I. Kılıç Arslan: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Makedon (mesaj | katkılar)
Anadolu Selçuklu Devleti maddesinden taşınan.
düzeltme, yazış şekli: yanısıra → yanı sıra AWB ile
36. satır:
Doğum tarihi ve yeri kesin olarak bilinmez. Babası, Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu [[Kutalmışoğlu Süleyman Şah]]’tır. Adı Bizans kaynaklarında “''Klitziasthlas''” olarak geçer; Latin kroniklerinde babasının adıyla (''Soliman'') zikredilir.<ref name=tdv>[http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c25/c250273.pdf Işın Demirkent, Kılıcarslan I, ''Türk Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, yıl: 2002, cilt: 25'']</ref>
 
[[Kutalmışoğlu Süleyman Şah|Süleyman Şah]]'ın 1086 yılında [[Suriye]] seferinde [[I. Tutuş|Melik Tutuş]]’la mücadelesi sırasında giriştirkleri [[Ayn Seylem Savaşı]]'nda ölümünden sonra oğulları Kılıç Arslan ve [[Kulan Arslan]], Tutuş tarafından Antakya'ya götürülmüştür. Daha sonra 1087 ilkbaharında bölgeye gelen [[Büyük Selçuklu İmparatorluğu|Büyük Selçuklu Devleti]] Sultanı [[Melikşah]] ise Kılıç Arslan ve Kulan Arslan'ı [[İsfahan]]'a götürmüştür.<ref name=tdv/><ref>Sıbt, Topkapı (III. Ahmed), no:2997; Ebu'l Ferec, Chronography, s.229; Aleksiad, II, s.63; Urfalı Mathieu, s.191</ref><ref name=tdv/> Böylece Melikşah, ölümüne kadar Süleyman Şah'ın bu iki oğlunu serbest bırakmamış ve 1086 -1092 yılları arasında Kutalmışoğulları'nın Anadolu'da hakimiyetlerini müsaade etmemiştir. Bu yüzden Anadolu Selçuklu Devleti, Melikşah'ın ölümüne kadar altı yıl saltanat naibi [[Ebu'l-Kasım]]’ın hükümdarlığında kalmıştır. Kılıç Arslan ve Kulan Arslan; 1092 yılında Melikşah'ın ölümüyle beraber serbest kalmışlar ve İznik'e gitmişlerdir. Kimi kaynaklara göre Melikşah'ın ölümünden sonra meydana gelen taht kavgaları sırasında ortaya çıkan karışıklıktan yararlanarak kaçmışlar,<ref name=sefer>[http://www.selcuk.edu.tr/dosyalar/files/5823/25%20sefer%20solmaz.pdf Sefer Solmaz, “Selçuklu Tarihini Derinden Etkileyen Bir Olay: Selçuklu-Yabgulu Mücadelesi”, ''Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı: 35, Yıl: 2014'2]</ref> kimi kaynaklara göre Büyük Selçuklu tahtına çıkan Sultan [[Berkyaruk]]’un izni ile Anadolu'ya geçebilmişlerdir.
==Tahta çıkışı==
Kılıç Arslan ve Kulan Arslan İznik'e ulaştıklarında Bizanslılar, şehri kuşatma altına almış durumdaydılar. Süleyman Şah'ın oğulları İznik'e gelince Ebu-l Kasım’ın ölümü üzerine yerine geçen Ebu'l Gazi, idareyi onlara devretmiştir. Büyük kardeş Kılıç Arslan, sultan unvanını almış ve İznik'deki muhariblerin kadın ve çocuklarını getirerek şehirde yerleştirerek şehri kendisine payitaht (başkent) yapmıştır. Bu tedbirleri alan Kılıç Arslan, Ebu'l Gazi'yi başkentin kumandanlığından alarak yerine Muhammed'i beylerbeyi makamına çıkarmış ve diğer beyleri onun idaresine vermiştir.<ref>Aleksiad, II, s.78-79</ref><ref name= "1.Kılıç Arslan">{{Kitap kaynağı|yazar=Demirkent, Işın|tarih=2014|başlık=Türkiye Selçuklu Hükümdarı Sultan I. Kılıç Arslan|yer=Ankara|yayımcı=Türk Tarih Kurumu Yayınları|isbn=978-975-16-2673-8}}</ref>
107. satır:
[[Dosya:Crusade of 1101 v1.svg|thumb|300px|1101 yılındaki Haçlı seferi.]]
Danişmend Gazi; 1100 yılında Suriye'de yerleşmiş bulunan Haçlılar'ı Malatya civarında mağlup ve esir ederek bazı Haçlı prenslerini [[Niksar]]'da hapsetmiştir. Bu esnada Kılıç Arslan'ın da Danişmend Gazi ile beraber bulunduğu veya yardım kuvveti gönderdiği bazı kaynaklarda belirtilse de bunlar kesin değildir.<ref name="'Azimi, s.375">'Azimi, s.375</ref><ref>İbn ül-Kalanisi, s.138</ref> Nitekim Danişmend Ahmed Gazi'nin bu zaferi ve bazı Frank prenslerinin esir düşmesi sonucu Avrupa'dan yeni Haçlı orduları harekete geçmiştir. Bu 1101 yılı ek Haçlı seferi İstanbul'dan birbiri arkasından yürüyüşe geçen üç değişik sefer ordusu halindeydi. Birincisi Mayıs 1001'de [[İtalya]]'dan Lombardlardan oluşan 20.000 kişilik bir Haçlı ordusu Ankara üzerinden Niksar ve Merzifon'a yürüdü. İkinci ek Haçlı ordusu Haziran sonunda Nevers Kontu Giyom'un komutasında Fransızlardan oluşmaktaydı ve Ankara, Konya üzerinden Ereğli'ye ilerledi. Üçüncü ek Haçlı ordusu Akitanya'lı Giyom idaresinde Fransızlar ve Baverya Dükü Wolf komutasında Almanlardan oluşmakta idi ve ikinci orduyu bir hafta arayla takip edip Bizans topraklarından sonra [[Anadolu]]'ya geçen bu Haçlı ordusu, [[İznik]]-[[Eskişehir]] istikametinde ilerlerken Kılıç Arslan'ın taarruzları karşısında kayıplar vermiştir. Daha sonra bu ordu; [[Çankırı]] ve [[Ankara]]'yı geçip [[Niksar]]'a ulaşmak isterken Kılıç Arslan ve Danişmend Ahmed Gazi tarafından Amasya civarında, 1101 yılında tamamen ortadan kaldırılmıştır. Bu ilk ordunun arkasından gelen; Nevers, Poitier kontları ve Saint Gilles kumandasındaki ordu, Niksar yolunun tehlikelerini görerek [[Birinci Haçlı Seferi]]'ndeki gibi [[Akşehir]], [[Konya]] ve [[Ereğli]] yolunu takip etmiştir. Sultan, bu orduyu Eskişehir, Akşehir, Konya bölgelerinde çok kayba uğratmış ve Ereğli'de tamamen kılıçtan geçirmiştir. Bu zaferle beraber Türkler, Birinci Haçlı Seferi'nin intikamını almıştır. Kaynaklar, I. Haçlı Seferi'ne katılan 300.000 kişiden sadece birkaç bininin [[Antakya]]'ya ulaşabildiğini belirtirler.<ref name="'Azimi, s.375"/><ref>Urfalı Mathieu, s.241-244</ref><ref>Albert d'Aix, s.32-35</ref><ref>Foucher de Chartres, s.132-134</ref><ref>Guillaume de Tyr, I, s.327-328</ref><ref>Süryani Anonimi, s.74</ref><ref>İbn ul-Esir, X ,s.120</ref>
 
 
 
Birinci Haçlı Seferi’nden sonra uzaktan takip stratejisi uygulayan I. Kılıç Arslan, 1001'deki ek Haçlı seferi için stratejisini değiştirdi. Haçlı ordusunun yolu üzerinde ve yakınlarında bulunan bütün yerleşimleri ve yetiştirilen hububat ve yiyecekleri yakıp yıkmaya; Haçlı ordusuna iaşe ve hayvan yemi sağlanmasını önlemeye çalıştı. Önemli su, kuyu ve kaynaklarını battal etmeye veya zehirlemeye karar vererek Haçlıların susuzluktan zayıf düşmelerini sağladı. Bu yeni strateji daha başarılı sonuçlar verdi ve 1101 yılı ek Haçlı seferine iştirak eden üç Haçlı ordusu da, Anadolu içinde (birincisi Merzifon'da; ikincisi ve üçüncüsü de Ereğli'de) imha edildi.
İznik'in kaybı ve Birinci Haçlı Seferi fırtınasından sonra Anadolu Türkleri kendilerini toparlamaya başlamış ve Kılıç Arslan, [[Konya]]'yı yeni payitaht yapmıştır. Daha 1102 yılında Konyalı Abdullah (el-Konevi) isminde bir alimin Konya'dan [[Şam]]'a gidip vaazlarda bulunması bu şehrin az bir müddet zarfında nasıl bir Türk - İslam şehri haline geldiğini göstermektedir.<ref>İbn Kesir, XII, s.162</ref> Kılıç Arslan'ın, Bizans'a karşı savunmada bulunduğu muhakkak olmasına rağmen, bir müddet onun faaliyetleri hakkında tafsilat bulunmamaktadır.
==Güney DoğuGüneydoğu Anadolu'daki Faaliyetleri==
[[Dosya:Bohemond I of Antioch.jpg|sol|thumb|200px|I. Boemeondo'nun serbest bırakılması Gümüştekin Gazi ile Kılıçarslan'ın arasını açtı]]
I. Haçlı Seferi ile beraber Haçlılar; Anadolu'dan geçme ümit ve cesaretlerini kaybetmişlerdir. Yine Bizans imparatoru I. Aleksios; Haçlı seferlerinin artık tehlikeli olmaya başladığını görünce Kılıç Arslan'la temas kurmuştur. Amasya zaferinden sonra Danişmend [[Gümüştekin Gazi]]'in Malatya'yı fethetmesi ve diğer meseleler, Kılıç Arslan'ı şarka çekmekteydi. Böylece Anadolu Selçukluları ile Bizans arasında Haçlılar'a karşı bir antlaşma yapılmıştır.{{kaynak belirt}} Bu antlaşmayla beraber fiili olarak Bizans işgalinde bulunan Marmara sahilleri, İzmir bölgesi ve Antalya havalisi Bizans'a, geri kalan Anadolu Türklere bırakılmıştır. Ayrıca Müslüman ve Hristiyan kaynaklar, I. Aleksios ile Kılıç Arslan arasında Haçlılar'a karşı bir ittifak yapıldığını doğrularlar ve Bizanslılar'ın, Kılıç Arslan'dan aldıkları destekle Bohemond komutasındaki Haçlılar'ı mağlup ettiğini belirtirler.{{kaynak belirt}}
 
Kılıç Arslan, babası [[Kutalmışoğlu Süleyman Şah|Süleyman Şah]]'ın fethettiği ancak 1097 yılında [[Haçlılar]] tarafından ele geçirilen [[Antakya]]'yı geri almak için 1103 yılında sefer düzenledi. Haçlılarla mücadelesi sırasında diğer Anadolu Türk beylerinin yanısırayanı sıra Danişmend Beyi Gümüştekin’le de işbirliği yapmış olmasına rağmen, Antakya seferine çıktığı sırada Danişmend Beyi ile arası, 18 Eylül 1102’de Malatya’nın Gümüştekin tarafından zapt edilmiş olması nedeniyle açıktı. Gümüştekin tarafından [[Niksar]]'da esir tutulan Antakya Kontu [[I. Boemondo]] fidyesi konusunda da aralarında anlaşmazlık vardı. I. Boemondo, serbest bırakılması karşılığında fidye ödemeyi teklif ediyor; Kontu kendisi için tehlikeli bulan Bizans İmparatoru ise onun hapiste tutulması karşılığında iki katını öneriyordu. Kılıç Arslan, hem Anadolu Sultanı olması ve hem de Amasya’daki haçlı yenilgisinde Danişmend beyi ile birlikte savaşması nedeniyle teklif edilen tutarın yarısını kendisine istiyordu.<ref name=etarih>“I. Kılıçarslan (1092-1107)”, ''E-tarih.org sitesi, 19.01.2019''</ref> Kılıç Arslan, Maraş’a geldiği sırada Gümüştekin’in Boemond’un teklifini kabul edip onu serbest bırakıldığını öğrenince Antakya seferini yarıda bıraktı ve Danişmend üzerine yürümüştür. Kılıç Arslan ve Gümüştekin arasında 1103 yılı ağustos ayında Maraş yakınlarında yapılan muharebede Gümüştekin yenilgiye uğramıştır. Sivas’a çekilen Gümüştekin 1104 yılında ölmüştür.<ref>Sıbt, s.139a</ref><ref>İbn ul-Kalanisi, s.143</ref><ref>Urfalı Mathieu, s.261</ref><ref>Ceren Ünal, [http://dergipark.gov.tr/download/article-file/58802 “Danişmendoğlu Melik Şemseddin İsmail Döneminde Basılmış Bir Bakır Sikke] sh.: 508</ref> Gümüştekin’le yaptığı muharebeden sonra aynı yıl Maraş’ı ele geçirmiştir.
Gümüştekin’in ölümünü ve ardından yaşanan taht kavgalarını değerlendirerek Malatya’yı kuşatmıştır. Kent, 1105 yılı 28 Haziran – 2 Eylül arasında kuşatma altında mücadele eden Gümüştekin’in oğlu Yağı-sıyan, daha fazla direnilemeyeceğini anlayarak şehri teslim etmiştir.<ref>Süryani Mihael, s.192</ref><ref>Ebu'l Ferec, s.239</ref>