Azîz (Fâtımî halifesi): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
YBot (mesaj | katkılar)
k şehirin → şehrin
düzeltme AWB ile
36. satır:
 
===Alptekin ile mücadele===
Abbasiler halifesi ordusunda Türk asıllı kölemen askerleri Bağdad'a hakim olan [[Büveyhoğulları]]ına 973'dete isyan edip Bağdad'ı ellerine geçirmişlerdi. Bu Türk asıllı orduların komutanı "Sebük Tekin" idi.<ref>Bu Türk asıllı Abbasiler ordusu komutanı Sebuk Tekin, i977–997 yılları arasında ilk [[Gazne Devleti]] sultanı olarak hüküm süren [[Sebük Teğin]] ile karıştırlmamalıdır.</ref> Bagdad'da gercek devlket idarecisi olan Buveyhilerin hükümdarı olan İzz El-Devle'yi Bağdad'dan [[Vasit]]'e kaçmaya zorlamışlar ve onu Vasit'te kuşatmaya almışlardı. Bu Türk asıllı Abbasiler ordusu askerlerinin komutanı olan [[Sebük Tekin]] bu kuşatma sırasında öldü. Yerine bu orduda ikinci komutan olan Alptekin, ayaklanmacı ordusunun komutanlığını eline geçirdi. Buveyidler ana merkezleri olan İran'dan Bağdad'da destek için gönderdkleri takviye ordusu ile ilerleyip Alptekin'in ordusu ile 975'dete "Sirvan Nehri Muharebesi"'ne giriştiler. Bu muharebede Alptekin ve ayaklanmacı Türk asıllı ordu yenildi. Yenik ordu Irak'tan kaçıp Suriye'ye girdi ve [[Humus, Suriye|Humus]] şehrini ellerine geçirdiler.<ref name="kennedy">Kennedy, Hugh N. (2004), ''The Prophet and the Age of the Caliphates: The İslamic Near East from the 6th to the 11th Century''' (Second ed.). Harlow, UK: Pearson Education Ltd. ISBN 0-582-40525-4.</ref>
 
Alptekin Hummus'ta iken Şii ölan [[Karmatîlik|Karamatiler]]le mütteffiklik anlaşması yaptı. Alptekin 975'dete Akdeniz kıyılarına akın yapıp Fatimiler elinde bulunan [[Sayda]] liman şehrini kuşatıp ellerine geçirdi ve bu kuşatmada Fatimi ordusu 5000 asker zayiat verdi. Alptekin oradan [[Tiberya]] şehrine yürüyüp eline geçirip oradan da [[Şam]] şehri üzerine gidip ve bu şehri fethetti. Orada Şam Emiri olarak hükümdarlığa başladı.<ref name="gill">Gill, Moshe (1997), '' A History of Palestine, 634–1099''; Cambridge:Cambridge University Press, ISBN = 0-521-59984-9 [http://books.google.com/books?id=M0wUKoMJeccC]</ref>
 
Fatimi Halifesi Aziz ünlü Fatimiler askeri komutanı [[Cevher Skilli]] komutasında bir orduyu Alptekin üzerine gönderdi. Bu ordu ilerlemesi ile Doğu Akdeniz sahilleri yine Fatimiler eline geçti. Fatimi ordusu Alptekin'i Şam'a kadar kovaladı ve bu şehirde onu kuşatma altına aldı. Fakat Alptekin'in müttefikleri olan Karmatiler yardıma gelince Fatimi ordusu kuşatmayı bırakıp geri çekildi.<ref name="gill"/> Alptekin ve Karamatiler Fatimilerin geri çekildikleri Aşkelon kalesini kuşattılar. Uzun bir kuşatmadan sonra bir kesin sonuç çıkmayacağını anlayan iki taraf da bir anlaşma yapmaya razı oldular. Bu anlaşma ile Alptekin'e Filistin verildi ve Fatimiler kuzey sınırı [[Gaza]]'yi hemen içine almaktaydı. Bu anlaşmanın uygulanması için Alptekin isimsel olarak Fatimiler egemenliğini kabul etti.<ref name="kennedy"/><ref name="gill"/>
52. satır:
Tayy aşiretinin reisleri Carrahî sülalesinden gelmekteydi. "Dagfal bin El-Carrah" 970'li yıllarda Fatimiler Mısır'ı ele geçirip Filistin ve Suriye'ye hücuma geçtikleri zaman Karamatilerle birlikte Fatimilere karşı direnen Banu Tayy aşiretinin reisi idi.
 
975'dete Fatimiler Halifesi olan El-Aziz Billah halifeliğinin ilk yıllarıdan itibaren [[Sünni]] inançlı dinsel lider olan "Muhammed bin Ahmed El-Nablusi" ve yandaşlarının Fatimiler aleyhinde başlattıkları propaganda kampanyasının etkisinden kurtarmak için politika uygulamaya başladı. Bunun için önce Halife El-Aziz Billah önce [[Hermon Dağı]]'nin güneybatı eteklerinde yani "Cavlan" bölgesinde (günümüzde [[Golan Tepeleri]]'nde) bulunan antik Roma şehri olan "Baniyas" şehrinin kontrolünü eline geçirdi.
 
Dağfal bin El-Carrah'ın oğlu olan "Mufarric bin Dagfal bin El-Carrah" ilk defa Şam Emiri olan Alptekin'in 977'de Fatimilere karşı yaptığı ve mağlup olduğu "Ramla Muharebesi"'nde ismini duyurmuştur. Bu hezimetten kaçan Alptekin'i çölde susuzluktan ölmek üzereyken kurtarmış; ona iyi muamele edip iyileşmesini sağlamış; ama sonunda Alptekin'i 20,000 altın dınar karşılığında El-Aziz'e satmıştı.
58. satır:
979'da Hamedanlılar Emiri olan ama Buveyidlerin askeri baskısı ile kendi yönetim yöresi olan El Cezire'den den ayrılmak zurunda kalan Ebu Taglib Filistin'e gelip o zaman "Cavlan" bölgesi olarak tanınan [[Golan Tepeleri]] yöresine yerleşti. Fatımiler Devleti ile bu yörede bulunan mahalli aşiretler arasında çeşitli entirikalarla politik durumu kötüleştirip bu yörede kendinin idare edebileceği bir devlet kurma çabalarına girişti. Ebu Taglib Şam Emiri olmak istemekteydi ama bu bölgenin Fatimiler tarafından Şam Valisi olarak tayin edilmiş olan ama bu sırada onlara karşı ayaklanma halinde olan Emir Kassam tarafından bu şehre alınmadı. Bunun üzerine Ebu Taglıb daha güneyde bulunan [[Taberiye Gölü]] civarında yerleşti.
 
Bedevi Tayy aşireti Mufarric bin El-Carrah reisliğinde 982'de Fatimiler aleyhinde Filistin'de bir isyan çıkardılar ama bu isyan yörel Fatimi güçleri tarafından bastırıldı. Şam cihetine ve Şam'a kaçan Tayy aşiretinin isyancı ilerigelen mensupları da teker teker yakalanıp 783'dete isyan tümüyle bastırıldı.
 
Bundan sonra Mufarric o zamanlar güney Suriye'yi kontrolü altında bulunduran Fatımiler Halifeliğine karşı bir sıra isyanda bulunmuştur. Bu isyanlar birkaç defa Fatımiler tarafından bastırılmış ve isyan başlatan aşiret reisi olan Mufarric birkaç kez sürgüne gitmek zorunda kalmıştır. Halife El-Aziz Billah [[Ramla]]'yi Tayy aşiretine vermişti ama yörel Fatımiler emiri olan "El-Fadl bin Salih" bu kenti Ebu Taglid'e verdiğini bildirdi. Ebu Taglid Tayy bedevi aşireti rakibi olan Banu Ukayl bedevi aşireti ile müttefiklik yaparak Ramla'ya hücum etti. Tayy aşireti reisi Mufarric ise Fatımiler emiri "El-Fadl bin Salih" desteğini aldı. İki taraf arasında 29 Ağustos'da yapılan "Ramla Muharabesi"'nde Ebu Taglib mağlup oldu ve esir düştü. Tayy aşiret reisi Mufarric Ebu Taglid'i bir müddet devesine bağlı olarak etrafa gösterdikten sonra kendi eliyle idam edip öldürdü.
77. satır:
 
===Hamdaniler ve Bizans Imparatorluğu ile mücadeleler===
982'de halifeliğinin son dönemlerinde Halife El-Aziz kuzey Suriye'yi ülkesine katmak hedefiyle [[Halep]]'de bulunan [[Hamdaniler]] üzerine askeri hucumlarhücumlar başlattı. Bu hucumlarhücumlar nispeten başarılı olmakla beraber Hamdanilerinin Hristiyan Bizans İmparatorluğu'ndan destek aramaların yol açtı. Zamanının büyük askeri ve kültürel güçlerinin başında olan Bizans Imparatorluğu ile Fatimiler arasindaki bu anlaşmazlık gittikçe büyüdü. Ortaya çıkan savaş durumu ta [[Hakim (Fatimi)|El-Hakim Bi-Emrullah]]'in halifelik dönemine kadar çözümü sağlanamayan çatışmalara yol açtı.
 
El-Aziz'in halifeliğinin sonlarına doğru Fatimi Veziri Yakup bin Killis Fatimiler politika hayatının tam hakimi olmuştu. Fakat bu arada halife El-Aziz kendine bir önemli rol sağlamak amacıyla Suriye'de daha fazla mütecaviz politikalar uygulamaya karar verdi. Bu nedenle halife devletin Şam Emiri olarak [[Mançutekin]]'i tayin etti. Mançutekin, [[Muizz (Fatimi)|Muizz]] tarafından köle olarak Fatimiler ordusunda yeni kurulan Türk asıllı kolemenlerden oluşan ve Berber Kutuma asıllı birliklere karşı bir denge olarak kurulan bir birlik içinde ve Fatimiler ordusunda sivrilmiş Türk asıllı bir kölemen gulam askerdi.
 
Bu dönemde Halep'te kurulu bulunan ismen yarı bağımsız Helep Hamdaniler Emiri olan "Saad El-Devle Şerif" yeni ölmüş idi. Ona bağlı olup yeni Halep emiri "Saîd ad-Devle Saîd" ile geçinemeyen bazı Hamdaniler yüksek devlet memurları Fatimiler'e sığınmışlardı. Bunların teşviki ile halife El-Aziz Şam Emiri Mançutekin'e Halep'e yeni bir askeri sefer açma emri verdi. Mançutekin emri altında bulunan ordu ile Hamdaniler arazilerinde ilerlemeye başladı. Halep emiri ve genç Hamdani Emiri'nin taht naibi olan "Luk-ul-Kebir" üst-egemen olan Bizans'dan yardim istedi. Hamdanilerinin istedikleri destek üzerine Fatimilere karşı Hamdanilere yardıma gelen Bizans Antakya Dükü (Doux) Mikail Bourtzes komutasından bir Bizans ordusu gonderildi. Mikail Bourtzes yasli bir generaldi ve daha gence ve yetenekli Turk asilli [[Mancutekin]] karsisinda Haziran 992'de yapilanyapılan muharebeyi Mançutekin galip olarak bitirdi. Bundan sonra Mançutekin ordusu ile Halep'e yürüyüp bu şehri kuşatma altına aldı. Fakat bu kuşatma şehirdeki Hamdaniler direnişi karşısında başarısız kaldı. BÖylece 993 ilkbaharındna 13 ay süren bir askeri seferden sonra Mançutekin'in ikmal kaynakları kurudu ve kuşatma ve seferi bırakıp Şam'a geri dönmeye mecbur kaldı.
 
994 ilkbaharında Şam Emiri Mançutekin Hemdaniler üzerine yeni bir sefere çıktı. [[Hamma]], [[Apamea]] ve [[Şehrızar]]'i eline geçirdi. Eylül'de yine Hamdanilere desteğe gelen Antakya Dükü Mikail Boutrzes ile 15 Eylul 994'dete "Asi Nehri Muharebesi"'ne girişti ve onu da yenip emrindeki Bizans gucunu elemine etti. Mançutekin sonra Halep'i kuşattı. Bu sefer yeterli tedarik ve ikmal kaynakları bulunmaktaydı. Kuşatma Halep şehrinde büyükl açlığa yol açtı. Ama şehrin savunmasini komuta icin sahsen sehre gelmis olan naip Luk-ul Kebir'nun başarılı direnişi ile kuşatma başarı kazanamadı.
 
Bu sefer Balkanlarda bir askeri seferde bulunan Bizans Imparatoru [[II. Basileios]] Hamdanilere esas Bizans ordusu ile destek sağlamaya karar verdi. Fakat bu ordunun Anadolu'yu Nisan 995'da gecmesi askeri ve lojistik bakimdan imkansiz gorunmekteydi. II. Basileios komutasındaki esas Bizans ordusu imparatorun buluşcu askerliği ile her askere (biri kendini taşıyacak digeridiğeri ihtiyat binek olarak ve askerin silah ve erzağını taşıyacak) iki katır verildi. Boylece ordunun bütün askerleri bindirilmiş olarak Anadolu'yu geçtiler. Sonunda 16 günde tüm Anadolu'yu geçerek Nisan 995 sonunda 17.000 kişilik Bizans ordusu başlarında Halep önlerinde göründü. Hic beklenmedik bir sekilde Anadolu'yu o zamana göre rekor sayılabilecek bir hızla gecip gelen Bizans ordusunun gorulmesi ve Fatimiler ordusu içinde bu ordunun guçü hakkında yayılan dedikodular, Mancutekin'in Fatimiler ordusu içinde bir panik yarattı. Mançutekin hiç destek geleceğini beklemediği için Fatimiler ordusu suveri güçlerinin atlarıniatlarını etraftaki meralara göndermişti. Böylece Fatimiler ordusu gerçekten Bizans ordusu ile boy ölçüşemiyeceği açıktı. Bunun üzerine Mançutekin askerı ordugahını yakarak; kuştamayı bırakarak büyük bir panik içinde Şam'a çekildi. Imprator II. Basileios komatasındaki Bizans ordusu ise doguyadoğuya yoneldi. II. Basileous şahsen [[Hamma]] (Emassa)'ya yürüyüp o şehri talan etti. Bizans ordusu dogudoğu Akdeniz sahillerine yöneldi. [[Tartus]]'u ellerine geçirdi ve [[Trablusşam]]'i kuşatmaya aldılar. Bu Bizans gücüne karşı Fatimiler Halifesi El-Aziz Billah Mısır'dan ordusu ile gelmeyi planlamaya başladı.<ref>Kennedy, Hugh N. (2004) ''The Prophet and the Age of the Caliphates: The İslamic Near East from the 6th to the 11th Century (Second Edition)'', Harlow:Longman ISBN 978-0-58-240525-7} [http://books.google.com/books?id=Wux0lWbxs1kC|] {{ing}}</ref>
 
Fakat yeni bir askeri sefere cikmadan 13 Ekim 996'da Halife El-Aziz Billah Kahire'de hayata gözlerini yumdu. Yerine Fatimilar Halifesi olarak oğlu [[Hakim (Fatımi)|El-Hakim Bi-Emrillah]] tahta çıktı.
114. satır:
{{s-rel|sh}}
{{s-bef|rows=3|before = [[Muizz (Fatımi)|El-Muizz Li-Dinillah]]<br/> <small>[[İsmâ‘îl’îyye]] [[İmâmet (İsmâ‘ilî i'tikadı)|İmâmı]]</small>}}
{{s-ttl|rows=3|title = OnbeşinciOn beşinci [[Mustâ‘lîyye]]/[[Nizâr’îyye]] <br/>[[Şîʿa]] [[İsmâ‘îlî]] [[İmâmlar|İmâmı]] |years = 21 Aralık 975 - 14 Ekim 996}}
{{s-aft|after = [[Hakim (Fatımi)|El-Hakim Bi-Emrillah]] <br><small>[[İsmâ‘îl’îyye]] [[İmâmet (İsmâ‘ilî i'tikadı)|İmâmı]] ve [[Fâtımî]] [[Halife]]si</small>}}
{{end}}