Peyami Safa: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar)
k Kaynak düzenleme
Aybeg (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
71. satır:
Peyami Safa, edebi hayatına henüz on bir yaşında iken yazdığı ''Piyano Muallimesi'' adlı hikâye ile başladı. On üç yaşına geldiğinde ''Eski Dost'' adında bir roman denemesi yaptı. Bu dönemlerde şiir de yazan Safa, dedesi, babası ve amcaları gibi şiirde ısrar etmedi. [[Vefa Lisesi|Vefa İdadisi]]'nde öğrenci iken ''Bir Mekteplinin Hatıratı/Karanlıklar Kralı'' (1913) adlı hikâyesini çıkardı. Rehber-i İttihad'da öğretmenlik yaptığı dönemlerde ''[[Servet-i Fünûn edebiyatı|Servet-i Fünûn]]'' ve ''Fağfur'' gibi dergilere hikâye, makale ve tercüme denemelerini gönderdi. ''Yirminci Asır''{{'}}da imzasız olarak yayımladığı ''Asrın Hikâyeleri'' ile ismini duyurdu. [[Abdullah Cevdet]]'in etkisinde olduğu gençlik dönemlerinde fikirleri henüz temellenmemiş biriydi. Mütareke döneminde ise [[Pozitivizm|pozitivist]] ve [[Materyalizm|materyalist]] düşüncelerin etkisinde kaldı. İlk uzun hikâyesi olan ''Gençliğimiz'' ve aynı yıl yayımladığı ''[[Sözde Kızlar]]'' adlı ilk romanıyla Mütareke İstanbulu'ndaki ahlaki kırılmaları eleştirdi. Yine bu yıllarda geçim sıkıntısını hafifletmek için ''Server Bedi'' imzasıyla aşk ve [[Polisiye|polisiye romanları]] yayımladı. 1924 yılında [[Maurice Leblanc]]'ın ''[[Arsen Lüpen]]'' adlı roman karakterinden esinlenerek [[Cingöz Recai]] tiplemesini yarattı ve oldukça ilgi gördü. 1924-1928 yılları arasında toplamda onar kitaplık ''Cingöz Recai'nin Harikulâde Sergüzeştleri'' ve ''Cingöz Recai Kibar Serseri'' kitap serilerini yayımladı. Gençlik dönemlerinde etkisinde kaldığı [[Abdullah Cevdet]]'in ilerleyen süreçte [[Manda (diplomasi)|İngiliz mandasını]] savunması üzerine ondan uzaklaştı. Kendisinin düşünce anlamındaki temelleri [[I. Dünya Savaşı]] ve Mütareke yıllarında belirginleşti. [[Türkiye siyasi tarihi|Cumhuriyet döneminin]] ilk yıllarında ise bohem bir yaşam sürdü. Bu dönemlerde başta [[felsefe]] olmak üzere diğer sosyal bilim dallarına olan ilgisi arttı. [[Mustafa Şekip Tunç]] ve [[Hilmi Ziya Ülken]] gibi birçok felsefeciyle yakın dostluklar kurdu. Türk Felsefe Cemiyeti'nin 1931 yılındaki ikinci kuruluşunda etkin rol aldı. Cemiyetin oldukça tartışmalı konferanslarından ilkinde felsefe ve [[diyalektik]] üzerine bir bildiriyi hazırlayıp sundu (13 Ocak 1931). Bu yıllarda [[Rasyonalizm (felsefe)|rasyonalist]] bir düşünceye kapılan Peyami Safa, ''[[Kültür Haftası]]''{{'}}nda<ref>{{Web kaynağı | yazar1 = Fatih Demir | başlık = Kültür Haftası ve Ağaç Dergileri Üzerine Bir İnceleme | url = https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp | yayıncı = [[Gazi Üniversitesi]] | erişimtarihi = 19 Aralık 2016 | tarih = ''218367'' nolu tez | arşivurl = https://web.archive.org/web/20161008185432/https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp | arşivtarihi = 8 Ekim 2016 | ölüurl = no }}</ref> yayımladığı "Seziş Tahlil ve Riyâziye" başlıklı yazısında bu konudaki düşüncelerini açıkladı. Doğu ve Batı üzerine olan düşüncelerinin şekillenmesinde Avrupa'ya yaptığı seyahatin de etkisi oldu. Döndüğünde ''Büyük Avrupa Anketi'' ile fikri eserlerden sayılan ''Türk İnkılâbına Bakışlar''{{'}}ı yayımladı. Hilmi Ziya Ülken bu eseri Türk inkılâbının felsefi monografisi olarak yorumladı. Eserinde Avrupa medeniyetini "riyâziyeleşmek" ve "siteleşmek" kavramları üzerinden anlatarak; Avrupa medeniyetinin gelişmesinde Türk mutasavvıfların rolü tezini savundu.<ref name=":TDVİA" />
 
''Türk İnkılâbına Bakışlar''{{'}}da [[KemalizimKemalizm|Kemalist]] milliyetçi olarak değerlendirilen Peyami Safa, [[II. Dünya Savaşı]] öncesinde [[Nazi Almanyası|Almanya]]'nın yükselişini takip etti. Savaş yıllarında ise antikomünist bir tutum içinde olduğu için Almanya'yı ve tek şefliliği savundu. ''[[Çınaraltı (dergi)|Çınaraltı]]'' dergisindeki yazılarında [[Marksizm|Marksistleri]] hedef alan yazılar yazıp [[korporatizm]]i savundu. Sonraki süreçte kendisi de Marksistlerin hedefi haline geldi. Hedefte olmasında ''Millet ve İnsan'' (1943) adlı eserinin büyük etkisi oldu. Bu eser ''Çınaraltı'' dergisindeki milliyetçi yazılarının derlemesi niteliğindeydi. Eserini 1961 yılında küçük değişiklikler yaparak ''Nasyonalizm'' adıyla tekrar yayımladı. ''Türk İnkılâbına Bakışlar''{{'}}ın ikinci baskısında da birtakım düzenlemeler yapıp kendisini Kemalist sıfattan uzaklaştırdı. Doğu-Batı sentezine yönelik düşüncelerine ise sadık kaldı.<ref name=":TDVİA" />
 
Safa, genel olarak on bir yaşında ilk adımını attığı, on dokuz yaşında ise gerçek anlamda başladığı yazı serüvenini ölümüne kadar devam ettirmiş, roman, makale, deneme ve fıkra gibi türlerde birçok eser vermiştir. Yazıları ile kendisini kanıtlamış ve çalıştığı gazetelerin [[tiraj]]larını artırmıştır. [[Beşir Ayvazoğlu]] gibi Safa'nın hayatını büyük ölçekte inceleyen [[Ergun Göze]], [[27 Mayıs Darbesi|27 Mayıs]] sonrasında sekiz bin bile satmayan ''Havadis Gazetesi''{{'}}nin Peyami Safa'nın başa geçmesiyle beraber seksen bin tiraja çıktığını belirtmektedir.<ref>Ergun Goze, a.g.e, İstanbul: 1972 bas. s.33.</ref> Kendisi sadece gazetelere bağlı kalmamış, kendi çıkardığı dergiler dışında dönemin önemli dergileri olan ''[[Akbaba (dergi)|Akbaba]]'', ''Bozkurt'', ''Fotomagazin'', ''Olimpiyat'', ''[[Seksoloji (dergi)|Seksoloji]]'' ve ''[[7 Gün (dergi)|7 Gün]]''{{'}}de de yazılar yazmıştır. Pek çok yazar Safa'nın bu üretkenliğine vurgu yapmıştır. [[Halit Fahri Ozansoy]] onun çok okuyan bilgili bir şahıs olduğu ve zaman içinde [[felsefe]] ve [[sosyoloji]]ye ilgi duyduğunu açıklamıştır.<ref>{{kitap kaynağı|yazar1=[[Halit Fahri Ozansoy]]|başlık=Edebiyatçılar Çevremde|yer=Ankara|isbn=9789759955526|sayfa=32|basım=1970}}</ref> Gazeteci [[Tekin Erer]]'de ''Basında Kavgalar'' adlı araştırma kitabında Peyami Safa'nın çok fazla yazmasını psikolojik sorunlarına bağlamaktadır. Toker Yayınları tarafından bir komisyona hazırlatılmış olan ''Peyami Safa'' adlı kitapta kendisinin [[Üniversite|yükseköğretim]] görmemesine rağmen psikoloji, felsefe, sosyoloji, tıp ve iktisat gibi konularda çok entelektüel bir tavrının olduğu vurgulanmaktadır. Bunun temel gerekçesi olarak da küçük yaşlarda Fransızcayı öğrenmesi gösterilmektedir.<ref>{{kitap kaynağı|başlık=Peyami Safa|tarih=1984|yer=İstanbul|isbn=9789754450897|basım=Toker Yayınları}}</ref> Kendisinin bu özelliğine atıfta bulunan diğer bir isim ise [[Galip Erdem]]'dir.<ref>Galip Erdem: "Çileli Bir Hayat", Sevenlerinin Kalemiyle Peyami Safa, 1962. (İstanbul Toprak Dergisi Yayınları), s.18.</ref> Doktor Recep Doksat da Peyami Safa'nın tıp konusunda bir doktor kadar bilgili olduğunu belirtmektedir.<ref name=":Gazi">{{Web kaynağı | yazar1 = Zülfikar Uğur Yıkan | başlık = Peyami Safa'nın Server Bedi imzalı romanları | url = https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp | yayıncı = Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yeni Türk Edebiyatı Bilim Dalı | erişimtarihi = 19 Aralık 2016 | tarih = ''145073'' nolu master tezi | arşivurl = https://web.archive.org/web/20161008185432/https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tarama.jsp | arşivtarihi = 8 Ekim 2016 | ölüurl = no }}</ref>
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Peyami_Safa" sayfasından alınmıştır