Musa Çelebi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
By erdo can (mesaj | katkılar)
k Düzenleme AWB ile
Türkçeleştirme, değiştirildi: {{En icon}} → {{İng}} (3) AWB ile
31. satır:
Musa Çelebi Edirne'de 17 Şubat 1411'de yapılan biat töreni ile sultan ilan edilip tahta geçti. Böylece kardeşi [[Mehmet Çelebi]] ile birlikte yaptığı stratejik plan başarılı oldu. 1411'da tekrar Osmanlı Devleti Çelebi Mehmet Anadolu'da ve Musa Çelebi Avrupa'da hükümdar olarak ikiye bölünmüş oldu. Fakat Rumeli yakasında Edirne'de hükümet sürmeye başlayan ve İslami geleneklere uygun olarak "Salahu'd-dünya ve'd-din" sanını alan Musa Çelebi kardeşi [[Mehmet Çelebi]] ile yaptığı anlaşmanın geçersiz olduğunu ilan etti. Bağımsızlığını duyurarak kendi adına hutbe okutup sikke bastırdı. [[Çandarlı Birinci İbrahim Paşa]]'yı vezir ve Simavnalı [[Şeyh Bedreddin]]'i kazasker olarak atadı.<ref name="yasamyapit"/>
 
Musa Çelebi yerine geçtiği ağabeyi Süleyman Çelebi'den, daha etkin politikalar uygulamaya başladı. Venedik Cumhuriyeti'ne ticari imtiyazlar tanıdı. Kendine tahta geçmekte yardımı dokunan sınır gazilerine karşılık sağlamak için önce Balkanları sindirme politikasına girişti. Osmanlı devletinin elinde bulunup Ankara Savaşı'ndan sonra Sırplar tarafından işgal edilmiş bölgeleri geri almak hedefiyle Sırbistan güneyindeki bölgeleri, [[Köprülü]], Akçabolu ve Provadi ''(bugünkü Bulgaristan'da Provadiya)'' ve kalelerini ve [[Nobırda]]'da bulunan gümüş madenleri merkezini eline geçirdi. Mihaloğlu ve akıncıları Makedonya'nın içlerine akınlar yaptılar.<ref name="yasamyapit"/><ref name="shaw">Shaw, Stanford J. (1975), ''History of the Ottoman Empire and Modern Turkey Vol 1:Empire of Gazis'', Cambridge: Cambridge University Press, ISBN 0525292631 {{En iconİng}} say. 39.</ref>
 
Bu politikalarının bir başkası Bizans İmparatoru ile Süleyman Çelebi arasındaki anlaşmayı feshetmek oldu. Süleyman Çelebi'nin Bizanslılara verdiği [[Selanik]] şehrini yeniden eline geçirdi.<ref name="yasamyapit"/> Sonra da Süleyman Çelebi'ye verdiği destek dolayısıyla Bizans İmparatoru II. Manuel'i cezalandırmak gerektiği kabul edildi. Bu hedefle Musa Çelebi 1411'de yeni bir [[Konstantinopolis Kuşatması (1411)|Konstantinopolis kuşatması]]na başladı. Bu kuşatma Konstantinopolis halkının son 10 yılda acısını çektiği Yıldırım Bayezid'in 1402'de kaldırmış olduğu abluka kuşatmasından sonra ikinci kuşatma oluyordu ve bu Bizans halkının moralinin çok aşağıya düşmesine neden oldu. Musa Çelebi'nin ufak deniz gücünün yenilgiye uğratılması ve Konstantinopolis kara surlarının aşılmaz olarak görülmesine rağmen Musa Çelebi karadan kuşatmaya devamda ısrar etmekteydi. 1411 Bizans İmparatoru İstanbul'da rehin olarak tutulan Süleyman Çelebi'nin oğlu Orhan Çelebi'yi serbest bıraktı. Orhan Çelebi kendine asker toplayarak Selanik'te isyan çıkarttı. Fakat Musa Çelebi, Konstantinopolis kuşatmasını bırakmadan, bazı Osmanlı birliklerini Selanik'e gönderip bu isyanı bastırmayı başardı. Bu Osmanlı birlikleri sonra da Süleyman Çelebi'nın Bizanslılara verdiği [[Teselya]] bölgesine de akınlar yapıp bu bölgeyi geri aldılar.<ref name="shaw"/>
37. satır:
Musa Çelebi uyguladığı politika ve bunu uygulamak için aldığı haşin tedbirler ve yaptığı eylemler askerlerinin kendinden hoşlanmamalarına ve ona gücenmelerine yol açtı. Bu sırada Musa Çelebi Balkanlarda bulunan Gazi akıncıların kazanmış oldukları güç, ganimet ve onlara verilen tımarları kıskanmaya başlamıştı. Akıncıların bu özel imtiyazlarını azaltmak amacıyla akıncılara yıllık akınlarını durdurmalarını emretti. Bu ise sınırlardaki gazi emirleri gücendirdi. Mihaloğlu, Musa Çelebi'ye olan bağlarını koparttı ve o yıl Makedonya'ya Edirne'den izinsiz, hatta merkeze hiç haber bile vermeden, akın yaptı ve bu izinsiz akında kazandığı toprakların tımarlarını ve ganimeti merkeze bildirmeden kendisi dağıttı. Diğer taraftan Edirne'de Musa Çelebi tarafından şeyhülislam olarak atanan [[Şeyh Bedreddin]], fakirlere dağıtım yapılmasını öngören doktiriner fikirleri ile, hem medreseli Sünnileri hem de ülkenin zengin ileri gelenlerini kızdırdı ve Şeyh Bedreddin aleyhinde birçok komplolar kurulmaya başlandı. Tutucu hocalar ve medreseliler açıkça Şeyh Bedreddin'in bir kafir olduğunu söylemeye başlayıp onun azledilmesini istediler. Bu gelişmelerden devletin idaresini elinde tutan Çandarlı vezirleri hoşlanmayıp Bizans'la ve Anadolu'da bulan Mehmed Çelebi ile Musa Çelebi'yi iktidardan atmak için gizli müzakerelere giriştiler. Aynen yerini aldığı Süleyman Çelebi'ye yapıldığı gibi, Musa Çelebi askerleri de onun yanından ayrılmaya ve yanında kalanlar da demoralize olmaya başladılar. Buna karşılık Anadolu'da Bursa'da hüküm süren kardeşi Mehmet Çelebi'nin kendisine sadakat, askerlik becerisi ve secaat gösterenlere karşı gösterdiği adil davranışları ve askerlerini seven ve öven tutumları hakkında söylentiler Edirne'de gittikçe yaygınlaşmaya başladı.<ref name="shaw"/>
 
Bizans İmparatoru Manuel Mehmet Çelebi ile yakın ilişkiye geçti. 1412 başlarında Manuel Bursa'ya bir gizli elçi gönderdi ve onu İstanbul'a davet etti. Mehmed Çelebi 15.000 kişilik ordusu refakatinde Üsküdar'a geldi. Onu burada karşılayan Bizans İmparatoru, onu İstanbul'a geçirdi ve orada 3 gün süren ve Bizanslıların çok iyi yaptıkları şaşaalı bir ağırlama töreni yapıldı. Bu törende Mehmed Çelebi kardeşiyle savaşa ikna edildi ve hemen Mehmed Çelebi'nin refakat ordusunu Boğaz üzerinde Rumeli'ye geçirmeye başladılar. Ekim 1412'de iki kardeş ordularıyla [[Çatalca]] yakınlarında [[İnceğiz Muharebesi]]'ne giriştiler. Bu muharebede Mehmet Çelebi yaralandı; yenik düştü ve önce İstanbul'a sonra Bursa'ya çekilmek zorunda kaldı. Musa Çelebi'nin bu galibiyeti Mehmet Çelebi'yi yıldırmadı. Yine o yılın sonlarında yine Bursa'dan bir ordu ile gelip Boğazı geçti ve Bizans İmparatoru ve Sırp Despotunun verdiği takviyelerle yine Musa Çelebi üzerine yürüdü ve bir seri çatışmalara tutuştular. Ama bu ikinci seferki çatışmalarda da Mehmet Çelebi yenik düştü ve yine Bursa'ya çekildi.<ref name="norwich">Norwich, John Julius (1991) ,''Byzantium: The Decline and Fall'', Londra:Penguin ISBN 0-14-011449-1 {{En iconİng}} sayı 571.</ref>
 
Mehmet Çelebi 15 Haziran 1413'de yeni bir orduyla bu sefer Karadeniz üzerinden Trakya'ya asker çıkararak Rumeli'ye geçti. Musa Çelebi'nin askerleri bu sıralarda gittikçe demoralize olmuşlardı ve Edirne'deki ümera da Musa Çelebi'ye yüz çevirmişti. Bu sefer iki kardeş ordusu [[Vize Muharebesi]]'ne tutuştular. Muharebenin başında Mehmed Çelebi'ye bağlı yeniçeriler ağası Hasan Ağa birbirine karşı savaşmaya hazır ordu saflarının önüne geçerek her yeniçeri ocaklıyı Mehmed Çelebi ile birlikte olmaya çağırdı. Musa Çelebi saflarında olanlara kendilerine devamlı kızgınlık gösteren ve devamlı onları küçük düşüren bir çılgının yanında savaşmamalarını ve Osmanlı hanedanının en adil ve en erdemli hükümdarıyla birlikte olmalarını önerdi. Kendi ordu mensuplarını bu şekilde kendinden ayartma girişimine çok kızan Musa Çelebi sahsen Hasan Ağa'ya karşı hücuma geçti; ama Hasan Ağa'nın yanında bulunan bir yeniçeri subayı tarafından yaralandı. Kan revan içinde askerlerinin safına dönen Musa Çelebi'nin bu durumunu gören askerleri paniğe kapıldılar ve dağılıp kaçışmaya başladılar. Böylece muharebe sonunda Mehmet Çelebi galip geldi ve kardeşi Musa Çelebi'yi muharebe meydanından kaçmaya zorladı.
65. satır:
* Sakaoğlu, Necdet, "Musa Çelebi", (1999) ''Yaşamlarıyla ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi'' C.2 s.256-260 İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. ISBN 975-0800710
* Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1961), ''Osmanlı Tarihi Cilt.1 Anadolu Selçukluları ve Anadolu beylikleri hakkında bir mukaddime ile Osmanlı Devletinin kuruluşundan İstabul'un fethine kadar'' 2. ed., Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. (1998) ISBN 975-16-0011-1.
* Kastritsis, Dimitris (2007), ''The Sons of Bayezid: Empire Building and Representation in the Ottoman. Civil War of 1402-1413'', Brill, {{En iconİng}} ISBN 978-90-04-15836-8
 
== Dış bağlantılar ==
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Musa_Çelebi" sayfasından alınmıştır