Roma hukuku: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Dr. Coal (mesaj | katkılar)
{{kaynaksız}} etiketi eklendi article (TW)
EDA BOYATANN (mesaj | katkılar)
..
1. satır:
{{kaynaksız|tarih=Haziran 2020}}
{{birleştir|Roma hukuku}}
Eski Roma'da üç büyük güce bağlı yönetim anlayışı düşüncesi benimsenmişti ve bu üç güç yönetim ve hukuk anlayışını yansıtmaktaydı. Bu söz konusu güçler 300 üyeli Aristokratik senato, halk meclisi, konsüller ve yargıyı örgütleyen preatörlerdi. Yönetim ve hukuk anlayışı bu üç erkin elinde bulunmaktaydı. Konsüller kral yetkisine sahip olup monarşiyi temsil etmekteydi. Senato, dönemin Aristokrasisiyle ilgiliydi halk ise, demokratik yönetim anlayışını temsil etmekteydi. Bu üç erkin mevcudiyeti dahilinde Roma Anayasası, karma hukuk sistemi üzerindeydi. Roma Cumhuriyeti M.Ö. 44'de [https://tr.wikipedia.org//Jül_Sezar'ın Jül Sezar]'ın imparator olmasına kadar bu anlayış dahilinde yönetildi
 
<big>Roma'da Karma Hukukun Gelişimi</big>
 
Roma'da hukuk anlamında gelişmelere dönemin bilgeleri ve düşünürleri katkı sağlamıştı. Devlet fikrinin , yönetim şeklinin ve hukuk kavramlarının gelişip bir kalıp haline gelmesi Romalı düşünürler ve stoacılar arasında mevcut olan fikir ayrılıkları neticesinde oluştuğu düşünülebilir. [[https://tr.wikipedia.org/wiki/Aristoteles|Aristo]%7CAristo Aristoteles] ve [https://tr.wikipedia.org/wiki/Platon|Platon'a Platon] göre devlet ve hukuk anlayışının, belirli bir toplumun belirli kurallara göre sınırları belli olan bir toprak bütünün içinde olması gerektiği yönündeydi. Stoacılar ise belli bir kalıbı kabul etmeyerek bir dünya devleti ve dünya vatandaşlığı olması gerekiğini savunurlardı. [https://tr.wikipedia.org/wiki/Cicero|Çiçero'da Çiçero] stoacıların evrensel yasa anlayışından etkilenmişti ve doğal hukukun olması gerektiğini savunmuştu. Stoacıların aksine Aristo'yu ve Platon'u devlet düzeni ve hukuku düşünceleri bakımından desteklemişti. Çiçeron'a göre pozitif hukuk bu doğal hukuka bağlı olmalı ve toplum bu doğal hukuka göre yönetilmeli, devlet yasalarla toplumun çıkarlarını gözetmeliydi. Çiçeron yasalarla belirlenmiş özel mülkiyet hakkının devlet tarafından sınırlandırılmaması gerektiğini de savunmuştu. [https://tr.wikipedia.org/wiki/Polibios|Polibios Polibios] ise yönetim sınıfları açısından Aristo ve Platon'un izinden gitmişti. Polibios' a göre devlet yönetiminde güç önemli bir unsurdu ve tıpkı Aristo gibi üç erkin var olması gerektiğini savunmuştu. Ona göre en iyi yasa bu karma anayasaydı. Roma hukuku da bu ilkeleri benimseyerek uzun bir dönem bu karma anayasa ile yönetilmişti.
 
Roma hukuku özgürlükçü olmasına rağmen köleliği ortadan kaldırmamıştı. Üst sınıflar ise eşit haklara sahip olmuşlardı. Çiçeron Aristo'nun köleler için kullandığı canlı aletler sözünün aksine kölelik kavramını ücretli çalışanlar olarak tanımlamıştı. bu da ileri dönemlerdeki Roma hukukçularına referans olmuştu.Roma hukuk sistemi fethedilen topraklarda da uygulanmıştı. Roma hukuku kapsamında devlet yönetimi sığ bir görüşe sahip olup yozlaşmış değil birey kavramına önem veren birey merkezli bir anlayışa sahipti.
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Roma_hukuku" sayfasından alınmıştır