Hrisopolis Muharebesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
k dz, yazış şekli: farkedi → fark edi (2), hikaye → hikâye AWB ile
Aybeg (mesaj | katkılar)
Dz.
25. satır:
}}
 
{{I. Konstantin ŞavaşlarıSavaşları kutusu}}
'''Hrisopolis Muharebesi''', [[Hrisopolis]] (bugünkü [[Üsküdar]])'ın [[Kalkedon]] (bugünkü [[Kadıköy]]) yakınlarında, iki [[Roma İmparatoru]] [[I. Konstantin]] ve [[Licinius]] arasında [[18 Eylül]] [[324]]'te çıkmıştır. Savaş bu iki imparatorun son karşılaşmasıydı. Licinius, donanması [[Hellespont Muharebesi]]'nda yenilmesinden sonra, güçlerini [[Byzantium]] şehrinden çekip boğazın karşısına, Anadolu yakasındaki Kalkedon'a götürdü. Konstantin takibe gecerekgeçerek sonraki muharebeyi kazandı. Bu galebeden sonra tek imparator olarak kalan Konstantin 292 yılında imparator DıocletianusDiocletianus tarafından uygulanmaya başlayan iki "augustus" ve bunlarainbunların seçtikleri iki "ceasar" şekilinde imparatorluk idaresi olan [[Tetrarşi]] dönemini sona erdirmiş oldu.<ref>Kaçar, Turan "İmparator Constantinus'un Yükselişi", ''Tarih İnceleme Dergisi'', Cilt XX, Sayı I. Online:[http://karesitarih.balikesir.edu.tr/origo_constantini.pdf ]</ref>
 
== Geçmiş ==
32. satır:
[[Hellespont Muharebesi]]'nde Licinius'un donanması büyük bir yenilgiye uğramıştı. Licinius'un amirali olan Abantus, fark edilir derecede daha küçük donanmaya sahip Konstantin'in oğlu [[caesar]] [[Crispus]] tarafından büyük bir yenilgiye uğratılmıştı. Bu deniz muharebesindeki zaferinin ardından Konstantin [[Anadolu]] yakasına geçti. Konstantin ordusu ile Boğazı geçişini Boğaz kıyılarında yeniden yaptırmış olduğu hafif taşıt gemiler filosu ile başardı. Buna baş neden Licinius tarafının ordusunun büyük bir kısmının, Licinius tarafından yeni olarak ortak imparator olarak atanmış, [[Martinian]] komutasında Çanakkale Boğazı'nın Marmara Denizi ağzında (Avrupa yakasında bulunan [[Gelibolu]] karşısında) Asya yakasında bulunan [[Lampasacus]] (modern [[Lapseki]]) civarında konuşlanıp buralara yakın olan Marmara Denizi güney sahillerini savunması idi.
 
Deniz kuvvetlerinin yok edilmesinden sonra, Licinius, Byzantium'da bulunan garnizonu tahliye etti ve burada bulunan askeri birliklerini ordusunun önemli kısmının bulunduğu Asya yakasındaki Kalkedon'a nakletti. Bu Kalkedon konuşlu ana ordu [[Adrianopolis Muharebesi (324)]] sonucunda büyük zayiat vermiş ve epeyce gücünü ve moralinin kaybetmişti. Licinius bu ana orduyu takviye etmek ve bu ana orduya ekstra destek sağlamak için Martinian'ın komutasındaki Lampasacus (Lapseki)'de bulunan diğer önemli ordusunun ve Aliquaca (veya Alica) komutasındaki bulunan [[Vizigotlar]]'dan oluşan atlı yardımcı askeri güçlerin Marmara Denizi guneyindegüneyinde harekat yaparak Kalkedon'a getirilmesi emrini verdi. Licinius ile Konstantin arasında 18 Eylül'da yapılan Hristoplis Muharebesi'ne bu takviye ve destek güçlerin Licinius'a erişip erişmediği; ve muharebeye katılıp katılmadıkları hakkında elimizde belge bulunmamaktadır; ama bu ordunun Kalkedon'a Hristopolis Muharebesi'ne yetişememiş olduğu çok muhtemeldir. .
 
== Muharebe ==
 
[[Dosya:As-Constantine-XR RIC vII 019.jpg|thumb|left|250px|I. Konstantin (yak.337) döneminde bastırılmış bir sikke. Üzerinde I. Konstantin'in Hristiyanlik sembolu olan sarısalkım ağacı ve ona dolanan bir yılan bulunmakta]]
[[Dosya:Simple Labarum2.svg|thumb|Yunan alfebesialfabesinden Hristiyanlık Chi-Rho harfleri sembolusembolü]]
[[Dosya:Labarum.png|Labarum|right|200px|thumb|Hristiyanlık Sarısalkım ağacı sembolü]]
 
Konstantin'in ordusu [[İstanbul boğazı]]'nın geçip Asya kıyısında "Kutsal Burun" olarak bilinen mevkide karaya çıktı. Buradan ordu güneye, Kalkedon'a karşı, harekata geçti. Licinius ordusunu Kalkedon'dan birkaç mil kuzeye Hristopolis'e doğru yönlendirdi. Konstantin'in ordusu, Licinius'un ordusundan daha önce Hrisopolis'e dolaylarına ulaştı. Konstantin, inandığı Hristiyan tanrısının rehberliğini bulmak amacıyla çadırına çekildikten sonra, Konstantin inisiyatifi ele alarak hemen saldırı yapmaya karar verdi.
 
Bu muharebenin değişik dinsel inanclarainançlara bağlı iki taraf altında olduğu; muharebeyi kazanan tarafın dinsel inançlarını tüm imparatorluğa empoze etmeye gayret edecegiedeceği bu savaştaki orduların kullanduğukullandığı sembolusembolü olan flama-bayraklardan anlaşılamaktaanlaşılmakta idi. Konstantin Hristiyan inançlı idi ve ordusu savaş için Hıristiyanlık sembolusembolü olan "sarısalkım ağacı ve buna dolanan yilanyılan" bulunan flama-bayrak kullanmakta idi. Licinius'un ordusu antik [[Roma]]'nın fark edilir yüzü olan [[putperest]] tanrılar için savaşmakta ve bu tanrılar imajları dolu flama-bayraklar altında savaşmakta idi. Licinius esas ordusunu daha önceki muharebede zayıfladığını ve Marmara kıyılarını koruyan takviye ve destek ordularının Kalkedon'a daha yetişmediğini görmekte idi. Buna uygun staratejistrateji ve taktik olarak tüm cepheden genel saldırı yapılmamasını emretti. Bu stretejikstratejik karar Hristiyan olan birincil kaynaklar ve sonra yine Hristiyan olan Avrupalı ikincikikincil kaynak tarihçileri tarafından dinsel ve batıl inançlara göre yorumlanmıştır. Bu yorumcular ellerinde hiçbir yazılı belge ve sözlü hikâye kanıt olmadan, Licinius'un Konstantin'in ordusunun altında yürüdüğü Hristiyanlık sembolleri olan "Sarışalkım Ağaçlı ve Yılanlı" flama-bayrakları görünce onun sahsi batıl inançlarinainançlarına dayanarak korkuya kapıldığını ve bunun iciniçin ordusuna taarruz etmeme emri verdiğini iddia etmektedileretmektedirler.
 
Buna karşılık Konstantin ordusunun çeşitli ince düşünüşlere dayanan manevralar yaparak ilerlemesini kabul etmedi. Ordusuna tüm cephelerden tek bir masif ön cephe halinde Licinius'un ordusu üzerine hızla hücum etme emri verdi. Tüm cephelerden bu masif taarruz Licinius'un ordusunu bozguna uğrattıp büyük sayıda askerlerin taarruza direnmeyip firar etmeye başlamalarına ve ordunun dağılmasına neden oldu. Böylece Konstantin ve ordusu Hrisopolis Muharebesi'nde büyük ölçekli bir çatışma ile kesin bir başarı ve galibiyet elde etti. Tarihçi [[Zosimus]]'a göre, ''Hrisopolis'te muazzam bir asker kırımı yaşandı.'' Licinius'un raporuna göre kendi ordusundan 25,000 ila 30,000 asker öldü ve daha fazla sayıda da asker savaştan firar etti. Licinius muharebe meydanından şahsen kaçmayı başardı. Ordusundan hayatta kalan 30,000 civarında askeri, [[Tetrarşi]] sistemine göre imparatorluğun doğu kısmının başkenti olan [[Nikomedia]] (modern [[İzmit]]) şehrinde bir araya topladı.
48. satır:
== Sonuç ==
 
[[Dosya:Licinius gold multiple CdM Beistegui 232.jpg|thumb|right|Licinius ve oğlunu gösteren bir altinaltın sikke]]
 
Licinius, Nicomedia'daki savaştan kurtulmuş askerleriyle Konstantin'in zafer kazanmış ordusuna karşı ayakta duramayacağını anladı. Kendisini düşmanın insafına bırakıp Konstantin'e teslim olmaya ikna oldu. Konstantin'in baba-bir kızkardeşi ve Licinius'un eşi olan Constantia arabuluculuk görevini gördü. Başlangıçta kızkardeşin uğraşları işe yaradı. Konstantin kayınbiraderinin hayatını bağışladı. Fakat birkaç ay sonra Konstantin onun idam edilip öldürülmesine karar verdi ve dolayısıyla vermiş olduğu ciddi büyük yemini tutmamış oldu. Licinius'un idam edilmesine bahane neden olarak onun teslim olduktan sonra ihanet edecek hareketlerde bulunduğu ve Konstantin ordusunun kurmay heyeti üyelerinin Licinius'un idamını talep etmeleri olduğu belirtilir.
54. satır:
Bir yıl sonra, Konstantin'in kızkardeşi ve idam edilmiş Licinius'un oğlu genç Licinius da imparator Konstantin'in öfkesine ve belki de şüphelerine kurban gidip idam edildi.
 
Son rakibi olan Licinius'un yenilgisinden sonra Konstantin, İmparator [[Maxımian]]'ın imparator [[Diocletianus]] tarafından Nisan 286'da tek [[Augustus]] mertebesine yükselmesinden beridir ilk defa olaarkolarak, Roma İmparatorluğu'na tek bir imparator olarak hüküm eden imparator oldu. İmparator Konstantin Roma İmparatorluğu'nun doğu kısmını eline geçirdikten sonra gayet hayati bir karar alarak Roma İmparatorluğu'nun yine iki kısımdan oluşmasına ve Doğu Roma'nın yeni ikinci bir başkent olarak seçtiği bir merkezden yönetilmesini kabul etti. Roma İmparatorluğu'nun doğu kısımları için başkent olarak [[Byzantium]] şehrini seçti ve bu eski kenti büyük bir imar hareketi ile yenileyip kentin ismini kendi ismine atıfla [[Konstantinopolis]] olarak değiştirdi.
 
== Ayrıca bakınız==