Âdıd: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
düzeltme AWB ile
düzeltme AWB ile
43. satır:
Eski vezir Şavar 1164'de gizlice Suriye'de Şam Emiri olan Nureddin Mahmud Zengi'nin yanına gitti ve ondan yardım istedi. Şavar, Nureddin Mahmud Zengi'ye İslam dünyasındaki iki başlılık problemini halledebileceğini; müslümanları tekrar haçlılara karşı birleştirebileceğini ve Mısır'ı ele geçirebilceğini inandırdı. Nureddin Zengi, [[Fâtımîler Hâlifeliği]]'ni Mısır'dan atmak için 1163'te bir askeri sefer hazırladı. Bu orduya Zengi'nin çok inandığı bir general olan [[Esedüddin Sirkuh|Sirkuh]] komuta etmekteydi. Bu orduda eski [[Fâtımîler Hâlifeliği]] veziri Şavar ve Sirkuh'un yeğeni olan genç [[Selahaddin Eyyubi|Selahaddin]]'de bulunmaktaydı.{{sfn|Maalouf|2006}}<ref name="runciman2">Runciman, Steven (çev. Fikret Işıltan) (1992), ''Haçlı Seferleri Tarihi: II. Cilt Kudüs Krallığı ve Frank Doğu'', Ankara:Türk Tarih Kurumu Yayınları ISBN 975-16-0497-4</ref>
 
Sirkuh'un ordusu Nisan 1164'te Suriye'den harekete geçerek [[Ürdün Nehri]]'ni doğu yakasından takip ederek [[Ölü Deniz]]in güneyine gelip buradan batıya dönerek Sina Yarımadası kuzeyinden Akdeniz kıyılarına geldi. 24 Nisan'da Mısır'ın en doğuda limanı olan [[Bilbays]]'i eline geçirdi. 1 Mayıs'data [[Kahire]] önünde kampa girip şehri kuşatmaya başladı. 13 yasında olan [[Fâtımi]] Sultanı El-Âdıd Li-Dinallâh'ın veziri ve gerçek devlet idaresinde elinde bulunduran Veziri "Dirgam" bu ordunun gelişine çok şaşırmıştı ve nasıl bir mukavemet sağlayacağını bilemedi. Her şeyi geride bırakıp kaçmakta iken yakalanıp öldürüldü. Yerine daha önce vezir olan ve Sirkuh'la birlikte gelen [[Savar|Şavar]] tekrar [[Fâtımîler Hâlifeliği]]'nin vezirliğine getirildi.
 
Fakat iktidara gelen Şavar Sirkuh'un Mısır'dan ayrılmasını istedi. Şavar bu isteğini Sirkuh ve Suriye ordusuna kabul ettirmek için Mısır'daki [[Fâtımîler Hâlifeliği]]'nin ordusuna güvenemiyordu. Bu nedenle Şavar haçlı Kudüs Krallığı kralı olan [[İ. Amalrik|I. Amalrik]]'e bir elçi göndererek ondan askeri yardım istedi. I. Amalrik bu fırsatı elinden kaçırmak istemedi ve Temmuz 1164'de ağır süvari şövalyelerden oluşan bir Haçlı ordusunu Sina üzerinden Mısır'a gönderdi. 1164'te bu Haçlılar şövalyeler ordusu Mayıs'dantan beri Mısır'da bulunup [[Bilbays]] önünde savunma mevkileri hazırlamış olan Sirkuh'un ordusu ile muharebeye girişti. Sirkuh ordusu burada haftalarca Haçlı hücumlarına karşı durdu. Bu sırada Nureddin Zengi Suriye'de haçlılara karşı "Harim Muharebesi" kazanmıştı. Eline geçen Haçlı bayraklarını ve ölen Haçlı şövalyelerinin kellelerini bir torbaya koyarak bir emin habercisi ile Mısır'a Bilhays'ta muharebeye devam eden Sirkuh'a gönderdi. Bunlar Bilbays'date bulunan Haçlı ordularına teşhir edildi. Moralleri çok bozulan Haçlı ordusu ve şövalyeleri Bilbays'ı bırakıp Filistin'e geri dönmeye karar verdiler. Kudüs Kralı I. Amalrik Sirkuh ile barış müzakerelerine girdi ve bu müzakereler sonunda her iki ordunun da Mısır'dan ayrılması üzerinde anlaşıldı. Ekim 1044de Haçlı ordusu Filistin'e döndü ve Sirkuh ile Suriye ordusu da aynı geliş güzergahlarını takip ederek 2 hafta içinde Şam'a geri döndü.{{sfn|Maalouf|2006|p=162-164}}
 
[[Fâtımîler Hâlifeliği]]'nin Veziri Şavar bu sefer Haçlı Kudüs Kralı I. Amalrik ile bir askeri savunma anlaşması yaptı. Bunun haberini alan Nureddin Zengi, eskiden yeni bir Mısır seferine girmeye pek niyetli değilken yeni bir seferi uygun görmeye başladı. 1167'de Sirkuh ikinci defa Suriye ordusu yine birinci sefer güzergahını takip ederek Mısır'a girdi. Kudüs Kralı Amalrik de [[Fâtımîler Hâlifeliği]]'ne yardım için hazırladığı Haçlı ordusu ile Filistin üzerinden Mısır'a geldi. Şavar emrindeki [[Fâtımîler Hâlifeliği]]'nin ordusu ve Kudüs kralının Haçlı ordusu Suriye ordusunun doğudan geleceğini tahmin ederek Kahire önünde mevzilerde beklemeye koyuldular. Fakat Sirkuh Kahire'nin güneyinden şehrin etrafından dönerek batıdan geldi ve kamp kurduğu [[Gize]]'de piramitler mevki ile savunucu ordular arasında [[Nil Nehri]] bulunmaktaydı. Amalrik ve Şavar Nil Nehrini geçip Sirkuh'un ordusuna hücum etme planı uyguladılar. Sirkuh hemen kuzeye çekilmeye başladı. Amalrik ordusunun bir kısmı bu 'kaçışı' takibe başladı. 18 Mart 1167'de iki tarafta Nil Nehri'nin batı yakasında "Babayn Muharebesi"'ne başladılar ve Sirkuh Haçlı ordusu büyük bir yenilgiye uğrattı. Amalrik bu yenilgiden savaş meydanından kaçtı ve yeni asker toplamak için Kahire'de kalmış olan Vezir Şavar'la tekrar birleşti. Sirkuh ve Suriye ordusu ise hızla [[İskenderiye]]'ye çekildi ve İskenderiye halkı tarafından çok iyi karşılandı. Yeni [[Fâtımîler Hâlifeliği]]'nin ordusuyla Şavar ve Avrupa'dan yeni gelen Haçlılarla ve Haçlı donanmasıyla takviye edilen Haçlı ordusu çok geçmeden İskenderiye'yi kuşatmaya aldılar. Bu kuşatma Suriye ordusu ve İskenderiye halkına büyük zorluklar yarattı. Bunu üzerine Sirkuh Suriye ordusunun büyük bir kısmını yeğeni Selahhdin Eyyubi emirine bıraktı ve küçük ama seçkin bir süvari birliği başında kuşatmayı yardı ve Yukarı Mısır'a gitmeye başladı. Yukarı Mısır'da köylüleri Şavar ve [[Fâtımîler Hâlifeliği]] aleyhinde ayaklandırıp birliğini yeni askerlerle takviye ederek kuşatıcı ordu arkasından güneyden yeni bir cephe açtı. Haçlı Ordusu komutanı I. Amalrik ülkesine kuzeyden Suriye'den Kudüs'e mümkün hücumdan korkmaktaydı ve Kudüs'e geri dönmeye hazırdı. Sirkuh bir elçi göndererek üç sene önce olduğu gibi her iki dışarıdan gelen ordunun da Mısır'dan çekilmesini teklif edince bu bir anlaşmaya neden oldu. Haçlılar ve [[Fâtımîler]] İskenderiye kuşatmasını kaldırdı ve Suriye ordusu başlarında Selahaddin bir törenle İskenderiye'den ayrıldı. Ağustos 1167'de Haçlı ordusu Kudüs'e ve Sirkuh'un Suriye ordusu da Şam'a eski güzergahlarını takip ederek geri çekildiler{{sfn|Maalouf|2006|p=164-168}}
61. satır:
Fakat Selahaddin şahsen iktidara hemen hakim oldu. Kendisine itaat etmeyeceği düşündüğü [[Fâtımîler]] saraylılar ve bürokratlarını işlerinden atıp onların yerine kendi adamlarını devlet idaresine yerleştirdi. [[Fâtımîler Hâlifeliği]] muhafız askerlerinin ortaya çıkardığı isyan hareketi Selahaddin'in kardeşi [[I. Adil|Adil]] tarafından çok sertçe bastırıldı. Elebaşları olan Nubiyalı muhafızların kışlası basılıp hepsi elimine edildi ve [[Fâtımîler]] Ermeni muhafızlarının kışlaları yakıldı.<ref name="runciman2"/>
 
Ekim 1169'da Kudüs Kralı Amalrik beşinci defa Mısır'ı istila seferine başladı. Bu istila planı için Bizans donanması desteği sağlanması kararı aldı. 10 Temmuz'da Bizans donanması Contostephanus komutası altında Konstantinopolis'denten ayrıldı. Kudüs Kralı Amalrik komutasındaki Kudüs devleti Haçlı ordusu ise ancak Ekim'de Mısır'a girip Dimyat kalesine hücuma ve kaleyi kuşatmaya başladı. Nil Nehrine çekilen zencir yüzünden de Bizans donanması Dimyat önüne gecikerek geldi. Ayrıca mevsim geç olduğu için Bizans donanması için gereken yiyecek ıasesi sağlanamadı. Kudüs'denten gelen Haçlı şövalyeler da bu levazım gereğini planlamadıkları için Bizanslılara iase yardımı vermekten çekindiler. Bizans donanması mensupları büyük bir yiyecek sıkıntısına girdiler. Böylece Hristiyan istilacıların iki tarafının arası daha da açıldı. Ayrıca Kudüs Haçlı ordusu komutanı Amalrik Bizans donanma komutanının taktik tavsiyelerine kulak asmamaya başladı. Özellikle Dimyat kalesine hemen büyük bir hücuma geçmekten kaçındı. Savunucuların Nil üzerinden gönderdikleri bir ateş gemisi Bizans donanmasına büyük zararlar vermekte iken donanmanın tümüyle yanması Amalrik'in aldığı tedbirlerle önlenebildi. Yağan yağmurlar kale önünü ve Haçlı ordugahını çamur alanına döndürmüştü. Kalenin savunucuları da çok iyi hazırlıklıydılar, iyi organize edilmişler ve iyi komuta edilmekteydiler. Aralık başında bu kuşatmanın hiç sonuç vermeyeceği iyice anlaşıldı.<ref name="runciman2"/>
 
Selahaddin ile Kudüs Haçlıları arasında barış müzakerelerinin başladığı bilinmektedir. Fakat zamanının tarihçileri müzakerelerin nasıl gelişip nasıl sonuçlar doğurduğu hakkında kesin gerçekleri bildirmemektedirler. Barış anlaşması hakkında da değişik kaynaklar farklı gerçekler vermektedirler. Bunun için günümüzde gerçekte yapılan barışın şartlarının neler olduğu bilinmemektedir. Ama bu barış şartlarına göre 13 Aralık 1169'da Haçlı ordusu kuşatma mancınıklarını yakarak Dimyat önünden ayrıldı ve Filistin'e fazla zayiat vermeden geri dönebildi. Bizans donanması ise Akdeniz'de kötü hava ve fırtına dolayısıyla çok büyük zayiat verdi ve donanma komutanı Contostephanus bile ancak [[Tarsus]]'a Kılıkya kıyısına çıkabildi ve karadan Konstantinopolis'e dönebildi.<ref name="runciman2"/>
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Âdıd" sayfasından alınmıştır