Celâlî isyanları: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Yeni Üye (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
42. satır:
Şeyh Celâl isyanının bastırılmasından sonra [[1525]] yılında İçel sancağındaki vergi memurunun Süklün Koca adlı ihtiyara kötü davranışları sonucu, Süklün Koca diğer adıyla Kadri Hoca Baba köylüleri etrafına toplamış oğlu Süklün Şah ya da Şah Veli'de kendisine katılmıştır. Daha sonra o çevrede büyük saygı gören [[Baba Zünnun]] da köylülerin başına geçerek ayaklanma çıkardı. Çıkan ayaklanma [[1526]] yılında bastırıldı. Anadolu'da artan mali sıkıntılar yanında yeni düzenlemelerden memnun olmayan ve yoğun Safevi propagandasından etkilenen Türkmen gruplarının destek verdiği Kalender Çelebi isyanı 1526 Mohaç seferi sırasında patlak verdi. İsyan Orta Anadolu'da süratle yayıldı. [[1527]] yılında sadrazam [[Pargalı İbrahim Paşa]] komutasındaki Osmanlı güçleri [[1527]]' de [[Elbistan]] dolaylarındaki galibiyeti sonucu Kalender'in öldürülmesiyle isyan bastırıldı.<ref name= "celali isyanları" />
 
16. yüzyılda Anadolu’da önemli bir nüfus artışı olmuş, fakat tarım alanlardaki artış buna cevap verememişti. Bu nüfus artışı Anadolu’da yersiz yurtsuz bir kalabalığın meydana gelmesine yol açtı. Toprakların yetmemesi sonucu çiftbozan olan bu gruplar için devlet ve beylerin kapısında “kapı halkı” olmak tek çıkar yoldu. Bunların bazıları sınır kalelerine azap, yeniçeri, donanmada levent ve gönüllü de olabiliyorlardı. İş bulamayıp boşta kalanlarsa “garip-yiğit” adları altında çoğunluğu teşkil ediyordu. Bunların bir kısmı medreselere giriyor, ancak çoğu istihdam edilemedikleri için imaretlerin etrafında başıboş gruplar oluşturuyorlardı. Bütün bunlar bazı sosyal karışıklıklara zemin teşkil ediyordu. [[II. Selim]] devrinde başıboş kalabalık grupların zararları yavaş yavaş görülmeye başlandı. Bunun üzerine henüz büyümemiş bu tehlikeye karşı mahallinde müdafaa tedbirleri düşünüldü. Hükumet, köylüler arasından seçilen bir yiğitbaşı ile onun idaresinde köy delikanlılarından meydana gelen otuz kırk kişilik yerel koruma birliklerinin kurulmasını teşvik etti. Köy halkı bir yiğitbaşı ve onun emrinde il erleri seçmek suretiyle bu grupların saldırılarından korunmaya çalıştı. İl erleri teşkilatı Celâli mücadelesinde önem kazandı.<ref name= "celaliler"/> Ancak daha sonraları halkın arzusu ile teşkil olunan il-erleri'nin başında bulunan yiğitbaşılar bile bölükleriyle beraber Celâlî olmaya başladılar. Mesela suhtelere karşı uzun zamandanberizamandan beri yiğitbaşı olarak kendisini tanıtan Neslioğlu, bu vaziyetinden faydalanarak köylülerin başına geçmiş, [[Afyonkarahisar]] ve [[Isparta]] taraflarında en bilinen bir Celâli olmuştu. [[Kastamonu]] ve [[Çankırı]] taraflarına şöhret salan Urgancıoğlu Mehmed Pehlivan da aynı şekilde idi.<ref name= "celali">[http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/26/1017/12335.pdf Celali Fetreti, Mustafa Akdağ]</ref>
 
[[16. yüzyıl]]ın sonlarına değin Celali ayaklanmaları, daha çok yöresel bir özellik taşıyordu. [[1598]]'de [[Sivas]] ve [[Maraş]] bölgesinde çıkan [[Karayazıcı Ayaklanması]], Celali hareketlerinin niteliğini değiştirdi. Sekban askerlerinin komutanıyken ayaklanan Karayazıcı’ya, dirlikleri ellerinden alınan sipahiler, topraklarını terk eden köylüler, işsiz kalan sekbanlar, yönetimden hoşnut olmayan beyler ve paşalar da katıldı. 20 bin kişilik bir ayaklanmacı ordusunu yöneten Karayazıcı, büyük kentlere bile baskınlar düzenleyip çekiliyordu. Karayazıcı üzerine gönderilen Osmanlı ordusu karşısında [[Tokat (ilçe)|Tokat]]'a çekildi ve [[1601]]'de öldü.