Şanlıurfa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kekibec (mesaj | katkılar)
Kekibec (mesaj | katkılar)
62. satır:
Son yıllarda Şanlıurfa'da birbiri ardına ortaya çıkartılan arkeolojik bulgularla insanlık tarihine ilişkin önemli bilgiler elde edilmiştir. 1993 yılında şehir merkezinin altında bugünkü [[Balıklıgöl]]'ün kuzeyinde yapılan bir keşif sonucu bulunan [[Urfa Adamı]] olarak adlandırılan insan şeklindeki tarih öncesi heykel ile Urfa şehir merkezinde insan yerleşiminin tarihinin MÖ. 9500'e [[Neolitik Dönem]]e kadar uzandığı görülmüştür. 1997’de [[Göbeklitepe Höyüğü]]'nde yapılan kazılarda elde edilen bulgularda ise, insanlığın en eski tapınaklarından birinin Urfa’da 11 bin yıl önce inşa edildiği ortaya çıkarılmıştır.
 
Bu gün Şanlıurfa’nın bir ilçesi olan ve şehrin 45 km. kadar güneydoğusunda yer alan Harran şehrinin asınaadına ilk defa M.Ö. 2. binyılın başlarına ait çivi yazılı tabletlerde rastlanır. Bu tabletler arasında, [[Harran]]'daki Sin Mabedi’nde bir antlaşma imza edildiğine dair bir belge bulunmaktadır. Mezopotamya pagan inanışının en önemli merkezlerinden biriydi ve burada ay tanrısı [[Sin (mitoloji)|Sin]] ile güneş tanrısı [[Şamaş]]’ın mabedleri bulunuyordu. 2. binyılın ortalarında Hititler’le Mitanniler arasında yapılan bir antlaşmaya Harran’daki ay tanrısı Sin ve güneş tanrısı Şamaş şahit tutulmuştur. Bundan sonra Bâbil, Hitit, Asur tabletlerinde Harran’dan sık sık bahsedildiği görülmektedir. Asur tabletlerine göre bölge M.Ö.2000'lerde [[Hurriler|Hurriler ile Mitannilerin]] yerleştiği bir yerdi. Süryânîlerin atası olan [[Aramiler|Ârâmîlerin]] bölgeye yerleşmesi M.Ö 11.yüzyıldan sonra da Mezopotamya'dan kuzeye doğru göç ederek Fırat'ın iki yakası boyunca uzanan topraklarda Bit-Adini Devleti'ni kurdukları döneme denk gelmektedir. Harran, M.Ö.857'de Asur İmparatorluğuna bağlandı. M.Ö 609'de [[Medler]] ve [[Yeni Babil İmparatorluğu|Keldânîler]]'in işbirliğiyle Asur İmparatorluğunun başşehri [[Ninova]]'nın ele geçirmelerinden sonra son Asur kralı II. Asur-Uballit, Harran Kalesi'ne sığındı ve Asur İmparatorluğu üç yıl daha burada devam etti. M.Ö. 612'de Asur İmparatorluğu tamamen ortadan kaldırıldı ve Harran'a sırasıyla Medler ve Keldânîler hakim oldu.
 
M.Ö. 722 yılında Asur Kralı [[II. Sargon]]'un, İsrail devletini istila ederek Yahudileri Mezopotamya'ya ve Harran'a sürmesiyle bölge ilk kez bir Yahudi topluluğu ile tanışmış oldu. Babil kralı Keldânîler'in hükümdarı [[II. Nebukadnezar|Nebukadnezar]]'ın M.Ö. 586 yılında Kudüs'ü ele geçirerek şehir ile birlikte Süleyman Mabedini de yıkıp Yahuda Krallığı’nı ortadan kaldırarak Yahudileri bölgeden sürmesi neticesinde tüm Mezopotamya'da önemli bir Yahudi nüfus ortaya çıkmıştı. Tarihe [[Babil Sürgünü]] olarak geçen bu hadisenin bir sonucu olarak Mezopotamya kentlerinde Yahudi kolonileri kurulmuştu. M.Ö 539'da Perslerin, Keldânîlerin hakimiyetine son vererek Babil İmparatorluğunu ortadan kaldırması neticesinde Harran [[Ahameniş İmparatorluğu|Persler]]in eline geçti. Pers Kralı [[I. Darius]] Yahudilerin sürgününe son vererek ülkelerine gitmelerine müsade etse de Yahudilerin bir kısmı Mezopotamya ve Harran'da kalmaya devam ettiler. Bu dönemde Harran'da da güçlü bir Yahudi kolonisi vardı. Doğuyla, Hindistanla ve Çinle ticaret yapıyorlardı. Yahudilerinin kervanlarla batıya getirdiği başlıca ürün ipek idi.
 
Şehirdeki Yahudi nüfusun varlığı Tevrat anlatılarında da şehrin adının geçmesiyle kendini göstermiştir. TevratYahudi Kutsal Kitabı [[Tanah]]'ta Hārān biçiminde geçen şehir İbrani anlatıları ve mitolojisine göre tufandan sonra yeryüzünde tesis edilen ilk şehir olup [[Nuh]] peygamberin torunlarından Kaynan tarafından kurulmuştu. ŞehrinYahudi yerliKutsal halkıKitabı ÂrâmîlerTanah'ta Eskiİbrahim Ahitte İbranilerle aynı soydan gelenpeygamber ve yaklaşıkatasının M.Öyaşadığı 16.mekan yüzyıldan sonraolarak Harran, dolaylarındaYahudilik yaşayaniçin birkutsiyeti toplulukolan olarakbir tanıtılmıştırmekandır. Yine İbrani anlatısınaAnlatıya göre İbrâhimİbrahim peygamber Filistin’e gitmeden önce Harran'da oturmuştu ve burada adını taşıyan bir mescidle onun otururken yaslandığı söylenen bir taş vardı. Ayrıca, ipek şehir olarak betimlenen ve eski adı Seruğ/Seruc olan günümüzdeki adı ile [[Suruç]] da İbrahim peygamberin atasının adı olduğu ifade edilmekte, dolayısıyla onunla ilişkilendirilen bir mekân olduğu da dile getirilmektedir. Harran'ın, 45km[[Lut]] kuzeyindepeygamber yerve alan[[Şuayb]] Urfapeygamber şehrininile isede Talmudilişkilendirilen metinlerindemekanlardandır. İbrâhimBuna peygamberigöre Lut'un, amcası İbrahim’in ateşe atanatıldığına şahit olduğu ve bütünbu insanlarıolaydan Tanrı’yasonra isyana[[Sodom]]’a teşvikgittiği, eden[[Eyüp]] kötüpeygamberin de yöneticihasta olduğu anlatılandönemde NemrudHarran'daki tarafındanbir kurulduğumağarada anlatılıryaşadığı ve burada öldüğü rivayet edilmektedir. Böylece Harran, Eyüp peygamberin sabrının test edildiği mekan olma özelliği bakımından da önem taşımaktadır. Hatta [[İlyas|Elyesa]] peygamberin, Eyüp peygamberin yaşadığı yere kadar geldiği ancak kendisini göremeden burada vefat ettiği de iddia edilmektedir. İbranice Yitro adı ile bilinen ve Musa peygamberin kayınpederi olarak kabul gören Şuayb’in de bu gün Harran yakınlarındaki Şuayb Şehri yakınındaki Yağmurlu Köyü olarak bilinen Soğmatar’da yaşadığı ileri sürülmektedir. Hatta rivayete göre Musa peygamberin, Soğmatar'da Şuayb peygamber ile buluştuğu ve sihirli asasını ondan aldığı da ifade edilmektedir. Soğmatar'daki, Musa’nın Kuyusu ve Musa peygamberin asasının izi adı ile bilinen ziyaret yerleri de günümüzde önem taşıyan mekânlardandır
 
Harran ve civardaki bölgeler, [[Büyük İskender]]'in M.Ö 331'de Pers İmparatorluğuna son vermesinden sonra Yunan hâkimiyeti altına girmiş ve sonraki dönemlerde Harran önemli bir Yunan ve Roma kolonisi haline gelmiştir. Öyle ki Abbâsîler döneminde yaşayan ünlü İslâm hukukçusu Ebû Yûsuf, Harran’dan bahsederken buranın halkının Süryânîce konuşan yerli halk ve Rumlar'dan oluştuğunu söyler.
 
Bu günkü Urfa şehir merkezini oluşturan alanda, tarihi verilere göre [[Büyük İskender]]'in M.Ö 331'de Pers İmparatorluğuna son vermesinden sonra, İskender'in ölümünden sonra kurulan Helenistik krallıklardan [[Seleukos İmparatorluğu|Selevkos İmparatorluğu]] döneminde Edessa şehri kurulmuştur. Ancak şehrin yerli halkı Yunanca olan bu ismi kullanmamış, Aramice olan Urhay’ı kullanmışlardır. Urfa adının da burdan geldiği düşünülmektedir. Harran'ın 45km kuzeyinde yer alan Urfa şehrinin Talmud metinlerinde İbrâhim peygamberi ateşe atan ve bütün insanları Tanrı’ya isyana teşvik eden kötü yönetici olduğu anlatılan Nemrud tarafından kurulduğu anlatılır.

Selevkoslar'ın M.Ö.132 yılında İranlıların baskısına dayanamayarak yıkılması üzerine Urfa'da bu tarihten itibaren [[Osroene]] ismi ile bir bağımsız bir krallık kuruldu.<ref>{{Web kaynağı|url=http://www.mootol.com/Yazi2506/antik-cagda-urfa-ve-ilceleri|başlık=Antik Çağ'da Urfa ve İlçeleri|erişimtarihi=|tarih=|çalışma=Araştırma yazısı.Tekin Gün|yayıncı=Mootol,Kültür Sanat-Şubat 2019|arşivurl=https://web.archive.org/web/20201004173323/http://www.mootol.com/Yazi2506/antik-cagda-urfa-ve-ilceleri|arşivtarihi=4 Ekim 2020|ölüurl=evet}}</ref> Osroene Krallığı, Urfa’da kurulan ilk bağımsız devlettirkrallıktır ve MS 244 yılına kadar hüküm sürmüştür. Başkenti Edessa yani Urfa olan Osroene krallarının çoğu Abgar ismi ile çağrıldığından bu devlete Abgarlar devleti denildiği gibi Abgarlar dönemi de denilmiştir. Tarihi kayıtlarda ve Abgar efsanesinde, Kral V. Abgar Ukkama’nın ilk Hıristiyan kral olduğu ve Edessa Bölgesi’nde hüküm sürdüğü İsa Peygamber'in tebliğinden hemen sonra bu dini kabul ettiği belirtilir. Efsaneye göre; V. Abgar ilk Hıristiyan kraldır ve İsa Peygamber'in ölümünden hemen sonra, Hıristiyanlığı kabul etmiş ve kendi halkına da benimsetmiştir. Cüzzam hastalığına yakalanan ve bu nedenle oldukça acı çeken V. Abgar’ın, İsa Peygamber'in gönderdiği mucizevi mendil sayesinde iyileştiği rivayet edilmektedir. 2016 yılında Şanlıurfa’nın Balıklıgöl yerleşkesi civarında yürütülen "Kale Eteği Projesi" kapsamındaki kazı çalışmalarında Abgar Krallığı dönemine ait olduğu tahmin edilen Süryanice yazıtlar ve ince işlemelerin yer aldığı bir taban mozaiği bulunmuştur. Osroene Krallığı devrine ait Şanlıurfa'daki tarihi eserlerin en kıymetlisi Kale'deki çifte sütundur. Halk tarafından bu sütunlara mancınık denilmektedir. Bu sütunlar Osroene krallarından Eftuha tarafından eşi Şalmet adına dikilmiştir. Bölgede ilmi, edebi bilhassa felsefi
çalışmalara önem verilmiştir. Süryaniler ilk edebi ve felsefi çalışmaları M.S. 2. yüzyılda yapmışlardır.
Süryani yazısının doğduğu kent Urfa’dır. 2. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık bilhassa Yakubi ve Nasturi mezheplerinin tesiri altında gelişen "Süryani Edebiyatı" doğmuştur. İlk İncil tercümesinin de Urfa’da yapılmıştı. Soğmatar M.S.1 ve 2. Yüzyılda Süryaniler tarafından iskan edilen kale, burç ve kalıntılarıyla köy içersinde dini yapı kalıntıları bulunan Soğmatarda kökü Harran Sin Kültürüne dayanan Sabizim ve Baştanrı Marilaha'nın kültür merkezi olduğu bilinen örende baştanrıya ve mukaddes gezegenlere (Güneş, Ay, Satürn, Jüpiter, Mars, Venüs, Merkür) ibadet edilen ve kurban kesilen açık hava mabedi olup, önemli kalıntıları teşkil etmektedir. Bu mabedin duvarlarında Süryanice yazılar ve gezegenleri tasvir eden insan rölyefleri işlenmiştir. Ayrıca kalenin batısında bulunan tepe üzerindeki kayalar üzerinde Tanrıları tasvir eden rölyefler ve Süryanice yazılar bulunmaktadır.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Şanlıurfa" sayfasından alınmıştır