleridir.700 den fazla insanımız, ülkelerinde yeşeren, Avrupa’da demlenen düşüncenin, duyguların gönüllü esiri olup gurbeti vatan edindiler. Üzücü durumların kurbanı oldular. İşçi Kardeşlerimiz şu andada çeşitli engellemelere rağmen iş ve özel hayatlarını sürdürmektedir.
 
ÖRNEK OLAY
 
Dr. Hamza orhon un çocukları Hamza orhon kim Yetim Mehmet oğlu babası yemende şehit oldu. Memişali Özme’nin yanında kalıyor ve perveri nahiyesi hamidi mektebi bedar muallimi ömer efendinin ögrencisi olarak okula devam ediyor.
 
Perveride okul bitince adanaya öğrenimi devam ettirmek için gidiyor Yatılı okula devam ediyor fransız lar Adanayı işgal ediyor lisede çekili TÜRK Bayrağını indirmis yerine fransız bayrağını çekilmiş gören Hamza orhon derhal fransız bayrağını indirip yerine Türk bayrağını çekiyor. Ancak öldürülme korkusu ile Konya’ya gidip orta öğrenimi bitiriyor. İstanbul Üniversitesi tıp fakültesini kazanıyor. Fakülteyi de başarı ile bitirip doktor oluyor Anamur’da hükümet tabipliği, Denizli’de bakteriyoloji uzmanı olarak Adana da görev yapıyor. Malatya da uzun yıllar başhekimlik yaptıktan sonra Sinop’ta kısa süre kaldıktan sonra İstanbul’a tayin ediliyor ve İstanbul’da vefat eden Hamza Orhon un çocukları Eczacılık fakültesi mezunu Almanya’ya giderek iş kuruyorlar akrabaları olarak araştırmama rağmen izlerine rastlayamadık bir gün Barbaros Orhon baba memleketini ziyaretine geldi. Kızı Begüm Hanım da Mersin’e geldi. Hamza Orhon, istiklâl madalyası sahibi harmanlılar için yazılan gurbeti vatan edinenler konusuna örnek teşkil etmekte.
 
PERVERİ VE İPEK YOLU GÖÇEBELERİ
 
Orta Asya-Kafkaslar ve Doğu Anadolu’dan gelip geçenler, Osmanlının idaresindeki Arap ülkeleri ile Urfa, Gaziantep, Maraş, Adıyaman Güneydoğu toroslarına ulaşılması için Perveri’ye mutlaka uğramak zorundalardı. Çünkü Göksu üzerindeki Paşa köprüsü tek geçit noktası idi.Perveri’ye Sürgüden gelebilmesi için Görüstan, Akdağ, Sakaltutan, Karanlıkdere güzergahı çetin, yüksek rakımlı, kara kışı şiddetli, dere ve tepe ve ormanlıydı. Sürgülülerin ve Erkeneklilerin padişaha müracatı sonucu vergiden muhaf olmalarını talepleri “(Aynde Revende) gelen gidenler önlerinde düşüp iledüb ve getürüb külli zahmetleri ve meşakatleri olup defteri atikte mücerret avarızdivaniden muafiyet ile kayd olunmuştur.” Vergiden muaf tutulan Erkenek ve Sürgülüler Türkmen göçebelere kol köstererek, kılavuz kuryelik yaparak Perveri’ye ulaşmalarını sağlamışlar ve çok emekleri geçmiştir.Perveri’de Ulupınar’da dinlenen nefes alan göçebeler, Çürük Velilerin, Memiklerin, Hacıların hanlarında evlerde dinlendikten misafir edildikten sonra yollarına devam etmişlerdir. Karaçalılıkta, Ali Kayasında mezarlıkları vardı son zamanlarda Doğu Anadolu’dan gelenler ise Omaro Çayırı, Takım Pınar ve yazıda konaklamışlardır. Hancılık böylece sona ermişti.Göçerler her türlü hizmet alır idi. Nalbant, kalaycı, manifaturacı, hırdavat, yural, kolan, urgani kusgun, yemtor başı, saman, arpa, burma, kuru ot, aba, giyim kuşami, köşger, çarık, yemeni, su tukuğu gibi bir çok ihtiyacını göreceği malzemeleri temin eder ve yoluna devam ederdi.
 
BİLİNEN BÜTÇELİ KAMU YÖNETİCİLERİ 5
 
Hacı İsmail Ağa Müdür 1860 - 1901 otluğu 259 dönüm Perveri’ye mal etmiş göl kıyısını Bölükbaşı’nın damadı eşi ise Şemsi Hacı İsmail Oğlu Mustafa müdür 1901 - 1907
 
Hacı İbrahim Oğlu Mustafa muhtar 1907 - 1909 anlaşmazlık sonucu
 
Mehmet Efendi 1907 -1909 iki muhtarlık
 
Tutluoğlu Karatutlu 1909 -1917
 
Göğ Memet Yürekli 1917 - 1925
 
Hacı Güçcük Yücel 1925 -1933
 
Abuzer Yücel 1933 - 1942
 
Tıkılı Ahmet Sakin 1942 - 1946
 
Mehmet Öztürk 1946 - 1950
 
Mehmet Atayık 1950 - 1960
 
Kemal Saglıkcı 1960 - 1961
 
Hacı Bayram Özmen 1961 - 1964
 
Hacı Bayram Özmen 1964 - 1968 (Belediye olmasını sağladı böylece halkının yaşam standardına büyük katkı sağladı)
 
Hacı Bayram Özmen il genel meclis üyesi (4 yıl) 1968Yılında belde teşkilatı kurulmasını sağladı
 
BELEDİYE BAŞKANLARI
 
Mehmet Değirmenci 1968 1977
 
Osman Asker 1977 1980
 
Mustafa Çırakoğlu 1980 1984
 
İhsan Özmen 1984 1994
 
Mustafa Gezek 1994 2004
 
Yaşar azık 2004 …
 
KALEMKAŞ ESKİ VE MAHALLE MUHTARLARI 5
 
1910 yılında icmal 250 zükür127 hane 42 0smanlı kaydı
 
1. Çürük Bekir
 
2. Hoca Ali Şahin
 
3. Çete Hüseyin
 
4. Cafer Aga Şahin
 
5. Uluk Mustafa Yıldırım
 
6. Pinti Hüseyin Yıldırım
 
7. Mehmet Ali Şahin
 
8. Kasım Kuloğlu
 
Mahalle Muhtarları
 
9. Hacı ali solmaz
 
10. Mustafa Türkoğlu
 
11. Cuma Aldanmış
 
12. Derici Haceli
 
13. Şükrü Kuloğlu
 
14. Topal Hacı Ali
 
15. Türkmen Türkoğlu
 
KALEMKAŞ VE ÇAKMAK HAKKINDA BİLGİLENDİRME 5
 
Yüzlerce yıl önce Büyük Perveri ve Küçük Perveri’nin, iki kardeşin önderliğinde oluşan yerleşim yerleri olduğu bilinmektedir.
 
Harmanlılılar refah içinde yolu, suyu, kanalizasyonu, eğitim imkanı, temizlik gibi bir çok hizmetten faydalanıyorlardı. Kalemkaş ve Çakmak halkının sorunlarını çözmek ve yaşam standartını yükseltmek için bu iki yerleşim yeri, Belediye Meclisinin ve İhtiyar Heyetinin kararı ve oylama sonucu Harmanlı Kasabası sınırları içerisine alındı. Karar, 8 Ocak 1988 tarihinde 88/34218 karar sayısı ile Başbakan, Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı’nın onayı ile yürürlüğe girdi.
 
Bunun sonucu olarak Kalemkaş ve Çakmak, Belediyeden yol, su, kanalizasyon, temizlik hizmetleri almaya başladı. 18 senedir öğrencilere ilköğretim 2. kademe ve ortaöğretim eğitimi görmeleri için ulaşım hismeti verilmektedir. Bu sayede birçok insan, üniversteyi bitirmiştir. Ayrıca kızlar, beldenin yaptığı halı atölyelerinde 15 yıldır halı dokuyor kazanç sağlıyor.
 
Çalışkan yiğit Türkmenlerdir.
 
Çakmak rakım: 1092 m
 
Kalemkaş rakım: 1275 m
 
Çevrede en fazla badem ve fıstık yetiştirilen yerdir.