Vikipedi:Türkçe yazım kuralları: Revizyonlar arasındaki fark

İçerik silindi İçerik eklendi
Nanuak (mesaj | katkılar)
→‎Yunanca: İmlâ.
Etiketler: Mobil değişiklik Mobil ağ değişikliği
Güncelleme
1. satır:
{{Kısayol|VP:TYK|VP:Yazım}}
{{düzenle|Mart 2012}}
{{TOC sağ}}
{{kısayol|VP:TYK|VP:Yazım}}
'''Vikipedi:Türkçe yazım kuralları''' sayfasında, Türkçedeki bazı [[imlâ]] ve [[dil bilgisi]] kurallarının örnekli açıklamaları yapılmıştır. Burada yer alan kurallar Türkçeyi düzenleyen resmî yapı olan [[Türk Dil Kurumu]] tarafından belirlenmiş olup bazı kurallar [[Dil Derneği]] gibi Türkçe üzerine çalışan dilbilim kuruluşlarınca ve akademisyenlerce tenkit edilmektedir. Bu nedenle sayfada yer alan kurallar yalnızca yol gösterici olarak değerlendirilmeli, [[#yabancı özel adların yazılışları|yabancı özel adların yazılışları]] gibi bilim dünyasında farklı yaklaşımların olduğu kurallar bu yaklaşımlardan da yararlanılarak maddelerde kullanılmalıdır.
== Bazı kelime ve eklerin yazılışı ==
 
== Simgeler ==
=== Bağlaç olan da, de’nin yazılışı===
:'''1.''' Elementlerin simgeleri, uluslararası standartlarla uyumlu olarak periyodik tablodaki biçimleriyle kullanılır: ''C'' (karbon), ''Ca'' (kalsiyum), ''Fe'' (demir) vb.
:'''2.''' Ekler elementlerin simgelerine değil adlarına getirilir: ''Au'ya'' değil ''altına'', ''Fe'ye'' değil ''demire'' vb.
 
== Ayrı yazılan birleşik kelimeler ==
*Bağlaç olan '''''"da, de"''''' <u>daima ayrı</u> yazılır. Kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumlarına uyar:
:'''1.''' ''Etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak'' yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller, ilk kelimesinde herhangi bir ses düşmesi veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır: ''alt etmek, arz etmek, azat etmek, dans etmek, el etmek, göç etmek, ilan etmek, kabul etmek, kul etmek, kul olmak, not etmek, oyun etmek, söz etmek, terk etmek, var olmak, yok etmek, yok olmak'' vb.
 
:'''2.''' Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır.
:*''Kızı da geldi gelini de.''
::'''a.''' Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulanlar:
:*''Durumu oğluna da bildirdi.''
::''ada balığı, ateş balığı, dil balığı, fulya balığı, kedi balığı, kılıç balığı, köpek balığı, ton balığı, yılan balığı; acı balık, bıyıklı balık, dikenli balık'' vb.
:*''Sen de mi kardeşim?''
::''ardıç kuşu, arı kuşu, çalı kuşu, deve kuşu, muhabbet kuşu, saka kuşu, tarla kuşu, yağmur kuşu; alıcı kuş, boğmaklı kuş, makaralı kuş'' vb.
:*''Güç de olsa.''
::''ağustos böceği, ateş böceği, cırcır böceği, hamam böceği, ipek böceği, uçuç böceği, uğur böceği; ağılı bö­cek, çalgıcı böcek, sümüklü böcek'' vb.
:*''Konuşur da konuşur.''
::''at sineği, et sineği, meyve sineği, sığır sineği, su sineği, uyuz sineği'' vb.
::''deniz yılanı, ok yılanı, su yılanı; Ankara keçisi, dağ keçisi, yaban keçisi; fındık faresi, tarla faresi; dağ sıçanı, tarla sıçanı; Beç tavuğu, dağ tavuğu; ada tavşanı, yaban tav­şanı; kaya örümceği, şeytan örümceği; bal arısı, yaprak arısı; Pekin ördeği, deniz ördeği; Ankara kedisi, bozkır kedisi; Afrika domuzu, yer domuzu'' vb.
 
::'''b.''' Bitki türlerinden birinin adıyla kurulanlar:
'''<u>UYARI</u>''' : Ayrı yazılan '''''"da / de"''''' hiçbir zaman '''''"ta / te"''''' biçiminde yazılmaz.
::''ayrık otu, beşparmak otu, çörek otu, eğrelti otu, güzelavrat otu, kelebek otu, ökse otu, pisipisi otu, taşkıran otu, yüksük otu; acı ot, sütlü ot'' vb.
::''ateş çiçeği, çuha çiçeği, güzelhatun çiçeği, ipek çiçeği, küpe çiçeği, lavanta çiçeği, mum çiçeği, yayla çiçeği, yıldız çiçeği; ölmez çiçek'' vb.
::''avize ağacı, ban ağacı, dantel ağacı, kâğıt ağacı, mantar ağacı, öd ağacı, pelesenk ağacı, tespih ağacı'' vb.
::''altın kökü, eğir kökü, helvacı kökü, meyan kökü; ek kök, saçak kök, yumru kök'' vb.
::''dağ elması, yer elması; çalı dikeni, deve dikeni; köpek üzümü, kuş üzümü; çakal armudu, dağ armudu; at kestanesi, kuzu kestanesi; can eriği, gövem eriği; kuzu mantarı, yer mantarı; su ka­mışı, şeker kamışı; dağ nanesi, taş nanesi; ayı gülü, Japon gülü; Antep fıstığı, çam fıstığı; sırık fasulyesi, soya fasulyesi; Amerikan bademi, taş bademi; Afrika menek­şesi, deniz menekşesi; Japon sarma­şığı, kuzu sarmaşığı; Hint inciri, kavak inciri; armut kurusu, kayısı ku­rusu; kaya sarımsağı, köpek sarımsağı; şeker pancarı, yaban pancarı'' vb.
::''kuru fasulye, kuru incir, kuru soğan, kuru üzüm'' vb.
 
::'''Uyarı:''' Çiçek dışında anlamlar taşıyan ''baklaçiçeği'' (renk), ''narçi­çeği'' (renk), ''suçiçeği'' (hastalık); ot dışında anlamlar taşıyan ''ağızotu'' (barut), ''sıçanotu'' (arsenik); ses düşmesine uğramış olan ''çöreotu'' ve yazımı gelenekleşmiş olan ''semizotu'', ''dereotu'' bitişik yazılır.
:*''Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek var (Gidip te gelmemek var, gelip te görmemek var <u>değil</u>).''
 
::'''c.''' Nesne, eşya ve alet adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler:
'''<u>UYARI</u>''' : '''''"Ya"''''' sözüyle birlikte kullanılan '''''"da"''''' mutlaka <u>ayrı</u> yazılır:
::''alçı taşı, bileği taşı, çakmak taşı, Hacıbektaş taşı, ki­reç taşı, lüle taşı, Oltu taşı, sünger taşı, yılan taşı; buzul taş, damla taş, dikili taş, kayağan taş, yaprak taş'' vb.
:*''ya da''
::''arap sabunu, el sabunu; kahve değirmeni, yel değirmeni; kahve dolabı, su dolabı; müzik odası, oturma odası; duvar saati, kol saati; duvar takvimi, masa takvimi; kriz masası, yemek masası; itfaiye aracı, kurtarma aracı; masa ör­tüsü, yatak örtüsü; el kitabı, okuma kitabı; Frenk gömleği, İngiliz anahtarı, İngiliz si­cimi; alt geçit, tüp geçit, üst geçit; çekme demir, çekme kat, dolma kalem, dönme dolap, kesme kaya, toplu iğne, vurmalı çalgılar, vurmalı sazlar, yapma çiçek'' vb.
::''afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, nane ruhu, tuz ruhu'' vb.
 
::'''ç.''' Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler: ''Arnavut kaldırımı; çevre yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu, keçi yolu; köprü yol'' vb.
'''<u>UYARI</u>''' : '''''"Da / de"''''' bağlacını kendisinden önceki kelimeden kesme ile ayırmak yanlıştır:
 
::'''d.''' Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle kurulan birleşik ke­limeler: ''açık oturum, açık öğretim, ana dili, Ay tutulması, baş ağrısı'' (hastalık), ''baş belası, baş dönmesi, çıkış yolu, çözüm yolu, dil birliği, din birliği, güç birliği, iş birliği, iş bölümü, madde başı, ses uyumu, yer çekimi'' vb.
:*''Ayşe de geldi (Ayşe'de geldi <u>değil</u>).''
:*''Kitabın kapağına da dikkat et (Kitabın kapağına’da dikkat et <u>değil</u>)''.
 
::'''e.''' Bilim ve bilgi sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: ''anlam bilimi, dil bilimi, edebiyat bilimi, gök bilimi, halk bilimi, ruh bilimi, toplum bilimi, toprak bilimi, yer bilimi; dil bilgisi, halk bilgisi, ses bil­gisi, şekil bilgisi'' vb.
=== Bağlaç olan -ki’nin yazılışı ===
 
::'''f.''' Yuvar ve küre sözleriyle kurulan birleşik kelimeler: ''göz yuvarı, hava yuvarı, ısı yuvarı, ışık yuvarı, renk yuvarı, yer yuvarı; hava küre, ışık küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre'' vb.
*Bağlaç olan '''''"ki"''''' <u>ayrı</u> yazılır:
:*''demek ki, kaldı ki, bilmem ki.''
 
::'''g.''' Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler: ''bohça böreği, talaş böreği; ba­dem yağı, kuyruk yağı; arpa suyu, maden suyu; tulum peyniri, beyaz peynir; Adana kebabı, tas kebabı; İnegöl köftesi, İzmir köftesi; ezogelin çorbası, yoğurt çorbası; irmik helvası, koz helva; acı badem kurabiyesi; Kemalpaşa tatlısı, yoğurt tatlısı; ba­dem şekeri, kestane şekeri; balık yumurtası, lop yumurta'' vb.
*Bağlaç olan '''''"ki"''''' cümlede açıklama anlamı verir. Cümleden çıkarıldığında anlam bozulmaz. Çekimli fiillerden sonra gelen '''''"ki"'''''ler <u>daima bağlaçtır.</u>
::''burgu makarna, yüksük makarna; kakaolu kek, üzümlü kek; çiğ köfte, içli köfte; dolma biber, sivri biber; esmer şeker, kesme şeker; süzme yoğurt; yarma şeftali; kuru yemiş'' vb.
:*''Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlen­sin.'' (Atatürk)
 
::'''ğ.''' Gök cisimleri: ''Çoban Yıldızı, Kervan Yıldızı, Kutup Yıldızı, kuy­ruklu yıldız; gök taşı, hava taşı, meteor taşı'' vb.
:*''Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.''
 
::'''h.''' Organ veya organ yerine geçen sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler: ''patlak göz, süzgün göz; aşık kemiği, elmacık kemiği; serçe parmak, şehadet par­mağı, yüzük parmağı; azı dişi, köpek dişi, süt dişi; kuyruk sokumu, safra kesesi; çatma kaş, takma diş, takma kirpik, takma kol; ekşi surat, kepçe surat; gaga burun'' (kimse), ''karga burun, kepçe kulak'' vb.
*Birkaç örnekte '''''"ki"''''' bağlacı, birkaç örnekte kalıplaşmış olduğu için <u>bitişik</u> yazılır:
 
::'''ı.''' Benzetme yoluyla insanın bir niteliğini anlatmak üzere bitki, hay­van ve nesne adlarıyla kurulan birleşik kelimeler: ''çetin ceviz, çöpsüz üzüm; eski kurt, sarı çıyan, sağmal inek; eski toprak, eski tüfek, kara maşa, sapsız balta, ça­kır pençe, demir yumruk, kuru kemik'' vb.
:*''belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki''
 
::'''i.''' Zamanla ilgili birleşik kelimeler: ''bağ bozumu, gece yarısı, gün or­tası, hafta başı, hafta sonu'' vb.
:Bu örnekler­den '''''"çünkü"''''' sözünde ek aynı zamanda küçük ünlü uyumuna uymuştur.
 
:'''3.''' ''-r / -ar / -er, -maz / -mez'' ve ''-an / -en'' sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tamlaması yapısındaki birleşik kelimeler ayrı yazılır: ''bakar kör, çalar saat, çıkar yol, döner sermaye, güler yüz, koşar adım, yazar kasa, yeter sayı; çıkmaz sokak, geçmez akçe, görünmez kaza, ölmez çiçek, tükenmez kalem; akan yıldız, doyuran buhar, uçan daire'' vb.
*Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanılan '''''"ki"''''' sözü de <u>ayrı</u> yazılır:
 
:'''4.''' ''Renk'' sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamla­ması yapısındaki renk adları ayrı yazılır: ''bal rengi, duman rengi, gümüş rengi, portakal rengi, saman rengi; ateş kırmızısı, boncuk mavisi, çivit mavisi, gece mavisi, limon sa­rısı, safra yeşili, süt kırı'' vb.
:*''Ders bitti, zil çaldı mı ki?''
:*''Seni öyle göreceğim geldi ki.''
 
:'''5.''' Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar ayrı yazılır: ''açık mavi, açık yeşil, kara sarı, kirli sarı, koyu mavi, koyu yeşil'' vb.
=== Fiil Çekimi ile İlgili Yazılışlar ===
 
:'''6.''' Yer adlarında kullanılan ''batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, yukarı, orta, iç, yakın, uzak'' kelimeleri ayrı yazılır: ''Batı Trakya, Doğu Anadolu, Güney Kutbu, Kuzey Amerika, Güneydoğu Anadolu, Aşağı Ayrancı, Yukarı Ayrancı, Orta Anadolu, Orta Asya, Orta Doğu, İç Asya, İç Anadolu, Yakın Doğu, Uzak Doğu'' vb.
*'''''-a / -e, -acak / -ecek, -ayım / -eyim, -alım / -elim, -an / -en vb.''''' eklerden önce gelen ünlü veya ekin geniş ünlüsü söyleyişe bakılmaksızın '''''a / e''''' ile yazılır:
 
:'''7.''' Kişi adlarından oluşmuş ''mahalle, bulvar, cadde, sokak, ilçe, köy'' vb. yer ve kuruluş adlarında, sondaki unvanlar hariç şahıs adları ayrı yazılır: ''Yunus Emre Mahallesi; Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Ziya Gökalp Bulvarı; Nene Hatun Caddesi; Fevzi Çakmak Sokağı, Cemal Nadir Sokağı; Koca Mustafapaşa; Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Sütçü İmam Üniversitesi'' vb.
:*''başlaya, gelmeye; başlayacağım, gelmeyeceksin; başlayayım, geleyim; başlayalım, gelmeyelim; başlayan, gelmeyen vb.''
 
:'''8.''' ''Dış, iç, sıra'' sözleriyle oluşturulan bir­leşik kelime ve terimler ayrı yazılır: ''ahlak dışı, çağ dışı, din dışı, kanun dışı, olağan dışı, yasa dışı; ceviz içi, hafta içi, yurt içi; aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra'' vb.
=== Mastara Gelen Eklerinin Yazılışı ===
*'''''-ma / -me''''' ile biten mastarlardan sonra '''''-a / -e, -ı / -i''''' eklerinden biri geldiğinde araya '''''y''''' koruyucu ünsüzü girer:
 
:'''9.''' Somut olarak yer belirten ''alt'' ve ''üst'' sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: ''deri altı, su altı, toprak altı, yer altı'' (yüzey); ''böbrek üstü bezi, tepe üstü'' (en yüksek nokta) vb.
:*''çalışma-y-a, darılma-y-ı, kalaylama-y-a, okuma-y-a; görme-y-i, gülme-y-i, sevme-y-e, silme-y-i'' vb.
 
:'''10.''' ''Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift'' sözlerinin başa getirilmesiyle oluştu­rulan birleşik kelime ve terimler ayrı yazılır: ''alt kurul, alt yazı; üst kat, üst küme; ana bilim dalı, ana dili; ön söz, ön yargı; art damak, art niyet; arka plan, arka teker; yan cümle, yan etki; karşı görüş, karşı oy; iç sa­vaş, iç tüzük; dış borç, dış hat; orta kulak, orta oyunu; büyük dalga, büyük defter; küçük harf, küçük parmak; sağ açık, sağ bek; sol açık, sol bek; peşin fikir, peşin hüküm; bir gözeli, bir hücreli; iki anlamlı, iki eşeyli; tek eşli, tek hücreli; çok düzlemli, çok hücreli; çift ayaklılar, çift kanatlılar'' vb.
=== ''ile''’nin ek olarak yazılışı ===
 
== Pekiştirmeli sözlerin yazılışı ==
*'''''"ile"''''' ayrı olarak yazılabildiği gibi kelimelere eklenerek de yazılabilir.
Sıfat veya zarf görevindeki pekiştirmeli sözler bitişik yazılır: ''apaçık, apak, büsbütün, çepeçevre, çırılçıplak, dümdüz, düpedüz, gömgök, güpegündüz, kapkara, kupkuru, masmavi, mosmor, paramparça, sapasağlam, sapsarı, sırıl­sıklam, sırsıklam, sipsivri, yemyeşil'' vb.
 
== Ek fiilin yazılışı ==
*'''''"ile"''''', ünsüzle biten kelimelere bitişik olarak yazıldığında '''''"i"''''' ünlüsü düşer ve büyük ünlü uyumuna uyar:
Ek fiilin çekimli biçimleri (''idi, imiş, ise'') ayrı yazılabildiği gibi bitişik olarak da yazılabilir.
:*''bulut-la (bulut ile), çiçek-le (çiçek ile), kuş-la (kuş ile)'' vb.
 
*'''''"ile"''''', ünlüyleÜnsüzle biten kelimelere bitişik olarak yazıldığında araya ''i'''y''' ünlüsü düşer, ayrıca büyük ünlü uyumuna uyar: ''yorgun-du ünsüzü(yorgun gireridi), vegüzel-miş (güzel başındakiimiş), '''''"i"'''gelir-se (gelir ise)'' ünlüsü düşer:vb.
 
Ünlüyle biten kelimelere bitişik olarak yazıldığında araya ''y'' ünsüzü girer ve başındaki ''i'' ünlüsü düşer, ayrıca büyük ünlü uyumuna uyar: ''sonuncu-y-du (sonuncu idi), yabancı-y-mış (yabancı imiş), ne-y-se (ne ise)'' vb.
:*''arkadaşı-y-la (arkadaşı ile), anası-y-la, (anası ile), çevre-y-le (çevre ile), sürü-y-le (sürü ile), yapı-y-la (yapı ile)'' vb.
 
Ek fiilin zarf-fiil eki almış biçimi olan iken ayrı yazılabildiği gibi kelimelere eklenerek de yazılabilir.
=== Pekiştirmeli Sözlerin Yazılışı ===
 
Eklenerek yazıldığında baştaki ''i'' düşer. Eklendiği kelimenin ünlüleri kalın olsa da ''-ken'' zarf-fiil ekinin ünlüsü ince kalır: ''başlayacak-ken (başlayacak iken), çalışıyor-ken (çalışıyor iken), durgun-ken (durgun iken), okur-ken (okur iken), olgun-ken (olgun iken), uyur-ken (uyur iken), yazar-ken (yazar iken); geliyor-ken (geliyor iken), gülmüş-ken (gülmüş iken), öğretmen-ken (öğretmen iken)'' vb.
*Sıfat veya zarf görevindeki pekiştirmeli sözler bitişik yazılır::
 
''iken'', ünlüyle biten kelimelere bitişik olarak yazıldığında araya ''y'' ünsüzü girer ve başındaki ''i'' ünlüsü düşer: ''evde-y-ken (evde iken), okulda-y-ken (okulda iken), okumakta-y-ken (okumakta iken), yolda-y-ken (yolda iken)'' vb.
:*''apaçık, apak, büsbütün, çepeçevre, çırılçıplak, dümdüz, düpedüz, gömgök, güpegündüz, kapkara, kupkuru, masmavi, mosmor, paramparça, sapasağlam, sapsarı, sırıl­sıklam, sırsıklam, sipsivri, yemyeşil'' vb.
 
== SayılarınMastarlara gelen eklerin yazılışı ==
''-ma / -me'' ile biten mastarlardan sonra ''-a / -e, -ı / -i'' eklerinden biri geldiğinde araya ''y'' koruyucu ünsüzü girer: ''çalışma-y-a, darılma-y-ı, kalaylama-y-a, okuma-y-a; görme-y-i, gülme-y-i, sevme-y-e, silme-y-i'' vb.
 
== Fiil çekimi ile ilgili yazılışlar ==
'''1)''' Sayılar harfle de yazılabilir:
''-a / -e, -acak / -ecek, -ayım / -eyim, -alım / -elim, -an / -en'' vb. eklerden önce gelen ünlü veya ekin geniş ünlüsü söyleyişe bakılmaksızın ''a / e'' ile yazılır: ''başlaya, gelmeye; başlayacağım, gelmeyeceksin; başlayayım, geleyim; başlayalım, gelmeyelim; başlayan, gelmeyen'' vb.
:*''bin yıldan beri, on dört gün, haf­tanın beşinci günü, üç ayda bir, yüz soru, iki hafta sonra, üçüncü sınıf'' vb.
 
== Bulunma durumu eki -da / -de / -ta / -te'nin yazılışı ==
*Buna karşılık <u>saat, para tutarı, ölçü, istatistik</u> verilere ilişkin sayılarda <u>rakam</u> kullanılır:
Bulunma durumu eki getirildiği kelimeye bitişik yazılır: ''devede (deve-de) kulak, yolda (yol-da) kalmak, ayakta (ayak-ta) durmak, işte (iş-te) çalışmak'' vb.
:*''17.30’da, 11.00’de, 1.500.000 lira, 25 kilogram, 150 kilometre, 15 metre kumaş, 1.250.000 kişi'' vb.
 
''Yurtta sulh, cihanda sulh.'' (Mustafa Kemal Atatürk)
*Saat ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir:
:*''saat dokuzu beş geçe, saat yediye çeyrek kala, saat sekizi on dakika üç saniye geçe, mesela saat onda.'' vb.
 
== İle'nin yazılışı ==
'''2)''' Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır:
''ile'', ayrı olarak yazılabildiği gibi kelimelere eklenerek de yazılabilir.
:*''iki yüz, üç yüz altmış beş, bin iki yüz elli bir'' vb.
 
''ile'', ünsüzle biten kelimelere bitişik olarak yazıldığında ''i'' ünlüsü düşer ve büyük ünlü uyumuna uyar: ''bulut-la (bulut ile), çiçek-le (çiçek ile), kuş-la (kuş ile)'' vb.
'''3)''' Para ile ilgili işlem ve <u>senet, çek vb. ticarî belgelerde</u> geçen sayılar <u>bitişik</u> yazılır:
:*''650,35 (altıyüzelliTL,otuzbeşKr.)''
 
''ile'', ünlüyle biten kelimelere bitişik olarak yazıldığında araya ''y'' ünsüzü girer ve başındaki ''i'' ünlüsü düşer: ''arkadaşı-y-la (arkadaşı ile), çevre-y-le (çevre ile), sürü-y-le (sürü ile), yapı-y-la (yapı ile)'' vb.
'''4)''' Yüzde ve binde işaretleri yazılırken sayılarla işaret arasında boşluk bırakılmaz:
 
== Bağlaç olan ki'nin yazılışı ==
:*''%25, ‰50'' vb.
Bağlaç olan ''ki'' ayrı yazılır: ''bilmem ki, demek ki, kaldı ki'' vb.
 
''Türk dili, dillerin en zenginlerindendir; yeter ki bu dil, şuurla işlen­sin.'' (Mustafa Kemal Atatürk)
'''5)''' Adları sayılardan oluşan iskambil oyunları bitişik yazılır:
 
''Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer.''
:*''altmışaltı, ellibir, yirmibir'' vb.
 
Birkaç örnekte ''ki'' bağlacı kalıplaşmış olduğu için bitişik yazılır: ''belki, çünkü, hâlbuki, mademki, meğerki, oysaki, sanki''. Bu örnekler­den ''çünkü'' sözünde ek aynı zamanda küçük ünlü uyumuna uymuştur.
'''6)''' Romen rakamları tarihî olaylarda, yüzyıllarda, hükümdar adlarında, tarihlerde ayların yazılışında, kitap ve dergi ciltlerinde, kitapların asıl bölümlerinden önceki sayfaların nu­maralandırılmasında, maddelerin sıralandırılmasında kullanılır:
 
Şüphe ve pekiştirme göreviyle kullanılan ''ki'' sözü de ayrı yazılır: ''Ders bitti, zil çaldı mı ki? Seni öyle göreceğim geldi ki.''
:*''II. Dünya Savaşı; XX. yüzyıl; III. Selim, XIV. Louis, II. Wilhelm, V. Karl, VIII. Edward; 1.XI.1928; I. Cilt; I)... II) ...'' vb.
 
== Bağlaç olan da, de'nin yazılışı ==
'''7)''' Dört veya daha çok basamaklı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve aralarına nokta konur:
Bağlaç olan ''da / de'' ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak büyük ünlü uyumuna uyar: ''Kızı da geldi gelini de. Durumu oğluna da bildirdi. Sen de mi kardeşim? Güç de olsa. Konuşur da konuşur.''
:*''4.567, 326.197, 49.750.812, 28.434.250.310.500'' vb.
 
'''Uyarı:''' Ayrı yazılan ''da / de'' hiçbir zaman ''ta / te'' biçiminde yazılmaz: ''Gidip de gelmemek var, gelip de görmemek var'' (''Gidip te gelmemek var, gelip te görmemek var'' değil)
'''8)''' Sayılarda kesirler <u>virgülle</u> ayrılır:
:*''15,2 (15 tam, onda 2), 5,26 (5 tam, yüzde 26).'' vb.
 
'''Uyarı:''' ''Ya'' sözüyle birlikte kullanılan ''da'' ayrı yazılır: ''ya da''
'''9)''' Sıra sayıları yazıyla ve rakamla gösterilebilir. Rakamla gösteril­mesi durumunda ya rakamdan sonra bir nokta konur ya da rakamdan sonra kesme işareti konularak derece gösteren ek yazılır:
 
'''Uyarı:''' ''Da / de'' bağlacını kendisinden önceki kelimeden kesme ile ayırmak yanlıştır: ''Ayşe de geldi'' (''Ayşe'de geldi'' değil). ''Kitabın kapağına da dikkat et'' (''Kitabın kapağına'da dikkat et'' değil).
:*''15., 56., XX.; 15’inci, 56’ncı, XX’nci'' vb.
 
== Soru eki mı, mi, mu, mü'nün yazılışı ==
'''<u>UYARI</u>:''' Sıra sayıları ekle gösterildiğinde rakamdan sonra sa­dece kesme işareti ve ek yazılır, ayrıca nokta konmaz:
Bu ek gelenekleşmiş olarak ayrı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak ünlü uyumla­rına uyar: ''Kaldı mı? Sen de mi geldin? Olur mu? İnsanlık öldü mü?''
 
Soru ekinden sonra gelen ekler, bu eke bitişik olarak yazılır: ''Verecek misin? Okuyor muyuz? Çocuk muyum? Gelecek miydi? Güler misin, ağlar mısın?''
:*''8.'inci değil 8'inci, 2.'nci değil 2'nci.'' vb.
 
Bu ek sorudan başka görevlerde kullanıldığında da ayrı yazılır: ''Güzel mi güzel! Yağmur yağdı mı dışarı çıkamayız.''
'''10)''' Üleştirme sayıları <u>rakamla değil yazıyla</u> belirtilir:
 
'''Uyarı:''' Birleşik fiillerde ''mi'' soru eki iki kelimenin arasına da gelebilir: ''Vaz mı geçtin?''
:*''2'şer değil ikişer, 9'ar değil dokuzar, 100’er değil yüzer.''
 
== Hece yapısı ve satır sonunda kelimelerin bölünmesi ==
'''11)''' Bayağı kesirlere getirilecek ekler alttaki sayı esas alınarak yazılır:
Türkçede kelime içinde iki ünlü arasındaki ünsüz, kendinden sonraki ünlüyle hece kurar: ''a-ra-ba, bi-çi-mi-ne, in-sa-nın, ka-ra-ca'' vb.
 
Kelime içinde yan yana gelen iki ünsüzden ilki kendinden önceki ünlüyle, ikincisi kendinden sonraki ünlüyle hece kurar: ''al-dı, bir-lik, sev-mek'' vb.
:*''4/8’i (dört bölü sekizi), 1/2’si (bir bölü ikisi)'' vb.
 
Kelime içinde yan yana gelen üç ünsüz harften ilk ikisi kendinden önceki ünlüyle, üçüncüsü kendinden sonraki ünlüyle hece kurar: ''alt-lık, Türk-çe, kork-mak'' vb.
'''12)''' Bir zorunluluk olmadıkça cümle rakamla başlamaz.
 
Batı kökenli kelimeler, Türkçenin hece yapısına göre hecelere ayrılır: ''band-rol, kont-rol, port-re, prog-ram, sant-ral, sürp-riz, tund-ra, volf-ram'' vb.
== Büyük Harflerin Kullanıldığı Yerler ==
 
Türkçede satır sonunda kelimeler bölünebilir fakat heceler bölüne­mez. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna kısa çizgi (-) konur.
<u>'''A.''' Cümle büyük harfle başlar</u>:
:''Burasını ilk defa görüyormuş gibi duvarlara, perdelere, möblelere, eş-''
:*''Ak akçe kara gün içindir.''
:''yalara bakıyor, hayret ediyordu. Bütün bu muhitte Türk hayatına, Türk ruhu-''
:''na ait bir gölge, bir çizgi bile yoktu. Birden Bursa'daki çocukluğunun geçti-''
:''ği babaevini hatırladı; sofada rahat ve beyaz örtülü divanlar vardı.'' (Ömer Seyfettin)
 
İlk heceden sonraki heceler ünsüzle başlar. Bitişik yazılan kelimelerde de bu kurala uyulur: ''ba-şöğ-ret-men, il-ko-kul, Ka-ra-os-ma-noğ-lu'' vb.
:*''Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. (Atatürk)''
 
Ayırmada satır sonunda ve satır başında tek harf bırakılmaz:
*Cümle içinde tırnak veya yay ayraç içine alınan cümleler büyük harfle başlar ve sonlarına uygun noktalama işareti (nokta, soru, ünlem vb.) konur:
:''u-''
:''çurtma'' değil,
 
:''uçurt-''
:*''Atatürk, "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" diyor.''
:''ma''
 
Kesme işareti satır sonuna geldiğinde yalnız kesme işareti kul­lanılır; ayrıca çizgi kullanılmaz.
:*''Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz.'' (Nurullah Ataç)
:''Edirne'''
 
:''nin''...
<u>'''UYARI'''</u>: İki çizgi arasındaki açıklama cümleleri büyük harfle baş­lamaz:
 
:*''Bir zamanlar -bu zamanlar çok da uzak değildir, bundan on, on iki yıl önce- Türk saltanatının maddi sınırları uçsuz bucaksız denilecek ka­dar genişti.'' (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
 
:*''Bu sefer de onları -her zamanki yerlerinde bulmak ihtimaliyle- farkında olmadan aramıştım.'' (Ahmet Hamdi Tanpınar)
 
*İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar:
 
:*''Menfaat sandalyeye benzer: Başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir.'' (Cenap Şahabettin)
 
<u>'''UYARI'''</u>: İki noktadan sonra cümle ve özel ad niteliğinde olmayan örnekler sıra­landığında bunlar büyük harfle başlamaz:
 
:*''Bu eskiliği siz de çok evde görmüşsünüzdür: duvarlarda çiviler, çivi yerleri, lekeler...'' (Memduh Şevket Esendal)
 
'''<u>UYARI</u>''': Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen kelime büyük harfle başlamaz:
 
:*''2007 yılında Türk Dil Kurumunun 75. yılını kutladık.''
 
*Örnek niteliğindeki kelimelerle başlayan cümlede de ilk harf büyük yazılır:
 
:*''"Banka, bütçe, devlet, fındık, kanepe, menekşe, şemsiye" gibi yüzlerce ke­lime, kökenleri yabancı olmakla birlikte artık dilimizin malı olmuştur.''
 
:*''"Et-, ol-" fiilleri, dilimizde en sık kullanılan yardımcı fiillerdir.''
 
<u>'''B.''' Dizeler genellikle büyük harfle başlar</u>:
 
:*''Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi;''
 
::''Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.'' (Muhibbi)
 
:*''Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak''
 
::''Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.'' (Mehmet Akif Ersoy)
 
:*''Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik;''
 
::''Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik.'' (Yahya Kemal Beyatlı)
 
<u>'''C.''' Özel adlar büyük harfle başlar</u>:
 
'''1)''' Kişi adlarıyla soyadları büyük harfle başlar:
:*''Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Kâzım Karabekir, Ahmet Haşim, Sait Faik Abasıyanık, Yunus Emre, Karacaoğlan, Âşık Ömer, Wolfgang von Goethe, Vilhelm Thomsen'' vb.
 
*Takma adlar da büyük harfle başlar:
:*''Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman), Demirtaş (Ziya Gökalp), Tarhan (Ömer Seyfettin), Aka Gündüz (Hüseyin Avni, Enis Avni), Kirpi (Refik Halit Karay), Deli Ozan (Faruk Nafiz Çamlıbel), Server Bedi (Peyami Safa), İrfan Kudret (Cahit Sıtkı Tarancı), Mehmet Ali Sel (Orhan Veli Kanık)'' vb.
 
'''2)''' Kişi adlarından önce ve sonra gelen <u>saygı sözleri, unvanlar, lakaplar, meslek ve rütbe adları</u> büyük harfle başlar:
:*''Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Kaymakam Erol Bey, Sayın Prof. Dr. Hasan Eren, Hamdi Bey, Mustafa Efendi, Zeynep Hanım, Bay Ali Çiçekçi, Prof. Dr. Mehmet Kaplan, Doktor Behçet Uz, Mareşal Fevzi Çakmak, Yüzbaşı Cengiz Topel; Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Genç Osman, Deli İbrahim, Avcı Mehmet, Nişancı Mehmet Paşa, Deli Petro'' vb.
 
 
*Akrabalık adı olup lakap veya unvan olarak kullanılan kelimeler büyük harfle baş­lar:
 
:*''Baba Gündüz, Dayı Kemal, Hala Sultan, Nene Hatun; Gül Baba, Susuz Dede, Telli Baba'' vb.
 
<u>UYARI</u>: Akrabalık bildiren kelimeler küçük harfle başlar:
:*''Tülay ablama gittim.'
:*''Ayşe teyzemin keki çok güzel.''>
 
'''3)''' Cümle içinde özel adın yerine kullanılan makam veya unvan sözleri büyük harfle baş­lar:
 
:*''Uzak Doğu’dan gelen heyeti Vali dün kabul etti.''
 
'''4)''' Saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, mevki, unvan bildiren kelimeler büyük harfle başlar:
 
:*''Sayın Bakan,''
 
:*''Sayın Başkan,''
 
:*''Sayın Rektör,''
 
:*''Sayın Vali,''
 
*Mektuplarda ve resmî yazışmalarda hitaplar büyük harfle başlar:
 
:*''Sevgili Kardeşim,''
 
:*''Aziz Dostum,''
 
:*''Değerli Dinleyiciler,''
 
'''5)''' Hayvanlara verilen özel adlar büyük harfle başlar:
:*''Boncuk, Fındık, Minnoş, Pamuk'' vb.
 
'''6)''' Millet, boy, oymak adları büyük harfle başlar:
:*''Alman, Arap, İngiliz, Japon, Rus, Türk; Kazak, Kırgız, Oğuz, Özbek, Tatar; Hacımusalı, Karakeçili'' vb.
 
'''7)''' Dil ve lehçe adları büyük harfle başlar:
:*''Türkçe, Almanca, İngilizce, Rusça, Arapça; Oğuzca, Kazakça, Kırgızca, Özbekçe, Tatarca.'' vb.
 
'''8)''' Devlet adları büyük harfle başlar:
:*''Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Kırım Özerk Cumhuriyeti'' vb.
 
'''9)''' Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözler büyük harfle başlar:
 
:*''Müslümanlık, Müslüman; Hristiyanlık, Hristiyan; Musevilik, Musevi; Budizm, Budist; Hanefilik, Hanefi; Malikilik, Maliki; Protestanlık, Protestan; Katoliklik, Katolik.'' vb.
 
'''10)''' Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar büyük harfle başlar:
:*''Tanrı, Allah, Cebrail, Zeus, Oziris, Kibele'' vb.
 
<u>'''UYARI'''</u>: '''''“Tanrı, Allah, İlah”''''' sözleri özel ad olarak kullanılmadıklarında küçük harfle başlar:
 
:*''Eski Yunan tanrıları. Müzik dünyasının ilahı.''
 
:*''“Amerika'da kaçakçılığın allahları vardır.”'' (Tarık Buğra)
 
'''11)''' Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar:
:*''Merkür, Neptün, Satürn; Halley'' vb.
 
'''<u>UYARI</u>''': '''''"Dünya, güneş, ay"''''' kelimeleri gezegen anlamı dışında kullanıldığında <u>küçük harfle</u> başlar:
 
:*''Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş.'' (Hüseyin Cahit Yalçın)
 
'''12)''' Düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar bildirdiğinde '''''doğu''''' ve '''''batı''''' sözlerinin ilk harfleri büyük yazılır:
 
:*''Batı medeniyeti, Doğu mistisizmi'' vb.
 
'''13)''' Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt, cadde, sokak, vb.) büyük harfle başlar:
 
:*''Afrika, Asya; Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu; İstanbul, Taşkent; Turgutlu, Ürgüp; Akçaköy, Çayırbağı; Bahçelievler, Kızılay, Sarıyer'' vb.
 
'''14)''' Yer adlarında ilk isimden sonra gelen '''''"deniz, nehir, göl, dağ, boğaz vb."''''' tür bildiren ikinci isimler büyük harfle başlar:
 
:*''Ağrı Dağı, Aral Gölü, Asya Yakası, Çanakkale Boğazı, Dicle Irmağı, Ege Denizi, Erciyes Dağı, Fırat Nehri, Süveyş Kanalı, Tuna Nehri, Van Gölü, Zigana Geçidi'' vb.
 
'''<u>UYARI</u>:''' Özel ada dâhil olmayıp tamlama kuran '''''"şehir, il, ilçe, bucak, belde, köy vb."''''' sözler küçük harfle başlar:
:*''Konya ili, Etimesgut ilçesi, Uzungöl beldesi, Taflan köyü'' vb.
 
'''15)''' Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen '''''"mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak"''''' kelimeleri büyük harfle başlar:
 
:*''Halit Rifat Paşa Mahallesi, Yunus Emre Mahallesi, Karaköy Meydanı, Zafer Meydanı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Ziya Gökalp Bulvarı, Nene Hatun Caddesi, Cemal Nadir Sokağı, İnkılap Sokağı'' vb.
 
'''16)''' '''''"Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt vb."''''' yapı adlarının bütün ke­limeleri büyük harfle başlar:
 
:*''Dolmabahçe Sarayı, İshakpaşa Sarayı, Çankaya Köşkü, Horozlu Han, Ankara Kalesi, Alanya Kalesi, Galata Köprüsü, Mostar Köprüsü, Beyazıt Kulesi, Zafer Abidesi, Bilge Kağan Anıtı'' vb.
 
'''17)''' Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğunda, yer adının ilk harfi büyük yazılır:
 
:*''Hisar’dan, Boğaz’dan, Köşk’e'' vb.
 
'''18)''' Kurum, kuruluş ve kurul adlarının <u>her kelimesi</u> büyük harfle başlar:
 
:*''Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Dil Kurumu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Devlet Malzeme Ofisi, Millî Kütüphane, Çocuk Esirgeme Kurumu, Atatürk Orman Çiftliği, Çankaya Lisesi; Anadolu Kulübü, Mavi Köşe Bakkaliyesi; Türk Ocağı, Yeşilay Derneği, Muharip Gaziler Derneği, Emek İnşaat; Bakanlar Kurulu, Danışma Kurulu, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı; Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.'' vb.
 
'''19)''' Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle başlar:
 
:*''Medeni Kanun, Borçlar Hukuku (kanun), Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Tüzüğü, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği.'' vb.
 
'''20)''' Kurum, kuruluş, kurul, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm, kanun, tüzük, yönetmelik ve makam sözleri asılları kastedildiğinde büyük harfle baş­lar:
 
:*''Türkiye Büyük Millet Meclisi her yıl 1 Ekim’de toplanır. Bu yıl ise '''M'''eclis, yeni döneme erken başlayacak.''
 
:*''Türk Dil Kurumu çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, '''K'''urumun 21 Mayıs 2009 tarihinde Kars’ta düzenlediği toplantıda kullanıma açıldı.''
 
:*''2876 sayılı '''K'''anun bu yıl yeniden gözden geçiriliyor.''
 
:*''Yazarlara ödenecek telif ücreti, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği’ne göre düzenlenmektedir. Yapılan işlem '''Y'''önetmelik’in 4’üncü maddesine aykırı düşmektedir.''
 
'''21)''' Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel, müzik) her kelimesi büyük harfle başlar:
 
:*''Nutuk, Safahat, Kendi Gök Kubbemiz, Anadolu Notları, Sinekli Bakkal; Türk Dili, Türk Kültürü, Varlık; Resmî Gazete, Hürriyet, Milliyet, Türkiye, Yeni Yüzyıl, Yeni Asır; Saraydan Kız Kaçırma, Onuncu Yıl Marşı'' vb.
 
'''<u>UYARI</u>:''' Özel ada dâhil olmayan '''''"gazete, dergi, tablo vb."''''' sözler <u>büyük harfle başlamaz</u>:
 
:*''Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Halı Dokuyan Kızlar tab­losu'' vb.
 
<u>'''UYARI'''</u>: Kitap, makale, tiyatro eseri, kurum adı vb. özel adlarda yer alan kelimelerin ilk harfleri büyük yazıldığında '''''ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de''''' sözleriyle '''''mı, mi, mu, mü''''' soru eki küçük harfle yazılır:
 
:*''Mai ve Siyah, Suç ve Ceza, Leyla ile Mecnun, Turfanda mı, Turfa mı?, Diyorlar ki, Dünyaya İkinci Geliş yahut Sır İçinde Esrar, Ya Devlet Başa ya Kuzgun Leşe, Ben de Yazdım, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu vb. Özel adın tamamı büyük yazıldığında ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de sözleriyle mı, mi, mu, mü soru eki de büyük harfle yazılır: DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ'' vb.
 
'''22)''' Ulusal, resmîve dinî bayramlarla anma ve kutlama günlerinin adları büyük harfle başlar:
:*''Cumhuriyet Bayramı, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Nevruz Bayramı, Miraç Kandili; Anneler Günü, Öğretmenler Günü, Dünya Tiyatro Günü, 14 Mart Tıp Bayramı, Hıdırellez'' vb.
 
'''23)''' Kurultay, bilgi şöleni, açık oturum vb. toplantıların adlarında her kelime büyük harfle başlar:
 
:*''VI. Uluslararası Türk Dili Kurultayı, Kitle İletişim Araçlarında Türkçenin Kullanımı Bilgi Şöleni, Karamanlı Türkçesi Araştırmaları Çalıştayı'' vb.
 
'''24)''' Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar:
 
:*''Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele, Cilalı Taş Devri, İlk Çağ, Lale Devri, Cahiliye Dönemi, Buzul Dönemi, Millî Edebiyat Dönemi, Servetifünun Dönemi’nin, Tanzimat Dönemi’nde'' vb.
 
'''25)''' Özel adlardan türetilen bütün kelimeler büyük harfle başlar:
 
:*''Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Türkolog, Türkoloji, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Asyalılık, Darvinci, Konyalı, Bursalı'' vb.
 
'''<u>UYARI</u>:''' Özel ad kendi anlamı dışında yeni bir anlam kazanmışsa büyük harfle <u>başlamaz</u>:
 
:*''acem (Türk müziğinde bir perde), hicaz (Türk müzi­ğinde bir makam), nihavent (Türk müziğinde bir makam), acemi (tecrübesiz), amper (elektrik akımında şiddet birimi), jul (fizikte iş bi­rimi), allahlık (saf, zararsız kimse), donkişotluk (gereği yokken kahra­manlık göstermeye kalkışmak)'' vb.
 
'''<u>UYARI</u>:''' Para birimleri büyük harfle başlamaz:
:*''avro, dinar, dolar, lira, yeni kuruş, liret'' vb.
 
'''<u>UYARI</u>:''' Özel adlar yerine kullanılan '''''"o"''''' zamiri cümle içinde <u>büyük harfle yazılmaz</u>.
 
'''<u>UYARI</u>:''' Müzikte kullanılan makam ve tür adları büyük harfle başlamaz:
:*''acemaşiran, acembuselik, bayati, hicazkâr, türkü, varsağı, bayatı.''
 
'''26)''' Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde özel adlar büyük harfle başlar:
:*''Antep fıstığı, Brüksel lahanası, Frenk gömleği, Hindistan cevizi, İngiliz anahtarı, Japon gülü, Maraş dondurması, Van kedisi'' vb.
 
'''Ç.''' Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar:
:*''29 Mayıs 1453 Salı günü''
:*''29 Ekim 1923''
:*''28 Aralık 1982'de göreve başladı.''
:*''Lale Festivali 25 Haziran'da başlayacak.''
 
*Belirli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adları küçük harfle başlar:
:*''Okullar genel­likle eylülün ikinci haftasında öğretime başlar.''
:*''Yürütme Kurulu toplantı­larını perşembe günleri yaparız.''
 
'''D.''' Tabela, levha ve levha niteliğindeki yazılarda geçen kelimeler büyük harfle başlar:
:*''Giriş, Çıkış, Müdür, Vezne, Başkan, Doktor, Otobüs Durağı, Dolmuş Du­rağı, Şehirler Arası Telefon, 3. Kat, 4. Sınıf, 1. Blok'' vb.
 
'''E.''' Kitap, bildiri, makale vb.nde ana başlıkta bulunan kelimelerin tamamı, alt başlıkta bulunan kelimelerin ise yalnızca ilk harfleri büyük olarak yazılır.
 
'''F.''' Kitap, dergi vb.nde bulunan resim, çizelge, tablo vb.nin altında yer alan açıklayıcı yazılar büyük harfle başlar.
:Açıklayıcı yazı, cümle niteliğinde değilse nokta konmaz.
 
== Birleşik kelimelerin yazılışı ==
 
 
*Belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çe­kimli fiillerden oluşan ifadeler, yeni bir kavramı karşıladıklarında birleşik kelime olurlar:
:*''hanımeli, ses bilgisi; açıkgöz, toplu iğne; eli açık, söz etmek, zikretmek, gelebilmek, yazadurmak, alıvermek; çıtçıt, altüst; başüstüne, günaydın; ateşkes, külbastı.''
 
*Birleşik kelimeler belirli kurallar çerçevesinde bitişik veya ayrı olarak yazılır.
 
=== Bitişik yazılan birleşik kelimeler ===
Belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çe­kimli fiillerden oluşan ifadeler yeni bir kavramı karşıladıklarında birleşik kelime olurlar. Birleşik kelimeler belirli kurallar çerçevesinde bitişik veya ayrı olarak yazılır.
 
:Birleşik kelimeler aşağıdaki durumlarda bitişik yazılırlar:
 
'''1)''' Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
:*''birbiri (< biri biri), kaynana (< kayın ana), kaynata (< kayın ata), nasıl (< ne asıl), niçin (< ne için), pazartesi (< pazar ertesi), sütlaç (< sütlü aş)'' vb.
 
'''2)''' Özgün biçimleri tek heceli bazı Arapça kökenli kelimeler '''''etmek, edilmek, eylemek, olmak, olunmak''''' yardımcı fiilleriyle birleşirken ses düşmesine, ses değişmesine veya ses türemesine uğradıklarında bitişik yazılır:
:*''emretmek, meno­lunmak, cemetmek, kaybolmak; darbetmek, dercetmek, hamdetmek; affetmek, hissetmek, reddetmek'' vb.
 
'''3)''' Kelimelerden <u>her ikisi veya ikincisi</u>, birleşme sırasında benzetme yoluyla anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik kelimeler <u>bitişik yazılır</u>.
 
'''a.''' '''<u>Bitki adları</u>''': ''aslanağzı, civanperçemi, keçiboynuzu, kuşburnu, turnagagası, açıkağız, akkuyruk (çay), alabaş, altınbaş (kavun), altıparmak (palamut), beşbıyık (muşmula), acemborusu, çobançantası, gelinfeneri, karnıkara (börülce), kuşyemi, şeytanarabası, venüsçarığı, yılan­yastığı, akşamsefası, camgüzeli, çadıru­şağı, gecesefası, ayşekadın (fasulye), hafızali (üzüm), havvaanaeli, meryemanaeldiveni.'' vb.
 
'''b.''' '''<u>Hayvan adları</u>''': ''danaburnu (böcek), akbaş (kuş), alabacak (at), bağrıkara (kuş), beş­parmak (deniz hayvanı), beşpençe (deniz hayvanı), çakırkanat (ördek), elmabaş (tepeli dalgıç), kababurun (balık), kamçıkuyruk (koyun), kamışkulak (at), karabaş, karagöz (balık), kara­fatma (böcek), kızılkanat (balık), sarıkuyruk (balık), yeşilbaş (ördek), sazkayası (balık), sırtı­kara (balık), şeytaniğnesi, yalıçapkını (kuş), bozbakkal (kuş), bozyürük (yılan), karadul (örümcek), sarısabır (bitki).'' vb.
 
'''c.''' '''<u>Hastalık adları</u>''': ''itdirseği (arpacık), delibaş, karabacak, karata­ban.'' vb.
 
'''ç.''' '''<u>Alet ve eşya adları</u>''': ''balıkgözü (halka), deveboynu (boru), domuzayağı (çubuk), domuztır­nağı (kanca), horozayağı (burgu), kargaburnu (alet), keçitırnağı (oyma kalemi), kedigözü (lamba), leylekgagası (alet), sıçankuyruğu (törpü), baltabaş (gemi) gagaburun (gemi), kancabaş (kayık), adayavrusu (tekne).'' vb.
 
'''d.''' '''<u>Biçim adları</u>''': ''ayıbacağı (yelken biçimi), balıksırtı (desen), civankaşı (nakış), eşek­sırtı (çatı biçimi), kazkanadı (oyun), kırlangıçkuyruğu (işaret), koçboynuzu (işaret), köpekkuyruğu (spor), sıçandişi (dikiş), balgümeci (dikiş), beşikörtüsü (çatı biçimi), turnageçidi (fırtına).'' vb.
 
'''e.''' '''<u>Yiyecek adları</u>''': ''dilberdudağı (tatlı), hanımgöbeği (tatlı), hanımparmağı (tatlı), ka­dınbudu (köfte), kadıngöbeği (tatlı), kargabeyni (yemek), kedidili (bisküvi), tavukgöğsü (tatlı), vezirparmağı (tatlı), bülbülyuvası (tatlı), kuşlokumu (kurabiye), alinazik (kebap).'' vb.
 
'''f.''' '''<u>Oyun adları</u>''': ''beştaş, dokuztaş, üçtaş.'' vb.
 
'''g.''' '''<u>Gök cisimlerinin adları<u>''': ''Altıkardeş (yıldız kü­mesi), Arıkovanı (yıldız kümesi), Büyükayı (yıldız kümesi), Demirkazık (yıldız), Küçükayı (yıldız kü­mesi), Kervankıran (yıldız), Samanyolu (yıldız kümesi), Yedikardeş (yıldız kümesi).'' vb.
 
'''ğ.''' '''<u>Renk adları</u>''': ''baklaçiçeği, balköpüğü, camgöbeği, devetüyü, fildişi, gülkurusu, kavuniçi, narçi­çeği, ördekbaşı, ördekgagası, tavşanağzı, tavşankanı, turnagözü, vapur­dumanı, vişneçürüğü, yavruağzı.'' vb.
 
'''h.''' <u>'''''Oğlu, kızı''''' sözleri</u>: ''çapanoğlu, eloğlu, hinoğluhin, elkızı'' vb.
 
'''4)''' '''''"-a, -e, -ı, -i, -u, -ü"''''' zarf-fiil ekleriyle '''''"bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek, görmek ve yazmak"''''' fiilleriyle yapılan tasvirî fiiller bitişik yazılır:
 
:*''düşünebilmek, sevebilmek; alıvermek, gülüvermek; uyuyakalmak; gidedurmak, yazadurmak; çıkagelmek, süregelmek; düşeyazmak, öleyazmak'' vb.
 
'''5)''' Bir veya iki ögesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik keli­meler bitişik yazılır:
 
:*''albeni, ateşkes, çalçene, çalyaka, dönbaba, gelberi, incitmebeni, sallabaş, sallasırt, unutmabeni; batçık, çekyat, geçgeç, kaçgöç, kapkaç, örtbas, seçal, tutkal, veryansın, yapboz, yazboz'' vb.
 
'''6)''' '''''"-an/-en, -r/-ar/-er/-ır/-ir, -maz/-mez"''''' ve '''''"-mış/-miş"''''' sıfat-fiil eklerinin kalıplaşmasıyla oluşan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
 
:*''alaybozan, cankurtaran, çöpçatan, dalgakıran, demirkapan, gökdelen, yelkesen; akımtoplar, altıpatlar, barışsever, basınçölçer, özezer, pürüzalır; baştanımaz, değerbilmez, etyemez, hacıyatmaz, kadirbilmez, karıncaezmez, kuşkonmaz, külyutmaz, tanrıtanımaz, varyemez; çokbilmiş, güngörmüş'' vb.
 
'''7)''' İkinci kelimesi '''''"-dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü)"''''' kalıplaşmış belirli geçmiş zaman ekleriyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
:*''albastı, ciğerdeldi, çıtkırıldım, dalbastı, fırdöndü, gecekondu, gündöndü, hünkârbeğendi, imambayıldı, karyağdı, külbastı, mirasyedi, papazkaçtı, serdengeçti, şıpsevdi, zıpçıktı.'' vb.
 
'''8)''' Her iki kelimesi de '''''"-dı (-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü)"''''' belirli geçmiş zaman veya '''''"-r /-ar /-er"''''' geniş zaman eklerini almış ve kalıplaşmış bulunan birleşik kelimeler bitişik yazı­lır:
:*''dedikodu, kaptıkaçtı, oldubitti, uçtuuçtu (oyun); biçerbağlar, biçerdö­ver, göçerkonar, kazaratar, konargöçer, okuryazar, uyurgezer, yanardö­ner, yüzergezer.'' vb.
 
*Aynı yapıda olan '''''"çakaralmaz"''''' kelimesi de bitişik yazılır.
 
'''9)''' Somut olarak yer bildirmeyen '''''"alt", "üst"''''' ve '''''"üzeri"''''' sözlerinin sona getirilmesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır:
:*''ayakaltı, bilinçaltı, gözaltı (gözetim), şuuraltı; akşamüstü, akşamüzeri, ayaküstü, ayaküzeri, bayra­müstü, gerçeküstü, ikindiüstü, olağanüstü, öğleüstü, öğleüzeri, suçüstü, yüzüstü; akşamüzeri, ayaküzeri'' vb.
 
'''10)''' İki veya daha çok kelimenin birleşmesinden oluşmuş kişi adları, soyadları ve lakaplar bitişik yazılır:
:*''Alper, Aydoğdu, Birol, Gülnihal, Gülseren, Gündoğdu, Şenol, Varol; Abasıyanık, Adıvar, Atatürk, Gökalp, Güntekin, İnönü, Karaosmanoğlu, Tanpınar, Yurdakul; Boynueğri Mehmet Paşa, Tepedelenli Ali Paşa, Yirmisekiz Çelebi Mehmet, Yedisekiz Hasan Paşa.'' vb.
 
'''11)''' İki veya daha çok kelimeden oluşmuş Türkçe yer adları bitişik yazılır:
:*''Çanakkale, Gümüşhane; Acıpayam, Pınarbaşı, Şebinkarahisar; Beşiktaş, Kabataş.'' vb.
 
*'''''"Şehir, kent, köy, mahalle, dağ, tepe, deniz, göl, ırmak, su vb."''''' kelime­lerle kurulmuş sıfat tamlaması ve belirtisiz isim tamlaması kalıbındaki yer adları bitişik yazılır:
 
:*''Akşehir, Eskişehir, Suşehri, Yenişehir; Atakent, Batıkent, Konutkent, Korukent, Çengelköy, Sarıyer, Yenimahalle; Karabağ, Karadağ, Uludağ; Kocatepe, Tınaztepe; Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz; Acıgöl; Kızılırmak, Yeşilırmak; İncesu, Karasu, Sarısu, Akçay.'' vb.
 
'''12)''' Kişi adları ve unvanlarından oluşmuş mahalle, meydan, köy vb. yer ve kuruluş adlarında unvan kelimesi sonda ise, gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır:
:*''Abidinpaşa, Bayrampaşa, Davutpaşa, Gazi Osmanpaşa (mahalle); Ertuğrulgazi (ilçe), Kemalpaşa (ilçe); Mustafabey (cadde), Necatibey (cadde)'' vb.
 
'''13)''' Ara yönleri belirten kelimeler bitişik yazılır:
:*''güneybatı, güney­doğu, kuzeybatı, kuzeydoğu.''
 
'''14)''' Bunlardan başka dilimizde her iki ögesi de asıl anlamını koru­duğu hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan keli­meler de vardır:
 
'''a.''' <u>'''''"Baş"''''' sözüyle oluşturulan sıfat tamlamaları</u>:
 
:*''başağırlık, başbakan, başçavuş, başeser, başfiyat, başhekim, başhemşire, başkahraman, başka­rakter, başkent, başkomutan, başköşe, başmüfettiş, başöğretmen, baş­parmak, başpehlivan, başrol, başsavcı, başşehir, başyazar.''
 
'''b.''' <u>Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki '''''"başı"''''' sözüyle oluşturulan belirtisiz isim tamlamaları</u>:
 
;*''aşçıbaşı, binbaşı, çarkçıbaşı, çeribaşı, ele­başı, mehterbaşı, onbaşı, ustabaşı, yüzbaşı.'' vb.
 
'''c.''' <u>''''"'Ağa, baba, bey, efendi, hanım, nine"''''' vb. sözlerle kurulan birleşik kelime­ler</u>:
;*''çapanoğlu, eloğlu, hinoğluhin, elkızı.'' vb.
 
'''ç.''' '''''"Biraz, birçok, birçoğu, birkaç, birkaçı, birtakım, herhangi, hiçbir, hiç­biri"''''' belirsizlik sıfat ve zamirleri de gelenekleşmiş olarak <u>biti­şik</u> yazılır.
 
'''15)''' '''''"Ev"''''' kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik ya­zılır:
 
;*''aşevi, bakımevi, basımevi, doğumevi, gözlemevi, huzurevi, ko­nukevi, orduevi, öğretmenevi, polisevi, yayınevi.'' vb.
 
'''16)''' '''''"Hane, name, zade"''''' kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelime­ler bitişik yazılır:
 
:*''çayhane, dershane, kahvehane, yazıhane; beyanname, kanunname, se­yahatname, siyasetname; amcazade, dayızade, teyzezade.'' vb.
 
'''17)''' '''''"-zede"''''' ile oluşturulmuş birleşik kelimeler bitişik yazılır:
:*''depremzede, afetzede, selzede, kazazede'' vb.
 
'''18)''' Farsça kurala göre oluşturulan isim ve sıfat tamlamaları ile ka­lıplaşmış biçimler bitişik yazılır:
;*''cürmümeşhut, darıdünya, ehli­beyit, ehvenişer, erkânıharp, fecrisadık, gayrimenkul, gayrimeşru, hüsnükuruntu, hüsnüniyet, suikast, hamdüsena, hercümerç.'' vb.
 
'''19)''' Arapça kurala göre oluşturulan tamlamalar ve kalıplaşmış biçimler bitişik yazılır:
 
;*''aliyyülâlâ, ceffelkalem, darülaceze, darülfünun, daüssıla, fevkalade, fevkalbeşer, hıfzıssıhha, hüvelbaki, şey­hülislam, tahtelbahir, tahteşşuur; âlemşümul, cihanşümul, aleykümselam, Allahualem, bismillah, fenafillah, fisebilillah, hafazanallah, inşallah, maşallah, velhasıl, velhasılıkelam.'' vb.
 
'''20)''' Müzikte kullanılan makam adları bitişik yazılır:
:*''acembuselik, hisarbuselik, muhayyerkürdi'' vb.
 
'''<u>UYARI</u>''': Bir sıfatla oluşturulan usul adlarında sıfat <u>ayrı</u> yazılır:
 
;*''ağır aksak, yürük aksak, yürük semai.'' vb.
 
'''21)''' Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak tescil ettirilmiş olan kuruluş adları bitişik yazılır:
 
;*''İçişleri, Dışişleri, Genelkurmay, Yükseköğretim Kurulu, Açıköğretim Fakültesi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi'' vb.
 
'''22)''' Renk adlarıyla kurulan bitki, hayvan veya hastalık adları bitişik yazılır:
:*''akağaç, alacamenekşe, karadut, sarıçiçek; alabalık, beyazsinek, bozayı; aksu, akbasma, mavihastalık, maviküf'' vb.
 
=== Ayrı yazılan birleşik kelimeler ===
 
'''1)''' '''''"Etmek, edilmek, eylemek, kılmak, kılınmak, olmak, olunmak"''''' yar­dımcı fiilleriyle kurulan birleşik fiiller herhangi bir ses düşme­sine veya türemesine uğramazsa ayrı yazılır:
:*''alt etmek, arz etmek, azat etmek, boş olmak, dans etmek, el etmek, göç etmek, ilan etmek, kabul etmek, kul etmek, kul olmak, not etmek, oyun etmek, sağ olmak, söz etmek, terk etmek, var ol­mak, yok etmek, yok olmak.''
 
'''2)''' Birleşme sırasında kelimelerinden <u>hiçbiri veya ikinci kelimesi</u> anlam değişikliğine uğ­ramayan birleşik kelimeler <u>ayrı yazılır</u>.
 
'''a.''' '''<u>Hayvan türlerinden birinin adıyla kurulanlar</u>''':
 
:*''ada balığı, ateş balığı, dil balığı, fulya balığı, kedi balığı, kılıç balığı, köpek balığı, ton balığı, yılan balığı; acı balık, bıyıklı balık, dikenli balık.''
 
:*''ardıç kuşu, arı kuşu, çalı kuşu, deve kuşu, muhabbet kuşu, saka kuşu, tarla kuşu, yağmur kuşu; alıcı kuş, boğmaklı kuş, makaralı kuş.''
 
:*''ağustos böceği, ateş böceği, cırcır böceği, hamam böceği, ipek böceği, uçuç böceği, uğur böceği; ağılı bö­cek, çalgıcı böcek, sümüklü böcek.''
 
:*''at sineği, et sineği, meyve sineği, sığır sineği, su sineği, uyuz sineği.''
 
:*''deniz yılanı, ok yılanı, su yılanı; Ankara keçisi, dağ keçisi, yaban keçisi; fındık faresi, tarla faresi; dağ sıçanı, tarla sıçanı; Beç tavuğu, dağ tavuğu; Amerika tavşanı, yaban tav­şanı; kaya örümceği, şeytan örümceği; bal arısı, yaban arısı; Pekin ördeği, yaban ördeği; Ankara kedisi, Van kedisi; Afrika domuzu, yaban domuzu.''
 
'''b.''' '''<u>Bitki türlerinden birinin adıyla kurulanlar</u>''':
 
:*''ayrık otu, beşparmak otu, çörek otu, eğrelti otu, güzelavrat otu, kelebek otu, ökse otu, pisipisi otu, taşkıran otu, yüksük otu; acı ot, sütlü ot.''
 
:*''ateş çiçeği, çuha çiçeği, güzelhatun çiçeği, ipek çiçeği, küpe çiçeği, lavanta çiçeği, mum çiçeği, yayla çiçeği, yıldız çiçeği; ölmez çiçek.''
 
:*''avize ağacı, ban ağacı, dantel ağacı, kâğıt ağacı, mantar ağacı, mercan ağacı, öd ağacı, pelesenk ağacı, süt ağacı, tespih ağacı; kör ağaç.''
 
:*''altın kökü, boya kökü, eğir kökü, helvacı kökü, meyan kökü; ek kök, saçak kök, yumru kök.''
 
:*''dağ elması, yer elması; çalı dikeni, deve dikeni; köpek üzümü, kuş üzümü; çakal armudu, dağ armudu; at kestanesi, kuzu kestanesi; can eriği, gövem eriği; kuzu mantarı, yer mantarı; su ka­mışı, şeker kamışı; dağ nanesi, taş nanesi; ayı gülü, Japon gülü; Antep fıstığı, çam fıstığı; sırık fasulyesi, soya fasulyesi; Amerika bademi, taş bademi; Afrika menek­şesi, deniz menekşesi; Japon sarma­şığı, kuzu sarmaşığı; Hint inciri, kavak inciri; armut kurusu, kayısı ku­rusu; su sarımsağı, şeker pancarı.''
 
:*''kuru fasulye, kuru incir, kuru soğan, kuru üzüm.''
 
<u>'''UYARI'''</u> : Çiçek dışında anlamlar taşıyan '''''"baklaçiçeği (renk), narçi­çeği (renk), suçiçeği (hastalık)"'''''; ot dışında anlamlar taşıyan '''''"ağızotu (barut), sıçanotu (arsenik)"'''''; ses düşmesine uğramış olan '''''"çöreotu"''''' ve yay­gın bir biçimde gelenekleşmiş olan '''''"semizotu, dereotu"''''' bitişik yazılır.
 
'''c.''' '''<u>Nesne, eşya ve alet adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler</u>''':
 
:*''alçı taşı, bileği taşı, çakmak taşı, damla taşı, Hacıbektaş taşı, ki­reç taşı, lüle taşı, Oltu taşı, sünger taşı, yılan taşı; buzul taş, damla taş, dikili taş, kayağan taş, yaprak taş.''
 
:*''arap sabunu, el sabunu; kahve değirmeni, yel değirmeni; kahve dolabı, su dolabı; oturma odası; duvar saati, kol saati; duvar takvimi, masa takvimi; yemek masası; itfaiye aracı, kurtarma aracı; masa ör­tüsü, yatak örtüsü; el kitabı, Frenk gömleği, İngiliz anahtarı, İngiliz si­cimi; alt geçit, tüp geçit, üst geçit, çekme demir, çekme kat, dolma kalem, dönme dolap, kesme kaya, toplu iğne, vurmalı çalgılar, vurmalı sazlar, yapma çiçek.''
 
:*''afyon ruhu, katran ruhu, lokman ruhu, nane ruhu, tuz ruhu.''
 
'''ç.''' '''<u>Yol ve ulaşımla ilgili birleşik kelimeler</u>''':
:*''Arnavut kaldırımı; çevre yolu, deniz yolu, hava yolu, kara yolu, keçi yolu; köprü yol.''
 
'''d.''' '''<u>Durum, olgu ve olay bildiren sözlerden biriyle kurulan birleşik ke­limeler</u>''':
:*''açık oturum, açık öğretim, ana dili, ay tutulması, baş ağrısı, baş belası, baş dönmesi, çıkış yolu, çözüm yolu, dil birliği, din birliği, güç birliği, iş birliği, iş bölümü, madde başı, ses uyumu, yer çekimi.''
 
'''e.''' <u>'''''"Bilim"''''' ve '''''"bilgi"''''' sözleriyle kurulan birleşik kelimeler</u>:
:*''anlam bilimi, dil bilimi, edebiyat bilimi, gök bilimi, halk bilimi, ruh bilimi, toplum bilimi, toprak bilimi, yer bilimi; dil bilgisi, halk bilgisi, ses bil­gisi, şekil bilgisi.''
 
'''f.''' <u>'''''"Yuvar"''''' ve '''''"küre"''''' sözleriyle kurulan birleşik kelimeler</u>:
:*''göz yuvarı, hava yuvarı, ısı yuvarı, ışık yuvarı, renk yuvarı, yer yuvarı; hava küre, ışık küre, su küre, taş küre, yarı küre, yarım küre.''
 
'''g.''' '''<u>Yiyecek, içecek adlarından biriyle kurulan birleşik kelimeler</u>''':
:*''bohça böreği, su böreği, talaş böreği; ba­dem yağı, çiçek yağı, kuyruk yağı; arpa suyu, maden suyu, meyve suyu; kaşar peyniri, tulum peyniri, beyaz peynir; Adana kebabı, tas kebabı, Urfa kebabı; İnegöl köftesi, İzmir köftesi; ezogelin çorbası, mercimek çor­bası, yoğurt çorbası; irmik helvası, kâğıt helvası, koz helva; acı badem kurabiyesi; Kemalpaşa tatlısı, peynir tatlısı, yoğurt tatlısı; ba­dem şekeri, balık yumurtası.''
 
:*''burgu makarna, çubuk makarna, yüksük makarna; kakaolu kek, üzümlü kek; çiğ köfte, içli köfte; dolma biber, kesme şeker, süzme yoğurt, yarma şeftali; kuru yemiş.''
 
'''ğ.''' <u>'''Gök cisimleri'''</u>:
:*''Çoban Yıldızı, Kervan Yıldızı, Kutup Yıldızı, kuy­ruklu yıldız; gök taşı, hava taşı, meteor taşı.''
 
'''h.''' <u>Organ veya organ yerine geçen sözlerden biriyle kurulan birleşik kelimeler</u>:
:*''patlak göz, süzgün göz; aşık kemiği, bel kemiği, elmacık kemiği; serçe parmak, şehadet par­mağı, yüzük parmağı; azı dişi, köpek dişi, süt dişi; kuyruk sokumu, safra kesesi; çatma kaş, takma diş, takma kirpik, takma kol; ekşi surat, kepçe surat; gaga burun (kimse), karga burun, kepçe kulak, ça­kır pençe, demir yumruk, kuru kemik.''
 
'''ı.''' <u>Benzetme yoluyla insanın bir niteliğini anlatmak üzere bitki, hay­van ve nesne adlarıyla kurulan birleşik kelimeler</u>:
:*''çetin ceviz, çöpsüz üzüm; eski kurt, sarı çıyan, sağmal inek; ağır top, eksik etek, eski toprak, eski tüfek, kara maşa, sapsız balta.''
 
'''i.''' <u>Zamanla ilgili birleşik kelimeler</u>:
:*''bağ bozumu, gece yarısı, gün or­tası, hafta başı, hafta sonu.''
 
'''3)''' '''''"-r / -ar / -er, -maz / -mez ve -an / -en"''''' sıfat-fiil ekleriyle kurulan sıfat tam­laması yapısındaki birleşik kelimeler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''bakar kör, çalar saat, çıkar yol, döner sermaye, güler yüz, koşar adım, yazar kasa, yeter sayı; çıkmaz sokak, geçmez akçe, görünmez kaza, ölmez çiçek, tükenmez kalem; akan yıldız, doyuran buhar, uçan daire.''
 
'''4)''' Renk sözü veya renklerden birinin adıyla kurulmuş isim tamla­ması yapısındaki renk adları <u>ayrı</u> yazılır:
:*''bal rengi, duman rengi, gümüş rengi, portakal rengi, saman rengi; ateş kırmızısı, boncuk mavisi, çivit mavisi, gece mavisi, limon sa­rısı, safra yeşili, süt kırı.''
 
'''5)''' Rengin tonunu belirtmek üzere renkten önce kullanılan sıfatlar <u>ayrı</u> yazılır:
 
:*''açık mavi, açık yeşil, kara sarı, kirli sarı, koyu mavi, koyu yeşil.''
 
'''6)''' Yer adlarında kullanılan '''''"batı, doğu, güney, kuzey, güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu, aşağı, orta, yukarı, iç, yakın, uzak"''''' kelimeleri <u>ayrı</u> yazılır:
:*''Doğu Anadolu, Batı Trakya, Orta Anadolu, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Orta Asya, Orta Doğu, Yakın Doğu, Uzak Doğu, Güneybatı Anadolu, İç Asya, İç Anadolu, Aşağı Ayrancı, Yukarı Ayrancı.''
 
'''7)''' Kişi adlarından oluşmuş '''''"mahalle, bulvar, cadde, sokak, ilçe, köy vb."''''' yer ve kuruluş adlarında sondaki unvanlar hariç, şahıs adları <u>ayrı</u> yazılır:
:*''Yunus Emre Mahallesi; Gazi Mustafa Kemal Bulvarı; Ziya Gökalp Bulvarı; Nene Hatun Caddesi; Fevzi Çakmak Sokağı, Cemal Nadir Sokağı; Koca Mustafapaşa; Kâzım Karabekir Eğitim Fakültesi, Sultan Ahmet Camii, Sütçü İmam Üniversitesi.''
 
'''8)''' '''''"Dış, iç, öte, sıra"''''' sözleriyle oluşturulan bir­leşik kelime ve terimler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''ahlak dışı, çağ dışı, din dışı, kanun dışı, olağan dışı, yasa dışı; ceviz içi, hafta içi, yurt içi; fizik ötesi, kızıl ötesi, mor ötesi, sınır ötesi; aklı sıra, ardı sıra, peşi sıra, yanı sıra.''
 
'''9)''' <u>Somut olarak</u> yer belirten '''''"alt"''''' ve '''''"üst"''''' sözleriyle oluşturulan birleşik kelime ve terimler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''deri altı, su altı, toprak altı, yer altı (yüzey); arka üstü, baş üstü, böbrek üstü bezi, tepe üstü (trafikte).''
 
'''10)''' '''''"Alt, üst, ana, ön, art, arka, yan, karşı, iç, dış, orta, büyük, küçük, sağ, sol, peşin, bir, iki, tek, çok, çift"''''' sözlerinin başa getirilmesiyle oluştu­rulan birleşik kelime ve terimler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''alt yazı; üst kat, üst küme; ana bilim dalı, ana dili; ön söz, ön yargı; art damak, art niyet; arka teker; yan cümle, yan etki; karşı görüş, karşı oy; iç sa­vaş, iç tüzük; dış borç, dış hat; orta kulak, orta oyunu; büyük anne, büyük baba; küçük harf, küçük parmak; sağ açık, sağ bek; sol açık, sol bek; peşin fikir, peşin hüküm; bir gözeli, bir hücreli; iki anlamlı, iki eşeyli; tek eşli, tek hücreli; çok düzlemli, çok hücreli; çift ayaklılar, çift kanatlılar.''
 
== Deyimlerin yazılışı ==
 
 
 
*Deyimler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak vermek, çantada keklik, devede kulak.''
 
== İkilemelerin yazılışı ==
İkilemeler ayrı yazılır: ''adım adım, ağır ağır, akın akın, allak bullak, aval aval'' (bakmak), ''çeşit çeşit, derin derin, gide gide, güzel güzel, karış karış, kös kös'' (dinlemek), ''kucak kucak, şıpır şıpır, tak tak'' (vurmak), ''takım takım, tı­kır tıkır, yavaş yavaş, kırk elli (yıl), üç beş (kişi), yüz yüz elli'' (yıllık) vb.
 
''bata çıka, çoluk çocuk, düşe kalka, eciş bücüş, eğri büğrü, enine bo­yuna, eski püskü, ev bark, konu komşu, pılı pırtı, salkım saçak, sere serpe, soy sop, süklüm püklüm, yana yakıla, yarım yamalak'' vb.
 
''m'' ile yapılmış ikilemeler de ayrı yazılır: ''at mat, çocuk mocuk, dolap molap, kapı mapı, kitap mitap'' vb.
*İkilemeler <u>ayrı</u> yazılır:
:*''adım adım, ağır ağır, allak bullak, aval aval (bakmak), cır cır (ötmek)'', bata çıka, çoluk çocuk, eciş bücüş, eğri büğrü, enine bo­yuna, ev bark, konu komşu, pılı pırtı.''
 
*'''''"m"''''' ile yapılmış ikilemeler de <u>ayrı</u> yazılır:
:*''at mat, çocuk mocuk, dolap molap, kapı mapı.''
 
İsim durum ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de ayrı yazılır: ''baş başa, diz dize, el ele, göz göze, iç içe, omuz omuza, yan yana; baştan başa, daldan dala, elden ele, günden güne, içten içe, yıldan yıla; başa baş, bire bir'' (ölçü), ''dişe diş, göze göz, teke tek; ardı ardına, boşu boşuna, günü gününe, peşi peşine, ucu ucuna'' vb.
*İsim durum ekleri ve iyelik ekiyle yapılan ikilemeler de <u>ayrı</u> yazılır:
:*''baş başa, diz dize; baştan başa, daldan dala; başa baş, bire bir (ölçü); ardı ardına, boşu boşuna.''
 
== Alıntı kelimelerin yazılışı ==
:'''1.''' Çift ünsüz harfle başlayan Batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konulmadan yazılır: ''francala, gram, gramer, gramofon, grup, Hristiyan, kral, kredi, kritik, plan, pratik, problem, profesör, program, proje, propaganda, pro­tein, prova, psikoloji, slogan, snop, spiker, spor, staj, stil, stüdyo, trafik, tren, triptik'' vb.
:Bu tür birkaç alıntıda, söz başında veya iki ünsüz arasında bir ünlü türemiştir. Bu ünlü söylenişte de yazılışta da gösterilir: ''iskar­pin, iskele, iskelet, istasyon, istatistik, kulüp'' vb.
 
:'''1)2.''' İkiİçinde ünsüzleyan başlayanyana batıiki veya daha fazla ünsüz bulunan Batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına <u>ünlü konmadan</u> yazılır: ''alafranga, apartman, biyografi, elektrik, gangster, kilogram, orkestra, paragraf, tel­graf'' vb.
:*''francala, gram, gramer, gramofon, grup, kral, kredi, kritik, plan, pratik, problem, profesör.''
 
:'''3.''' İki ünsüzle biten Batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına ünlü konmadan yazılır: ''film, form, lüks, modern, natürmort, psikiyatr, seks, slayt, teyp'' vb.
*Bu tür birkaç alıntıda, söz başında veya iki ünsüz arasında bir ünlü türemiştir. Bu ünlü söylenişte de yazılışta da gösterilir:
:*''iskar­pin, iskele, iskelet, istasyon.''
 
:'''4.''' Batı kökenli alıntıların içindeki ve sonundaki ''g'' ünsüzleri olduğu gibi korunur: ''biyografi, diyagram, dogma, magma, monografi, paragraf, program; arkeolog, demagog, diyalog, filolog, jeolog, katalog, monolog, psikolog, ürolog'' vb.
'''2)''' İçinde yan yana iki veya daha fazla ünsüz bulunan batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına <u>ünlü konmadan</u> yazılır:
:Ancak ''fotoğraf'' ve ''topoğraf'' kelimelerinde ''g''{{'}}ler, ''ğ''{{'}}ye döner.
:*''alafranga, apartman, biyografi, elektrik, gangster.''
 
<div align="center"><nowiki>*****</nowiki></div>
'''3)''' İki ünsüzle biten batı kökenli alıntılar, ünsüzler arasına <u>ünlü konmadan</u> yazılır:
:*''film, form, lüks, modern, psikiyatr, park.''
 
Aşağıdaki durumlarda Batı kökenli kelimeler özgün biçimleri ile ya­zılırlar:
'''4)''' Batı kökenli alıntıların içindeki ve sonundaki '''''"g"''''' ünsüzleri olduğu gibi korunur:
:*''biyografi, diyagram, dogma; arkeolog, demagog, diyalog, filolog.''
 
:'''1.''' Bilim, sanat ve uzmanlık dallarında kullanılan bazı terimler: ''andante'' (müzik), ''cuprum'' (kimya), ''deseptyl'' (eczacılık), ''quercus, terminus technicus'' (teknik terim) vb.
*Ancak '''''"coğrafya, fotoğraf"''''' ve '''''"topoğraf"''''' kelimelerinde '''''"g’ler, ğ’ye"''''' döner.
 
:'''2.''' Latin yazı sistemini kullanan dillerden alınma deyim ve sözler: ''Veni, vidi, vici'' (Geldim, gördüm, yendim.); ''conditio sine qua non'' (Olmazsa olmaz.); ''eppur si muove'' (Dünya her şeye rağmen dönüyor.); ''to be or not to be'' (olmak veya olmamak); ''l'art pour l'art'' (Sanat sanat içindir.); ''l'Etat c'est moi'' (Devlet benim.); ''traduttore traditore'' (Çevirmen haindir.); ''persona non grata'' (istenmeyen kişi) vb.
*<u>Aşağıdaki durumlarda batı kökenli kelimeler, özgün biçimleri ile ya­zılırlar</u>:
:''Mesele falan değildi öyle,''
:''To be or not to be kendisi için;''
:''Bir akşam uyudu;''
:''Uyanmayıverdi.'' (Orhan Veli Kanık)
 
== Ünsüz türemesi ==
'''1)''' Bilim, sanat ve uzmanlık dallarında kullanılan bazı terimler:
Arapçadan Türkçeye giren ve özgün biçimlerinde sonunda ikiz ünsüz bulunan kelimeler Türkçede tek ünsüzle kullanılır. Bu kelimeler ünlüyle başlayan ek veya yardımcı fiille kullanıldıklarında sondaki ünsüz ikizleşir: ''hak (hakkı), his (hissi), ret (reddi), şer (şerri), tıp (tıbbı), zam (zammı), zan (zannı); af (affetmek), his (hissetmek)'' vb.
:*''andante (müzik), cuprum (kimya), deseptyl (eczacılık), quercus, terminus technicus (teknik terim).''
 
== Ünsüzlerin nitelikleri ==
'''2)''' Latin yazı sistemini kullanan dillerden alınma deyim ve sözler:
Ses yolunda bir engele çarparak çıkan seslere ünsüz denir.
:*''Veni, vidi, vici (Geldim, gördüm, yendim.); conditio sine qua non (Olmazsa olmaz.); eppur si muove (Dünya her şeye rağmen dönüyor.); to be or not to be (olmak veya olmamak); l'art pour l'art (Sanat sanat içindir.); l'Etat c'est moi (Devlet benim.); traduttore traditore (Çevirmen haindir.); persona non grata (istenmeyen kişi).''
 
Türkçede yirmi bir ünsüz vardır: ''b, c, ç, d, f, g, ğ, h, j, k, l, m, n, p, r, s, ş, t, v, y, z''
:*''Mesele falan değildi öyle,''
 
Ünsüzler ses tellerinin titreşime uğrayıp uğramamasına göre iki gruba ayrılır:
::''To be or not to be kendisi için;''
 
:'''1.''' Ses tellerinin titreşmesiyle oluşan ünsüzlere yumuşak (ötümlü, tonlu) ün­süzler adı verilir: ''b, c, d, g, ğ, j, l, m, n, r, v, y, z''
::''Bir akşam uyudu;''
:'''2.''' Ses telleri titreşmeden oluşan ünsüzlere sert (ötümsüz, tonsuz) ünsüzler denir: ''ç, f, h, k, p, s, ş, t''
 
Kökeni Türkçe olan kelimelerin so­nunda ''b, c, d, g'' ünsüzleri bulunmaz. Ancak anlam farkını belirtmek üzere ''ad'', ''od'', ''sac'' gibi birkaç kelimenin yazılışında bu kurala uyulmaz: ''ad'' (isim), ''at'' (binek hayvanı); ''od'' (ateş), ''ot'' (bitki); ''sac'' (yassı demir), ''saç'' (kıl).
::''Uyanmayıverdi. (Orhan Veli Kanık)''
 
Türkçedeki ''hac, şad, yâd'' gibi birkaç örnek dışında, alıntı ke­limelerin özgün biçimlerinin sonlarında bulunan yumuşak ünsüzler sertleşir: ''kitap (<kitab), sebep (<sebeb); bant (<band), bent (<bend), cilt (<cild), etüt (<etüd), metot (<metod), standart (<standard); ahenk (<aheng), hevenk (<aveng), renk (<reng)'' vb. Bu gibi alıntılar ünlü ile başlayan bir ek aldıklarında kelime sonlarındaki sert ünsüzler yumuşar: ''kitap / kitabı, sebep / sebebi; bant / bandı, bent / bendi, cilt / cildi, etüt / etüdü, metot / metodu, standart / standardı; ahenk / ahengi, hevenk / hevengi, renk / rengi'' vb.
== Yabancı özel adların yazılışı ==
=== Arapça ve Farsça ===
 
'''Uyarı:''' Bazı alıntı kelimelerde yumuşama olmaz: ''ahlak / ahlakın, cumhuriyet / cumhuriyete, evrak / evrakı, hukuk / hukuku, ittifak / ittifaka, sepet / sepeti, tank / tankı'' vb.
*Arap ve Fars kökenli kişi ve yer adları <u>Türkçenin ses ve yapı özelliklerine göre</u> yazılır:
:*''Ahmet, Bedrettin, Fuat, Mehmet, Necmettin, Nizamettin, Ömer, Rıza, Saadettin; Cezayir, Fas, Filistin, Mısır, Suudi Arabistan; Bağdat, Cidde, Erdebil, Halep, İsfahan, İskenderiye, Medine, Mekke, Şam, Şiraz, Tahran, Tebriz, Trablusgarp.''
 
Çok heceli kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında sonlarında bulunan ''p, ç, t, k'' ünsüzleri yumuşayarak ''b, c, d, ğ''{{'}}ye dönü­şür: ''kelep / kelebi; ağaç / ağacı, kazanç / kazancı; geçit / geçidi, kanat / kanadı; başak / başağı, bıçak / bıçağı'' vb. Ancak birden fazla heceli olduğu hâlde sonlarındaki ünsüzleri yumuşamayan kelimeler de vardır: ''anıt / anıtı, bulut / bulutu, kanıt / kanıtı, ölçüt / ölçütü'' vb.
=== Latin yazı sistemini kullanan diller ===
 
Tek heceli kelimelerin sonunda bulunan ''p, ç, t, k'' ünsüzleri ise iki ünlü arasında korunur: ''ak / akı, at / atı, bük / bükü, ek / eki, et / eti, göç / göçü, ip / ipi, kaç / kaçıncı, kök / kökü, ok / oku, ot / otu, saç / saçı, sap / sapı, suç / suçu, süt / sütü'' vb. Buna karşılık tek heceli olduğu hâlde sonlarındaki ünsüzleri yumuşayan kelimeler de vardır: ''but / budu, dip / dibi, gök / göğü, kap / kabı, kurt / kurdu, uç / ucu, yurt / yurdu'' vb.
'''1)''' Latin yazı sistemini kullanan dillerdeki özel adlar <u>özgün biçimleriyle</u> yazılır:
:*''Beethoven, Byron, Cervantes, Chopin, Eminescu, Grimm, Horatius, Molière, Puccini, Rousseau, Shakespeare; Bologna, Buenos Aires, Iorga, Ile-de-France, Karlovy Vary, Latium, Loire, Mann, New York, Nice, Rio de Janerio, Vaasa, Wuppertal. Ancak Batı dillerinde kullanılan adların okunuşları ayraç içinde gösterilebilir: Shakespeare (Şekspir) vb.''
 
== Ünlü daralması ==
*Yabancı özel adlardan türetilmiş akım adları <u>Türkçe söylenişlerine göre</u> yazılır:
Türkçede ''a, e'' ünlüleri ile biten fiillerin şimdiki zaman çekiminde, söyleyişte de yazımda da ''a'' ünlüsü ''ı, u; e'' ünlüsü ''i, ü'' olur: ''başlıyor (<başla-yor), oynuyor (<oyna-yor), doymuyor (<doyma-yor), izliyor (<izle-yor), diyor (<de-yor), gelmiyor (<gelme-yor), gözlüyor (<gözle-yor)'' vb.
 
Birden çok heceli ve ''a, e'' ünlüleri ile biten fiiller, ünlüyle başlayan ek aldıklarında bu fiillerdeki ''a, e'' ünlülerinde söyleyişte yaygın bir daralma (''ı'' ve ''i''{{'}}ye dönme) eğilimi görülür. Ancak söyleyişteki ''ı, i'' ünlüleri yazıya geçirilmez: ''başlayan, yaşayacak, atlayarak, saklayalı, atmayalım; gelmeyen, izlemeyecek, gitmeyerek, gizleyeli, besleyelim'' vb.
:*''Dekartçılık, Epikürcülük, Kalvenci, Kalvencilik, Kalvenizm, Kartezyenizm, Lüterci, Lütercilik, Marksçılık, Marksist, Marksizm.''
 
Buna karşılık tek heceli olan ''demek'' ve ''yemek'' fiillerinde, söyleyişteki ''i'' ünlüsü yazıya da geçirilir: ''diyen, diyerek, diyecek, diyelim, diye; yiyen, yi­yerek, yiyecek, yiyelim, yiye, yiyince, yiyip'' vb. Ancak ''deyince, deyip'' sözlerindeki ''e'' yazı­lışta korunur.
'''2)''' Batı kökenli kişi ve yer adlarının bir bölümü eskiden beri <u>dili­mizde yerleştiği biçimiyle</u> yazılır:
:*''Napolyon, Şarlken, Şarl (Demirbaş Şarl); Atina, Brüksel, Cenevre, Londra, Marsilya, Münih, Paris, Roma, Selanik, Venedik, Viyana, Zürih; Hollanda, Letonya, Lüksemburg.''
 
== Uzun ünlü ==
'''3)''' Ait olduğu dilde ayrı yazılan yer adları Türkçede de ayrı yazılır:
Kökeni Türkçe olan kelimelerde günümüze uzun ünlü yoktur. Uzun ünlü, Arapça ve Farsçadan Türkçeye giren kelimelerde görülür: ''adalet (ada:let), beraber (bera:ber), ifade (ifa:de), kaide (ka:ide), numune (numu:ne), sade (sa:de), şair (şa:ir)'' vb. Ancak bu uzun ünlüler yazıda herhangi bir işaretle gösterilmez.
:*''Buenos Aires, Frankfurt am Main, Freiburg im Breisgau, Hyde Park, Mont Blanc, New Orleans, New York, Rio de Janeiro, San Marino, Wiener Neustadt, Titov Veles.''
 
=== YunancaKısaltmalar ===
:'''1.''' Kuruluş, ülke, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır: ''TBMM'' (Türkiye Büyük Millet Meclisi), ''TDK'' (Türk Dil Kurumu), ''ABD'' (Amerika Birleşik Devletleri); ''KB'' (Kutadgu Bilig); ''TD'' (Türk Dili), ''TK'' (Türk Kültürü), ''TDED'' (Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi); ''B'' (batı), ''D'' (doğu), ''G'' (güney), ''K'' (kuzey); ''GB'' (güneybatı), ''GD'' (güneydoğu), ''KB'' (kuzeybatı), ''KD'' (kuzeydoğu) vb.
*Yunanca adlar yazılırken Yunan harflerinin ses değerlerini karşılayan <u>Türk harfleri</u> kullanılır:
:*''Homeros, Herodotos, Euripides, Pindaros, Solon, Sokrates, Aristoteles, Platon, Venizelos, Karamanlis, Papandreu, Onasis.''
 
Ancak bazen kelimelerin, özellikle son kelimenin birkaç harfinin kısaltmaya alındığı da görülür. Bazen de aradaki kelimelerden hiç harf alınmadığı olur. Bu tür kısaltmalarda, kısaltmanın akılda kalabilmesi için yeni bir kelime oluşturma amacı güdülür: ''BOTAŞ'' (Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi), ''İLESAM'' (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), ''TÖMER'' (Türkçe Öğretim Merkezi) vb.
*Ancak '''''"Herodotos, Sokrates, Aristoteles, Platon, Pythagoras, Eukleides"''''' adları dilimizde yaygın olarak '''''"Herodot, Sokrat, Aristo, Eflatun, Pisagor, Öklid"''''' biçimlerinde yerleşmiştir.
 
Gelenekleşmiş olan ''T.C.'' (Türkiye Cumhuriyeti) ve ''T.'' (Türkçe) kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz.
=== Rusça ===
 
:'''2.''' Ölçü birimlerinin uluslararası kısaltmaları kullanılır: ''m'' (metre), ''mm'' (milimetre), ''cm'' (santimetre), ''km'' (kilometre), ''g'' (gram), ''kg'' (kilogram), ''l'' (litre), ''hl'' (hektolitre), ''mg'' (miligram), ''m²'' (metrekare), ''cm²'' (santimetrekare) vb.
*Rusça özel adlarda Rus harflerinin ses değerlerini karşılayan <u>Türk harfleri</u> kullanılır:
:*''Bolşevik, Brejnev, Çaykovski, Çehov, Dostoyevski, Gogol, Gorbaçov, İlminskiy, İlyiç, Katayev, Klyaştornıy, Malov, Mendeleyev, Prokofyev, Puşkin, Şolohov, Tolstoy, Yeltsin; Moskova, Omsk, Orenburg, Petersburg, Volga, Yenisey.''
 
:'''3.''' Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla ölçülerin dışında kalan kelime veya kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler dikkate alınır. Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise ilk harf büyük; cins isim ise ilk harf küçük olur: ''Alm.'' (Almanca), ''İng.'' (İngilizce), ''Kocatepe Mah.'' (Kocatepe Mahallesi), ''Güniz Sok.'' (Güniz Sokağı), ''Prof.'' (Profesör), ''Dr.'' (Doktor), ''Av.'' (Avukat), ''Alb.'' (Albay), ''Gen.'' (General); ''sf.'' (sıfat), ''haz.'' (hazırlayan), ''çev.'' (çeviren), ''ed.'' (edebiyat), ''fiz.'' (fizik), ''kim.'' (kimya) vb.
=== Çince ve Japonca ===
 
<div align="center"><nowiki>*****</nowiki></div>
'''1)''' Çince adlar, Türkçede <u>yerleşmiş biçimlerine göre</u> yazılır:
:*''Honan, Huangho, Kanton, Nankin, Pekin, Şanghay, Vuhan.''
 
Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu esas alınır: ''cm'yi, kg'dan, mm'den, kr.un''. Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ise kısaltmanın son harfinin okunuşu esas alınır: ''BDT'ye, TDK'den, THY'de, TRT'den, TL'nin'' vb. Ancak kısaltması büyük harflerle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır: ''ASELSAN'da, BOTAŞ'ın, NATO'dan, UNESCO'ya'' vb.
*Çincede <u>soyadları küçük adlardan önce</u> gelir. Soyadları çoklukla <u>tek hecelidir</u>, küçük adlar ise bir veya iki heceden oluşur. Bu adlar büyük harfle başlar; heceler arasına çizgi konur:
:*''Sun Yat-sen, Lin Yu-tang.''
 
'''Uyarı:''' Numara sözünün kısaltması da kelime gibi okunduğundan getirilecek olan ek okunuşa göre getirilecektir: ''No.lu, No.suz''
*Yalnız '''''"Konfüçyüs"''''' gibi yaygınlık kazanmış adlar <u>bitişik</u> yazılır.
 
Sonunda nokta bulunan kısaltmalarla üs işaretli kısaltmalara gelen ekler kesmeyle ayrılmaz. Bu tür kısaltmalarda ek noktadan ve üs işaretinden sonra, kelimenin veya üs işaretinin okunuşuna uygun olarak yazılır: ''vb.leri, Alm.dan, İng.yi; cm³e'' (santimetreküpe), ''m²ye'' (metrekareye), ''64ten'' (altı üssü dörtten) vb.
'''2)''' Japon yer ve kişi adları da Türkçede <u>yerleşmiş biçimlerine</u> göre yazılır:
:*''Tokyo, Hiroşima, Nagazaki, Osaka, Hokkaydo, Kyoto, Honşu; Hirohito, Nobuo Haneda, Kayako Hayaşi, Masao Mori.''
 
Sert ünsüzle biten kısaltmalar, ek aldıkları zaman okunuşta sert ses yumuşatılmaz: ''AGİK'in'' (AGİĞ'in değil), ''CMUK'un'' (CMUĞ'un değil), ''RTÜK'e'' (RTÜĞ'e değil), ''TÜBİTAK'ın'' (TÜBİTAĞ'ın değil) vb.
=== Türk devlet ve topluluklarında ===
 
Ancak birlik kelimesiyle yapılan kısaltmalarda söyleyişte ''k''{{'}}nin yu­muşatılması normaldir: ''ÇUKOBİRLİK'e'' (söylenişi ÇUKOBİRLİĞE), ''FİSKOBİRLİK'in'' (söylenişi FİSKOBİRLİĞİN) vb.
*Türk devlet ve topluluklarındaki özel adlar Türkçede yerleşmiş <u>söyleniş biçimlerine göre</u> yazılır:
:*''Azerbaycan, Özbekistan; Taşkent, Semerkant, Bakü, Bişkek; Abdullah Tukay, Abdürrauf Fıtrat, Bahtiyar Vahapzade, Baykonur, Cafer Cebbarlı, Cemal Kemal, Cengiz Aytmatov, İslam Kerimov, Muhtar Avazov, Osman Nasır.''
 
== Noktalama işaretleri ==
=== Nokta ( . ) ===
:'''1.''' Cümlenin sonuna konur: ''Vikipedi, kâr amacı gütmeyen dijital bir ansiklopedidir.''
 
:'''2.''' Bazı kısaltmaların sonuna konur: ''Alb.'' (albay), Dr. (doktor), ''Yrd. Doç.'' (yardımcı doçent), ''Prof.'' (profesör), ''Cad.'' (cadde), ''Sok.'' (sokak), ''s.'' (sayfa), ''sf.'' (sıfat), ''vb.'' (ve başkası, ve benzeri, ve benzerleri, ve bunun gibi), ''Alm.'' (Almanca), ''Ar.'' (Arapça), ''İng.'' (İngilizce) vb.
 
:'''3.''' Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur: ''3.'' (üçüncü), ''15.'' (on beşinci); ''II. Mehmet, XIV. Louis, XV. yüzyıl; 2. Cadde, 20. Sokak, 4. Levent'' vb.
*Duygu ve düşünceleri daha açık ifade etmek, cümlenin yapısını ve duraklama noktalarını belirlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek üzere noktalama işaretleri kullanılır.
 
:'''4.''' Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle ayrılan rakamlardan yalnızca sonuncu rakamdan sonra nokta konur: ''3, 4 ve 7. maddeler; XII - XIV. yüzyıllar arasında'' vb.
*Noktalama işaretlerinden nokta, virgül, noktalı virgül, iki nokta, üç nokta, soru, ünlem, tırnak işaretleri, ayraç ve kesme ait oldukları kelimelere bitişik olarak yazılır ve <u>kesme dışındaki işaretlerden sonra bir harf boşluğu ara verilir</u>.
 
:'''5.''' Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur:
=== Düzeltme işareti ( â, î, û ) ===
{{col-begin}}
{{col-4}}
I.
{{col-4}}
1.
{{col-4}}
A.
{{col-4}}
a.
{{col-end}}
{{col-begin}}
{{col-4}}
II.
{{col-4}}
2.
{{col-4}}
B.
{{col-4}}
b.
{{col-end}}
 
:'''6.''' Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: ''29.5.1453, 29.X.1923'' vb.
*Düzeltme işareti, <u>yalnızca Arapça ve Farsçadan dilimize giren kelimelerde</u> kullanılır:
:'''Uyarı:''' Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adların­dan önce ve sonra nokta kullanılmaz: ''29 Mayıs 1453, 29 Ekim 1923'' vb.
'''1)''' Yazılışları bir, anlamları ve okunuşları farklı olan kelimeleri ayırt etmek için, okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine ko­nur:
 
:'''7.''' Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: ''Tren 09.15'te kalktı. Toplantı 13.00'te başladı.''
:*''âciz (güçsüz)''
::''aciz (güçsüzlük)''
:*''âdem (insan)''
::''adem (yokluk)''
:*''âdemiyet (insanlık)''
::''ademiyet (yokluk)''
:*''âdet (gelenek)''
::''adet (sayı)''
:*''âkit (sözleşen)''
::''akit (sözleşme)''
 
:'''8.''' Kitap, dergi vb.nin künyelerinin sonuna konur: ''Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, TDK Yayınları, Ankara, 1960.''
'''2)''' İnce '''''"g"''''' ve '''''"k"''''' ünsüzlerinden sonra gelen '''''"a"''''' ve '''''"u"''''' ünlülerinin üzerine konur:
 
:'''9.''' Dört ve dörtten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur: ''1.000, 326.197, 49.750.812'' vb.
:*''agâh, ahkâm, aşikâr, azimkâr, bargâh, bekâr, bekâret, bestekâr, bestenigâr''
 
:'''10.''' Web adreslerinde kullanılır: ''https://tr.wikipedia.org''
'''3)''' '''''"Nispet i(î)'si"'''''nin belirtme durumu ve iyelik ekleriyle karışması muhtemel olduğu durumlarda kullanılır:
 
:'''11.''' Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır: ''4.5=20, 12.6=72'' vb.
:*''adedî, ahdî, amelî, askerî, avdetî, bedenî, beşerî, cebrî, cezrî, cinsî''
 
===Nokta Virgül ( , ) ===
:'''1.''' Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur: ''Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı­cak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.'' (Halide Edip Adıvar)
 
:'''2.''' Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur: ''Umduk, bekledik, düşündük.'' (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
'''1)''' Cümlenin sonuna konur:
:*''Türk Dil Kurumu, 1932 yılında kurul­muştur.''
 
:'''3.''' Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur: ''Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi koltuğundan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti.'' (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
:*''Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu. (Reşat Nuri Güntekin)''
 
:'''4.''' Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur: ''Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım.'' (Mustafa Kemal Atatürk)
'''2)''' Bazı kısaltmaların sonuna konur:
:*''Dr. (doktor), Prof. (profesör), Cad. (cadde), Sok. (sokak), vb. (ve benzeri), İng. (İngilizce).''
 
:'''5.''' Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına ko­nur:
'''3)''' Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur:
:''Akşam, yine akşam, yine akşam,''
:*''3. (üçüncü); II. Mehmet, XV. yüzyıl; 2. Cadde, 4. Levent.''
:''Göllerde bu dem bir kamış olsam!'' (Ahmet Haşim)
 
:'''6.''' Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur: ''Aç karnına sigara içmekle hiç de iyi etmiyorsun, dedi.'' (Necati Cumalı)
'''<u>UYARI:</u>''' Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle ayrılan rakamlardan '''yalnızca sonuncu rakamdan sonra''' nokta konur:
:*''3, 4 ve 7. maddeler.''
 
:'''7.''' Konuşma çizgisinden sonraki alıntı cümlesinin bitimine konur: ''– Bu akşam Datça'ya gidiyor musunuz, diye sordu.''
'''4)''' Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur.
 
:'''8.''' Edebî eserlerde konuşma bölümünden önceki ifadenin sonuna konur:
'''5)''' Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
:''Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey'e,''
:*''29.5.1453, 29.X.1923.''
:''– Bu anahtar köşkü de açar, dedi.'' (Ömer Seyfettin)
 
:'''9.''' Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bil­diren ''hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette'' gibi kelimelerden sonra konur: ''Peki, gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz.''
*Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay adların­dan önce ve sonra <u>nokta kullanılmaz</u>:
:*''29 Mayıs 1453, 29 Ekim 1923.''
 
:'''10.''' Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup­larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır: ''Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi.'' (Reşat Nuri Güntekin)
'''6)''' Saat ve dakika gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
:*''Tren 09.15'te kalktı. Toplantı 13.00’te başladı.''
 
:'''11.''' Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur: ''Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir.'' (Mustafa Kemal Atatürk)
'''7)''' Beş ve beşten çok rakamlı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve araya nokta konur:
:''Sayın Başkan,''
:*''326.197, 28.434.250.310.500''
:''Sevgili Kardeşim,''
:''Değerli Arkadaşım,''
 
:'''12.''' Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için kullanılır: ''38,6'' (otuz sekiz tam, onda altı), ''0,45'' (sıfır tam, yüzde kırk beş)
'''8)''' Bibliyografik künyelerin sonuna konur:
 
:'''13.''' Metin içinde art arda gelen zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra konur: ''Ancak yemekte bir karara varıp, arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.''
:*''Agâh Sırrı Levend, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, TDK Yayınları, Ankara, 1960.''
:'''Uyarı:''' Metin içinde zarf-fiil eki almış kelimelerden sonra virgül konmaz: ''Meydanlığa varmadan bir iki defa İsmail kendisini gördü mü diye kahveye baktı.'' (Necati Cumalı)
 
:'''14.''' Özne olarak kullanıldıklarında ''bu, şu, o'' zamirlerinden sonra konur: ''O, eski defterleri çoktan kapatmış, Osmanlıya kucağını açmıştı.'' (Tarık Buğra)
'''9)''' Matematikte çarpma işareti yerine kullanılır:
:*''4.5=20''
 
:'''15.''' Kitap, dergi vb.nin künyelerinde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra konur: ''Falih Rıfkı ATAY, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.''
===Virgül===
:Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur: ''ERGİN, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.''
 
:'''Uyarı:''' Metin içinde ''ve, veya, yahut, ya ... ya'' bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz: ''Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve şafak sökerken Faik'e bol teşek­kürlerle dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki cephe dönüşü kıyafeti ile sokağa fırladı.'' (Peyami Safa)
'''1)''' Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur:
:'''Uyarı:''' Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan da / de bağlacından sonra virgül konmaz: ''İmlamız lisanımız düzelince, lisanımız da kafamız düzelince düzele­cek çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil!'' (Yahya Kemal Beyatlı)
 
:'''Uyarı:''' Metin içinde ''-ınca / -ince'' anlamıyla zarf-fiil görevinde kulla­nılan ''mı / mi'' ekinden sonra virgül konmaz: ''Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor sanırsın.'' (Attila İlhan)
:*''Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı­cak, aydınlık ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum.'' (Halide Edip Adıvar)
:'''Uyarı:''' Şart ekinden sonra virgül konmaz: ''Gör gözlerinle de aklın yatarsa anlatıver millete.'' (Tarık Buğra)
 
:* ''Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller''
 
::''Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller''
::''(Faruk Nafiz Çamlıbel)''
 
:*''Zindana atılan mahkûmlar gibi titreşerek, haykırarak geri geri kaçmaya uğraşıyorduk.(Hüseyin Rahmi Gürpınar)''
 
'''2)''' Sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için konur:
 
:*''Bir varmış, bir yokmuş.''
 
:*''Umduk, bekledik, düşündük. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)''
 
:*''Fakat yol otomobillere yasak olduğundan o da herkes gibi tramvaya biner, kimse kendisine dikkat etmez. (Falih Rıfkı Atay)''
 
'''3)''' Cümlede özel olarak vurgulanması gereken ögelerden sonra ko­nur:
 
:*''Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
'''4)''' Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan ögeleri belirtmek için konur:
 
:*''Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz, hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi, koltuğun­dan fırlamış ve ona kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)''
 
'''5)''' Cümle içinde ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için konur:
 
:*''Şimdi, efendiler, müsaade buyurursanız, size bir sual sorayım. (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
'''6)''' Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına ko­nur:
 
:*''Akşam, yine akşam, yine akşam,''
 
::''Göllerde bu dem bir kamış olsam!''
::''(Ahmet Haşim)''
 
:*''Kopar sonbahar tellerinden''
 
::''Derinden, derinden, derinden''
 
::''Biten yazla başlar keder musikisi''
::''(Yahya Kemal Beyatlı)''
 
'''7)''' Tırnak içinde olmayan aktarma cümlelerinden sonra konur:
:*''Datça'ya yarın gideceğim, dedi.''
 
:*''Şehirde ilk önce hükûmet doktoruyla karşılaştım.''
 
::''– Bugünlerde başımı kaşımaya vakit bulamıyorum, dedi. (Reşat Nuri Güntekin)''
 
'''8)''' Konuşma çizgisinden önce konur:
 
:*''Bahçe kapısını açtı. Sermet Bey’e,''
 
::''– Bu anahtar köşkü de açar, dedi. (Ömer Seyfettin)''
 
'''9)''' Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bil­diren '''''"hayır, yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, başüstüne, öyle, haydi, elbette"''''' gibi kelimelerden sonra konur:
:*''Peki, gideriz. Olur, ben de size katılırım. Hayhay, memnun oluruz. Haydi, geç kalıyoruz.''
 
:*''Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkleşiyor. (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
'''10)''' Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime grup­larıyla yapı ve anlam bakımından bağlantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için kullanılır:
 
:*''Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır. (Halit Ziya Uşaklıgil)''
 
:*''Bu gece, eğlenceleri içlerine sinmedi. (Reşat Nuri Güntekin)''
 
'''11)''' Hitap için kullanılan kelimelerden sonra konur:
 
:*''Efendiler, bilirsiniz ki hayat demek, mücadele, müsademe demektir. (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
:*''Sayın Başkan,''
 
::''Sevgili Kardeşim,''
 
::''Değerli Arkadaşım,''
 
'''12)''' Sayıların yazılışında, kesirleri ayırmak için konur:
:*''38,6 (otuz se­kiz tam, onda altı), 25,33 (yirmi beş tam, yüzde otuz üç), 0,45 (sıfır tam, yüzde kırk beş).''
 
'''13)''' Bibliyografik künyelerde '''''"yazar, eser, basımevi vb."''''' maddelerden sonra konur:
 
:*''Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1938.''
 
*Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur:
 
:*''Ergin, Muharrem, Dede Korkut Kitabı, Ankara, 1958.''
 
'''<u>UYARI</u>:''' Metin içinde '''''"ve, veya, yahut</u>''''' bağlaçlarından önce de sonra da virgül konmaz:
 
:*''Nihat sabaha kadar uyuyamadı ve şafak sökerken Faik'e bol teşek­kürlerle dolu bir kâğıt bırakarak iki gün evvelki cephe dönüşü kıyafeti ile sokağa fırladı. (Peyami Safa)''
 
:*''Ben Atatürk'le üç veya iki defa karşılaştım. (Burhan Felek)''
 
:*''Ya şevk içinde harap ol ya aşk içinde gönül''
 
::''Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül! (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
'''<u>UYARI</u>:''' Metin içinde tekrarlı bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz:
 
:*''Hem gider hem ağlar.''
 
:*''Ya bu deveyi gütmeli ya bu diyardan gitmeli. (Atasözü)''
 
:*''Gerek nesirde gerek nazımda yeni bir söyleyişe ulaşılmıştır.''
 
:*''Siz ister inanın ister inanmayın, bir gün bile durmam.''
 
:*''Ne kız verir ne dünürü küstürür.''
 
'''<u>UYARI</u>:''' Cümlede pekiştirme ve bağlama görevinde kullanılan '''''"da / de"''''' bağlacından sonra virgül konmaz:
 
:*''İmlamız, lisanımız düzelince lisanımız da kafamız düzelince düzele­cek, çünkü o da ancak onlar kadar bozuktur, fazla değil! (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
'''<u>UYARI</u>:''' Metin içinde '''''"-ınca / -ince"''''' anlamında zarf-fiil görevinde kulla­nılan '''''"mı / mi"''''' ekinden sonra virgül konmaz:
 
:*''Ben aç yattım mı kötü kötü rüyalar görürüm nedense. (Orhan Kemal)''
 
:*''Öyle zekiler vardır, konuştular mı ağızlarından bal akıyor sanırsın. (Attila İlhan)''
 
'''<u>UYARI</u>:''' Şart ekinden sonra virgül konmaz:
 
:*''Tenha köşelerde ağız ağıza konuşurken yanlarına biri gelecek olursa hemen susuyorlardı.(Reşat Nuri Güntekin)''
 
:*''Gör gözlerinle de aklın yatarsa anlatıver millete. (Tarık Buğra)''
 
'''<u>UYARI</u>:''' Metin içinde zarf-fiil ekleriyle oluşturulmuş kelimelerden sonra virgül konmaz:
 
:*''Cumaları bahçede buluştukça kıza kendisinin adi bir mektep talebesi olmadığını anlatmaya çalışıyordu. (Halide Edip Adıvar)''
 
:*''Şimdiye dek, ben kendimi bildim bileli kimse Değirmenoluk köyünden kaçıp da başka köyde çobanlık, yanaşmalık etmedi. (Yaşar Kemal)''
 
:*''Meydanlığa varmadan bir iki defa İsmail kendisini gördü mü diye kahveye baktı. (Necati Cumalı)''
 
:*''Ancak yemekte bir karara varıp arkadaşına dikkatli dikkatli bakarak konuştu.(Samim Kocagöz)''
 
=== Noktalı virgül ( ; ) ===
:'''1.''' Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için konur: ''Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.''
 
:'''2.''' Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayır­mak için konur: ''Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum.''
'''1)''' Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için kullanılır:
 
:*''Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül, Yonca adları verilir.''
:*''Türkiye, İngiltere, Azerbaycan; İstanbul, Londra, Bakü.''
 
'''2)''' Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayır­mak için konur:
 
:*''Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum.''
:*''At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.''
 
'''3)''' Cümle içinde virgülle ayrılmış tür veya takımların arasına noktalı virgül konulur.
:*''Yörede erkek çocuklara genellikle Ali, Kaya Can; kız çocuklarına ise Canan, Sinem, Emine adı verilmektedir.''
 
'''4)''' Girişik sıralı cümleler arasına noktalı virgül konulur:
:*''At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır.''
 
'''5)''' Aralarında anlam bağı (nedenlik, şartlık) özelliği olan sıralı cümlelerde, birinci cümlenin sonuna noktalı virgül konulur.
:*''Param yetmedi; saat alamadım.''
:*''Kar yağdı; uçak rötar yaptı.''
:*Saatimi veririm; ancak, yarın getir.''
 
:'''3.''' İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan cümlelerde özneden sonra noktalı virgül konabilir: ''Yeni usul şiirimiz; zevksiz, köksüz, acemice görünüyordu.'' (Yahya Kemal Beyatlı)
'''<u>NOT</u>:''' Son çıkan TDK yazım kılavuzuna göre bağlaçlardan önce noktalı virgül değil sadece virgül kullanılmalıdır.
 
=== İki nokta ( : ) ===
:'''1.''' Kendisiyle ilgili örnek verilecek cümlenin sonuna konur:
:''Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bir kısmını sıralayalım: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem.''
 
:'''2.''' Kendisiyle ilgili açıklama verilecek cümlenin sonuna konur:
:''Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır.'' (Mustafa Kemal Atatürk)
 
:'''3.''' Ses bilgisinde uzun ünlüyü göstermek için kullanılır: ''a:ile, ka:til, usu:le, i:cat.''
'''1)''' Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonuna konur:
 
:'''4.''' Karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişiyi belirten sözlerden sonra konur:
:*''Yeni harfler alındıktan sonra eski yazı ile bir tek kelime bile yazma­yan iki kişi görmüşümdür: Atatürk ve İnönü!(Falih Rıfkı Atay)''
:''Bilge Kağan: Türklerim, işitin!''
:::::''Üstten gök çökmedikçe,''
:::::''alttan yer delinmedikçe''
:::::''ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?''
:''Koro: Göğe erer başımız''
:::''başınla senin!''
:''Bilge Kağan: Ulusum birleşip yücelsin diye''
:::::''gece uyumadım, gündüz oturmadım.''
:::::''Türklerim Bilge Kağan der bana.''
:::::''Ben her şeyi onlar için bildim.''
:::::''Nöbetteyim!'' (A. Turan Oflazoğlu)
 
:'''5.''' Edebî eserlerde konuşma bölümünden önceki ifadenin sonuna konur:
:*''– Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?''
:''– Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?''
:''Ziraatçı sayar:''
:''– Yulaf, pancar, zerzevat, tütün...'' (Falih Rıfkı Atay)
 
:'''6.''' Web adreslerinde kullanılır: https://tr.wikipedia.org
::''Ziraatçı sayar:''
 
:'''7.''' Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: ''56:8=7, 100:2=50'' vb.
::''– Yulaf, pancar, zerzevat, tütün... (Falih Rıfkı Atay)''
 
=== Üç nokta ( ... ) ===
'''2)''' Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin sonuna konur:
:'''1.''' Anlatım olarak tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur: ''Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveri­yordu da bu yanı...'' (Tarık Buğra)
 
:'''2.''' Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten dolayı açık yazılmak is­tenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur: ''Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz.''
:*''Bu kararın istinat ettiği en kuvvetli muhakeme ve mantık şu idi: Esas, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
:'''3.''' Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime veya bölümle­rin yerine konur: ''... derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı...'' (Tarık Buğra)
:*''Kendimi takdim edeyim: Meclis kâtiplerindenim. (Falih Rıfkı Atay)''
 
:'''4.''' Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur: ''Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!'' (Faruk Nafiz Çamlıbel)
:*''Derler: İnsanda derin bir yaradır köksüzlük;''
 
:'''5.''' Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
::''Budur âlemde hudutsuz ve hazin öksüzlük. (Yahya Kemal Beyatlı)''
:''Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:''
:— ''Koca Ali... Koca Ali, be!..'' (Ömer Seyfettin)
:'''Uyarı:''' Ünlem ve soru işaretinden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması yeterlidir: ''Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan.'' (Tarık Buğra)
 
:'''3)6.''' SesKarşılıklı bilimindekonuşmalarda, uzunyeterli ünlüyüolmayan, göstermekeksik içinbırakılan cevap­larda kullanılır:
:''— Yabancı yok!''
:*''a:ile, ka:til, usu:le, i:cat.''
:''— Kimsin?''
:''— Ali...''
:''— Hangi Ali?''
:''— ...''
:''— Sen misin, Ali usta?''
:''— Benim!..''
:''— Ne arıyorsun bu vakit buralarda?''
:''— Hiç...''
:''— Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa!..''
:''— !..'' (Ömer Seyfettin)
:'''Uyarı:''' Üç nokta yerine iki veya daha çok nokta kullanılmaz.
 
=== Soru işareti ( ? ) ===
'''4)''' Edebî eserlerdeki karşılıklı konuşmalarda, konuşan kişinin adın­dan sonra konur:
:'''1.''' Soru eki veya sözü içeren cümle veya sözlerin sonuna konur: ''Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı?'' (Faruk Nafiz Çamlıbel)
 
:'''2.''' Soru bildiren ancak soru eki veya sözü içermeyen cümlelerin sonuna konur:
:*''Bilge Kağan: Türklerim, işitin! Üstten gök çökmedikçe, alttan yer delinmedikçe ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin?''
:''Gümrükteki memur başını kaldırdı:''
:''— Adınız?''
 
:'''3.''' Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar için kullanılır: ''1496 (?) yılında doğan Fuzuli...''
:*''Koro: Göğe erer başımız, başınla senin!''
:'''Uyarı:''' ''mı / mi'' ekini alan yan cümle temel cümlenin zarf tümleci olduğunda cümlenin sonuna soru işareti konmaz: ''Akşam oldu mu sürüler döner. Hava karardı mı eve gideriz.''
:'''Uyarı:''' Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur: ''Üsküdar'dan mı, Hisar'dan mı, Kavaklardan mı?'' (Yahya Kemal Beyatlı)
 
=== Ünlem işareti ( ! ) ===
:*''Bilge Kağan: Ulusum birleşip yücelsin diye gece uyumadım, gündüz oturmadım. Türklerim Bilge Kağan der bana. Ben her şeyi onlar için bildim. Nöbetteyim! (A. Turan Oflazoğlu)''
:'''1.''' Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümle veya ibarele­rin sonuna konur: ''Ne mutlu Türk'üm diyene!'' (Mustafa Kemal Atatürk)
 
:'''2.''' Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur: ''Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle!'' (Yahya Kemal Beyatlı)
'''5)''' Genel Ağ adreslerinde kullanılır:
:'''Uyarı:''' Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabi­leceği gibi cümlenin sonuna da konabilir: ''Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz!'' (Faruk Nafiz Çamlıbel)
:*''http://tdk.org.tr''
 
:'''3.''' Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır: ''İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş (!).''
'''6)''' Matematikte bölme işareti olarak kullanılır:
:*''56:8=7, 100:2=50''
 
=== ÜçKısa noktaçizgi ( - ) ===
:'''1.''' Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur:
:''Soğuktan mı titriyordum, yoksa heyecandan, üzüntüden mi bil-''
:''mem. Havuzun suyu bulanık. Kapının saatleri 12'yi geçmiş. Kanepe-''
:''lerde kimseler yok. Tramvay ne fena gıcırdadı! Tramvayda-''
:''ki adam bir tanıdık mı idi acaba? Ne diye öyle dönüp dönüp baktı?''
:''Yoksa kimseciklerin oturmadığı kanepelerde bu saatte pek başıboş-''
:''lar mı oturur?'' (Sait Faik Abasıyanık)
:'''2.''' Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara cümlelerin başına ve sonuna konur, bitişik yazılır: ''Küçük bir sürü -dört inekle birkaç koyun- köye giren geniş yolun ağzında durmuştu.'' (Ömer Seyfettin)
 
:'''3.''' Kelimelerin kökleri, gövdeleri ve eklerini birbirinden ayırmak için kullanılır: ''al-ış, dur-ak, gör-gü-süz-lük'' vb.
 
:'''4.''' Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır: ''al-, dur-, gör-, ver-; başar-, kana-, okut-, taşla-, yazdır-'' vb.
'''1)''' Tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur:
 
:'''5.''' İsim yapma eklerinin başına, fiil yapma eklerinin başına ve sonuna konur: ''-ak, -den, -ış, -lık; -ımsa-; -la-; -tır-'' vb.
:*''Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveri­yordu da, bu yanı... (Tarık Buğra)''
 
:'''6.''' Heceleri göstermek için kullanılır: ''a-raş-tır-ma, bi-le-zik, du-ruş-ma, ku-yum-cu-luk, prog-ram, ya-zar-lık'' vb.
'''2)''' Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten ötürü açıklanmak is­tenmeyen kelime ve bölümlerin yerine konur:
:*''Kılavuzu karga olanın burnu b...tan çıkmaz.''
 
:'''7.''' ''Arasında, ve, ile, ila, ...-den ...-e'' anlamlarını vermek için kelimeler veya sayılar arasında kullanılır: ''Aydın-İzmir yolu, Türk-Alman ilişkileri, Ural-Altay dil grubu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 09.30-10.30, Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşması, Manas Destanı'nda soy-dil-din üçgeni, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, Türkçe-Fransızca Sözlük'' vb.
:*''Arabacı B...'a yaklaştığını söylüyor, ikide bir fırsat bularak arabanın içine doğru başını çeviriyordu. (Ahmet Hamdi Tanpınar)''
:'''Uyarı:''' Cümle içinde sayı adlarının yinelenmesinde araya kısa çizgi konmaz: ''On on beş yıl. Üç beş kişi geldi.''
 
:'''8.''' Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır: ''50-20=30''
'''3)''' Alıntılarda; başta, ortada ve sonda alınmayan kelime ve bölümle­rin yerine konur:
 
:'''9.''' Sıfırdan küçük değerleri göstermek için kullanılır: ''-2 °C''
:*''... derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı... (Tarık Buğra)''
 
=== Uzun çizgi ( — ) ===
'''4)''' Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur:
Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna konuşma çizgisi de denir:
:''Frankfurt'a gelene herkesin sorduğu şunlardır:''
:''— Eski şehri gezdin mi?''
:''— Rothschild'in evine gittin mi?''
:''— Goethe'nin evini gezdin mi?'' (Ahmet Haşim)
 
Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra da konabilir:
:*''Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz! (Faruk Nafiz Çamlıbel)''
:''Sıtkı Bey — Kaleyi kurtarmak için daha güzel bir çare var. Gerçekten ölecek adam ister.''
:''İslam Bey — Ben daha ölmedim.'' (Namık Kemal)
 
'''Uyarı:''' Konuşmalar tırnak içinde verildiğinde uzun çizgi kul­lanılmaz: ''Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu: "Hancı dedim, bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?"'' (Faruk Nafiz Çamlıbel)
:*''Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. O noktainazar şudur: Türk milletini, medeni cihanda, layık olduğu mevkiye isat etmek ve Türk cumhuriyetini sarsılmaz temelleri üzerinde, her gün, daha ziyade takviye etmek... (Mustafa Kemal Atatürk)''
 
=== Eğik çizgi ( / ) ===
'''5)''' Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
:'''1.''' Dizeler yan yana yazıldığında aralarına konur: ''Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak / O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak / O benimdir, o benim milletimindir ancak.'' (Mehmet Akif Ersoy)
 
:'''2.''' Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına ve semt ile şehir arasına konur: ''Altay Sokağı No.: 21/6 Kurtuluş / ANKARA''
:*''Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:''
 
:'''3.''' Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur: ''18/11/1969, 15/IX/1994'' vb.
::''— Koca Ali... Koca Ali, be!.. (Ömer Seyfettin)''
 
:'''4.''' Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır: ''-a /-e, -an /-en, -lık /-lik, -madan /-meden'' vb.
'''6)''' Karşılıklı konuşmalarda, yeterli olmayan, eksik bırakılan cevap­larda kullanılır:
 
:'''5.''' Web adreslerinde kullanılır: ''https://tr.wikipedia.org''
:*''— Yabancı yok!''
 
:'''6.''' Matematikte bölme işareti olarak kullanılır: ''70/2=35''
::''— Kimsin?''
 
:'''7.''' Fizik, matematik vb. alanlarda birimler arası orantıları gösterirken eğik çizgi araya boşluk konulmadan kullanılır: ''g/sn'' (gram/saniye)
::''— Ali...''
 
=== Ters eğik çizgi ( \ ) ===
::''— Hangi Ali?''
Bilişim uygulamalarında art arda gelen dizinleri birbirinden ayırt etmek için kullanılır: ''C:\Belgelerim\Türk İşaret Dili\Kitapçık.indd''
 
=== Tırnak işareti ( " ) ===
::''— ...''
:'''1.''' Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır­nak içine alınır: ''Türk Dil Kurumu binasının yan cephesinde Mustafa Kemal Atatürk'ün "Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir." sözü yazılıdır.''
:'''Uyarı:''' Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır: ''"İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!" diyorlar.'' (Yahya Kemal Beyatlı)
 
:'''2.''' Özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır: ''Yeni bir "barış taarruzu" başladı.''
::''— Sen misin, Ali usta?''
 
:'''3.''' Cümle içerisinde eserlerin ve yazıların adları ile bölüm başlıkları tırnak içine alınır: ''"Yazım Kuralları" bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.''
::''— Benim!..''
:'''Uyarı:''' Cümle içerisinde özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitap ve dergi adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın eğik yazıyla dizilerek de gösterilebilir: Cahit Sıtkı'nın ''Şairin Ölümü'' şiirini Yahya Kemal çok sevmişti. (Ahmet Hamdi Tanpınar)
:'''Uyarı:''' Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme işareti kulla­nılmaz: ''Elif Şafak'ın "Bit Palas"ını okudunuz mu?''
 
:'''4.''' Bilimsel çalışmalarda künye verilirken makale adları tırnak içinde yazılır.
::''— Ne arıyorsun bu vakit buralarda?''
 
=== Tek tırnak işareti ( ' ) ===
::''— Hiç...''
Tırnak içinde verilen cümlenin içinde yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü, ibareyi belirtmek için kullanılır: ''"Mustafa Kemal Atatürk henüz 'Gazi Mustafa Kemal Paşa' idi. Benden ona dair bir kitap için önsöz istemişlerdi."'' (Falih Rıfkı Atay)
 
=== Yay ayraç ( ) ===
::''— Nasıl hiç? Suya çekicini mi düşürdün yoksa!..''
:'''1.''' Cümledeki anlamı tamamlayan ve cümlenin dışında kalan ek bilgiler için kullanılır. Yay ayraç içinde bulunan ve yargı bildiren anlatımların sonuna uygun noktalama işareti konur: ''Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz.'' (Nurullah Ataç)
 
:'''2.''' Özel veya cins isme ait ek, ayraçtan önce yazılır: ''İmek fiilinin (ek fiil) geniş zamanı şahıs ekleriyle çekilir.''
::''— !..'' ''(Ömer Seyfettin)''
 
:'''3.''' Tiyatro eserlerinde ve senaryolarda konuşanın hareketlerini, durumunu açıkla­mak ve göstermek için kullanılır:
'''<u>UYARI:</u>''' Üç nokta yerine <u>iki veya daha çok nokta</u> kullanılmaz.
:''İhtiyar – (Yavaş yavaş Kaymakam'a yaklaşır.) Ne oluyor beyefendi? Allah rızası için bana da anlatın...'' (Reşat Nuri Güntekin)
 
:'''4.''' Alıntıların aktarıldığı eseri, yazarı veya künye bilgilerini göstermek için kullanılır: ''Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip ol­maya hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir ya kimsenin.'' (Ahmet Hikmet Müftüoğlu)
=== Soru işareti ( ? ) ===
 
:'''5.''' Alıntılarda, alınmayan kelime veya bölümle­rin yerine konulan üç nokta, yay ayraç içine alınabilir.
'''1)''' Soru bildiren cümle veya sözlerin sonuna konur:
 
:'''6.''' Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan ünlem işareti yay ayraç içine alınır: ''Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.''
:*''Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı? (Faruk Nafiz Çamlıbel)''
 
:'''7.''' Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını gös­termek için kullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır: ''1496 (?) yılında doğan Fuzuli...''
:*''Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? (Ahmet Haşim)''
 
:'''8.''' Bir yazının maddelerini gösteren sayı ve harflerden sonra kapama ayracı konur:
:*''Atatürk bana sordu:''
{{col-begin}}
{{col-4}}
I)
{{col-4}}
1)
{{col-4}}
A)
{{col-4}}
a)
{{col-end}}
{{col-begin}}
{{col-4}}
II)
{{col-4}}
2)
{{col-4}}
B)
{{col-4}}
b)
{{col-end}}
 
=== Köşeli ayraç ( [ ] ) ===
::''— Yeni yazıyı tatbik etmek için ne düşündünüz? (Falih Rıfkı Atay)''
:'''1.''' Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır: ''Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en güzel eserlerini Bodrum'da yazmıştır.''
 
:'''2.''' Metin aktarmalarında, çevirilerde, alıntılarda çalışmayı yapanın eklediği sözler için kullanılır: ''Eldem, Osmanlıda en önemli fark[ın], mezar taşının şeklinde ortaya çık[tığını] söyledikten sonra...'' (Hilmi Yavuz)
*Soru eki ve soru kelimesi kullanılmadan ezgili söyleyişlerde soru işareti kullanılır:
 
:'''3.''' Kaynak olarak verilen kitap veya makalelerin künyelerine ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır: ''Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet, 1922. Server Bedi [Peyami Safa]''
:*''Gümrükteki memur başını kaldırdı:''
 
=== Kesme işareti ( ' ) ===
::''— Adınız?''
:'''1.''' Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır: ''Kurtuluş Savaşı'nı, Mustafa Kemal Atatürk'üm, Türkiye'mizin, Fatih Sultan Mehmet'e, Muhibbi'nin, Gül Baba'ya, Sultan Ana'nın, Mehmet Emin Yurdakul'dan, Kâzım Karabekir'i, Yunus Emre'yi, Ziya Gökalp'tan, Refik Halit Karay'mış, Ahmet Cevat Emre'dir, Namık Kemal'se, Şinasi'yle, Alman'sınız, Kırgız'ım, Karakeçili'nin, Osmanlı Devleti'ndeki, Cebrail'den, Çanakkale Boğazı'nın, Samanyolu'nda, Sait Halim Paşa Yalısı'ndan, Resmî Gazete'de, Millî Eğitim Temel Kanunu'na, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği'ni, Eski Çağ'ın, Yükselme Dönemi'nin, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı'na'' vb.
 
:Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman ekten önce kesme işareti kullanılır: ''Hisar'dan, Boğaz'dan'' vb.
'''2)''' Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar için kullanılır:
:*''Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?).''
 
:Belli bir kanun, tüzük, yönetmelik kastedildiğinde büyük harfle yazılan kanun, tüzük, yönetmelik sözlerinin ek alması durumunda kesme işareti kullanılır: ''Bu Kanun'un 17. maddesinin c bendi... Yukarıda adı geçen Yönetmelik'in 2'nci maddesine göre...'' vb.
:*''Türk halk felsefesinin, Türk nükteciliğinin ve mizah dehasının bü­yük mümessili Nasreddin Hoca da (Hâce Nasirüddin) bu asırda yaşa­mıştır (1208 ?-1284). (Türk Dünyası El Kitabı)''
 
:Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme işareti yay ayraçtan önce kullanılır: ''Yunus Emre'nin (1240?-1320), Yakup Kadri'nin (Karaosmanoğlu)'' vb.
:*''Ankara'dan Konya'ya 1,5 (?) saatte gitmiş.''
 
:Ek getirildiğinde Avrupa Birliği kesme işareti ile kullanılır: ''Avrupa Birliği'ne üye ülkeler...''
:*''1496 (?) yılında doğan Fuzuli ...''
 
:'''Uyarı:''' Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti konmaz: ''Boğaz Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki örtüsü, Kuşadamızdaki liman'' vb.
'''<u>UYARI</u>''' : '''''"mı / mi"''''' eki '''''"-ınca / -ince"''''' anlamında zarf-fiil işleviyle kulla­nıldığında soru işareti konmaz:
:'''Uyarı:''' Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler kesmeyle ayrılmaz: ''Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma Kurulundan, Yürütme Kuruluna; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 112'nci Birleşiminin 2'nci Oturumunda; Mavi Köşe Bakkaliyesinden'' vb.
:*''Akşam oldu mu sürüler döner. Hava karardı mı eve gideriz.''
:'''Uyarı:''' ''Başbakanlık, Rektörlük'' vb. sözler ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde ''Başbakanlığa, Rektörlüğe'' vb. biçimlerde yazılır.
:'''Uyarı:''' Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz: ''Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Aydınlı, Konyalı, Bursalı, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Türklerin, Türklüğün, Türkleşmekte, Türkçenin, Müslümanlıkta, Hollandalıdan, Hristiyanlıktan, Mustafa Kemal Atatürkçülüğün'' vb.
:'''Uyarı:''' Sonunda ''p, ç, t, k'' ünsüzlerinden biri bulunan ''Ahmet, Çelik, Halit, Şahap; Bosna-Hersek; Kerkük, Sinop, Tokat, Zonguldak'' gibi özel adlara ünlüyle başlayan ek getirildiğinde kesme işaretine rağmen ''Ahmedi, Halidi, Şahabı; Bosna-Herseği; Kerküğü, Sinobu, Tokadı, Zonguldağı'' biçiminde son ses yumuşatılarak söylenir.
:'''Uyarı:''' Özel adlar yerine kullanılan "o" zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrıl­maz.
 
:'''2.''' Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur: ''Nihat Bey'e, Ayşe Hanım'dan, Mahmut Efendi'ye, Enver Paşa'ya; Türk Dil Kurumu Başkanı'na'' vb.
:*''Bahar gelip de nehir çağıl çağıl kabarmaya başlamaz mı içimi geri kalmış bir saat huzursuzluğu kaplardı. (Haldun Taner)''
 
:'''3.''' Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur: ''TBMM'nin, TDK'nin, BM'de, ABD'de, TV'ye'' vb.
'''<u>UYARI</u>''' : Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona konur:
 
:'''4.''' Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur: ''1985'te, 8'inci madde, 2'nci kat; 7,65'lik, 9,65'lik, 657'yle'' vb.
:*''Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?''
 
:'''5.''' Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için konur: ''Yabancı Sözlere Karşılıklar Kılavuzu'nun veritabanının Genel Ağ'da hizmete sunulduğu gün olan 12 Temmuz 2010 Pazartesi'nin TDK için önemi büyüktür.''
:*''Üsküdar'dan mı, Hisar'dan mı, Kavaklar'dan mı? (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
:'''6.''' Seslerin ölçü ve söyleyiş gereği düştüğünü göstermek için kullanılır:
=== Ünlem işareti ( ! ) ===
:''Bir ok attım karlı dağın ardına''
:''Düştü m'ola sevdiğimin yurduna''
:''İl yanmazken ben yanarım derdine''
:''Engel aramızı açtı n'eyleyim'' (Karacaoğlan)
 
:'''7.''' Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur: ''a'dan z'ye kadar, Türkçede -lık'la yapılmış sözler.''
'''1)''' Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümlele­rin sonuna konur:
 
== Yabancı özel adların yazılışı ==
:*''Ne mutlu Türk’üm diyene! (Mustafa Kemal Atatürk)''
=== Latin alfabesinin kullanıldığı dillerdeki özel adlar ===
:'''1.''' Latin harflerini kullanan dillerdeki özel adlar özgün biçimleriyle yazılır: ''Beethoven, Byron, Cervantes, Chopin, Eminescu, Grimm, Horatius, Molière, Puccini, Rousseau, Shakespeare; Bologna, Buenos Aires, Iorga, Ile-de-France, Karlovy Vary, Latium, Loire, Mann, New York, Nice, Rio de Janeiro, Vaasa, Wuppertal'' vb. Ancak Batı dillerinde kullanılan adların okunuşları ayraç içinde gösterilebilir: ''Shakespeare (Şekspir)'' vb.
 
:'''2.''' Eskiden Türkçeye yerleşmiş bazı Batı kökenli kişi ve yer adları Türkçede kanıksanmış söylenişlerine göre yazılır: ''Napolyon, Şarlken, Şarl (Demirbaş Şarl); Atina, Brüksel, Cenevre, Londra, Marsilya, Münih, Paris, Roma, Selânik, Venedik, Viyana, Zürih; Hollanda, Letonya, Lüksemburg'' vb.
:*''Hava ne kadar da sıcak!''
 
:'''3.''' Yabancı özel adlardan türetilmiş akım adları Türkçe söylenişlerine göre yazılır: ''Dekartçılık, Epikürcülük, Kalvenci, Kalvencilik, Kalvenizm, Kartezyenizm, Lüterci, Lütercilik, Marksçılık, Marksist, Marksizm'' vb.
:*''Aşk olsun!''
 
:'''4.''' Ait olduğu dilde ayrı yazılan yer adları Türkçede de ayrı yazılır: ''Buenos Aires, Frankfurt am Main, Freiburg im Breisgau, Hyde Park, Mont Blanc, New Orleans, New York, Rio de Janeiro, San Marino, Wiener Neustadt, Titov Veles'' vb.
:*''Ne kadar akıllı adamlar var!''
 
=== Arapça ve Farsça özel adlar ===
'''2)''' Seslenme, hitap ve uyarı sözlerinden sonra konur:
Kökeni Arapça ve Farsça olan kişi ve yer adları Türkçenin ses ve yapı özelliklerine göre yazılır: ''Ahmet, Bedrettin, Fuat, Mehmet, Necmettin, Nizamettin, Ömer, Rıza, Saadettin; Cezayir, Fas, Filistin, Mısır, Suudi Arabistan; Bağdat, Cidde, Erdebil, Halep, İsfahan, İskenderiye, Medine, Mekke, Şam, Şiraz, Tahran, Tebriz, Trablusgarp'' vb.
 
=== Rusça özel adlar ===
:*''Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri! (Mustafa Kemal Atatürk)''
Rusça özel adlar yazılırken Rus harflerinin ses değerlerini karşılayan Türk harfleri kullanılır: ''Bolşevik, Brejnev, Çaykovski, Çehov, Dostoyevski, Gogol, Gorbaçov, İlminskiy, İlyiç, Katayev, Klyaştornıy, Malov, Mendeleyev, Prokofyev, Puşkin, Şolohov, Tolstoy, Yeltsin; Moskova, Omsk, Orenburg, Petersburg, Volga, Yenisey'' vb.
 
=== Yunanca özel adlar ===
:*''Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriye­tini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. (Mustafa Kemal Atatürk)''
Yunanca adlar yazılırken Yunan harflerinin ses değerlerini karşılayan Türk harfleri kullanılır: ''Homeros, Herodotos, Euripides, Pindaros, Solon, Sokrates, Aristoteles, Platon, Venizelos, Karamanlis, Papandreu, Onasis'' vb.
 
Ancak ''Herodotos, Sokrates, Aristoteles, Platon, Pythagoras, Eukleides'' adları Türkçeye ''Herodot, Sokrat, Aristo, Eflatun, Pisagor, Öklid'' biçimlerinde yerleşmiştir.
:*''Ak tolgalı beylerbeyi haykırdı: İlerle! (Yahya Kemal Beyatlı)''
 
=== Uzak Doğu Dillerindeki özel adlar ===
:*''Dur, yolcu! Bilmeden gelip bastığın''
:'''1.''' Çince adlar, Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır: ''Huangho, Kanton, Nankin, Pekin, Şanghay.''
:Çincede soyadları küçük adlardan önce gelir. Soyadları çoklukla tek hecelidir, küçük adlar ise bir veya iki heceden oluşur. Bu adlar büyük harfle başlar; heceler arasına çizgi konur: ''Sun Yat-sen, Lin Yu-tang.'' Yalnız ''Konfüçyüs'' gibi yaygınlık kazanmış adlar bitişik yazılır.
 
:'''2.''' Japonca adlar da Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır: ''Tokyo, Hiroşima, Nagazaki, Osaka, Kyoto; Hirohito, Kayako Hayashi, Sbuishi Kato, Masao Mori.''
::''Bu toprak bir devrin battığı yerdir. (Necmettin Halil Onan)''
 
=== Türk devletleri ve topluluklarındaki özel adlar ===
'''<u>UYARI</u>:''' Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözlerinden hemen sonra konulabi­leceği gibi cümlenin sonuna da konabilir:
Türk devletleri ve topluluklarındaki kişi ve yer adları Türkçede yerleşmiş biçimlerine göre yazılır: ''Azerbaycan, Özbekistan; Taşkent, Semerkant, Bakü, Bişkek; Abdullah Tukay, Abdürrauf Fıtrat, Bahtiyar Vahapzade, Baykonur, Cafer Cebbarlı, Cemal Kemal, Cengiz Aytmatov, İslam Kerimov, Muhtar Avazov, Osman Nasır'' vb.
 
== Deyimlerin yazılışı ==
:*''Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken''
Deyimler ayrı yazılır: ''akıntıya kürek çekmek, çam devirmek, çanak tutmak, gönlünden geçirmek, göz atmak, kulak asmak, kulak vermek, çantada keklik, devede kulak, yağlı kuyruk, yüz görüm­lüğü'' vb.
 
== Bitişik yazılan birleşik kelimeler ==
:*''Sana uğurlar olsun... Ayrılıyor yolumuz! (Faruk Nafiz Çamlıbel)''
Belirtisiz isim tamlamaları, sıfat tamlamaları, isnat grupları, birleşik fiiller, ikilemeler, kısaltma grupları ve kalıplaşmış çe­kimli fiillerden oluşan ifadeler yeni bir kavramı karşıladıklarında birleşik kelime olurlar. Birleşik kelimeler belirli kurallar çerçevesinde bitişik veya ayrı olarak yazılır.
 
Birleşik kelimeler aşağıdaki durumlarda bitişik yazılırlar:
'''3)''' Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
 
:'''1.''' Ses düşmesine uğrayan birleşik kelimeler bitişik yazılır: ''birbiri (< biri biri), kaynana (< kayın ana), kaynata (< kayın ata), nasıl (< ne asıl), niçin (< ne için), pazartesi (< pazar ertesi), sütlaç (< sütlü aş)'' vb.
:*''İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş (!).''
 
:'''2.''' Özgün biçimleri tek heceli bazı Arapça kökenli kelimeler ''etmek'', ''edilmek'', ''eylemek'', ''olmak'', ''olunmak'' yardımcı fiilleriyle birleşirken ses düşmesine, ses değişmesine veya ses türemesine uğradıklarında bitişik yazılır: ''emretmek, meno­lunmak, cemetmek, kaybolmak; darbetmek, dercetmek, hamdetmek; affetmek, hissetmek, reddetmek'' vb.
:*''Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.''
 
:'''3.''' Kelimelerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır.
'''<u>UYARI</u>:''' Ünlemden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması yeterlidir.
::'''a.''' Bitki adları: ''aslanağzı, civanperçemi, keçiboynuzu, kuşburnu, turnagagası, açıkağız, akkuyruk'' (çay), ''alabaş, altınbaş'' (kavun), ''altıparmak'' (palamut), ''beşbıyık'' (muşmula), ''çobançantası, karnıkara'' (börülce), ''katırtırnağı, kuşyemi, şeytanarabası, yılan­yastığı, akşamsefası, camgüzeli, çadıru­şağı, ayşekadın'' (fasulye), ''hafızali'' (üzüm), ''havvaanaeli, meryemanaeldiveni'' vb.
 
::'''b.''' Hayvan adları: ''danaburnu'' (böcek), ''akbaş'' (kuş), ''alabacak'' (at), ''bağrıkara'' (kuş), ''beş­parmak'' (deniz hayvanı), ''çakırkanat'' (ördek), ''kababurun'' (balık), ''kamçıkuyruk'' (koyun), ''kamışkulak'' (at), ''karagöz'' (balık), ''kara­fatma'' (böcek), ''kızılkanat'' (balık), ''sarıkuyruk'' (balık), ''yeşilbaş'' (ördek), ''sazkayası'' (balık), ''sırtı­kara'' (balık), ''şeytaniğnesi, yalıçapkını'' (kuş), ''bozbakkal'' (kuş), ''bozyürük'' (yılan), ''karadul'' (örümcek) vb.
:*''Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. (Tarık Buğra)''
 
::'''c.''' Hastalık adları: ''itdirseği'' (arpacık), ''delibaş, karabaş, karabacak'' vb.
=== Kısa çizgi ( - ) ===
 
::'''ç.''' Alet ve eşya adları: ''balıkgözü'' (halka), ''deveboynu'' (boru), ''domuztır­nağı'' (kanca), ''horozayağı'' (burgu), ''kargaburnu'' (alet), ''kedigözü'' (lamba), ''leylekgagası'' (alet), ''sıçankuyruğu'' (törpü), ''gagaburun'' (gemi), ''kancabaş'' (kayık), ''adayavrusu'' (tekne) vb.
'''1)''' Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur.
 
::'''d.''' Biçim, tarz, tür, motif vb. adlar: ''ayıbacağı'' (yelken biçimi), ''balıksırtı'' (desen), ''civankaşı'' (nakış), ''eşek­sırtı'' (çatı biçimi), ''kazkanadı'' (oyun), ''kırlangıçkuyruğu'' (işaret), ''koçboynuzu'' (desen), ''köpekkuyruğu'' (yağlı güreş), ''sıçandişi'' (dikiş), ''balgümeci'' (dikiş), ''beşikörtüsü'' (çatı biçimi), ''turnageçidi'' (fırtına) vb.
'''2)''' Ara sözleri ve ara cümleleri ayırmak için kullanılır:
 
::'''e.''' Yiyecek adları: ''hanımgöbeği'' (tatlı), ''ka­dınbudu'' (köfte), ''kedidili'' (bisküvi), ''dilberdudağı'' (tatlı), ''tavukgöğsü'' (tatlı), ''vezirparmağı'' (tatlı), ''bülbülyuvası'' (tatlı), ''kuşlokumu'' (kurabiye), ''alinazik'' (kebap) vb.
:*''Küçük bir sürü -dört inekle birkaç koyun- köye giren geniş yolun ağzında durmuştu. (Ömer Seyfettin)''
 
::'''f.''' Oyun adları: ''beştaş, dokuztaş, üçtaş'' vb.
'''3)''' Dil bilgisinde kökleri ve ekleri ayırmak için konur:
:*''al-ış, dur-ak, gör-gü-süz-lük.''
 
::'''g.''' Gök cisimlerinin adları: ''Altıkardeş'' (yıldız kü­mesi), ''Arıkovanı'' (yıldız kümesi), ''Büyükayı'' (yıldız kümesi), ''Demirkazık'' (yıldız), ''Küçükayı'' (yıldız kü­mesi), ''Kervankıran'' (yıldız), ''Samanyolu'' (yıldız kümesi), ''Yedikardeş'' (yıldız kümesi) vb.
'''4)''' Fiil kök ve gövdelerini göstermek için kullanılır:
:*''al-, dur-, gör-, ver-; başar-, kana-, okut-, taşla-, yazdır-.''
 
::'''ğ.''' Renk adları: ''baklaçiçeği, balköpüğü, camgöbeği, devetüyü, fildişi, gülkurusu, kavuniçi, narçi­çeği, ördekbaşı, ördekgagası, tavşanağzı, tavşankanı, turnagözü, vapur­dumanı, vişneçürüğü, yavruağzı'' vb.
'''5)''' Eklerin başına konur:
:*''-ak, -den, -ış, -lık.''
 
::'''h.''' Oğlu, kızı sözleri: ''çapanoğlu, eloğlu, hinoğluhin, elkızı'' vb.
'''6)''' Heceleri göstermek için kullanılır:
:*''a-raş-tır-ma, bi-le-zik, du-ruş-ma, ku-yum-cu-luk, prog-ram, ya-zar-lık.''
 
:'''4.''' ''-a, -e, -ı, -i, -u, -ü'' zarf-fiil ekleriyle ''bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek'' ve ''yazmak'' fiilleriyle yapılan tasvirî fiiller bitişik yazılır: ''düşünebilmek, sevebilmek; alıvermek, gülüvermek; uyuyakalmak; gidedurmak, yazadurmak; çıkagelmek, süregelmek; düşeyazmak, öleyazmak'' vb.
'''7)''' Kelimeler arasında '''“-den...-a, ve, ile, ila, arasında”''' anlamlarını vermek için kullanılır:
:*''Türkçe-Fransızca Sözlük, Aydın-İzmir yolu, Ankara-İstanbul uçak seferleri, Türk-Alman ilişkileri, Ural-Altay dil grubu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, 09.30-10.30, Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşması, Manas Destanı'nda soy-dil-din üçgeni, 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı, 2003-2004 öğretim yılı.''
 
:'''5.''' Bir veya iki ögesi emir kipiyle kurulan kalıplaşmış birleşik keli­meler bitişik yazılır: ''albeni, ateşkes, çalçene, çalyaka, dönbaba, gelberi, incitmebeni, sallabaş, sallasırt, unutmabeni; batçık, çekyat, geçgeç, kaçgöç, kapkaç, örtbas, seçal, tutkal, veryansın, yapboz, yazboz'' vb.
'''8)''' Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır:
:*''50-20=30''
 
:'''6.''' ''-an/-en, -r/-ar/-er/-ır/-ir, -maz/-mez'' ve ''-mış/-miş'' sıfat-fiil ekleriyle kurulan kalıplaşmış birleşik kelimeler bitişik yazılır: ''alaybozan, cankurtaran, çöpçatan, dalgakıran, demirkapan, gökdelen, yelkesen; akımtoplar, altıpatlar, barışsever, basınçölçer, özezer, pürüzalır; baştanımaz, değerbilmez, etyemez, hacıyatmaz, kadirbilmez, karıncaezmez, kuşkonmaz, külyutmaz, tanrıtanımaz, varyemez; çokbilmiş, güngörmüş'' vb.
=== Uzun çizgi (—) ===
 
:'''7.''' İkinci kelimesi ''-dı'' (''-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü'') kalıplaşmış belirli geçmiş zaman ekleriyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır: ''albastı, ciğerdeldi, çıtkırıldım, dalbastı, fırdöndü, gecekondu, gündöndü, hünkârbeğendi, imambayıldı, karyağdı, külbastı, mirasyedi, papazkaçtı, serdengeçti, şıpsevdi, zıpçıktı'' vb.
 
:'''8.''' Her iki kelimesi ''de -dı'' (''-di / -du / -dü, -tı / -ti / -tu / -tü'') belirli geçmiş zaman veya ''-r /-ar /-er'' geniş zaman eklerini almış ve kalıplaşmış bulunan birleşik kelimeler bitişik yazı­lır: ''dedikodu, kaptıkaçtı, oldubitti, uçtuuçtu; biçerbağlar, biçerdö­ver, göçerkonar, kazaratar, konargöçer, okuryazar, uyurgezer, yanardö­ner, yüzergezer'' vb.
*Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna '''''"konuşma çizgisi"''''' de denir.
:Aynı yapıda olan ''çakaralmaz'' kelimesi de bitişik yazılır.
 
:'''9.''' Somut olarak yer bildirmeyen ''alt'', ''üst'' ve ''üzeri'' sözlerinin sona getirilmesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik yazılır: ''ayakaltı, bilinçaltı, gözaltı (gözetim), şuuraltı; akşamüstü, ayaküstü, bayra­müstü, gerçeküstü, ikindiüstü, olağanüstü, öğleüstü, öğleüzeri, suçüstü, yüzüstü; akşamüzeri, ayaküzeri'' vb.
:*'Arabamız tutarken Erciyes'in yolunu:
 
:'''10.''' İki veya daha çok kelimenin birleşmesinden oluşmuş kişi adları, soyadları ve lakaplar bitişik yazılır: ''Alper, Birol, Gülnihal, Gülseren, Şenol, Varol; Abasıyanık, Adıvar, Mustafa Kemal Atatürk, Gökalp, Güntekin, İnönü, Karaosmanoğlu, Tanpınar, Yurdakul; Boynueğri Mehmet Paşa, Tepedelenli Ali Paşa, Yirmisekiz Çelebi Mehmet, Yedisekiz Hasan Paşa'' vb.
::''“Hancı dedim bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu'nu?”''
 
:'''11.''' İki veya daha çok kelimeden oluşmuş il, ilçe, semt vb. yer adları bitişik yazılır: ''Çanakkale, Gümüşhane; Acıpayam, Pınarbaşı, Şebinkarahisar; Beşiktaş, Kabataş'' vb.
::''Gözleri uzun uzun burkuldu kaldı bende,''
:''Şehir, köy, mahalle, dağ, tepe, deniz, göl, ırmak, su, çay'' vb. kelime­lerle kurulmuş sıfat tamlaması ve belirtisiz isim tamlaması kalıbındaki yer adları bitişik yazılır: ''Akşehir, Eskişehir, Suşehri, Yenişehir; Atakent, Batıkent, Konutkent, Korukent; Çengelköy; Yenimahalle; Karadağ, Uludağ; Kocatepe, Tınaztepe; Akdeniz, Karadeniz, Kızıldeniz; Acıgöl; Kızılırmak, Yeşilırmak; İncesu, Karasu, Sarısu; Akçay'' vb.
 
:'''12.''' Kişi adları ve unvanlarından oluşmuş mahalle, meydan, köy vb. yer ve kuruluş adlarında, unvan kelimesi sonda ise gelenekleşmiş olarak bitişik yazılır: ''Abidinpaşa, Bayrampaşa, Davutpaşa, Gazi Osmanpaşa'' (mahalle); ''Ertuğrulgazi'' (ilçe), ''Kemalpaşa'' (ilçe); ''Mustafabey'' (cadde), ''Necatibey'' (cadde) vb.
::''Dedi:''
 
:'''13.''' Ara yönleri belirten kelimeler bitişik yazılır: ''güneybatı, güney­doğu, kuzeybatı, kuzeydoğu''
::''— Hana sağ indi, ölü çıktı geçende! (Faruk Nafiz Çamlıbel)''
 
:'''14.''' Türkçede her iki ögesi de asıl anlamını koru­duğu hâlde yaygın bir biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan keli­meler de vardır:
:*''Frankfurt'a gelene herkesin sorduğu şunlardır:''
::'''a.''' ''Baş'' sözüyle oluşturulan sıfat tamlamaları: ''başağırlık, başbakan, başbayan, başçavuş, başeser, başfiyat, başhekim, başhemşire, başkahraman, başkent, başkomutan, başköşe, başmüfettiş, başöğretmen, baş­parmak, başpehlivan, başrol, başsavcı, başyazar'' vb.
 
::'''b.''' Bir topluluğun yöneticisi anlamındaki ''başı'' sözüyle oluşturulan belirtisiz isim tamlamaları: ''aşçıbaşı, binbaşı, çarkçıbaşı, çeribaşı, ele­başı, mehterbaşı, onbaşı, ustabaşı, yüzbaşı'' vb.
::''— Eski şehri gezdin mi?''
 
::'''c.''' ''Ağa, baba, bey, efendi, hanım, nine'' vb. sözlerle kurulan birleşik kelime­ler: ''ağababa, ağabey, beyefendi, efendibaba, hanımanne, hanımefendi, hacıağa, kadınnine, paşababa'' vb.
::''— Rothshild'in evine gittin mi?''
 
::'''ç.''' ''Biraz, birçok, birçoğu, birkaç, birkaçı, birtakım, herhangi, hiçbir, hiç­biri'' belirsizlik sıfat ve zamirleri de gelenekleşmiş olarak biti­şik yazılır.
::''— Goethe'nin evini gezdin mi? (Ahmet Haşim)''
 
:'''15.''' ''Ev'' kelimesiyle kurulan birleşik kelimeler bitişik ya­zılır: ''aşevi, bakımevi, basımevi, doğumevi, gözlemevi, huzurevi, kahveevi, ko­nukevi, orduevi, öğretmenevi, polisevi, yayınevi'' vb.
*Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra da konabilir:
 
:'''16.''' ''Hane, name, zade'' kelimeleriyle oluşturulan birleşik kelime­ler bitişik yazılır: ''çayhane, dershane, kahvehane, yazıhane; beyanname, kanunname, se­yahatname, siyasetname; amcazade, dayızade, teyzezade'' vb.
:*''Sıtkı Bey — Kaleyi kurtarmak için daha güzel bir çare var. Gerçekten ölecek adam ister.''
 
:'''17.''' ''-zede'' ile oluşturulmuş birleşik kelimeler bitişik yazılır: ''depremzede, afetzede, selzede, kazazede'' vb.
::''İslam Bey — Ben daha ölmedim. (Namık Kemal)''
 
:'''18.''' Farsça kurala göre oluşturulan sözler bitişik yazılır: ''âlemşümul, cihanşümul; darıdünya, ehli­beyit, ehvenişer, erkânıharp, gayrimenkul, gayrimeşru, Kuvayımilliye, Misakımillî, suikast; cürmümeşhut, hamdüsena, hercümerç, hüsnükuruntu, hüsnüniyet'' vb.
'''<u>UYARI</u>''' : Konuşmalar tırnak içinde verildiğinde uzun çizgi kul­lanılmaz.
 
:'''19.''' Arapça kurala göre oluşturulan sözler bitişik yazılır: ''aliyyülâlâ, ceffelkalem, darülaceze, darülfünun, daüssıla, fevkalade, fevkalbeşer, hıfzıssıhha, hüvelbaki, şey­hülislam, tahtelbahir, tahteşşuur; aleykümselam, Allahualem, bismillah, fenafillah, fisebilillah, hafazanallah, inşallah, maşallah, velhasıl'' vb.
=== Eğik çizgi ( / ) ===
 
:'''20.''' Müzikte kullanılan makam adları bitişik yazılır: ''acembuselik, hisarbuselik, muhayyerkürdi'' vb.
:'''Uyarı:''' Bir sıfatla oluşturulan usul adlarında sıfat ayrı yazılır: ''ağır aksak, yürük aksak, yürük semai'' vb.
 
:'''21.''' Kanunda bitişik geçen veya bitişik olarak tescil ettirilmiş olan kuruluş adları bitişik yazılır: ''İçişleri, Dışişleri, Genelkurmay, Yükseköğretim Kurulu, Açıköğretim Fakültesi, Gaziosmanpaşa Üniversitesi'' vb.
'''1)''' Yan yana yazılması gereken durumlarda mısraların arasına konur:
:*''Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak / O benim milletimin yıldızıdır parlayacak / O benimdir o benim milletimindir ancak. (Mehmet Akif Ersoy)''
 
:'''22.''' Renk adlarıyla kurulan bitki, hayvan veya hastalık adları bitişik yazılır: ''akağaç, alacamenekşe, karadut, sarıçiçek; alabalık, beyazsinek, bozayı; aksu, akbasma, mavihastalık, maviküf'' vb.
'''2)''' Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına ve semt ile şehir arasına konur:
:*''Altay Sokağı, Nu.: 21/6 Kurtuluş / ANKARA''
 
== Büyük harflerin kullanıldığı yerler ==
'''3)''' Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için konur:
:'''1.''' Cümle büyük harfle başlar: ''Ak akçe kara gün içindir.''
:*''18/11/1969, 15/IX/1994.''
 
:Cümle içinde tırnak veya yay ayraç içine alınan cümleler büyük harfle başlar ve sonlarına uygun noktalama işareti (nokta, soru, ünlem vb.) konur: ''Mustafa Kemal Atatürk "Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!" diyor.''
'''4)''' Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için kullanılır:
:*''-a/-e, -an /-en, -lık /-lik, -madan /-meden.''
 
:'''Uyarı:''' İki çizgi arasındaki açıklama cümleleri büyük harfle baş­lamaz: ''Bir zamanlar -bu zamanlar çok da uzak değildir, bundan on, on iki yıl önce- Türk saltanatının maddi sınırları uçsuz bucaksız denilecek ka­dar genişti.'' (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
'''5)''' Genel Ağ adreslerinde kullanılır:
:*''http://tdk.gov.tr''
 
:İki noktadan sonra gelen cümleler büyük harfle başlar: ''Menfaat sandalyeye benzer: Başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir.'' (Cenap Şahabettin)
'''6)''' Matematikte bölme işareti olarak kullanılır:
:*''70/2=35''
 
:'''Uyarı:''' İki noktadan sonra cümle ve özel ad niteliğinde olmayan örnekler sıra­landığında bunlar büyük harfle başlamaz: ''Bu eskiliği siz de çok evde görmüşsünüzdür: duvarlarda çiviler, çivi yerleri, lekeler...'' (Memduh Şevket Esendal)
=== Ters Eğik çizgi ( \ )===
*Bilgisayar yazılımlarında art arda gelen dizinleri birbirinden ayırt etmek için kullanılır.
 
:'''Uyarı:''' Rakamla başlayan cümlelerde rakamdan sonra gelen kelime özel ad değilse büyük harfle başlamaz: ''2007 yılında Türk Dil Kurumunun 75. yılını kutladık.''
:*''C:\Dos>MD \Oyun''
 
:Örnek niteliğindeki kelimelerle başlayan cümlede de ilk harf büyük yazılır: ''"Et-, ol-" fiilleri, dilimizde en sık kullanılan yardımcı fiillerdir.''
=== Tırnak işareti ( “ ” ) ===
 
:'''2.''' Dizeler büyük harfle başlar:
:''Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi''
:''Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.'' (Muhibbi)
 
:'''3.''' Özel adlar büyük harfle başlar:
'''1)''' Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır­nak içine alınır:
::'''a.''' Kişi adlarıyla soyadları büyük harfle başlar: ''Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Kâzım Karabekir, Ahmet Haşim, Sait Faik Abasıyanık, Yunus Emre, Karacaoğlan, Âşık Ömer, Wolfgang von Goethe, Vilhelm Thomsen'' vb.
 
::Takma adlar da büyük harfle başlar: ''Muhibbi'' (Kanuni Sultan Süleyman), ''Demirtaş'' (Ziya Gökalp), ''Tarhan'' (Ömer Seyfettin), ''Aka Gündüz'' (Hüseyin Avni, Enis Avni), ''Kirpi'' (Refik Halit Karay), ''Deli Ozan'' (Faruk Nafiz Çamlıbel), ''Server Bedi'' (Peyami Safa), ''İrfan Kudret'' (Cahit Sıtkı Tarancı), ''Mehmet Ali Sel'' (Orhan Veli Kanık) vb.
:*''Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesinin ön cephesinde Atatürk'ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” vecizesi yer almaktadır.''
 
::'''b.''' Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve lakaplar büyük harfle başlar: ''Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Mustafa Kemal Atatürk, Kaymakam Erol Bey, Dr. Alâaddin Yavaşça; Sayın Prof. Dr. Hasan Eren; Mustafa Efendi, Zeynep Hanım, Bay Ali Çiçekçi; Mareşal Fevzi Çakmak, Yüzbaşı Cengiz Topel; Mimar Sinan, Fatih Sultan Mehmet, Genç Osman, Deli Petro'' vb.
:*''Bakınız, şair vatanı ne güzel tarif ediyor:''
::Akrabalık adı olup lakap veya unvan olarak kullanılan kelimeler büyük harfle baş­lar: ''Baba Gündüz, Dayı Kemal, Hala Sultan, Nene Hatun; Gül Baba, Susuz Dede, Telli Baba'' vb.
::'''Uyarı:''' Akrabalık bildiren kelimeler küçük harfle başlar: ''Tülay ablama gittim. Ayşe teyzemin keki çok güzel.''
 
::'''c.''' Cümle içinde özel adın yerine kullanılan makam veya unvan sözleri büyük harfle baş­lar: ''Uzak Doğu'dan gelen heyeti Vali dün kabul etti.''
::''“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır.''
 
::'''ç.''' Saygı bildiren sözlerden sonra gelen ve makam, mevki, unvan bildiren kelimeler büyük harfle başlar:
::''Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.”''
::''Sayın Bakan,''
::''Sayın Başkan,''
 
::Mektuplarda ve resmî yazışmalarda hitaplar büyük harfle başlar:
'''<u>UYARI</u>''' : Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti, ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır:
::Sevgili Kardeşim,
:*''“Akıl yaşta değil baş­tadır.” atasözü yüzyılların tecrübesinden süzülüp gelen bir gerçeği ifade etmiyor mu?''
::Aziz Dostum,
::Değerli Dinleyiciler,
 
::'''d.''' Hayvanlara verilen özel adlar büyük harfle başlar: ''Boncuk, Fındık, Minnoş, Pamuk'' vb.
:*''“İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar.'' (Yahya Kemal Beyatlı)
 
::'''e.''' Millet, boy, oymak adları büyük harfle başlar: ''Alman, Arap, İngiliz, Japon, Rus, Türk; Kazak, Kırgız, Oğuz, Özbek, Tatar; Hacımusalı, Karakeçili'' vb.
'''<u>UYARI</u>''' : Uzun alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır.
 
::'''f.''' Dil ve lehçe adları büyük harfle başlar: ''Türkçe, Almanca, İngilizce, Rusça, Arapça; Oğuzca, Kazakça, Kırgızca, Özbekçe, Tatarca'' vb.
'''2)''' Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır:
:*''Yeni bir “barış taarruzu” başladı.''
 
::'''g.''' Devlet adları büyük harfle başlar: ''Türkiye Cumhuriyeti, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Amerika Birleşik Devletleri, Suudi Arabistan, Azerbaycan, Kırım Özerk Cumhuriyeti'' vb.
'''3)''' Cümle içerisinde kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınır:
 
::'''ğ.''' Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözler büyük harfle başlar: ''Müslümanlık, Müslüman; Hristiyanlık, Hristiyan; Musevilik, Musevi; Budizm, Budist; Hanefilik, Hanefi; Katoliklik, Katolik'' vb.
:*''Yahya Kemal'in bazı şiirleri “Kendi Gök Kubbemiz” adı altında çıktı.'' (Ahmet Hamdi Tanpınar)
 
::'''h.''' Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar büyük harfle başlar: ''Tanrı, Allah, İlah, Cebrail, Zeus, Osiris, Kibele'' vb.
*<u>“Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir</u>.
::'''Uyarı:''' "Tanrı, Allah, İlah" sözleri özel ad olarak kullanılmadıklarında küçük harfle başlar: ''Eski Yunan tanrıları. Müzik dünyasının ilahı.''
 
::'''ı.''' Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar: ''Merkür, Neptün, Satürn; Halley'' vb.
'''<u>UYARI</u>:''' Cümle içerisinde özel olarak belirtilmek istenen sözler, kitapların ve yazıların adları ve başlıkları tırnak içine alınmaksızın koyu yazılarak veya eğik yazıyla (italik) dizilerek de gösterilebilir:
::'''Uyarı:''' ''Dünya'', ''güneş'', ''ay'' kelimeleri gezegen anlamı dışında kullanıldıklarında küçük harfle başlar: ''Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş.'' (Hüseyin Cahit Yalçın)
 
::'''i.''' Düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar bildirdiğinde ''doğu'' ve ''batı'' sözlerinin ilk harfleri büyük yazılır: ''Batı medeniyeti, Doğu mistisizmi'' vb.
:*''Höyük'' sözü Anadolu'da tepe olarak geçer.''
::'''Uyarı:''' Bu sözler yön bildirdiğinde küçük yazılır: ''Bursa'nın doğusu, Ankara'nın batısı'' vb.
 
::'''j.''' Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt vb.) büyük harfle başlar: ''Afrika, Asya; Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu; İstanbul, Taşkent; Turgutlu, Ürgüp; Akçaköy, Çayırbağı; Bahçelievler, Kızılay, Sarıyer'' vb.
:*''Cahit Sıtkı'nın ''Şairin Ölümü'' şiirini Yahya Kemal çok sevmişti.'' (Ahmet Hamdi Tanpınar)
 
::'''k.''' Yer adlarında ilk isimden sonra gelen ve ''deniz, nehir, göl, dağ, boğaz'' vb. tür bildiren ikinci isimler büyük harfle başlar: ''Ağrı Dağı, Aral Gölü, Asya Yakası, Çanakkale Boğazı, Dicle Irmağı, Ege Denizi, Erciyes Dağı, Fırat Nehri, Süveyş Kanalı, Tuna Nehri, Van Gölü, Zigana Geçidi'' vb.
'''<u>UYARI</u>''' : Tırnak içine alınan sözlerden sonra kesme işareti kulla­nılmaz:
::'''Uyarı:''' Özel ada dâhil olmayıp tamlama kuran ''şehir, il, ilçe, belde, köy'' vb. sözler küçük harfle başlar: ''Konya ili, Etimesgut ilçesi, Uzungöl beldesi, Taflan köyü'' vb.
:*''Yahya Kemal’in “Aziz İstanbul”unu okudunuz mu?''
 
::'''l.''' Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen ''mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak'' kelimeleri büyük harfle başlar: ''Halit Rifat Paşa Mahallesi, Yunus Emre Mahallesi, Karaköy Meydanı, Zafer Meydanı, Gazi Mustafa Kemal Bulvarı, Ziya Gökalp Bulvarı, Nene Hatun Caddesi, Cemal Nadir Sokağı, İnkılap Sokağı'' vb.
'''4)''' Bibliyografik künyelerde makale adları tırnak içinde verilir.
 
::'''m.''' Saray, köşk, han, kale, köprü, kule, anıt vb. yapı adlarının bütün ke­limeleri büyük harfle başlar: ''Dolmabahçe Sarayı, İshakpaşa Sarayı, Çankaya Köşkü, Horozlu Han, Ankara Kalesi, Alanya Kalesi, Galata Köprüsü, Mostar Köprüsü, Beyazıt Kulesi, Zafer Abidesi, Bilge Kağan Anıtı'' vb.
=== Tek tırnak işareti ( ‘ ’ ) ===
 
::'''n.''' Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğunda, yer adının ilk harfi büyük yazılır: ''Hisar'dan, Boğaz'dan, Köşk'e'' vb.
 
::'''o.''' Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: ''Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Dil Kurumu, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Devlet Malzeme Ofisi, Millî Kütüphane, Çocuk Esirgeme Kurumu, Mustafa Kemal Atatürk Orman Çiftliği, Çankaya Lisesi; Anadolu Kulübü, Mavi Köşe Bakkaliyesi; Türk Ocağı, Yeşilay Derneği, Muharip Gaziler Derneği, Emek İnşaat; Bakanlar Kurulu, Türk Dili Dergisi Yayın Danışma Kurulu, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı; Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'' vb.
*Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir sözü belirtmek için kullanılır:
 
::'''ö.''' Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle başlar: ''Medeni Kanun, Türk Bayrağı Tüzüğü, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği'' vb.
:*''Edebiyat öğretmeni “Şiirler içinde ‘Han Duvarları’ gibisi var mı?” dedi ve Faruk Nafiz’in bu güzel şiirini okumaya başladı.''
 
::'''p.''' ''Kurum, kuruluş, kurul, merkez, bakanlık, üniversite, fakülte, bölüm, kanun, tüzük, yönetmelik'' ve ''makam'' sözleri asılları kastedildiğinde büyük harfle baş­lar:
:*''“Atatürk henüz ‘Gazi Mustafa Kemal Paşa’ idi. Benden ona dair bir kitap için ön söz istemişlerdi.” (Falih Rıfkı Atay)''
::''Türkiye Büyük Millet Meclisi her yıl 1 Ekim'de toplanır. Bu yıl ise Meclis, yeni döneme erken başlayacak.''
::''Türk Dil Kurumu çalışmalarını titizlikle sürdürüyor. Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü, Kurumun 21 Mayıs 2009 tarihinde Kars'ta düzenlediği toplantıda kullanıma açıldı.''
::''2876 sayılı Kanun bu yıl yeniden gözden geçiriliyor.''
::''Yazarlara ödenecek telif ücreti, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği'ne göre düzenlenmektedir. Yapılan işlem Yönetmelik'in 4'üncü maddesine aykırı düşmektedir.''
 
::'''r.''' Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel, beste vb.) her kelimesi büyük harfle başlar: ''Nutuk, Safahat, Kendi Gök Kubbemiz, Anadolu Notları, Sinekli Bakkal; Türk Dili, Türk Kültürü, Varlık; Resmî Gazete, Hürriyet, Milliyet, Türkiye, Yeni Asır; Kaplumbağa Terbiyecisi; Yorgun Herkül; Saraydan Kız Kaçırma, Onuncu Yıl Marşı'' vb.
=== Denden işareti (") ===
::'''Uyarı:''' Özel ada dâhil olmayan gazete, dergi, tablo vb. sözler büyük harfle başlamaz: ''Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Halı Dokuyan Kızlar tab­losu'' vb.
 
::'''Uyarı:''' Kitap, makale, tiyatro eseri, kurum adı vb. özel adlarda yer alan kelimelerin ilk harfleri büyük yazıldığında ''ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de'' sözleriyle ''mı, mi, mu, mü'' soru eki küçük harfle yazılır: ''Mai ve Siyah, Suç ve Ceza, Leyla ile Mecnun, Turfanda mı, Turfa mı?, Diyorlar ki, Dünyaya İkinci Geliş yahut Sır İçinde Esrar, Ya Devlet Başa ya Kuzgun Leşe, Ben de Yazdım, Mustafa Kemal Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu'' vb. Özel adın tamamı büyük yazıldığında ''ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de'' sözleriyle ''mı, mi, mu, mü'' soru eki de büyük harfle yazılır: ''DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ'' vb.
 
::'''s.''' Ulusal, resmî ve dinî bayramlarla anma ve kutlama günlerinin adları büyük harfle başlar: ''Cumhuriyet Bayramı, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Mustafa Kemal Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Nevruz Bayramı, Miraç Kandili; Anneler Günü, Öğretmenler Günü, Dünya Tiyatro Günü, 14 Mart Tıp Bayramı, Hıdırellez'' vb.
*Bir yazıdaki maddelerin sıralanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin, söz gruplarının ve sayıların tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır:
 
::'''ş.''' Kurultay, bilgi şöleni, çalıştay, açık oturum vb. toplantıların adlarında her kelimenin ilk harfi büyük yazılır: ''VI. Uluslararası Türk Dili Kurultayı, Kitle İletişim Araçlarında Türkçenin Kullanımı Bilgi Şöleni, Karamanlı Türkçesi Araştırmaları Çalıştayı'' vb.
:*''a. Etken fiil''
 
::'''t.''' Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar: ''Kurtuluş Savaşı, Millî Mücadele, Cilalı Taş Devri, İlk Çağ, Lale Devri, Cahiliye Dönemi, Buzul Dönemi, Millî Edebiyat Dönemi, Servetifünun Dönemi'nin, Tanzimat Dönemi'nde'' vb.
::''b. Edilgen "''
 
::'''u.''' Özel adlardan türetilen bütün kelimeler büyük harfle başlar: ''Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Asyalılık, Darvinci, Konyalı, Bursalı'' vb.
::''c. Dönüşlü "''
 
::'''Uyarı:''' Özel ad kendi anlamı dışında yeni bir anlam kazanmışsa büyük harfle başlamaz: ''acem'' (Türk müziğinde bir perde), ''hicaz'' (Türk müzi­ğinde bir makam), ''nihavent'' (Türk müziğinde bir makam), ''amper'' (elektrik akımında şiddet birimi), ''jul'' (fizikte iş bi­rimi), ''allahlık'' (saf, zararsız kimse), ''donkişotluk'' (gereği yokken kahra­manlık göstermeye kalkışma) vb.
::''ç. İşteş "''
::'''Uyarı:''' Para birimleri büyük harfle başlamaz: ''avro, dinar, dolar, lira, kuruş, liret'' vb.
::'''Uyarı:''' Özel adlar yerine kullanılan "o" zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz.
::'''Uyarı:''' Müzikte kullanılan makam ve tür adları büyük harfle başlamaz: ''acemaşiran, acembuselik, bayati, hicazkâr, türkü, varsağı, bayatı'' vb.
 
::'''ü.''' Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde sadece özel adlar büyük harfle başlar: ''Antep fıstığı, Brüksel lahanası, Frenk gömleği, Hindistan cevizi, İngiliz anahtarı, Japon gülü, Maraş dondurması, Van kedisi'' vb.
=== Yay ayraç ( ( ) ) ===
 
:'''4.''' Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başlar: ''29 Mayıs 1453 Salı günü, 29 Ekim 1923, 28 Aralık 1982'de göreve başladı. Lale Festivali 25 Haziran'da başlayacak.''
'''1)''' Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olmayan açıklamalar için kullanılır:
:Belirli bir tarihi belirtmeyen ay ve gün adları küçük harfle başlar: ''Okullar genel­likle eylülün ikinci haftasında öğretime başlar. Yürütme Kurulu toplantı­larını perşembe günleri yaparız.''
 
:'''5.''' Tabela, levha ve levha niteliğindeki yazılarda geçen kelimeler büyük harfle başlar: ''Giriş, Çıkış, Müdür, Vezne, Başkan, Doktor, Otobüs Durağı, Dolmuş Du­rağı, Şehirler Arası Telefon, 3. Kat, 4. Sınıf, 1. Blok'' vb.
:*''Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz. (Nurullah Ataç)''
 
:'''6.''' Kitap, bildiri, makale vb.nde ana başlıktaki kelimelerin tamamı, alt başlıktaki kelimelerin ise yalnızca ilk harfleri büyük olarak yazılır.
'''<u>UYARI</u>''' : Yay ayraç içinde bulunan özel isimler ve yargı bildiren anlatımlar büyük harfle başlar ve sonuna uygun noktalama işareti getirilir.
 
:'''7.''' Kitap, dergi vb.nde bulunan resim, çizelge, tablo vb.nin altında yer alan açıklayıcı yazılar büyük harfle başlar. Açıklayıcı yazı, cümle niteliğinde değilse sonuna nokta konmaz.
'''<u>UYARI</u>''' : Özel veya cins isme ait ek, ayraçtan önce yazılır:
 
== Sayıların yazılışı ==
:*''Yunus Emre'nin (1240?- 1320)...''
:'''1.''' Sayılar harflerle de yazılabilir: ''bin yıldan beri, on dört gün, haf­tanın beşinci günü, üç ayda bir, yüz soru, iki hafta sonra, üçüncü sınıf'' vb.
:Buna karşılık saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılarda rakam kullanılır: ''17.30'da, 11.00'de, 1.500.000 lira, 25 kilogram, 150 kilometre, 15 metre kumaş, 1.250.000 kişi'' vb.
:Saatler ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir: ''saat dokuzu beş geçe, saat yediye çeyrek kala, saat sekizi on dakika üç saniye geçe, mesela saat onda'' vb.
:Dört veya daha çok basamaklı sayıların kolay okunabilmesi amacıyla içinde geçen ''bin, milyon, milyar'' ve ''trilyon'' sözleri harfle yazılabilir: ''1 milyar 500 milyon kişi, 3 bin 255 kalem, 8 trilyon 412 milyar'' vb.
 
:'''2.''' Birden fazla kelimeden oluşan sayılar ayrı yazılır: ''iki yüz, üç yüz altmış beş, bin iki yüz elli bir'' vb.
'''2)''' Tiyatro eserlerinde ve senaryolarda konuşanın hareketlerini, durumunu açıkla­mak ve göstermek için kullanılır:
 
:'''3.''' Para ile ilgili işlemlerle senet, çek vb. ticari belgelerde geçen sayılar bitişik yazılır: ''650,35 (altıyüzelliTL, otuzbeşkr.)''
:*''İhtiyar – (Yavaş yavaş Kaymakama yaklaşır.) Ne oluyor beyefendi? Allah rızası için bana da anlatın... (Reşat Nuri Güntekin)''
 
:'''4.''' Yüzde ve binde işaretleri yazılırken sayılarla işaret arasında boşluk bırakılmaz: ''%25, ‰50'' vb.
'''3)''' Alıntıların aktarıldığı eseri veya yazarı göstermek için kullanılır:
 
:'''5.''' Adları sayılardan oluşan iskambil oyunları bitişik yazılır: ''altmışaltı, ellibir, yirmibir'' vb.
:*''Cihanın tarihi, vatanı uğrunda senin kadar uğraşan, kanını döken bir millet daha gösteremez. Senin kadar kimse kendi vatanına sahip ol­maya hak kazanmamıştır. Bu vatan ya senindir, ya kimsenin. (Ahmet Hikmet Müftüoğlu)''
 
:'''6.''' Romen rakamları tarihî olaylarda, yüzyıllarda, hükümdar adlarında, tarihlerde ayların yazılışında, kitap ve dergi ciltlerinde, kitapların asıl bölümlerinden önceki sayfaların numaralandırılmasında, maddelerin sıralandırılmasında kullanılır: ''II. Dünya Savaşı; XX. yüzyıl; III. Selim, XIV. Louis, II. Wilhelm, V. Karl, VIII. Edward; 1.XI.1928; I. Cilt; I)... II) ...'' vb.
:*''Eşin var, aşiyanın var, baharın var ki beklerdin''
 
:'''7.''' Dört veya daha çok basamaklı sayılar sondan sayılmak üzere üçlü gruplara ayrılarak yazılır ve aralarına nokta konur: ''4.567, 326.197, 49.750.812, 28.434.250.310.500'' vb.
::''Kıyametler koparmak neydi ey bülbül, nedir derdin? (Mehmet Akif Ersoy)''
 
:'''8.''' Sayılarda kesirler virgülle ayrılır: ''15,2'' (15 tam, onda 2); ''5,26'' (5 tam, yüzde 26) vb.
:*''Bir isim kökü, gerektiğinde çeşitli eklerle fiil kökü durumuna getirilebilir (Zülfikar 1991: 45).''
 
:'''9.''' Sıra sayıları yazıyla ve rakamla gösterilebilir. Rakamla gösteril­mesi durumunda ya rakamdan sonra bir nokta konur ya da rakamdan sonra kesme işareti konularak derece gösteren ek yazılır: ''15., 56., XX.; 15'inci, 56'ncı, XX'nci'' vb.
'''5)''' Alıntılarda, alınmayan kelime veya bölümle­rin yerine konulan üç nokta, yay ayraç içine alınabilir.
:'''Uyarı:''' Sıra sayıları ekle gösterildiklerinde rakamdan sonra sa­dece kesme işareti ve ek yazılır, ayrıca nokta konmaz: ''8.'inci'' değil ''8'inci'', ''2.'nci'' değil ''2'nci'' vb.
 
:'''10.''' Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla belirtilir: ''2'şer'' değil ''ikişer'', ''9'ar'' değil ''dokuzar'', ''100'er'' değil ''yüzer'' vb.
'''6)''' Bir söze alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırmak için kullanılan ünlem işareti yay ayraç içine alınır:
:*''Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.''
 
:'''11.''' Bayağı kesirlere getirilecek ekler alttaki sayı esas alınarak yazılır: ''4/8'i'' (dört bölü sekizi), ''1/2'si'' (bir bölü ikisi) vb.
'''7)''' Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını gös­termek için kullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır:
:*''1496 (?) yılında doğan Fuzuli...''
 
:'''12.''' Bir zorunluluk olmadıkça cümle rakamla başlamaz.
'''8)''' Bir yazının maddelerini gösteren sayı ve harflerden sonra kapama ayracı konur:
 
== Ünsüz uyumu ==
:*''I) 1) A) a)''
Türkçede sert ünsüzle biten kelimeler sert ünsüzle başlayan ekler alır: ''aç-tı, aş-çı, bak-tım, bas-kı, çiçek-ten, düş-kün, geç-tim, ipek-çi, seç-kin, seç-ti, süt-çü'' vb. Yumuşak ünsüzle biten kelimeler ise yumuşak ünsüzle başlayan ekler alır: ''al-dı, an-dı, bil-gi, del-gi, göz-cü, ver-di, yol-da'' vb.
 
== Ünlü düşmesi ==
::''II) 2) B) b)''
:'''1.''' İki heceli bazı kelimeler ünlüyle başlayan bir ek aldıklarında ikinci hecelerindeki dar ünlüler düşer: ''ağız / ağzı, alın / alnı, bağır / bağrım, beniz / benzi, beyin / beynimiz, boyun / boynu, böğür / böğrüm, burun / burnu, geniz / genzi, göğüs / göğsün, gönül / gönlünüz, karın / karnı, oğul / oğlu; çevir- / çevril-, devir- / devril-'' vb.
 
:'''2.''' Ünlüyle başlayan ek aldıklarında vurgusuz orta hecesindeki dar ünlüsü düşen kelimelerle oluşturulan ikilemelerde ikinci kelimenin dar ünlüsü düşmez: ''ağız ağıza, burun buruna, koyun koyuna'' (yatmak), ''omuz omuza, devirden devire, nesilden nesile, oğuldan oğula, şehirden şehire'' vb.
=== Köşeli ayraç ( [ ] ) ===
 
:'''3.''' ''İçeri, dışarı, ileri, şura, bura, ora, yukarı, aşağı'' gibi sözler ek aldıklarında sonlarında bulunan ünlüler düşmez: ''içerde'' değil ''içeride'', ''şurda'' değil ''şurada'' vb.
 
== Küçük ünlü uyumu ==
'''1)''' Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda yay ayraçtan önce köşeli ayraç kullanılır:
Bir kelimede düz ünlüden sonra düz (''a, e, ı, i''), yuvarlak ünlüden sonra yuvarlak dar (''u, ü'') veya düz geniş (''a, e'') ünlüler bulunur: ''anlaşmalı, bilek, çilek, ısırmak, ılıklaşmak, kayıkçı, seslenmek, yeşil; boyunduruk, börekçi, çocuk, güreşmek, ocakçı, odun, özlemek, sürmek, vurmak, yoklamak, yorgunluk, yumurta, yüreksiz'' vb.
 
Küçük ünlü uyumuna aykırı Türkçe kelimeler de vardır: ''avuç, avurt, çamur, kabuk, kavuk, kavun, kavurmak, kavuşmak, savurmak, yağmur'' vb.
:*''Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-1973)] en güzel eserlerini Bodrum'da yazmıştır.''
 
Küçük ünlü uyumu, alıntı kelimelerde aranmaz: ''aktör, alkol, bandrol, daktilo, kabul, doktor, muzır, mühim, mümin, müzik, profesör, radyo, vakur'' vb.
'''2)''' Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır:
:*''Reşat Nuri [Güntekin], Çalıkuşu, Dersaadet, 1922.''
 
Küçük ünlü uyumuna aykırı bazı kelimelere getirilen ekler, kelimenin son ünlüsüne uyar: ''kavun-u, konsolos-luk, muzır-lık, müzik-çi, yağmur-luk'' vb.
:*''Server Bedi [Peyami Safa]''
 
Bazı alıntı kelimelerde ekler bu uyuma girmez: ''alkol-lü, kabul-ü, bandrol-lü, saat-lik'' vb.
=== Kesme işareti ( ' ) ===
 
''-ki'' aitlik eki yalnızca birkaç örnekte küçük ünlü uyumuna uyar: ''bugünkü, dünkü, öbürkü'' vb.
 
Büyük ve küçük ünlü uyumuyla ilgili yukarıdaki kurallar aşağıdaki çizelgede de gösterilmiş ve örneklendirilmiştir:
'''1)''' Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır:
 
{| class="wikitable"
:*''Kurtuluş Savaşı’nı, Atatürk’üm, Türkiye’mizin, Fatih Sultan Mehmet’e, Muhibbi’nin, Gül Baba’ya, Sultan Ana’nın, Mehmet Emin Yurdakul’dan, Kâzım Karabekir’i, Yunus Emre’yi, Ziya Gökalp’tan, Refik Halit Karay’mış, Ahmet Cevat Emre’dir, Namık Kemal’se, Şinasi’yle, Alman’sınız, Kırgız’ım, Karakeçili’nin, Osmanlı Devleti’ndeki, Cebrail’den, Çanakkale Boğazı’nın, Samanyolu’nda, Sait Halim Paşa Yalısı’ndan, Resmî Gazete’de, Millî Eğitim Temel Kanunu’na, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönetmeliği’ni, Eski Çağ’ın, Yükselme Dönemi’nin, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’na vb.''
|-
| a → a, ı (''takar, alır'') || o → u, a (''omuz, oya'')
|-
| e → e, i (''geçer, gelir'') || ö → ü, e (''ölçü, ördek'')
|-
| ı → ı, a (''kılıç, kısa'') || u → u, a (''uzun, ufak'')
|-
| i → i, e (''ilik, ince'') || ü → ü, e (''ütü, ürkek'')
|}
 
== Büyük ünlü uyumu ==
:*''“Onun için Batı’da bunlara birer fonksiyon buluyorlar.” (Burhan Felek)''
Bir kelimenin birinci hecesinde kalın bir ünlü (''a, ı, o, u'') bulunuyorsa diğer hecelerdeki ünlüler de kalın, ince bir ünlü (''e, i, ö, ü'') bulunuyorsa diğer hecelerdeki ünlüler de ince olur: ''adım, ayak, boyunduruk, burun, dalga, dudak, kırlangıç; beşik, bilezik, gelincik, gözlük, üzengi, vergi, yüzük'' vb.
 
Büyük ünlü uyumuna aykırı olan Türkçe kelimeler de var­dır: ''anne, dahi, elma, hangi, hani, inanmak, kardeş, şişman'' vb.
:*''1919 senesi Mayıs’ının 19’uncu günü Samsun’a çıktım. (Atatürk)''
 
Alıntı kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz: ''ahenk, badem, ceylan, çiroz, dükkân, fidan, gazete, hamsi, kestane, limon, model, nişasta, otomatik, pehlivan, selam, tiyatro, viraj, ziyaret'' vb.
*Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman ekten önce kesme işareti kullanılır:
:*''Hisar’dan, Boğaz’dan vb.''
 
Bitişik yazılan birleşik kelimelerde büyük ünlü uyumu aranmaz: ''açıkgöz, bilgisayar, çekyat, hanımeli'' vb.
*Belli bir kanun, tüzük, yönetmelik kastedildiğinde büyük harfle yazılan kanun, tüzük, yönetmelik sözlerinin ek alması durumunda kesme işareti kullanılır:
:*''Bu Kanun’un 17. maddesinin c bendi...''
:*''Yukarıda adı geçen Yönetmelik’in 2’nci maddesine göre... vb.''
 
''-gil, -ken, -leyin, -mtırak, -yor'' ekleri büyük ünlü uyumuna uymaz: ''akşam-leyin, bakla-­gil-ler, çalışır-ken, ekşi-mtırak, yürü-yor'' vb.
*Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme işareti yay ayraçtan önce kullanılır:
:*''Yunus Emre’nin (1240?-1320), Yakup Kadri’nin (Karaosmanoğlu) vb.''
 
''-daş (-taş)'' eki bazı kelimelerde büyük ünlü uyumuna uymaz: ''din-daş, gönül-daş, meslek-taş, ülkü-daş'' vb.
*Ek getirildiğinde Avrupa Birliği kesme işareti ile kullanılır:
:*''Avrupa Birliği’ne üye ülkeler...''
 
'''<u>UYARI</u>:''' Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki olan özel ada, bu ek dışında başka bir iyelik eki getirildiğinde <u>kesme işareti konmaz</u>:
:*''Boğaz Köprümüzün güzelliği, Amik Ovamızın bitki örtüsü, Kuşadamızdaki liman vb.''
 
'''<u>UYARI</u>''': Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler <u>kesmeyle ayrılmaz</u>:
:*''Türkiye Büyük Millet Meclisine, Türk Dil Kurumundan, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanlığının; Bakanlar Kurulunun, Danışma Kurulundan, Yürütme Kuruluna; Türkiye Büyük Millet Meclisinin 112’nci Birleşiminin 2’nci Oturumunda; Mavi Köşe Bakkaliyesinden vb.''
 
'''<u>UYARI</u>''': '''''"Başbakanlık, Rektörlük vb."''''' sözler ünlüyle başlayan bir ek geldiğinde '''''"Başbakanlığa, Rektörlüğe vb."''''' biçimlerde yazılır.
 
'''<u>UYARI</u>''': Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen diğer ekler kesmeyle ayrılmaz:
:*''Türklük, Türkleşmek, Türkçü, Türkçülük, Türkçe, Müslümanlık, Hristiyanlık, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Aydınlı, Konyalı, Bursalı, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Türklerin, Türklüğün, Türkleşmekte, Türkçenin, Müslümanlıkta, Hollandalıdan, Hristiyanlıktan, Atatürkçülüğün vb.''
 
'''<u>UYARI</u>''': Sonunda '''''"p, ç, t, k"''''' ünsüzlerinden biri bulunan '''''"Ahmet, Çelik, Halit, Şahap; Bosna-Hersek; Kerkük, Sinop, Tokat, Zonguldak"''''' gibi özel adlara ünlüyle başlayan ek getirildiğinde kesme işaretine rağmen '''''"Ahmedi, Halidi, Şahabı; Bosna-Herseği; Kerküğü, Sinobu, Tokadı, Zonguldağı"''''' biçiminde son ses yumuşatılarak söylenir.
 
'''<u>UYARI</u>''': Özel adlar yerine kullanılan '''“o”''' zamiri cümle içinde <u>büyük harfle yazılmaz</u> ve kendisinden sonra gelen ekler <u>kesme işaretiyle ayrıl­maz</u>.
 
'''2)''' Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak için konur:
:*''Nihat Bey’e, Ayşe Hanım’dan, Mahmut Efendi’ye, Enver Paşa’ya; Türk Dil Kurumu Başkanı’na vb.''
 
'''3)''' Kısaltmalara getirilen ekleri ayırmak için konur:
:*''TBMM’nin, TDK’nin, BM’de, ABD’de, TV’ye vb.''
 
'''4)''' Sayılara getirilen ekleri ayırmak için konur:
:*''1985’te, 8’inci madde, 2’nci kat; 7,65’lik, 9,65’lik, 657’yle vb.''
 
'''5)''' Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için konur:
 
:*''Başvurular 17 Aralık’a kadar sürecektir. Yabancı Sözlere Karşılıklar Kılavuzu’nun veri tabanının Genel Ağ’da hizmete sunulduğu gün olan 12 Temmuz 2010 Pazartesi’nin TDK için önemi büyüktür.''
 
'''6)''' Seslerin ölçü ve söyleyiş gereği düştüğünü göstermek için kullanılır:
 
:*''Bir ok attım karlı dağın ardına''
 
::''Düştü m’ola sevdiğimin yurduna''
 
::''İl yanmazken ben yanarım derdine''
 
::''Engel aramızı açtı n’eyleyim (Karacaoğlan)''
 
:*''Şems’in gözlerine bir şüphe çöreklendi: “Dostum ne’n var? Her şey yolunda mı?” (Elif Şafak)''
 
:*''Güzelliğin on par’etmez''
 
::''Bu bendeki aşk olmasa (Âşık Veysel)''
 
'''7)''' Bir ek veya harften sonra gelen ekleri ayırmak için konur:
:*''a’dan z’ye kadar, Türkçede -lık’la yapılmış sözler.''
 
== Kısaltmalar ==
 
''-ki'' aitlik eki büyük ünlü uyumuna uymaz: ''akşamki, duvardaki, karşıki, onunki, yarınki, yoldaki'' vb.
'''1)''' Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları genellikle her kelimenin ilk harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır.
:*''TBMM (Türkiye Büyük Millet Meclisi), TDK (Türk Dil Kurumu), ABD (Amerika Birleşik Devletleri); KB (Kutadgu Bilig); TD (Türk Dili), TK (Türk Kültürü), TDED (Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi); B (batı), D (doğu), G (güney), K (kuzey); GB (güneybatı), GD (güneydoğu), KB (kuzeybatı), KD (kuzeydoğu)''
 
Büyük ünlü uyumuna girmeyen kelimelere gelen ekler, kalınlık incelik bakımından son hecenin ünlüsüne uyar: ''adalet-li, anne-si, kardeş-lik, meslektaş-ımız, şişman-lık'' vb.
*Ancak bazen kelimelerin, özellikle son kelimenin birkaç harfinin kısaltmaya alındığı da görülür. Bazen de aradaki kelimelerden hiç harf alınmadığı olur. Bu tür kısaltmalarda, kısaltmanın akılda kalabilmesi için yeni bir kelime oluşturma amacı güdülür.
:*''BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi), İLESAM (İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği), TÖMER (Türkçe Öğretim Merkezi).''
 
Bazı alıntı kelimelerde ekler bu uyuma girmez: ''idrak-i, meçhul-e, mentol-de, sembol-ler'' vb.
*Gelenekleşmiş olan '''''T.C. (Türkiye Cumhuriyeti)''''' ve '''''T. (Türkçe)''''' kısaltmalarının dışında büyük harflerle yapılan kısaltmalarda nokta kullanılmaz.
 
Son ünlüleri kalın sıradan olmasına karşın son sesleri ince söylenen bazı alıntı kelimeler ince ünlülü ekler alır: ''alkol / alkolü, hakikat / hakikati, helal / helalimiz, idrak / idrakimiz, kabul / kabulü, kontrol / kontrolü, protokol / protokole, saat / saate, sadakat / sa­dakati, santral / santraller'' vb.
'''2)''' Element ve ölçülerin uluslararası kısaltmaları kabul edilmiştir.
:*''C (karbon), Ca (kalsiyum), Fe (demir); m (metre), mm (milimetre), cm (santimetre), km (kilometre), g (gram), kg (kilogram), l (litre), hl (hektolitre), mg (miligram), m² (metre kare), cm² (santimetre kare).''
 
== Düzeltme işareti ==
'''3)''' Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla element ve ölçülerin dışında kalan kelime veya kelime gruplarının kısaltılmasında, ilk harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler dikkate alınır. Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise ilk harf büyük; cins isim ise ilk harf küçük olur.
:'''1.''' Yazılışları bir, anlamları ve söylenişleri ayrı olan kelimeleri ayırt etmek için okunuşları uzun olan ünlülerin üzerine ko­nur: ''adem'' (yokluk), ''âdem'' (insan); ''adet'' (sayı), ''âdet'' (gelenek, alışkanlık); ''alem'' (bayrak), ''âlem'' (dünya, evren); ''aşık'' (eklem kemiği), ''âşık'' (vurgun, tutkun); ''hal'' (sebze, meyve vb. satılan yer), ''hâl'' (durum, vaziyet); ''hala'' (babanın kız kardeşi), ''hâlâ'' (henüz); ''rahim'' (esirgeme), ''rahîm'' (koruyan, acıyan); ''şura'' (şu yer), ''şûra'' (danışma kurulu) vb.
:*''Alm. (Almanca), İng. (İngilizce), Kocatepe Mah. (Kocatepe Mahallesi), Güniz Sok. (Güniz Sokağı), Prof. (Profesör), Dr. (Doktor), Av. (Avukat), Alb. (Albay), Gen. (General); is. (isim), sf. (sıfat), hzl. (hazırlayan), çev. (çeviren), ed. (edebiyat), fiz. (fizik), kim. (kimya).''
:'''Uyarı:''' ''Katil'' (''<katl'' = öldürme) ve ''kadir'' (''<kadr'' = değer) kelimeleriyle karışma olasılığı ol­duğu hâlde ''katil'' (''ka:til'' = öldüren) ve ''kadir'' (''ka:dir'' = güçlü) kelimelerinin düzeltme işareti konma­dan yazılması yaygınlaşmıştır.
 
:'''2.''' Arapça ve Farsçadan Türkçeye giren birtakım kelimelerle özel adlarda bulunan ince ''g, k'' ünsüzlerinden sonra gelen ''a'' ve ''u'' ünlüleri üzerine konur: ''dergâh, gâvur, karargâh, tezgâh, yadigâr, Nigâr; dükkân, hikâye, kâfir, kâğıt, Hakkâri, Kâzım; gülgûn, merzengûş; mahkûm, mezkûr, sükûn, sükût'' vb. Kişi ve yer adlarında ince ''l'' ünsüzünden sonra gelen ''a'' ve ''u'' ünlüleri de düzeltme işareti ile yazılır: ''Halûk, Lâle, Nalân; Balâ, Elâzığ, İslâhiye, Lâdik, Lâpseki, Selânik'' vb.
*Küçük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu esas alınır:
:*''cm'yi, kg'dan, mm'den, YKr’un.''
 
:'''3.''' Nispet ekinin, belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışmasını önlemek için kullanılır: ''(Türk) askeri ve askerî (okul), (İslam) dini ve dinî (bilgiler), (fizik) ilmi ve ilmî (tartışmalar), (Mustafa Kemal Atatürk'ün) resmi ve resmî (kuruluşlar)'' vb.
*Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ise kısalt­manın son harfinin okunuşu esas alınır:
:Nispet eki alan kelimelere Türkçe ekler getirildiğinde düzeltme işareti olduğu gibi kalır: ''millîleştirmek, millîlik, resmîleştirmek, resmîlik'' vb.
:*''BDT'ye, TDK’den, THY'de, TRT'den, YTL’nin.''
 
== Ünlülerin nitelikleri ==
*Ancak kısaltması büyük harflerle yapıldığı hâlde bir kelime gibi okunan kısaltmalara getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır:
Türkçede sesler, ünlüler ve ünsüzler olmak üzere iki ana gruba ayrılır.
:*''ASELSAN'da, BOTAŞ'ın, NATO'dan, UNESCO'ya.''
 
Ses yolunda bir engele çarpmadan çıkan sese ünlü denir. Türkçede sekiz ünlü vardır: ''a, e, ı, i, o, ö, u, ü''
*Sonunda nokta bulunan kısaltmalar kesmeyle ayrılmaz. Bu tür kı­saltmalarda ek, noktadan sonra ve kelimenin okunuşuna uygun olarak yazılır.
:*''Alm.dan, İng.yi, vb.leri.''
 
Ünlüler şu biçimde sınıflandırılır:
*Tonsuz (sert) ünsüzle biten kısaltmalar, ek aldıkları zaman oku­nuşta tonsuz ses tonlulaştırılmaz.
:*''AGİK'in (AGİĞ'in değil), CMUK'un (CMUĞ'un değil), RTÜK'e (RTÜĞ'e değil), TÜBİTAK'ın (TÜBİTAĞ'ın değil).''
 
:'''1.''' Dilin durumuna göre:
*Ancak birlik kelimesiyle yapılan kısaltmalarda söyleyişte '''k''''nin yu­muşatılması normaldir.
::'''a.''' Kalın ünlüler: ''a, ı, o, u''
::'''b.''' İnce ünlüler: ''e, i, ö, ü''
 
:'''2.''' Dudakların durumuna göre:
:*''ÇUKOBİRLİK'e (söylenişi ÇUKOBİRLİĞE), FİSKOBİRLİK'in (söylenişi FİSKOBİRLİĞİN)''.<ref>[http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=category&id=50 Yazım Kılavuzu] ''Türk Dil Kurumu''. Erişim tarihi: 3 Temmuz 2015.</ref>
::'''a.''' Düz ünlüler: ''a, e, ı, i''
::'''b.''' Yuvarlak ünlüler: ''o, ö, u, ü''
 
:'''3.''' Ağzın açıklığına göre:
::'''a.''' Geniş ünlüler: ''a, e, o, ö''
::'''b.''' Dar ünlüler: ''ı, i, u, ü''
 
== Ayrıca bakınız ==
Satır 1.405 ⟶ 909:
 
== Kaynakça ==
*{{Web kaynağı|url=http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=category&id=50|başlık=Yazım Kuralları|yayıncı=tdk.gov.tr|arşivurl=https://web.archive.org/web/20170926164503/http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_content&view=category&id=50|arşivtarihi=26 Eylül 2017|erişimtarihi=26 Eylül 2017}}
{{Kaynakça}}
 
[[Kategori:Vikipedi:Biçem]]