Görelilik ilkesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Kolhisli (mesaj | katkılar)
.
68. satır:
Maxwell denklemleri klasik elektromanyetizma temeli karakteristik hız ile hareket eden bir ışık gibi tanımlanır. Modern görüş ışığın iletim için ortama gerek olmadığını savunuyor fakat Maxwell ve onun çağdaşları ışık dalgalarının sesin havada yayıldığı gibi bir ortamda yayıldığına inanıyordu. Bu varsayımlar ortama ışık saçan eter denir.Michelson-Morley deneyi eter rüzgarı yani eterin yeryüzüne göre hareketinin ikinci dereceden etkilerini tespit etmek için tasarlanmıştır. Michelson bunu gerçekleştirmek için Michelson interferometre denen bir enstrüman tasarlanmıştır. Cihaz beklenen etkileri saptamak için yeterince doğru oldu ama Michelson ilk kez 1881 yılında yaptığı ve 1887 yılında tekrarladığı deneylerden boş bir sonuç elde etti. Bir eter rüzgarını algılamakta başarısızlık, hayal kırıklığına neden olmasına rağmen, sonuçlar bilimsel topluluk tarafından kabul edildi Eter paradigmasını kurtarmak için bir girişimde Fitzgerald ve Lorentz maddelerin uzunluğunun eter yoluyla harekete göre değiştiğini savunan bir hoc hipotezi yarattı. Bu Fitz Gerald-Lorentz daralmasının kökeni oldu ve onların hipotezi teorik bir temele sahip değildi. Michelson –Morley deneyinin sıfır sonucunun yorumu, ışığın gidiş dönüş seyahat süresinin izotropik olmasıdır Fakat sonuç eter teorisini hesaplama ya da özel görelilik tahminlerini doğrulamak için yeterli değildi.
 
[[Dosya:Kennedy-Thorndike experiment DE.svg|leftsol|thumb| [[Kennedy–Thorndike deneyi]] girişim saçaklar ile gösterilmektedir.]]
 
Michelson-Morley deneyi ışığın hızının izotropik olduğunu gösterirken, bu hızın büyüklüğünün farklı eylemsiz çevrelerde nasıl değiştiği hakkında hiçbir şey söylemez. Kennedy-Thorndike deneyi bunu yapmak için tasarlanmıştır ve ilk olarak 1932 yılında Roy Kennedy ve Edward Thorndice tarafından yapılmıştır. Onlar boş bir sonuç elde etti ve uzayda güneş sisteminin hızı dünyanın kendi yörüngesindeki hızının yaklaşık yarısı kadar fazla olmadığı sürece hiçbir etkisi olmadığı sonucuna vardılar. Bu olasılığın kabul edilebilir bir açıklama için çok tesadüfi olduğu düşünülüyordu, böylece kendi deneylerinin kendi sıfır sonucundan ışığın gidiş dönüş süresinin tüm eylemsiz referanslar için aynı olduğu sonucuna varılmıştır.