Karagöz ve Hacivat: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
SAİT71 (mesaj | katkılar)
k düzen
Aybeg (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
17. satır:
'''Karagöz ve Hacivat''' taklide ve karşılıklı konuşmaya dayanan, iki boyutlu [[tasvir]]lerle bir perdede oynatılan [[gölge oyunu]]dur. Karagöz oynatıcısına kurgusal, hayalbaz denir. Yardımcıları çırak, yardak, dayrezen, sandıkkardır. Oyunda konuşmaların değişmesi baş hareketleriyle yapılır.
 
Bu iki karakterin gerçekten yaşayıp yaşamadığı, yaşadıysa nerede nasıl yaşadığı kesin olarak bilinmemektedir. Anlatılanlar rivayete dayanır, zira gerçekten yaşamış olsalar bile büyük ihtimalle bahsedilen dönemde tarih kitaplarına girecek kadar önemli bulunmamışlardır. Halk bilimciler Karagöz'ün bazı oyunlarda [[Çingeneler|Çingene]] olduğunu kendi ağzıyla itiraf etmesi, Bulgar [[gayda]]sı çalması ve [[Evliya Çelebi]] 'nin tanıklığına dayanarak [[Bizans İmparatorluğu|Bizans]] imparatoru Konstantin 'in Çingene seyisi Sofyozlu Bali Çelebi olduğunu ileri sürmektedir.<ref>Özhan Öztürk. [http://www.karalahana.com/makaleler/folklor/folklor-ve-mitoloji-sozlugu.html Folklor ve Mitoloji Sözlüğü] Phoenix yayınları. İstanbul, 2009 ISBN 9786955738266 s</ref>. Bir diğer rivayet ise Hacı İvaz Ağa ya da halka mal olan adıyla [[Hacivat]] ve [[Trakya]]'da bulunan [[Samakol]] köyünden demirci ustası [[Karagöz]], [[Orhan Gazi]] devrinde [[Bursa]]'da yaşamış [[cami]] yapımında çalışan iki işçidir. Kendileri çalışmadıkları gibi diğer işçilerin de çalışmasını engellemektedirler. Orhan Gazi'nin, "cami vaktinde bitmezse kelleni alırım" dediği cami mimarı, caminin vaktinde bitmemesine Karagöz ve Hacivat'ın neden olduğunu söyler. Bunun üzerine bu ikili başları kesilerek idam edilir. Karagöz ve Hacivat'ı çok seven ve ölümlerine çok üzülen [[Şeyh Küşteri]], ölümlerinin ardından kuklalarını yaparak perde arkasından oynatmaya başlar. Bu sayede Karagöz ve Hacivat tanınır.
 
== Kökeni ==
24. satır:
* '''İkinci görüş''': [[Yahudiler|Yahudi]]ler tarafından [[İspanya]] ve [[Portekiz]]’den getirilmiştir.
* '''Üçüncü görüş''': Anadolu'ya [[Cava Adası|Cava Adalarından]] ve [[Hindistan]]’dan [[Çingeneler|Çingene]]ler eliyle getirilmiştir. Buna dayanak olarak çingenelerin Anadolu'ya geliş tarihleri ile Karagöz'ün geliş tarihinin çakışması gösterilmektedir.
* '''Dördüncü görüş''': [[Çin]]'den [[Moğollar]]'a geçen bu gölge oyununu Türkler de Anadolu'ya göçerken beraberlerinde getirmişlerdir. Orta Asya’da çadırlarda oynatılan ve "Çadır Hayal" ya da "Kolkorçak" adı verilen bir tür kukla oyunu ile Karagöz oyunu arasında büyük benzerlikler vardır. "Kolkorçak" sözü, Türkçede K''orçok'' , K''onçak'' gibi ''"çocuk"'' anlamına gelen yarım düzine kadar sözü çağrıştırmaktadır.
 
== Karakterler ==
[[Dosya:PTT Karagöz Pulları 1967 ve 2007.jpg|thumb|sağ|300px|PTT idaresi Karagöz temalı iki seri pul basmıştı. Üst sırada 1967 tarihli "Turizm Yılı" serisinden 2 pulda Karagöz ve Hacivat tasviri yer alıyor. Alt sırada 2007 tarihli "Kültür Varlıklarımız" serisinden 3 pulda Hacivat, Karagöz, Tuzsuz Deli Bekir, Efe, Tiryaki ve Çelebi tasvirleri görülüyor.]]
"Karagöz ve Hacivat" oyunlarında, [[Osmanlı İmparatorluğu]]' nda yaşayan ve toplumun farklı sosyal ve ekonomik katmanlarından gelen tiplerle (kabadayılar, uyuşturucu müptelaları, engelliler vb), İmparatorluk şemsiyesi altında yaşayan çeşitli milletleri temsil eden tiplemelerin (Yahudi, Rum, Arap, Kürt, Acem, Arnavut vb.) hemen hepsi yer alır. Bu tiplemeler temsil ettikleri kitlenin en temel özellikleri (kılık, kıyafet, davranış biçimleri, şarkılar, danslar, maniler vb.) ile ön plana çıkarlar ve perdede göründükleri anda bu özellikleri (işaretleri) ile anında farkedilirlerfark edilirler.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.unima.org.tr/Krgz-artcl03.aspx | başlık = Karagöz oyunundaki tipler ve özellikleri | erişimtarihi = 13 Ocak 2013 | yayımcı = UNIMA Türkiye | yazar = Mevlüt Özhan | tarih = | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20140212182951/http://www.unima.org.tr:80/Krgz-artcl03.aspx | arşivtarihi = 12 Şubat 2014}}</ref>. Bu tiplemeler ve temel özellikleri şunlardır:
* "'''Karagöz'''": Saçsız başına “ışkırlak” adı verilen şapka giymektedir. Hiçbir zaman düzgün bir işi olmayan Karagöz eğitim almamıştır. Hacivat'ın ona bulduğu geçici işlerde çalışır. İçi dışı bir, olduğu gibi görünen, tepkilerini çabuk açığa vuran bir halk adamıdır. Halkın sağduyusunu temsil etmektedir. Merttir, cesurdur bu yüzden başı sürekli beladadır. Meraklı, patavatsız ve açık saçık konuşur. Bazen hile yaparak diğerlerini kandırmaya çalışır. Karısı ile sürekli didişir.
* "'''Hacivat'''": Yukarıya doğru kıvrık sivri bir sakalı olan Hacivat, kurnaz, içten pazarlıklı bir tiptir. Eğitim almış olduğu bellidir ve her konuda iyi kötü bilgi sahibidir. Herkesin nabzına göre şerbet verir. Karagöze göre daha kültürlü, aklı başında ve güvenilir bir tiptir. Arapça ve Farsça sözcükleri sıkça araya sokuşturduğu süslü bir dille konuşur. Bu nedenle Karagöz onun dediklerini çoğu zaman anlamaz ya da anlamazlıktan gelir. Oyunlardaki gülütler genelde bu söz oyunlarına ve yanlış anlaşılmalara dayanır.
71. satır:
 
== Bölümleri ==
Türk Gölge tiyatrosu olarak bilinen Karagöz-Hacivat oyunları dört bölümden oluşur.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.unima.org.tr/Krgz-artcl02.aspx | başlık = Karagöz oyununun bölümleri | erişimtarihi = 16 Ocak 2013 | yayımcı = UNIMA Türkiye | yazar = Mevlüt Özhan | tarih = | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20131213203501/http://www.unima.org.tr/Krgz-artcl02.aspx | arşivtarihi = 13 Aralık 2013}}</ref>. Bunlar:
* '''I. Mukaddime''' (Giriş, Öndeyiş veya Prolog): Bu başlangıç bölümünde kamıştan yapılmış ''Nareke'' adı verilen düdüğün çalınması eşliğinde ''göstermelik'' adı verilen ve genellikle bir ev ya da bitki benzeri bir manzara tasviri ''Küşteri Meydanı'' adı verilen perdenin aşağısından ağır ağır yukarıya doğru yükseltilir. Önce perdeye Hacivat gelir ve bir ''semai'' okuyarak Karagöz'ü davet eder. Karagöz de bu daveti kabul ederek Hacivat'la atışmaya başlarlar.
* '''II. Muhavere''' (Söyleşi veya Atışma): Bu bölümde Hacivat'la Karagöz birbirlerine bilmeceler sorarlar. Başlarından geçen bir olayı ya da gördükleri bir düşü gerçekmiş gibi anlatırlar.
89. satır:
* '''Işık kaynağı''': Eski zamanlarda mum ışığı veya '''şem’a''' (bir tür yağ kandili) kullanılmaktaydı. Modern zamanlarda elektrik ampulleri kullanılmaktadır.
* '''Nâreke''': Kamıştan yapılmış, kavala benzer bir tür düdüktür. Mukkaddime (giriş) bölümünde çalınır.
* '''Tef''': Genelde Karagöz ustası (Hayâli)'nın yardımcısı (Yardak) tarafından çalınır. Oyundaki tefe '''dayren''' denmektedirdenilmektedir, tefi çalana ise '''dayrenbaz''' denilmektedir.
* '''Zil''': Tefin kullanıldığı anlarda zil de kullanılmaktadır. Tef ve zilin bir arada olduğu "zilli tef" de kullanılan gereçlerden biriydi<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.mkutup.gov.tr/menu/60 | başlık = Karagöz-Hacivat oyununda kullanılan malzemeler | erişimtarihi = 14 Şubat 2013 | yayımcı = Milli Kütüphane | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20130308083340/http://www.mkutup.gov.tr:80/menu/60 | arşivtarihi = 8 Mart 2013}}</ref><ref>{{Web kaynağı | url = http://www.karagozevi.com/?d=malzemeler.html | başlık = Karagöz oyun malzemeleri | erişimtarihi = 14 Şubat 2013 | yayımcı = karagozevi.com | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20150814183200/http://www.karagozevi.com/?d=malzemeler.html | arşivtarihi = 14 Ağustos 2015}}</ref><ref>{{Web kaynağı | url = http://www.karagoz.net/karagoz_hacivat_teknigi.htm | başlık = Karagöz Oyunlarının Tekniği | erişimtarihi = 14 Şubat 2013 | yayımcı = karagoz.net | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20150608092601/http://www.karagoz.net:80/karagoz_hacivat_teknigi.htm | arşivtarihi = 8 Haziran 2015}}</ref>
 
== Karagöz oyunları ==
Yazılı bir metne dayanmayan yani doğaçlama ([[tulûat]]) sahnelenen ve bazıları halk efsanelerinden esinlenilen Karagöz oyunlarının otuz kadarı günümüze kadar gelmiştir. Genel olarak "'''Kâr-ı Kadîm'''" (eski oyunlar) ve "'''Nev icad'''" (yeni oyunlar) olarak iki ana gruba ayrılsalar da tamamının bugüne kalan metinleri [[Tanzimat]] sonrası döneme aittir.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.karagoz.net/karagoz_hacivat_oyunlar.htm | başlık = Klasik Karagöz Oyunları - Kâr-ı Kadim (Eski Oyunlar) ve Nev İcad (Yeni Oyunlar) | erişimtarihi = 14 Şubat 2013 | yayımcı = karagoz.net | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20150618050137/http://www.karagoz.net:80/karagoz_hacivat_oyunlar.htm | arşivtarihi = 18 Haziran 2015}}</ref>. Belli başlı Karagöz oyunları şunlardır:
{{Sütun-başla}}
{{Sütun-3}}
142. satır:
Karagöz oyunları yazılı bir metne dayanmazlar. Sözel olarak nesilden nesile aktarılan hikâyeler üzerinde zamanın şartlarına göre çeşitli eklemeler ve
çıkartmalar yapılmıştır. Zaman içinde dekor ve kostümlerle karakterlerin davranış ve konuşma biçimlerinde değişiklikler olmuştur. [[Evliya Çelebi]]'nin
aktardıklarından anlaşıldığına göre, bazı oyunların da değişmeden günümüze kadar gelebildiği anlaşılmaktadır. Bazı oyunlar ise sonradan uydurulmuştur. Hattâ A.Thalasso adlı bir yazar 1877 tarihli ''"Moliere en Turquie"'', ve 1888 tarihli ''"Le Molieriste"'' adlı eserlerinde bazı Karagöz oyunlarının [[Molière]]'in [[Cimri (oyun)|Cimri]], [[Tartuffe]], [[Scapin'in Dolapları]] adlı oyunlarından uyarlandığını bile ileri sürmüştü.<ref name="AND" />.
 
Karagöz oyunlarının ortak noktası çok karmaşık olmayan konularının önemsiz gündelik olaylar üzerine kurulu olmalarıdır. Ezbere dayanan bu "açık ve esnek formlu" konular Karagöz ustasının ("Hâyali") doğaçlamasıyla ([[tulûat]]) seyircinin tepkisi ve günün getirdiği şartlara göre her seferinde başka bir şekle bürünebilmekteydi. Bu nedenle Karagöz senaryolarının tam bir sınıflamasını yapmak zordur. Bunlardan bazıları kimi meslekleri (arzuhalciler, şairler, güreşçiler vb) hicvederken, bazıları da töreleri ve geleneksel ritüelleri ([[Erkek sünneti|sünnet]] gibi) alaya alır. "Tımarhane" oyununda o devrin akıl hastaneleri gösterilirken dışarıda serbest gezenlerin hatta bu kurumlarda çalışan bazı hekimlerin de derhal bu hastanelere kapatılmaları gerektiği vurgulanır. Karagöz ve Hacivat çeşitli işlere girip çıkarlarken, "Hamam" ve "Bahçe" oyunlarında olduğu gibi, bazı mekânlara alınmamaları üzerinden ayrıcalıklı bir zümreyi hicvederler. "Ferhat ile Şirin", "Tahir ile Zühre" ve "Leyla ile Mecnun" gibi bazı Karagöz oyunları ise doğrudan sevilen halk hikâyeleri ve efsanelerinden alınmışlardır. Bu oyunlarda Karagöz ve Hacivat tüm güçleriyle sevenlerin kavuşmaları için çalışırlar. Özgün hikâye hangi diyarda geçerse geçsin, uyarlama oyunda olaylar hep Karagöz ve Hacivat'ın yaşadığı mahallede cereyan eder.<ref name="AND" />.
 
Yazıya dökülmüş Karagöz senaryolarının en kapsamlı koleksiyonu Almanya'dan gelerek 1933-1949 yılları arasında [[İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi]]'nde "Arapça ve Farsça kürsüsü"nde akademisyen olarak görev yapmış olan Profesör [[Helmut Ritter]] tarafından derlenmişti.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.onlinearabic.net/forum/forum_posts.asp?TID=7265 | başlık = Helmut Ritter | erişimtarihi = 10 Mayıs 2013 | yayımcı = www.onlinearabic.net | yazar = Ahmed Ateş | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20141227175327/http://www.onlinearabic.net/forum/forum_posts.asp?TID=7265 | arşivtarihi = 27 Aralık 2014}}</ref>. Saray kuklacısı Nazif Efendi'nin aktardıklarına dayanan ve hem Almanca hem Türkçe yazılan bu üç ciltlik eser (Hannover, 1924; Leipzig/İstanbul, 1941; Wiesbaden, 1963) baskısı tükendiği için 1968-1970 arasında [[Cevdet Kudret]] tarafından Türkiye'de yeniden yayımlanmıştır.
 
== Musiki ==
[[Musiki]] Karagöz oyunlarının olmazsa olmazıdır ve başından beri her Karagöz oyununda mutlaka yer almıştır. Klasikleşmiş Karagöz oyunlarında kullanılan musiki eserleri çok geniş bir yelpaze oluşturur: Başta Osmanlı-Türk musikisinin değişik türleri olmak üzere Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış tüm etnik ve dini gruplara ait her tür müzik bu oyunlarda yerini bulmuştur. Karagöz bu yönüyle de birleştirici bir sanat ürünüydü. Karagöz musikisi sabit değildi ve yüzyıllar boyunca değişen toplumsal yapı ve musiki anlayışıyla paralel olarak değişiklikler göstermişti. Türk musikisine ait repertuarlar daha çok 19. ve 20. yüzyıllara aittir. Son dönemlerde sadece Karagöz oyunları için bazı müzikler bestelenmiş olsa da, bir "tür" olarak "Karagöz musikisi"nden söz edilemez.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.karagoz.net/karagoz_hacivat_musikisi.htm | başlık = Karagöz Musikisi | erişimtarihi = 7 Haziran 2013 | yayımcı = www.karagoz.net | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20150608054724/http://www.karagoz.net:80/karagoz_hacivat_musikisi.htm | arşivtarihi = 8 Haziran 2015}}</ref>. Karagöz musikisine ait başlıca eserler musiki araştırmacısı [[Etem Ruhi Üngör]] tarafından titiz bir çalışma ile bir araya getirilerek yayımlanmıştır. Ağırbaşlı klasik eserlerden hafif şarkılara ve oyun havalarına kadar çok geniş bir yelpazeden oluşan repertuar şu temel bölümler altında incelenebilir:
* Klasik Türk musikisinin [[kâr]], [[karçe]], [[murabba beste]], [[semai]], [[şarkı]] gibi beste şekilleri. Bunların arasında [[Itrî]]'den [[Sadullah Ağa (Hacı)|Sadullah Ağa]]'ya birçok klasik bestekârın eserleri vardır.
* [[Gazel]] ve [[Taksim (müzik)|taksim]]ler.
166. satır:
{{Ana|Gölge oyunu}}
"Gölge oyunları", ya da "gölge tiyatrosu" "Karagöz ve Hacivat"tan yüzyıllar önce ilk kez Çin'de ortaya çıkmış, buradan diğer [[Uzak Doğu]] ülkelerine yayılmış, oradan da İran, Mısır, Osmanlı İmparatorluğu yoluyla nihayet Avrupa'ya gelmişti. Bu yayılışı sırasında gösteriler, yörenin yaşam tarzları ve kültürlerine bağlı olarak form ve tarz değiştirmiştir. Bu ülkeler gölge tiyatrosunun ilk kez ortaya ortaya çıktığı zaman ve özelliklerine göre şöyle sıralanabilir:
* '''Çin''': Gölge oyunlarının esasen Doğu ülkelerine özgü bir sanat olduğu ve bu sanatın ilk kez [[Çin İmparatorluğu]]'nda ortaya çıktığı söylenmektedir. Rivayete göre göre [[Han Hanedanı]]'ndan yedinci imparator [[Wu Ti]] MÖ 121 yılında çok sevdiği karısının zamansız ölümü üzerine büyük bir üzüntüye kapılmış ve devlet işlerini ihmal etmeye başlamıştı. Bu sırada Şav Wong adlı bir Çinli İmparatorun üzüntüsünü hafifletmek için ölen karısının hayalini bir perde arkasından ona gösterebileceğini söyler.<ref>{{Web kaynağı | url = http://ozer-rayman.blogspot.com/2008/08/dnya-da-ve-trkiye-de-glge-oyunu-karagz.html | başlık = Dünya ve Türkiye'de Gölge Oyunu | erişimtarihi = 24 Mayıs 2013 | yayımcı = ozer-rayman | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20141231044739/http://ozer-rayman.blogspot.com/2008/08/dnya-da-ve-trkiye-de-glge-oyunu-karagz.html | arşivtarihi = 31 Aralık 2014}}</ref>. Bu saray sanatçısı eşek derisinden ve renkli kumaşlardan yaptığı tasvirlerle ipek bir perde arkasından ses taklitleri eşliğinde imparatora ilk gösterisini sunar. Genelde saraylarda gösterim şansı bulan Çin gölge oyunları tarihi olaylar üzerine kuruludur ve bu temsillerde genellikle [[aristokrasi]] betimlenir.
* '''Hindistan''': Dinsel temalara ağırlık verilen Hint gölge oyunları konularını [[Mahabharata]] ve [[Ramayana]] gibi ulusal Hint destanlarından alıyordu. Batı'da "danseden tanrılar" olarak da bilinen Hint gölge oyunları ilk kez 16. yüzyılda ortaya çıkmışlardır. Gösteriler [[Hinduizm]]'de kuklaların koruyucu tanrısı [[Şiva]]'nın tapınaklarının etrafında yapılıyordu.
* '''Endonezya''' (Cava): Konularını tarihi [[Cava Adası|Cava]] destanlarından alan bu gölge tiyatrosu "wayang kulit" olarak anılmaktadır. [[Cava dili]]nde ''wayang'' ruh, ''kulit'' de kuklaların yapıldığı bizon derisi anlamına gelir. Temsiller [[Gamelan]] müziği eşliğinde yapılmaktadır. UNESCO 2003'te "wayang kulit"i "Manevi Kültürel Miras Listesi"ne aldı.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.unesco.org/culture/ich/index.php?lg=en&pg=00011 | başlık = Lists of intangible cultural heritage and Register of best safeguarding practices | erişimtarihi = 25 Mayıs 2013 | yayımcı = unesco.org | dil = İngilizce | arşivurl = http://web.archive.org/web/20151102113650/http://www.unesco.org/culture/ich/index.php?lg=en&pg=00011 | arşivtarihi = 2 Kasım 2015}}</ref>. ("Karagöz ve Hacivat" da aynı listeye 2009'da girecektir). [[Bali]]’ye, [[Tayland|Siyam]]’a, [[Malaya Federasyonu|Malaya]] ve [[Myanmar|Birmanya]]’ya da buradan geçti.
* '''Malezya''': Gölge tiyatrosuna Endonezya'da olduğu gibi bu bölgede de "wayang kulit" denilmektedir. Oyunlar konularını mitolojik ve töreye dayalı öykülerden almaktaydı ve sonunda mutlaka ahlâki bir kıssa bulunmaktaydı. Oyunlara Gamelan müziği eşlik etmekteydi.
* '''Tayland''' (Siyam): Gölge oyunlarına bu diyarda "Nang Yai" adı verilmektedir. Figürler meşin ve duvar yosunundan yapılmaktaydılar. Perdedeki görüntülere şarkılar ve ilâhiler eşlik ederdi. Nang dramaları Tayland sinemasına da ilham vermiştir.
* '''Mısır''': "Karagöz ve Hacivat"ın 16. yüzyılda Osmanlı topraklarına Mısır'dan geldiği şeklindeki görüş ağır basmaktadır.
* '''İtalya''': Avrupa'da ilk kez 17. yüzyılda bu ülkede görüldü. Diğer Avrupa ülkelerine de buradan yayıldı.
* '''Fransa''': En çok ilgi gördüğü ve önemsendiği Fransa'da "Ombre Chinoises" (''Çin gölgeleri'') olarak adlandırılan bu oyunlar tiyatronun bir dalı olarak kabul edildi, [[kabare]]lerde gösterildi, üzerine eserler yazıldı.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.nkfu.com/golge-oyunlari-hakkinda-bilgi/ | başlık = Gölge Oyunları Hakkında Bilgi | erişimtarihi = 24 Mayıs 2013 | yayımcı = nkfu.com | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20141227184920/https://www.nkfu.com/golge-oyunlari-hakkinda-bilgi/ | arşivtarihi = 27 Aralık 2014}}</ref>.
 
== Sahte folklor ==
179. satır:
"'''''Fakelore'''''" sözcüğü, halk bilimi çalışmaları anlamına gelen "''[[folklor]]''" ve İngilizce sahte, uydurma anlamlarına gelen "''fake''"den türetilmiş bir sözcüktür. 1950'lerde ABD'de Richard Mercer Dorson tarafından ortaya atılan bu kavram, sahte ya da uydurma eserlerin geçmişte gerçekten
varmış gibi sunulmasıdır. Bilimsel kanıtlara dayanmadan, otantik sözlü gelenek ürünü bazı metinlerin folklorik ürünler olarak ortaya konması “sahte
folklor”, "folklorismus", “icat edilmiş gelenek” ya da "fakelore" kavramlarıyla tarif edilmektedir.<ref name=MF>{{Web kaynağı | url = http://www.millifolklor.com/tr/sayfalar/79/12_.pdf | başlık = Politik İdeolojinin İcat Ettiği Gelenek: Karagöz | erişimtarihi = 13 Ocak 2013 | yayımcı = millifolklor.com | yazar = Oğuz Güven | tarih = | dil = Türkçe | arşivurl = http://web.archive.org/web/20091008003238/http://www.millifolklor.com:80/tr/sayfalar/79/12_.pdf | arşivtarihi = 8 Ekim 2009}}</ref>.
 
16. yüzyılda [[Yavuz Sultan Selim]] döneminde muhtemelen [[Mısır]]'dan Osmanlı'ya gelen ve bir yüzyıl içinde yerelleşerek Türk kültürüne eklemlenen Karagöz, geleneksel tiyatronun bir parçası olduğu için sabit metinlere değil büyük ölçüde [[Doğaçlama|tulûat]]a dayanır, ve bilinen otuz kadar oyun mekâna, duruma ve zamana göre uzatılır veya kısaltılır. Sonraki yüzyıllarda tekniği ve konularında yeniliklere gidilmiş olmakla birlikte geleneksel yapısında fazla bir değişiklik olmamıştır. Ancak 1941 yılında "[[Türkiye Cumhuriyeti'nin tek partili dönemi|tek partili dönem]]" sırasında iktidar tarafından ısmarlama olarak yazdırılan yedi adet "Karagöz-Hacivat" senaryosunun "Fakelore" kapsamında ele alınması gerektiği ileri sürülmüştür. Bu ısmarlama senaryoların, halk tarafından sevilen folklorik kitapların yeni gereksinimler doğrultusunda düzeltilmesi ve modernleştirilmesini isteyen 1937 tarihli bir [[Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı|İçişleri Bakanlığı]] genelgesine dayandırıldığı iddia edilmiştir. [[Pertev Naili Boratav]]'ın 1988 tarihli "''Halk Hikâyeleri ve Halk Hikâyeciliği''" kitabında aktardığına göre, böyle yapıldığında halka sevdiği kitaplar ve tiplemeler aracılığıyla telkinlerde bulunma, ahlâk dersleri verme imkânı bulunulabilecekti. Boratav bu yöntemin [[Walt Disney]] tarafından yaratılmış [[Miki Fare]] karakteri vasıtasıyla Batı dünyası tarafından da denendiğini belirtmiştir.<ref name=MF />
193. satır:
 
== Vergi muafiyeti sorunu ==
2012 yılı Haziran ayında Gelir Vergisi Kanunu'nda yapılan bir değişiklikle "sedef kakmacılık", "bastonculuk", "keçecilik", "çinicilik", "el dokumacılığı" gibi geleneksel, kültürel ve sanat değeri olan bir düzine “kaybolmaya yüz tutmuş mesleğe” vergi muafiyeti getirilmişti. Bu meslekler listesinde yer almayan Kukla yapımcılığı ve oynatımı ile uğraşan bir vatandaşın 2013 yılında "[[Türkiye Cumhuriyeti Maliye Bakanlığı|Maliye Bakanlığı]]"na yaptığı bireysel başvurusuna cevaben bakanlık, "Karagöz ve Hacivat yapımı ve oynatımı" mesleğini “kaybolmaya yüz tutmuş meslekler” arasında kabul etmediğini ve vergi muafiyeti tanınamayacağını belirtmiştir (Maliye Bakanlığı’nın 07.03.2013 tarih ve 38418978-120[9-12/117]-202 sayılı özelgesi).<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.ekonomiekibi.com/Haber/Detay/6216/Hacivat%20ve%20Karag%C3%B6z%E2%80%99e%20vergi%20%C5%9Foku! | başlık = Hacivat ve Karagöz’e vergi şoku! | erişimtarihi = 8 Mayıs 2013 | yayımcı = ekonomiekibi.com | dil = Türkçe | arşivengelli = evet}}</ref>.
 
== Notlar ==
Arkeolog [[Ekrem Akurgal]] 1984 yılında Yeni Gündem dergisinden [[Murat Belge]]'ye Türk Kültürü ile ilgili verdiği röportajda, hiçbir sanatın kendinden önceki ya da çevresindeki sanatın etkisinde kalmamış olamayacağını vurguladıktan sonra, kültürel devamlılığın folklorik türüne bir örnek olarak Karagöz'ün başındaki ışkırlağın tıpkı [[Mevlevi]] külahı gibi [[Hititler]]'den kalma olduğunu söylemiş, bu bilginin kitaplarında da yer aldığını eklemişti.<ref>{{dergi kaynağı |soyadı1=Akurgal |ad1=Ekrem |soyadı2=Belge |ad2=Murat |yıl=1984 |başlık=Ekrem Akurgal'la Türk Kültürü Üzerine |dergi=[[Yeni Gündem (dergi)|Yeni Gündem]] |cilt=1 |sayı=7 |sayfalar=35 |yayıncı=İletişim Yayınları |doi= |url= |erişimtarihi=}}</ref>.
 
== Ayrıca bakınız ==