Sevr Antlaşması: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
40. satır:
1915 yılının başında [[Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı|Britanya]] ile [[Üçüncü Fransız Cumhuriyeti|Fransa]]'nın Çanakkale'ye saldırmaları müttefik olmalarına rağmen [[Rus İmparatorluğu|Rusya]]'da kaygı uyandırmıştır. Bu yüzden Rusya, [[Çanakkale Savaşı]]'nın sürdüğü Mart 1915'te harekete geçerek, İstanbul ve Boğazlar üzerindeki isteklerini müzâkere etmek üzere Britanya ve Fransa ile masaya oturmuştur. [[Üçlü İtilaf]] arasında imzalanan gizli antlaşma olan [[Boğazlar Antlaşması|<nowiki>''</nowiki>Boğazlar Antlaşması]]" gereği [[Osmanlı İmparatorluğu]]'nun başkenti olan [[İstanbul]] da dahil olmak üzere [[İstanbul Boğazı|İstanbul]] ve [[Çanakkale Boğazı|Çanakkale]] Boğazları'nın [[Rus İmparatorluğu|Rusya]]'ya bırakılması öngörülmüştür. Gelibolu harekâtına gönderilen İngiliz donanması, en eski savaş gemilerinden oluşuyordu. Ve İngilizler garip bir şekilde, 18 Mart'ta mayın temizliği yapmadan gemilerini ileri sürdüler. Haliyle gemiler mayınlara çarptı ve Inflexible, Irresistible ve Ocean gemileri battı. Böylece İngiltere’nin deniz harekâtı sona erdi ve gemiler ikinci bir saldırıda bulunmadılar. Eğer Çanakkale geçilseydi, antlaşma gereği İngilizler boğazlar ve İstanbul'u Rusya'ya bırakacaklardı. Her ne kadar antlaşma yapılmış olsa da İstanbul'u Rusya'ya vermeye pek de istekli olmayan İngilizler, antlaşmanın imzalandığı 18 Mart 1915 tarihinde böylece İstanbul'a ilerlemek yerine donanma harekâtını kaldırıp savaşı kara harekâtına çevirdiler.<ref>https://mehmethasanbulut.com/2019/07/22/canakkaledeki-gizli-el/</ref>
 
{{Quote2|Emekli İngiliz Donanma KomutanıKumandanı Amiral Sir Arthur Knyvet Wilson, kendisine danışılması üzerine 15 Mart 1915'te verdiği raporda şöyle diyordu:
 
"Mevcut koşullarda, Konstantinopolis'i elinde bulunduran düşman bir Rusya'nın, Akdeniz üzerinden Mısır ve Hindistan ile iletişimimizi neredeyse imkansız kılacağına şüphe yoktur. Dahası, Çanakkale Boğazı'nda kurulacak güçlü bir denizaltı kuvveti ile, İskenderiye veya Kanal güzergahı üzerinde Girit ile Afrika kıyıları arasında geçmeye çalışan gemilerin çok büyük bir bölümünü durdurabilecek ve imha edebilecektir. Yapabileceğimiz hiçbir yeni müstahkem durumu iyileştiremez. Bu nedenle, gelecekteki politikamızı bu koşullar altında değerlendirmek en iyisidir. Savaştan sonra -Almanya veya Avusturya'nın herhangi bir saldırı tehlikesinden önemli ölçüde kurtulmuş olan- Rusya, kendisini içişlerine, ticaretinin gelişmesine ve Asya'daki konumunu güçlendirmeye adayabilecektir. Rusya ve İngiltere, Asya'da iki hakim güç olarak karşı karşıya bırakılacaktır. Eğer savaşmaya karar verirsek, Rusya'yı kendimizden çok daha güçlü bir durumda bulacağımız muhakkaktır. Bu bizi, Almanya ile yaşadığımızdan çok daha fazla bir silahlanma rekabeti ile karşı karşıya bırakabilir."<ref>Cabinet Papers Record, 24-1 s. 106-7</ref>}}