Aspirin: Revizyonlar arasındaki fark

1900’lü yılların başında [[Avrupa]]’daki grip salgınının yok edilmesinde rol oynayan ASA, Aspirin markasıyla özdeşleşmiş durumdadır. ASA ya da Aspirin denince akla daha ziyade kanı sulandırıcı etkisi geliyor. Kalp krizi ve felçte kifelçteki rolü hatırlanıyor. Hatta bazı kanser türlerindeki önleyiciliği dile getiriliyor. Oysa 1897’den bu yana, Hoffmann’ın formüle ettiği haliyle ilaçlaşan ASA’nın en etkili olduğu rahatsızlıklar ağrı, yüksek ateş ve soğuk algınlığı.

Asetilsalisilik asit, düz ya da çivi şeklinde kişeklindeki kristal halinin yanı sıra beyaz toz halinde de bulunabilir. Hafif olarak sirke asiti gibi kokar. pKs-Değeri 3,5 civarında olup yaklaşık olarak 136&nbsp;°C de erir ve 140&nbsp;°C’nin üstünde kiüstündeki sıcaklıklarda yapısı bozulur. Asetilsalisilik asit Etenol ve Alkali bazlarında iyi çözülmesine rağmen, benzol’de ya da soğuk suda kötü çözülür. Sıcaklığın yükseltilmesiyle çözünürlük dereceside doğru oranda artmaktadır. Kullanım sırasında kolay çözülmesini sağlamak için yapısına Magnesiyum- ve Kalsiyumtuzları ilave edilmektedir.<ref name="hager">F. von Bruchhausen, S. Ebel, A. W. Frahm, E. Hackenthal: ''Hagers Handbuch der Pharmazeutischen Praxis.'' Band&nbsp;7: ''Stoffe A–D.'' 5.&nbsp;Auflage. Birkhäuser/Springer, 1991, ISBN 3-540-52688-9, S.&nbsp;43–44.</ref>. Asetilsalisilik asit yoğunluğu 1,35&nbsp;g·cm⁻³’dır.