Tuleyha: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Abcmantr (mesaj | katkılar)
Etiketler: potansiyel vandalizm Kaynakça şablonu kaldırıldı Görsel Düzenleyici: Sonrasında metin editörü
Nushirevan11 (mesaj | katkılar)
Gerekçe: + yapıcı olmayan değişiklik
1. satır:
'''Tuleyha bin Huveylid bin Nevfel el-Esedî''' ([[Arapça]]: '''طليحة بن خويلد بن نوفل الأسدي‎‎'''), peygamber olduğunu iddia etmiş [[Araplar|Arap]] şair.
 
Sahte peygamberlerin ikincisi bir ara Medine’yi tehdit edecek derecede güç kazanmış olan [[Necid]] bölgesinde [[Muhammed]] ölmeden peygamberlik iddiasında bulunan Tuleyha bin Huveylid’ti. Gerçek adı Talha'dır. Peygamberlik iddia ettiği için aşağılama kastıyla Talhacık manasına gelen Tuleyha denilmiştir. Beni Esed b.kabilesinin Huzeyme'yeileri mensupgelenlerinden olup, savaşçı özellikleriyle ve şairliği ile tanınırdı. 625 yılında [[Muhammed]]'e karşı savaşmak için Esed ve Fezâre kabilelerinden bir birlik oluşturdu. [[Muhammed]], Ebu Seleme'yi bu birlik üzerine gönderdi. Katan Seferi denilen harekette savaş olmadan birlik dağıldı ve pek çok ganimet alındı.
625 yılında [[Muhammed]]'e karşı savaşmak için Esed ve Fezâre kabilelerinden bir birlik oluşturdu. [[Muhammed]], Ebu Seleme'yi bu birlik üzerine gönderdi. Katan Seferi denilen harekette savaş olmadan birlik dağıldı ve pek çok ganimet alındı. [[Hendek Muharebesi]]'nde kabilesiyle birlikte [[Kureyş|Kureyşlilerin]] safında yer aldı. 630 yılında [[Muhammed]]'in yanına gelerek [[İslam]]'ı kabul ettiğini söyledi.
Onun Müslüman olduktan sonra ilk dinden dönüşü Hz. Muhammed’in hastalandığı döneme denk gelmiştir. Eski kahinliğin verdiği belagatle pek çok kişiyi nebi olduğuna inandırmıştır. Ancak bir süre sonra [[Muhammed|Tuleyha Muhammed]]'in üzerine gönderdiği Dırar bin Ezved ile mücadele ederken Muhammed öldü.
Usame B. Zeyd komutasındaki İslam ordusu peygamberin emri ile Ürdün ve çevresine sefere çıkmıştı. Peygamberin ölümünden sonra başta Tay ve Esed kabilelerinin isyanı üzerine Ebubekir bu kabileleri uyardı ama bunlara karşı harekete geçmek için Usame'nin seferden dönüşünü bekledi. Ancak, Abslar'la, Zubyanlar'ın Medine'ye saldırmaları üzerine bu tehlikeyi yok etmek için faaliyete geçmek zorunda kaldı. Bu arada diğer bir takım kabilelerin elçileri Medine'ye gelerek, namazı kılacaklarını, ancak zekat'ı ödemeyeceklerini bildirdiler. Ve bu durumun kabul edilmesini istediler. Ebu Bekir elçilere; "Zekat olarak vereceğiniz hayvanların, bağlanacakları ipleri vermediğiniz taktirde bile sizinle savaşacağım" şeklinde sert bir cevap verdi. Halife Ebu Bekir tarafından istekleri reddedilen bu elçi heyeti dönüşlerinde, Medine'de bulunan müslümanların azlığını kabilelerine bildirerek Medine'ye yürümek için onları heveslendirdiler.
Peygamberin ölüm haberi öncesinde, Müseyleme ve Tuleyha, peygamberlik iddiasiyla ortaya çıkmıştı. Hz. Ebubekir’in ise Medine’de başı dört bir yandan gelen ridde haberleriyle ve ‘Namazı kılarız ama zekât vermeyiz’ diyen kabile reisleriyle dertteydi. Halife onları ‘Namazla zekât arasında fark görenle savaşırım’ diyerek geri çevirdiği için hepsi yanından öfke içinde ayrılıyorlardı. Tuleyha ortamın müsait olduğu kanaatiyle Medine üzerine yürüyünce Hz. Ebubekir için savaşmaktan başka çare kalmadı. Tuleyha'ya bağlı olanların çoğu Esed, Gatafan ve Tay kabilelerine mensuptular. Tay ve Esed kabileleri Tuleyha'ya tabi olarak dinden dönmüş, Gatafan ise, Uyeyne b. Hisn'in başkanlığı altında isyan etmişti. Uyeyne: "Esed ve Gatafandan bir peygamber, bize Kureyşten olan bir peygamberden daha sevimlidir. Muhammed öldü. Tuleyha ise hayattadır" diyerek, Tuleyha'ya tabi oldu. Fezare ve Gatafanlılar Taybe'nin güneyinde toplanmış, Tay kabilesi ise kendi topraklarının sınırda beklemekte idiler. Tuleyha'nın mensup bulunduğu Esed oğulları ise Sumeyra'da toplanmıştı. Abs, Sa'lebe ve Mürreliler ise Rebeze dolaylarında, Ebrek'de beklemekteydiler. Onların bir kısmı burada kalmış, diğer bir kısmı da Zül-Kassa'ya giderek Medine'yi tehdit etmişlerdi. Ebu Bekir sayılarının azlığını öğrenen mürtedlerin Medine'ye saldırabileceklerini anladığı için bir takım tedbirler aldı.Yakında olan düşman birliklerinin şehre girişini önlemek için Ali, Talha, Zübeyr ve Ibn Mes'ud'u şehre giren yollara yerleştirdi ve herkesin mescidde toplanmasını istedi. Nitekim o, düşüncesinde yanılmamış ve üç gün sonra mürtedler gece vakti harekete geçmişlerdi. Ancak yolları bekleyen birlikler onlarla savaşarak şehre girmelerini engellediler ve durumu Ebu Bekir'e bildirdiler. Ebu Bekir mesciddekilerle birlikte hemen harekete geçerek onları geri püskürttü ve Zahusa'ya kadar onları takip etti. Burada mürted askerlerin uyguladıkları bir yöntemle müslümanların develeri ürkmüş ve geri dönmüşlerdi. Mürtedler, müslümanların korkarak geri döndükleri zannına kapıldılar ve Zül-Kassa'da toplananlara haber göndererek kendilerine katılmalarını bildirdiler. Öte taraftan Ebu Bekir, geceyi savaş hazırlığı ile geçirdi ve sabaha yakın, sağ kanatta Numan b. Mukarrin, sol kanatta Abdullah b. Mukarrin, ortada Suveyd b. Mukarrin şeklinde bir tabya düzeni ile yola çıktı. Merkezinde Ebu Bekir'in bulunduğu ordu yaya olarak (sadece aracı birlikte süvariler vardı) hızlı bir yürüyüş yaptı ve fecirde düşmanın bulunduğu yere geldi. Onlar hiç birşeyden habersiz olarak dururken, müslümanların ani saldırısı karşısında çok sayıda ölü bırakarak kaçmak zorunda kaldılar. Rebezelilerin toplandığı Ebrak denilen yere kadar ilerledi ve burada yapılan savaşta mağlup olan ve komutanlarını kaybeden Abslar ve Benu Bekr'ler dağılarak süratli bir şekilde bölgeden uzaklaştılar. Günlerce Ebrak'da kalan Ebu Bekir, Benu Zübyan'ları mağlup etti ve topraklarını ganimet olarak değerlendirerek bu arazileri Benu Zübyan'lar için yasak bölge ilan etti. Ebu Bekir, kaçanları Zül-Kassa'ya kadar takip etti. Onun bu galibiyeti üzerine mürtedlerin çoğunluğu tekrar Islam'a döndü. Bizzat halifenin başında bulunduğu kuvvetler tarafından, önce Zül-Kassa'da sonra da Abrek'de yenilgiye uğratılan grup Sumeyra'dan ayrılıp, Gatafan ve diğer kabilelerle birleşerek Tay kabilesi arasında bir su kenarı olan Buzaha'da karargah kuran Tuleyha'ya iltihak etti. Bu olay üzerine Tuleyha Tay kabilesinin Cedile ve Gavs boylarına adam göndererek kendisine iltihak etmelerini emretti. Onların bir bölümü acele olarak onun yanına hareket ettiler; arkada kalanlara da gelmelerini söylediler. Öte taraftan, dağılan Abs ve Zübyan kuvvetleri peygamberlik iddiasında bulunan Tuleyha'nın yanına gittiler. Tuleyha, Sumeyra'dan hareket ederek Buzaha'ya yöneldi ve burada karargah kurdu.
 
[[Hendek Muharebesi]]'nde kabilesiyle birlikte [[Kureyş]]lilerin safında yer aldı. 630 yılında [[Muhammed]]'in yanına gelerek [[İslam]]'ı kabul ettiğini söyledi. Ancak bir süre sonra [[Necid]] bölgesinde [[Muhammed]] ölmeden peygamberlik iddiasında bulundu. [[Muhammed]]'in üzerine gönderdiği Dırar bin Ezved ile mücadele ederken Muhammed öldü.
Medine'ye dönen Ebu Bekir savaş hazırlıklarına girişti ve orduyu on bir kısma ayırarak her birine bir bayrak verip görev sahalarını belirledi. Numan b. Mukarrin'i bir miktar askerle orada bırakarak Medine'ye döndü. Irtidat eden Absogullari ile Zubyanogullari, aldıklari bu yenilginin acısıyla kabileleri içerisindeki müslümanları öldürmeye ve çevrede bulunan diğer müslümanlara saldırmaya başladılar. Bu haber Ebu Bekir'e ulaştığı zaman o,müthiş bir şekilde hiddetlendi ve müslümanları çeşitli şekillerde öldüren mürted kafirlerin, öldürdükleri müslümanlara karşılık olarak korkunç bir şekilde öldürüleceklerine dair yemin etti.
 
Tuleyha, namazdaki rüku ve secdeyi kaldırarak Allah'ı oturarak ve ayakta anmalarını ve kendisine vahiy geldiğini iddia ederek kafiyeli sözler söylüyordu. [[Halid bin Velid]] 6000 kişilik kuvvetle Tuleyha'nın üzerine yürüdü. Büzaha mevkiinde yapılan savaşta Fezâre kabilesi birlikleri Tuleyha'yı terk edince geri kalanlar bozguna uğradı. Tuleyha kaçarak [[Suriye]]'ye gitti. Daha sonra Esed kabilesinin Müslüman olmasının ardından Tuleyha'da Müslüman oldu. [[Ömer]] devrinde halifeye biat ederek [[Kadisiye Muharebesi]] ve [[Nihavend Savaşı]]'nda tecrübelerinden yararlanıldı, büyük faydaları oldu. Bir rivayete göre [[Nihavend Savaşı]]'nda ölmüştür, diğer bir rivayete göre ise kabilesinin yanında ölmüştür.<ref>Mehmet Salih Arı, [[TDV İslâm Ansiklopedisi]], cilt: 41, sayfa: 363</ref>
Bu olaydan sonra, müslümanların moralleri düzeldi ve kabileler içerisinde irtidad eden kimselerin bir bölümü tekrar Islam’a dönmeye ve yeniden zekat mallarını Medine'ye göndermeye başladılar. Ibnül-Esir'in kaydına göre de kırk gün sonra Usame b. Zeyd seferden dönerek Medine'ye geldi. Ebu Bekir onları sefer yorgunluğunu üzerlerinden atmaları için Medine'de bıraktı ve tertip ettiği kuvvetlerin başına geçerek, Necd yönünde bulunan Zül-Kassa'ya doğru hareket etti. Bu nazik ortamda Hz. Ebu Bekir'in bizzat savaşa çıkmasını doğru bulmayan bazı kimseler ona müracaat ederek Medine'de kalmasını istediler. Bu kimseler, eğer Ebu Bekir'e bir şey olursa, içinde bulunulan kritik durumun müslümanlar için bir felakete dönüşmesinden endişe ediyorlardı. Ebu Bekir; müslümanları bizzat koruyacağını söyleyerek bu teklifi reddetti.
 
== Kaynakça ==
'''Halid Bin Velid'in Tuleyha Meselesini Çözümlemesi'''
{{Kaynakça}}
 
Gerçekte zayıf durumda olan Tuleyha’ya önce İslam’a dönmesini teklif etti Halid ama o ‘Ben Allah’ın resulüyüm’ diyerek geri çevirdi teklifi. [[Halid bin Velid]] 6000 kişilik kuvvetle Tuleyha'nın üzerine yürüdü. Tay ve Cedilelilerden bin beş yüz kişinin iltihakıyla daha da güçlenen Halid, Buzaha'ya Tuleyha'nın üzerine yürüdü. Tuleyha'nın yanında Uyeyne b. Hisn komutasında yedi yüz kişilik Fezareli asker bulunmaktaydı. Savaşın şiddetlendiği bir sırada Uyeyne bir kaç defa Tuleyha'nin yanına gidip kendisine Cebrail'in savaşın sonucu hakkında haber verip vermediğini sordu. Tuleyha sonunda ona; "Evet geldi ve bana; "bir gün düşmanlarınla karşılaşacaksın. Başlangıçta aleyhinde de olsa sonunda savaşı kazanacaksın. Değirmen gibi insan öğüten kanlı bir savaş, işte unutamayacağın bir söz" diye haber getirdi" dedi. Uyeyne ona; "unutamayacağın bir sözmüş..." dedi ve askerlerine; "Ey Fezareliler! Bu adam bir yalancıdır. Savaşı bırakıp geri dönün" emrini verdi. Gücü azalan Tuleyha savaşı kaybetti ve Suriye’ye kaçtı.Sonra da Kelb kabilesinin yanına gitti. Büzaha mevkiinde yapılan savaşta Fezâre kabilesi birlikleri Tuleyha'yı terk edince geri kalanlar bozguna uğradı. Tuleyha kaçarak [[Suriye]]'ye gitti. Daha sonra Esed kabilesinin Müslüman olmasının ardından Tuleyha'da Müslüman oldu. Tay ve Esed kabileleri Tuleyha'ya tabi olarak dinden dönmüş, Gatafan ise, Uyeyne b. Hisn'in başkanlığı altında isyan etmişti. Bunun üzerine başlayan savaş sırasında Tuleyha ile başkomutanı Uyeyne arasında geçen konuşmalar kaynaklarda ayrıntılı şekilde yer alıyor. Tuleyha çadırında güya vahiy beklermiş gibi harmanisi içinde büzülmüş beklerken Uyeyne ara ara gelip ‘Cebrail hâlâ gelmedi mi?’ diye sorar.. Bu soru-cevap birkaç kez tekrarlanıp Tuleyha’nın ‘Henüz gelmedi’ demesi Uyeyne’yi kızdırır ve nihayet ‘Ocağın sönsün’ deyip Tuleyha’nın sarındığı örtüyü çeker. ‘ Allah layığını versin, bu peygamberlik icabıdır’ diye söylenen Tuleyha o anda vahiy gelmiş gibi hareketler yaptıktan sonra doğrulup‘ Cebrail geldi ama senin fena hareketinden ne dediğini anlayamadım’ deyince Uyeyne elde kılıç başında bekler Tuleyha’nın… Arada yine ‘Geldi mi. Geldi mi?’ diye sorar… Savaşı kaybetmek üzere olduklarının anlaşıldığı noktada Uyeyne pes eder: ‘Cebrail seni ona en muhtaç olduğun  anda terk etti, gelirse adamlarım bizden bu kadar deyip gittiler dersin.. Elini cebinden çıkarsın nöbet artık onundur’ der.. Çatışmanın kendi çadırının sınırına dayandığını gören Tuleyha da paniktedir. Ve gerçeği açıklar: ‘Şerefiniz için döğüşün, yoksa ortada din falan yok’ der ve eşi Nevvar’la birlikte atına binip savaş sahasından ayrılır.
 
'''Benü Ãmir, Havazin ve Suleymlilerin Irtidadı'''
 
Benü Ãmirler, Tuleyha'nın komutasında savaşan Esed ve Gatafanlıların durumunu gözetliyorlar ve tereddüt içinde bulunuyorlardı. Tuleyha mağlup olduğu zaman,Kurre b. Hubeyre, Ka'b oğullarının; Alkame b. Ulase ise, Kilaboğullarının başına geçerek kendilerine katılan diğer kimselerle Ka'boğulları arazisine gelerek kamp kurmuştu. Alkame, peygamber zamanında müslüman olmuş, peşinden irtidad ederek Suriye'ye kaçmıştı. Onların irtidad haberi ve hazırlıkları Ebu Bekir’e ulaştığı zaman Ka'ka b. Amr'ı bir birlikle üzerlerine gönderdi. Ka'ka', Alkame'nin bulunduğu yere geldiği zaman, o kaçmayı tercih etti ve peşinden takip edenlerden kurtulmayı başardı. Ka'ka' ise, onun eşini, çocuklarını ve orada bulunan diğer kimseleri yakalayarak Medine'ye döndü. Onlar, Alkame'ye yardım etmediklerini, dolayısıyla irtidatla suçlanamayacaklarını ileri sürdüler. Ebu Bekir onları serbest bıraktı. Alkame de Medine'ye gelerek Islam'a girdiğini açıkladı. (Taberi, III, 261-262)
 
Benü Ãmirler ise Tuleyha'nin Buzaha bozgununu gördükleri vakit, birbirlerine;"Döndüğümüz dine girelim. Yeniden iman edelim" dediler. Onlar Halid b. Velid'e giderek ona zekat vermek de dahil İslam'ın her hükmüne uyacaklarına dair bey'at ettiler. Ancak Halid, Esed, Gatafan, Tay, Suleym ve Ãmirlerden, irtidad durumunda iken Müslümanları yakarak öldüren, onlara işkence yapan ve İslam'a düşmanlıkta bulunan kimselerin teslim edilmesinden önce bu kabilelere aman vermedi. Onlar Halid'in bu Istediğini yerine getirip bu suçları işleyenleri ona teslim ettiler. O da müslümanlara karşı işledikleri cinayetlerin benzerlerini onlara tatbik ederek cezalandırdı.
 
(Ibnül-Esir, II, 350).Esed oğulları ve Gatafanlıların tekrar Islam'a döndüğünü duyduğu zaman o da iman etti. Ebu Bekir vefat edinceye kadar, Kelblilerin arasında yaşamaya devam eden Tuleyha ancak onun vefatından sonra Medine'ye gitmiş ve Ömer'e bey'at etmişti. Tuleyha Ömer döneminde vukubulan Kadisiye ve daha sonraki savaşlarda akıl almaz kahramanlıklar göstermiş ve bu sefer gerçekten iman ettiği Islam için hayatını sürekli tehlikelere atarak hizmet etmekten geri kalmamıştır. [[Ömer]] devrinde halifeye biat ederek [[Kadisiye Muharebesi]] ve [[Nihavend Savaşı]]'nda tecrübelerinden yararlanıldı, büyük faydaları oldu. Bir rivayete göre [[Nihavend Savaşı]]'nda ölmüştür, diğer bir rivayete göre ise kabilesinin yanında ölmüştür.
 
Tuleyha el-Esedî de kendisine vahiy geldiğini iddia ediyordu. Tuleyha’nın Yeğeni Habbal'i Peygamber'e göndererek kendisine Zunnun isimli bir meleğin vahiy getirdiğini iddia etmişti. Peygamber’in de bunu dinledikten sonra ‘Kendine bir de melek buldu ha’ diyerek istihza ettiği bilinmektedir. Tuleyha'ya geldiği iddia edilen vahiyden işte bir örnek:
 
“Güvercin, kumru ve göçmen kuşu çorak toprağa aittir / Sizden yıllarca önce kendilerini tutacak / Meleğimiz Irak ve Suriye'ye varacak.”
 
İslâm ordusuyla savaşa girmeden hemen önce taraftarlarına kendisine son gelen "vahyi" (!) şöyle haber veriyordu:
 
"Bana, tutacak yeri olan bir değirmen taşı yapmanız emredildi; Allah, atacağı şeyi oraya atacak!” <sup>[h]</sup>
 
İbnu'l-Esir, Tuleyha'nın Hz. Muhammed'in kıldığı namazda yaptığı 'reformu' şöyle haber verir: 'Onlara, namazda secdeyi terk etmelerini emreder ve şöyle derdi: "Allah yüzünüzü toprağa sürmenize, arkanızı dikmenize değer vermez. Allah'ı zikredin, ona ayakta ibadet edin." <sup>[ı]</sup>
 
Tuleyha, namazdaki rüku ve secdeyi kaldırarak Allah'ı oturarak ve ayakta anmalarını ve kendisine vahiy geldiğini iddia ederek kafiyeli sözler söylüyordu. İbnül-Esir; "Kabilecilik taassubundan dolayı çok sayıda Arap ona tabi oldu" demektedir.
 
== Ayrıca bakınız ==
 
* [[Esved el-Ansî]]
* [[Müseylime]]
* [[Secah]]
 
==Kaynakça==
<ref> Ibnül-Esir, a.g.e., Cilt: II, 342-344 </ref>
<ref> Taberi, Cilt: III, 247-249 </ref>
<ref>Mehmet Salih Arı, [[TDV İslâm Ansiklopedisi]], cilt: 41, sayfa: 363</ref>
<ref>http://www.radikal.com.tr/yazarlar/avni-ozgurel/islam-yayilirken-sahte-peygamberler-953126/</ref>
<ref> https://www.islamdahayat.com/Ansiklopedi/Ansiklopedi/R/51.htm </ref>
[[Kategori:7. yüzyılda Araplar]]
[[Kategori:7. yüzyılda Müslümanlar]]
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Tuleyha" sayfasından alınmıştır