Heinrich Schliemann: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme, değiştirildi: 26 Aralık → 26 Aralık, 1822 → 1822 (2) AWB ile
İmla hataları
6. satır:
Heinrich Schliemann [[İliada]]'yı iyice okuyup inceledikten sonra, [[Homeros]]'un anlattığı [[Troia]]'nın, yani İlios kentinin, [[Çanakkale Boğazı]]'nın (Hellespont) güneyinde yer alan, 100x250 metre boyutlarındaki Hisarlık Tepesi’nde aranması gerektiğine inanmıştı. Bu ören yeri, [[Ege]] kıyılarında yaklaşık 6 km, Çanakkale Boğazı kıyısından ise 4.5 km. uzaklıkta, stratejik açıdan önemli bir noktada, Skamander (Karamenderes) ve Simoeis (Dümrek) vadileri arasında uzanan [[kireç taşı]] bir yükseltinin ucundadır. 1863-1865 yılları arasında Troia'da küçük kazılar yapan [[Frank Calvert]], daha önceden Hisarlık Tepesi'nin bir höyük olarak meydana geldiğinin farkına varmıştır.
 
Büyük çaptaki ilk kazılar (1870 yılındaki [[sondaj]]lardan sonra) 1871-1874 yılları arasında, dokuz çalışma döneminde tamamlanmıştır. Bu kazılar 1890'a kadar, bu uğurda servetin büyük bir bölümünü harcayan Schliemann başkanlığında yapılmıştır. Troia II dönemini İliada'daki Troia olarak kabul eder ve bu dönem tabakaları arasında ünlü ''Priamos Hazinesi'''ni bulur. Schliemann 1873'te Truva hazineleri bulmuş, ve yurt dışına kaçırmıştır. Schliemann'ın ölümünden sonra, çalışma arkadaşı ve mimar [[Wilhelm Dörpfeld]] kazı başkanlığını 1893 ve 1894 yıllarında üstlenerek, çalışmaları geçici bir sonuca ulaştırmıştır.1876 yılında eşi Sophie ile birlikte Yunanistan'da Mikonoslulardan kalma Kral [[Agamemnon maskesi|Agamemnon'un Maskesi]]ni buldular.
 
Heinrich Schliemann Troya'dan kaçırdığı hazineleri ölümünden önce Berlin Ulusal Müzesi'ne bağışladı. [[II. Dünya Savaşı]] sonrasında Berlin'i yağmalayan Ruslar bu hazineleri de ele geçirdi ve ülkelerine götürdü. Günümüzde [[Puşkin Müzesi]]'nde yağmalanan hazine sergilenmektedir.<ref>{{Web kaynağı | soyadı1 = Benmayor | ad1 = Gila | başlık = Troya altınları neden Puşkin Müzesi’nde | url = http://www.hurriyet.com.tr/troya-altinlari-neden-puskin-muzesi-nde-213173 | yayıncı = Hürriyet | tarih = Mart 2004 | arşivurl = https://web.archive.org/web/20170306210740/http://www.hurriyet.com.tr/troya-altinlari-neden-puskin-muzesi-nde-213173 | arşivtarihi = 6 Mart 2017 | erişimtarihi = 6 Mart 2017 | ölüurl = no }}</ref>
 
Schliemann'ın dil öğrenme yetisi akıllara durgunluk verecek bir yetidir.Hiçbir Hiç bilmediği bir dili tam altı haftada konuşacak ve yazacak kadar öğrenir ,sonra bir başkasına geçerek, ilk öğrendiği dili de ilerletmekilerletme fırsatı bulurdu. Böylece Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce, İngilizce, Felemenkçe ve Rusçayı öğrenir. Bu dillerden her biri ile mektuplar, giderek eserler yazmıştır. Kırım savaşı sırasında çok para kazanır, bu arada Lehçe ve İsveççe de öğrenir.1856'dan sonra ölü dillere de merak sarar ve ikisi birden olmak üzere eski ve yeni Yunancayı kısa bir zamanda öğrenir. İki yıl sonra ticareti bırakır, Latince öğrenmeye koyulur. Dil bilgilerini tamamlamıştır böylece.1858'de bir Akdeniz yolcuğuna çıkar, Mısır'da kalıp, orada Arapça da öğrenir, bir dünya turu yapar, Paris'te yerleşir ve Çin ve Japonya üzerine Fransızca bir kitap yazar.
 
== Kaynakça ==