Helenistik Dönem: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Drüfft (mesaj | katkılar)
kDeğişiklik özeti yok
Aybeg (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
1. satır:
'''Helenistik Dönem''', [[Büyük İskender]]'in istilalarıyla başlayan Antik Dünya'da [[Antik Yunanistan|Grek]] etkisinin doruğa ulaştığı dönemdir. Helenistik Dönem, Klasik Grek Dönemini izlemiştir ve Helenistik Dönem'in ardından, Klasik Grek egemenliğindeki bölge [[Roma Cumhuriyeti]] hakimiyetine geçmiştir.<ref group=not>Bkz. [[Roma Yunanistanı]]</ref> Bu dönemde dahi Klasik Grek kültürü (din, sanat ve yazın olarak) halen Roma hakimiyetine sızmaktadır. Öyle ki [[Latince]]'nin yanı sıra [[Grekçe]] konuşulmaya ve yazılmaya devam edildi. Helenistik Dönem bazen, Klasik Grek Uygarlığı'nın gerileme ve çöküş dönemi olarak görülmektedir.<ref name="Green">P. Green, ''Alexander The Great and the Hellenistic Age''</ref> Bir başka açıdan da Klasik Grek Uygarlığı ile Roma Uygarlığı arasında bir geçiş dönemi olarak görülür. Dönemin başlangıcı çoğu kez Büyük İskender'in ölüm tarihi olan MÖ 323 olarak alınır. Dönemin sonu ise Yunanistan Yarımadası'nın Roma Cumhuriyeti tarafından işgal edildiği MÖ 146 olarak kabul edilir. Bazı tarihçiler ise Büyük İskender'in imparatorluğu'ndan kalan son devlet olan [[Ptolemaios Hanedanı|Ptolemaios Hanedanlığı]]'nın [[Aktium Savaşı]]'nda yenilgiye uğrayıp yıkıldığı tarih olan MÖ 31-30 tarihini Dönem'in sonu olarak kabul ederler.<ref name="ReferenceC">Alexander The Great and the Hellenistic Age, p. xiii. Green P. ISBN 978-0-7538-2413-9</ref>
 
[[Büyük İskender]]'in [[Pers İmparatorluğu]]'nu yenilgiye uğratmasından sonra [[Güneybatı Asya]]'da [[Makedonya (eski krallık)|Makedonya Krallığı]]'na bağlı yeni krallıklar kurulmaya başlanmıştır. Bu yeni krallıklar, Klasik Grek kültürünü ve dilini söz konusu topraklara taşımıştır. Aynı şekilde bu krallıklar da yerel kültürlerden etkilenmiş, yerel uygulamaları ve kurumları benimsemiştir.
9. satır:
Helenistik kavramı ilk olarak Alman tarihçi [[Johan Gustav Droysen|Johann Gustav Droysen]] tarafından, Greklerin baştan beri kendilerine verdikleri adlandırma olan Helen sözcüğünden türetilmiş ve 19. yüzyıl ortalarında kullanılmıştır. Droysen bu kavramla Büyük İskender ’in M.Ö. 4. Yüzyılda istila ettiği topraklarda Grek kolonileşmesi hareketinin ve Grek kültürünün yayılmasının anlatılmak istendiği bir kavram olarak kullanmıştır. Esasen Droysen’in bu tanımlaması pek çok tartışmaya yol açmıştır. Helenik tanımlamasına –en azından Droysen’in yüklediği anlamda- pek çok tarihçi karşı çıkmıştır.<ref>Green, Sh.: x, xiv.</ref> Bununla birlikte Helenistik tanımlaması halen kullanılagelmektedir. Dahası bu tarihsel dönemi tanımlayacak daha tercih edilir bir adlandırma yoktur.
 
Gerçekten de Helenistik Dönem'in en belirgin gelişmelerinden biri de Asya ve Afrika'da hızla yeni Grek kolonilerinin kurulmasıydı.<ref>[http://mars.wnec.edu/~grempel/courses/wc1/lectures/10hellenism.html Professor Gerhard Rempel, ''Hellenistic Civilization'' (Western New England College)].</ref><ref name=wilcken>Ulrich Wilcken, ''Griechische Geschichte im Rahmen der Alterumsgeschichte''.</ref> Bu gelişme esasen çok geniş bölgelerin tek bir siyasi otoritenin kontrolüne geçmesiyle ticaretin gelişmesinden kaynaklanıyordu. Bu yeni yerleşimler Grek dünyasının değişik yerlerinden gelen kolonicileri bir araya getirmişti. Eskiden olduğu gibi, tek bir "ana kent"den kaynaklanan bir yayılma değildi.<ref name=wilcken/> Bu gelişmenin bir sonucu olarak esas kültürel merkezler, Yunanistan'dan [[Pergamon]] ve [[Rodos]]'a yayıldı ve [[Seleukia]], [[Antioch]], [[İskenderiye]] gibi kentler kuruldu. Değişik kentlerden gelen bu GrekceGrekçe konuşan insanlar [[Attika]]'nın ''saygın'' lehçesini kullanıyorlardı. Ancak bu kentlerde zaman içinde ''Helenistik GrekceGrekçe'' olarak da bilinen [[Koini]] lehçesi, bir bakıma ortak dil “[[lingua franca]]” olarak gelişmiştir.<ref>[http://ancienthistory.about.com/cs/greecehellas1/a/greecehellenist.htm ancidenthistory.about.com]</ref>
 
Helenistik Dönem'in bir diğer karekteristiğikarakteristiği ise gelişen ticaretin, onun teşvik ettiği üretim artışının yol açtığı bir gelişmeydi. Bu dönemde edebiyat, mimari, süsleme, plastik sanatlar ve bilimsel araştırmalarda son derece parlak ürünler ortaya çıktığı görülmektedir.
 
Kuşkusuz Helenleştirme, Antik Grek kültürünün Helenistik dünyaya yayılmasıydı. Ancak bu yayılmanın genişliği, etkinliği ve ne ölçüde bilinçli bir politikanın sonucu olduğu ciddi biçimde tartışmaya açıktır. Büyük İskender’in bilinçli bir Helenleştirme politikası izlemiş olduğunu düşünmek mantıklıdır. Ancak bu politikanın gerisinde yatan nedenleri bilmeye olanak yoktur. Antik Grek kültürünü geniş bir coğrafyaya yaymayı da amaçlamış olabilir. Ancak, genişleyen devasa bir imparatorluk toprakları üzerinde hakimiyet kurmayı sağlayacak etkin önlemler almayı amaçlamış olması daha yüksek bir olasılıktır.<ref name="Green, Sh.: 21">Green, Sh.: 21.</ref>
87. satır:
I. Menander'in MÖ 130 yılında ölümünden sonra, aynı tarihlerde farklı birkaç krallığın varlığı, Krallık'ın parçalanmış olduğunu göstermektedir. Bu parçalanma bölgedeki Grek hakimiyetini giderek zayıflattı. MÖ 70 civarında bir kısım toprak, muhtemelen Baktriya Krallığı'nın sonunu getiren kabileler tarafından işgal edildi. [[Hint - Saka Krallığı]] etkisiyle Grek - Hint Krallığı'nın giderek batıya itildiği görülmektedir. Grek - Hint Krallığı, sonunda MS 10 dolaylarında Hint - Saka Krallığı tarafından ortadan kaldırılana dek varlığını sürdürmüştür.
 
Grek - Hint Krallığı'nın yıkılmasından sonra yüzyıllar boyunca Grek kültürü, sanatı ve dili, Hint toplumunu etkilemeye devam etmiştir. Hatta [[Buda]] tasfirlerindetasvirlerinde dahi Grek kültüründen izler bulmak mümkündür. Örneğin [[Gandhara]] döneminde yapılan bazı Buda tasfirlerindetasvirlerinde Buda, [[Herakles]]'in himayesinde gösterilmektedir.<ref name="sanujit">Ghose, Sanujit (2011). [http://www.ancient.eu.com/article/208/ "Cultural links between India and the Greco-Roman world"]. Ancient History Encyclopedia.</ref>
 
=== Pontus Krallığı ===