Kösem Sultan: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
Teacher0691 (mesaj | katkılar) düzeltme AWB ile |
Teacher0691 (mesaj | katkılar) düzeltme AWB ile |
||
173. satır:
Sultan İbrahim savruk harcamaları tamamen mücevher işli yeni bir saltanat kayığı yaptırması isteği ile daha da arttı. Bunun için esnaftan, ulemadan, ocak ağalarından ve devlet ricalinden ek vergiler istenildi ve buna muhalefet edecek olanların cezalandırılacakları duyuruldu. Kösem Sultan, bunun bir patlamaya yol açacabileceğine dair Sultan İbrahim'i uyarmak istemesi dolayısıyla saraydan atılarak İskender Bahçesi'ne sürgün edildi. Sadrazam [[Hezarpare Ahmed Paşa|Tezkereci Ahmet Paşa]] ise kendi savruk haracamalarına devam etmekte ve oğlunun düğünü için yaptığı eğlentiler ve ve harcamalar hakkındaki haberler şehirde herkese yayılmakta idi.<ref name="sakaoğlu"/>
7 Ağustos 1648'de ulema Fatih'
O zamana kadar sadrazam olan Tezkereci Ahmet Paşa saklandığı için kendisinden mühr-ü humayun alınamamıştı. O akşam geç saatlerde Tezkereci Ahmet Paşa saklandığı konağında yakalandı. Konağı yağmalandı. Eski sadrazam, Fatih Camii'ne isyancı kapıkulu askeri komutanları; ulema liderleri ileolarak bunların veziriazam seçtikleri ve sarayın da bunu teyit ettiği [[Sofu Mehmed Paşa]] önüne getirildi. Orada Cellat Kara Ali tarafından boğularak idam edildi. Öldürüldüğü yaşının 50'yi geçtiği bildirilir.<ref name="uzunçarsılı"/>
183. satır:
Sultan İbrahim'in bir süre sonra annesini devlet işlerine karıştırmamaya başlaması hatta kiz kardeşleriyle eski saraya gönderme isteği karşısında nüfuzu kırılır gibi olmuşsa da, bu sıralarda İbrahim'in tahttan indirilerek yerine çocuk yaştaki Şehzade Mehmed'in padişah olması, Kösem Sultan'ın durumunu yeniden güçlendirmiştir çünkü IV. Mehmed henüz 6 yaşındaydı ve annesi Turhan Hatice Sultan 21 yaş'la genç sayılırdı. Turhan Sultan Saray'da desteklenmişse de Kösem Sultan Saray dışında ve askerden destek gördü. Neticede Kösem Sultan, dört padişah döneminde devletin en etkili kişisi olmaya devam etmiştir. Bu dönemde herkes kendisine "vâlide-i muazzama" diyerek saygı göstermiştir. Kösem Sultan'ın bu kadar güçlenip nüfuz kazanması ağaların yardımıyla olmuştur. Öncelikle Harem ve Dârüssaade ağalarını, akabinde de Yeniçeri ağalarını arkasına alarak idareyi yönlendirmiş, kendisine karşı olabilecek bütün güç odaklarını onlar vasıtasıyla bertaraf etmiştir. . Kaptanı Derya, Yeniçeri Ağası, Reis'ül Küttab, yâni hariciye nâzın ve Nişancı, Defterdar gibi kimseler bu istişare ve icra mekanizmasının uzuvları idi.
Sultan IV. Mehmed'e biatlarını yerine getiren devlet adamları cemmi gâfir halinde Saray'ın Harem dâiresine sellemü-sellem dalışa geçtiler. Bu yakışıksız hâl; Genç Osman, IV. Murad devrindeyken bile olmamıştı. Bostancıbaşı bu kafilenin önüne düşmüş, şeyhülislâm, sadrıazam ve ulema arkalarından destursuz yürümekteydiler. Sultan İbrahim'in etrafını kadınlar almış ellerini eteklerini tutuyorlar, bir tarafa kıpırdamasına fırsat vermiyorlar idi. Şüphesiz ki bu davranışları padişaha yardımcı olmak, ona gelebilecek bir saldırıya sed olmak niyetini taşıyordu. Hızla yürüyen kafile aniden karşısında Sultan İbrahim'i buldu. Bostancıbaşı Padişahım! Ulema ve ayanın kararlan var. Siz artık içeriye buyrunuz. Dediğinde: ''Sultan İbrahim Bre hâinler, pezevenkler, Allah'
"Aziz efendi o mecliste büyük cür'et gösterip, padişaha yapılacak hürmete mugayir pek çok söz söyledi şöyle ki" Hayır padişah değilsin. Din ve şeriata mugayir pek çok iş yaptığından cihanı harabeye çevirdin. Ne zaman ki; gaflet ile vakit geçirip rüşveti açıkça yapılır hâle getirdin, zulmü alime musallat ettin, beytülmâli israf içinde kullandın' Dedi. Söylenen bu sözlere oradakiler hayran oldular. "Sultan İbrahim; tahttan indirildiğine inanamıyordu. Kendisinin emirlerinin yerine getirileceğine dâir inancı, hiç sarsılmamaktaydı. Bir yandan konuşuyor, bîr yandan kendisi için seçilmiş bulunan dâireye doğru yürümekteydi. Nihayet yanında iki câriye olduğu halde dâiresine soktular. Kapının kilidine sokulan anahtar iki defa çevrildi. Arkasından anahtar deliğine kurşun akıtılarak, kilit de işlemez hâle getirilince Sultan İbrahim yine kafese konduğunu idrâk etti. Bütün gücüyle, bağırdı, kapılara vurdu, yıkniağa çalıştı, nihayet ağzına gelen küfürleri bazı kimselere tahsis etmeğe başladı.
|