Peter F. Drucker: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Değişiklik özeti yok
Omulu (mesaj | katkılar)
iç bağ.
1. satır:
{{düzenle|Ocak 2008}}
'''Peter F. Drucker''' ([[19 Kasım]], [[1909]] – [[11 Kasım]], [[2005]]), [[Avusturyalı]] yönetim bilimci. Peter Drucker, 1909 yılında Avusturya’da[[Avusturya]]’da eğitim seviyesi yüksek bir anne babanın çocuğu olarak dünyaya geldi. Evlerine dönemin entelektüel elitleri gelir gider, çeşitli konularda tartışmalar yapılırdı. Frankfurt Üniversitesi’nde okudu. Keynes ve Schumpeter’den ders aldı. 1929’da Frankfurt’un en büyük günlük gazatesinde finans yazarlığı yaptı. 1933’te tutucu bir Alman filozofu olan Stahl hakkında yayımlanan yazısında Nazileri o kadar rahatsız etti ki, yayın yasaklanmakla kalmadı yakıldı. Bir süre sonra, “Almanya’da Yahudi” sorunu başlıklı yazısı da aynı kaderi paylaştı.
 
Hitler başa geçtikten sonra Londra’ya[[Londra]]’ya göçtü. Bankacı oldu. Şöyle diyelim, Londra Bankası’nda [[ekonomist]] olarak işe başladı. 1937’de[[1937]]’de gazeteci olarak Amerika’ya[[Amerika]]’ya gitti. Vermont’ta[[Vermont]]’ta Bennington Koleji’nde siyaset ve [[felsefe]] profesörü olarak ders verdi. 1939’da[[1939]]’da ilk kitabı, “Ekonomik Adamın Sonu: Totaliterliğin Kökenleri”ni yazdı. 1945’te General Motors’u inceledi ve sonucunda 1950’de[[1950]]’de “İşletme Kavramı”başlıklı çığır açan kitabı basıldı. En önemli metni “Yönetim Uygulaması” 1954’te[[1954]]’te yayımlandı. Bu çalışmasında işletmeleri masaya yatırdı. Özetle yönetimin bir bilim ya da sanat değil, bir meslek olduğunu gösterdi. 21 yıl boyunca [[New York]] Üniversite’sinde hocalık yaptı. O kadar popülerdi ki, dersleri spor salonunun yanında yüzlerce sandalyenin sığabileceği bir mekanda yapılıyordu. 1975’ten[[1975]]’ten itibaren 20 yıl [[Wall Street Journal’daJournal]]’da aylık köşe yazarlığı yaptı.
 
Claremont Üniversitesinde Yüksek Lisans öğrencilerine “İşletmede Drucker” dersi veren Joseph A. Maciariello, Drucker için, “Daireler halinde düşünürdü” diyor. Dehasının bir kısmı bağlantısız görünen öğretiler arasında ortak kalıplar bulabilmesinden kaynaklanıyor.
8. satır:
Tipik yönetim danışmanı kalıbına hiçbir zaman uymadı. Ev-ofisinden çalışırdı ve asla bir sekreteri olmadı. Telefonlarını hep kendi açardı.
 
[[ABD]] Başkanı [[George W. Bush]] 2002 yılında Drucker’a Başkanlık Özgürlük Madalyası verdi.
Buraya kadar Drucker’ın bilinen hayat hikayesi, bundan sonrası hayat hikayesinin yönetim bilimindeki izdüşümü:
 
1940’larda[[1940]]’larda, organizasyonların temel prensiplerinden olan, sorumluluğun dağıtılması fikrini ilk o tanıttı.
 
1950’lerde[[1950]]’lerde işçilerin yok edilmesi gereken mükellefiyetler değil, değerler olduğunu ilk o dile getirdi. Şirketin sadece kar makinesi değil, çalışana güven ve saygı üzerine kurulu bir insan topluluğu olduğu görüşünü üretti
İlk kez o, yeni pazarlama kafa yapısında basit bir kavram olan “müşterisiz iş yoktur”u açıklığa kavuşturdu.
 
1960’larda[[1960]]’larda, içeriğin önemine değindi.
 
1970’lerde[[1970]]’lerde, bilginin Yeni Ekonominin asıl sermayesi olduğunu yazan yine Drucker oldu.
 
1980’lerde[[1980]]’lerde kapitalizim ve iş dünyası hakkında ciddi şüpheler edinmeye başladı. İşletmelerin toplumların yaratılması için ideal yer olmaktan çıktığını, bireysel çıkarların eşitlikçi prensiplere karşısında her zaman galip geldiği bir yer olduğunu söylüyordu.
Amerikan iş dünyasının en önemli eleştirmenlerinden biri oldu. Yöneticiler imparatorluk kurmakla uğraşırken fazla personel ve etkisiz bir sürü asistanların oluşuna karşı çıktı. Onu en çok kızdıran işletmelerin işten çıkarmalarda elde ettikleri büyük kazançlardı: “Bu ahlaki ve sosyal olarak affedilemez. Bunun için çok büyük bedel ödeyeceğiz.”
 
Drucker, 1980’lerde[[1980]]’lerde yoğun olarak yaşanan ve yasal dayanakları zayıf olduğu için eleştirilen satın almalar, birleşmeler ve benzeri operasyonlar kapitalizminin son hatası olarak görüyordu: “Serbest pazara inansam da, kapitalizm hakkında ciddi şüphelerim var.”
 
Herkesin hoşlanmadığı çıkışlar yapmaya bayılıyordu, örneğin; 1984’te bir tepe yöneticinin en düşük maaş alan işçinin 20 katından fazla maaş almasının doğru olmayacağını ilan etti.