Güneş Sistemi'nin oluşumu ve evrimi: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Khutuck Bot (mesaj | katkılar) k Kaynaklar ve referanslarda düzenleme |
|||
2. satır:
Güneş Sistemi'nin ilk olarak [[Emanuel Swedenborg]]<ref>Swedenborg, Emanuel. 1734, (Principia) Latin: Opera Philosophica et Mineralia (İngilizcesi: Philosophical and Mineralogical Works), (Principia, Cilt 1)</ref> tarafından [[1734]] yılında öne sürülen, daha sonra [[Immanuel Kant]] tarafından [[1755]] yılında genişletilen [[bulutsu varsayım]]a uygun olarak oluştuğuna inanılmaktadır. Benzer bir teori [[Pierre-Simon Laplace]] tarafından bağımsız olarak [[1796]]'da üretilmiştir.<ref>{{Web kaynağı | url = http://links.jstor.org/sici?sici=0003-049X%28190901%2F04%2948%3A191%3C119%3ATPHOTE%3E2.0.CO%3B2-U&size=LARGE | başlık = The Past History of the Earth as Inferred from the Mode of Formation of the Solar System | erişimtarihi =23 Temmuz 2006| çalışma = American Philosophical Society | yıl = 1909 | arşivengelli = evet}}</ref> Bu teoriye göre Güneş Sistemi 4,6 milyar yıl önce dev bir [[moleküler bulut]]un çökmesi sonucu oluşmuştur. Bu ilk bulutun birkaç ışık yılı genişliğinde olduğu ve birkaç yıldızın doğumuna sebep olduğu sanılmaktadır.<ref name="Arizona">{{Web kaynağı | url = http://atropos.as.arizona.edu/aiz/teaching/nats102/mario/solar_system.html | başlık = Lecture 13: The Nebular Theory of the origin of the Solar System | erişimtarihi =27 Aralık 2006| çalışma = University of Arizona | arşivengelli = evet}}</ref> Çok eski [[göktaşı|göktaşların]]ın incelenmesi sonucunda, ancak çok büyük patlayan yıldızların merkezinde oluşabilecek kimyasal elementlere rastlanması Güneş'in bir [[yıldız kümesi]] içinde ve birkaç [[süpernova]] patlamasının yakınında oluştuğuna işaret eder. Bu süpernovalardan gelen şok dalgası çevrede bulunan bulutun içinde yüksek yoğunluk bölgeleri oluşturarak iç gaz basıncını yenecek ve içe çöküşe neden olacak kütleçekimsel kuvvetlerin oluşmasına izin vererek Güneş'in oluşmasını tetiklemiş olabilir.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.universetoday.com/am/publish/new_theory_solar_system_formation.html | başlık = New Theory Proposed for Solar System Formation | erişimtarihi =11 Ocak 2007| çalışma = Arizona State University | yıl = 2004 | yazar = Jeff Hester | arşivurl = http://web.archive.org/web/20070717170430/http://www.universetoday.com:80/am/publish/new_theory_solar_system_formation.html | arşivtarihi = 17 Temmuz 2007}}</ref>
Sonradan Güneş Sistemi olacak olan ve ''güneş öncesi bulutsu'' olarak bilinen bölge<ref>{{Web kaynağı | url = http://adsabs.harvard.edu/abs/1983coex....1....3I | başlık = The chemical composition of the pre-solar nebula | erişimtarihi =15 Şubat 2007| çalışma = Amherst College, Massachusetts | yazar = Irvine, W. M. | arşivengelli = evet}}</ref> 7.000 ile 20.000 [[Astronomik birim|AB]] çapında<ref name= "Arizona" /><ref name="Rawal_1985">{{dergi kaynağı |
| erişimtarihi =16 Kasım 2006}}</ref><ref>{{Web kaynağı | url = http://www7.nationalacademies.org/ssb/detectionch3.html | başlık = Present Understanding of the Origin of Planetary Systems | erişimtarihi =19 Ocak 2007| yayımcı = National Academy of Sciences | tarih = 5 Nisan 2000 | arşivurl = http://web.archive.org/web/20090803020055/http://www7.nationalacademies.org:80/ssb/detectionch3.html | arşivtarihi = 3 Ağustos 2009}}</ref>
14. satır:
İç Güneş Sistemi, [[su]] ve [[metan]] gibi uçucu moleküllerin yoğunlaşmasına izin vermeyecek kadar çok sıcaktı, dolayısıyla oluşan gezegencikler gezegen öncesi diskin yalnızca 0,6% kütlesinden<ref name="Arizona" /> ibaretti ve genel olarak [[silikat]]lar ve [[metal]]ler gibi yüksek [[erime noktası]]na sahip olan kimyasal bileşiklerden oluşmuşlardı. Bu kayasal gökcisimleri sonunda [[yerbenzeri gezegen]]ler oldu. Daha ötelerde Jüpiter'in kütleçekimsel etkisi gezegen öncesi gökcisimlerinin bir araya gelmesini engelledi ve geride [[asteroit kuşağı]] kaldı.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.gps.caltech.edu/classes/ge133/reading/asteroids.pdf | başlık = The Primordial Excitation and Clearing of the Asteroid Belt | erişimtarihi =19 Kasım 2006| çalışma = Centre National de la Recherche Scientifique, Observatoire de Nice | yıl = 2001 | yazar = Jean-Marc Petit and Alessandro Morbidelli | biçim = PDF | arşivurl = http://web.archive.org/web/20140827022443/http://www.gps.caltech.edu/classes/ge133/reading/asteroids.pdf | arşivtarihi = 27 Ağustos 2014}}</ref>
Daha da ötede, donma hattının gerisinde, daha uçucu olan buzlu bileşiklerin katı kalabileceği yerde, Jüpiter ve Satürn [[gaz devi]] hâline geldi. Uranüs ve Neptün daha az madde yakalayabildi ve çekirdeklerinin hidrojen bileşiklerinden oluşan buzdan meydana geldiğine inanıldığı için buz devi olarak bilinirler.<ref>{{Dergi kaynağı|son = Mummma | ilk = M. J. | yardımcıyazarlar = M. A. DiSanti, N. Dello Russo, K. Magee-Sauer, E. Gibb, and R. Novak | ay = Haziran | yıl = 2003 | başlık=Remote infrared observations of parent volatiles in comets: A window on the early solar system | journal = Advances in Space Research | cilt = 31 | sayı = 12 | sayfalar = 2563–2575 | doi = 10.1016/S0273-1177(03)00578-7 | url=http://www.ifa.hawaii.edu/~meech/a740/papers/mumma03.pdf |
[[Dosya:redgiantsun.gif|thumb|sol|200 px|Sanatçı gözüyle Güneş'in gelecekteki evrimi. Solda ana dizi, ortada kızıl dev, sağda beyaz cüce.]]
Genç Güneş enerji üretmeye başladıktan sonra [[güneş rüzgârı]] gezegen öncesi diskte bulunan gaz ve tozu yıldızlararası uzaya doğru gönderdi ve böylece gezegenlerin oluşumunu durdurdu. T Tauri yıldızları daha kararlı ve eski yıldızlara nazaran daha güçlü yıldız rüzgârlarına sahiptir.<ref name="Elmegreen1979">{{Dergi kaynağı| son = Elmegreen | ilk = B. G. | ay = Kasım | yıl = 1979 | başlık = On the disruption of a protoplanetary disk nebula by a T Tauri like solar wind | dergi = Astronomy and Astrophysics | cilt = 80 | sayı = 1 | sayfalar = 77–78 | url = http://articles.adsabs.harvard.edu/cgi-bin/nph-iarticle_query?1979A%26A....80...77E&data_type=PDF_HIGH&whole_paper=YES&type=PRINTER&filetype=.pdf |
Gökbilimciler Güneş Sisteminin güneş [[anakol]]dan uzaklaşmaya başlayıncaya kadar bugünkü hâliyle kalacağını tahmin etmektedir. Güneş hidrojen yakıtını yaktıkça geride kalan yakıtı yakabilmek için giderek ısınır, dolayısıyla da daha hızlı yakmaya devam eder. Sonuç olarak kabaca her 1,1 milyar yılda bir yüzde on oranında parlaklığı artmaktadır.<ref>{{Web kaynağı | url = http://www.newscientist.com/article/mg14219191.900.html | başlık = Science: Fiery future for planet Earth | erişimtarihi =29 Ekim 2007| çalışma = NewScientist | yıl = 1994 | yazar = JEFF HECHT | arşivurl = http://web.archive.org/web/20150601234315/http://www.newscientist.com:80/article/mg14219191.900.html | arşivtarihi = 1 Haziran 2015}}</ref>
|