Işık yükseltici: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Bulgu (mesaj | katkılar)
düzeltme, added orphan, deadend tags, yazış şekli: ard arda → art arda, bir çoğu → birçoğu, Labaratuar → Laboratuvar AWB ile
26. satır:
Çizgi kalınlığının heterojen miktarından dolayı katkı sağlayan iyonların genişlemesi, kazanılan spektrumun heterojen bileşenlerle ve kazanılan doymanın gerçekşemesi, küçük bir içerikte, heterojen olarak gerçekleşmektedir. Bu etki aynı zamanda hayali deli yakımı gibi adlandırılır çünkü yüksek güç sinyali bir dalgaboyundan sinyale yakın olan ve heterojen olarak doyurulan genişletilmiş iyonlarca sağlanmaktadırlar. Hayali boşluklar genişliğe bağlı olarak çeşitlenmektedirler ve aynı zamanda fiber optiğin karakteristik özelliklerine de bağlıdırlar. Fakar, gene olarak 1 nanometreden daha az kısa dalgaboylarında ve C bandlarının sonunda, birkaç nanometre uzunluğundaki dalgaboyları C bandının sonunda sonlanmaktadırlar. Deliklerin derinlğği çok küçük olmasına rağmen, bazı pratik yollarda gözlemlemesi oldukça zordur.
===Kutuplaştırma Etkisi===
DFA'nın kutuplaştırması gerekli olarak yükselticiden bağımsız olmasına rağmen, küçük bir miktardaki katkı sağlayan iyonlar isteklerine göre uygun kutuplaşma koşullarında birbirleriyle etkileşim halindedirler ve gelen sinyalin bağlı olduğu kutuplaşmaya bağlıdır(genellikle 0.5 dB'den küçüktür). Bu durum Polarization Dependent Gain (PDG) olarak adlandırılmaktadır. İyonların soğurma ve emme bölgeleri elips şeklinde modellenerekten büyük bir eksen etrafında sıralanarak sıradan olarak tüm yönlerde farklı cam bölgelerinde gerçekleştirilmektedirler. Yerleşmenin rastgele olarak dağıtılması elipslerde ve camlarda makroskopik olarak izotropik maddeler oluşturmaktadır fakat güçlü pompa lazerleri anizotropic dağılımı yüklemektedir ve bu olay seçici uyarma sayesinde iyonları daha sıralı bir optik alan vektörüne pompalar. Ayrıca, bu uyarılmış iyonlar sinyal alanlarıyla birlikte uyarılarak daha fazla canlandırılmış emisyon üretmektedirler. Kazançtaki değişim bu şekilde kutuplaşmanın sıralanması ile ilgili olarak pompaya ve lazere bağlıdır. Örnek olarak, iki lazer aynı katkı sağlayan iyonların alt kümesinde bulunsun ya da bulunmasın gerçekleşmesidir. İdeal katkılı fiber çift kırılmaya uğramadan, PDG'yi uygunsuz bir şekilde genişletmektedir. Neyse ki, fiber optiklerde çift kırılımın az bir miktarı her zaman bulunmaktadır ve ayrıca, hızlı ve yavaş eksenler rastgele fiber boylarında değişkenlik göstereceklerdir. Genel DFA onlarca metre uzunluğunda değişkenlik göstermektedir ve her zaman tekdüzeliğini korumak için çift kırılım eksenini göstermektedir. Bu iki birleşmiş etkiler (transfer fiberlerine kutuplaştırma modu için dağıtım verenler) benzer sinyal kutuplaşmasında düzensizlik göstermektedirler ve fiberdeki pompa lazerleri boyunca göstermektedir. Böylece, PDG'nin ortalamasından dışarıya çıkmaya eğimlidirler. Sonuç ise PDG'nin tek bir yükselticide zorlukla gözlenmesidir. (fakat ardart arda bağlanmış yükselticilerin bağlı olması gözle görülür bir etkidir.)
===Erbiyum Katkılı Fiber Optik Yükselticiler===
Erbiyum katkılı fiber yükseltici (EDFA) en çok yaygın olarak kullanılan fiber yükselticidir ve yükseltme penceresi, silika katkılı fiber optiğin üçüncü transfer penceresiyle çakışmaktadır.
32. satır:
C ve L bantları arasındaki temel farklılık L bandında uzun ömürlü katkılı fiber yükseltici kullanılmasıdır. Uzun boylu fiber düşül seviyeli dönüşümü kullanır ve bu yüzden uzun dalgaboylarını sonuç olarak vermektedir ve bu sırada kullanılabilir bir miktarda kazanç da sağlamaktadır. (Erbiyumun silikadaki band yapısından dolayı)
EDFA'lar generl olarak iki pompalama bandı kullanırlar ve bunlar 980 nm ve 1480 nm'dir. 980 nm bandı yüksek soğurma alanına sahiptir ve genel olarak düşük gürültülü performans gerektirmektedir. Soğurma bandı diğerine oranla daha dardır ve bu yüzden dalgaboyunu sabitleyici lazer kaynakları genel olarak ihtiyaç sebebidir. 1480 nm band düşüktür fakat daha geniştir, soğurma alanı büyüktür ve genel olarak yüksek güç yükseltiminde kullanılmaktadır. 980 nm ve 1480 nm kombinasyonunda pompalama genellikle yükselticiler tarafından kolaylaştırılmaktadır.
Fiber optik yükselticiler H.J.Shaw ve Michel Digonnet tarafından Stanford Üniversitesinde, Kaliforniya'da 1980'li yılların başında icat edilmişlerdir. EDFA ilk olarak birkaç yıl sonra David N. Payne, R. Mears, I.M Jauncey and L. Reekie'in de aralarında bulunduğu bir grup tarafından Southampton Üniversitesinde AT&T Bell LabaratuarlarındaLaboratuvarlarında ortaklaşa bir çalışma sonucu E. Desurvire, P. Becker, ve J. Simpson ve Italian Company Pirelli katılımlarıyla gerçekleştirilmiştir. Çift yollu ışık yükseltici Dense Wave Division Multiplexing (DWDM) sisteminin kullanımını sağlamaktadır ve bu sistem Stephan B. Alexandar tarafından Cienna Corporation'da icat edilmiştir.
===Diğer Dalgaboyları için Katkılı Fiber Yükselticiler===
Tulyum katkılı fiber yükselticiler S bandında (1450-1490 nm) kullanılmışlardır ve Praseodymium katkılı fiber yükselticiler 1300 nm bölgesinde kullanılmışlardır. Buna rağmen, birçok bölgede herhangi bir önemli reklamsal kullanım bu zamana kadar gözlemlenmemiştir ve bu yükselticilerin bir çoğubirçoğu herhangi bir yeniliğin içerisinde yer almamışlardır aynı EDFA'da da görüldüğü gibi.Buna rağmen, Öterbiyum katkılı fiber lazerler ve yükselticiler 1 mikrometre civarındaki dalgaboyunda çalışmaktadırlar ve birçok uygulamaları malzemelerin endüstriyel sürecinde bulunmaktadır aynı bu cihazların ekstrem koşullardaki yüksek çıkış güçlerinde olduğu gibi (onlarca kilowatt).
Fotovoltaik güç üretimi yenilenemeyen yakıtların tüketimini azaltmaktadır. Hibrit sistemler en çok adalarda bulunmaktadır. Almanya’daki Pellworm adası ve Yunanistan’daki Kythnos adasın bunun önemli örneklerindendir ( ikisi de rüzgar enerjisi ile bilinmektedirler.). Kythnos dizel tüketimini %11.2 oranına indirmiştir. 2015 yılında, yedi ülkenin katılımıyla gerçekleşen ve küçük şebekelerle ve izole şebekelerle hibritleşme tarafından üretim maliyeti düşürülecektir. Buna rağmen, hibritler için finansal rakamlar çok önemlidirler ve geniş alanda güç üretilen yerin mülkiyet yapısına bağlıdır. Devlete ait yapılar için maliyet azatlımı önemliyken, bunun yanı sıra halka açık olmayanlar için ekonomik faydaları da önemli bir ölçüde araştırılmaktadırlar. Bağımsız güç üreticileri buna örnektir. Fotovoltaik etki limitinin son zamanlardaki araştırmalara göre PV+CHP gibrit sistemine sahip ağda Amerika’da yayılması görülmektedir. Güneş akışının geçici dağılımında, elektriksel ve ısısal gereksinimlerin yalnızca Amerika için analiz edilip fotovoltaiklerle beraber ek olarak fotovoltaik yayılımını geleneksel elektrik sistemiyle nasıl mümkün olabileceğini göstermişlerdir. Bu teori birçok simulasyonlarla her saniyeye göre güneş akış verisinin gerekli batarya yedeklemesi için ve hibrit sistemlerin ucuz batarya sistemlerine oranla mümkün olabileceğini göstermektedir.
Değişik türde yenilenebilir enerji kaynakları sayesinde, depolama güç üretimini ne zaman uygun olursa üretmesine yetki vermiştir ve tüketiminin de ne zaman olursa tüketilmesi gerektiğini söylemektedir. Şebeke operatöründe iki değişken elektriği gerekli olduğu zamanlar için depo etmektedir veya nerede ihtiyaç varsa oraya transfer etmektedir. Bu durumların ikiside sonuç verememektedir, 30kWp üstünde otomatik olarak kendilerini kapatmaktadırlar ve bunun yanı sıra tüm redresörlerin gerilim düzenlemeleri koruma halindedir. Ayrıca, yük yeterli miktarda değil ise güç sağlamasını durdurmaktadırlar. Şebeke operatörleri, sistemlerden fazla üretilenleri kısma opsiyonuna sahiptirler ve bunun yanı sıra rüzgar enerjisi, güneş enerjisinden daha yaygın olarak kullanılmaktadır. Sonuç olarak önemli bir miktarda gelir kaybı yaşanmaktadır. Üç fazlı redresörler iş esnasında kullanılmak üzere üretilen reaktif gücü tedarik etmede eşsiz bir imkana sahiptirler. Fotovoltaik sistemler arızaları tespit edip görüntülemektedirler ve operasyonlarını uygun hale getirmektedirler. Donanımların verimine ve donanımların doğasına dayanaraktan birçok fotovoltaik görüntüleme stratejileri bulunmaktadırlar. Görüntüleme iş alanında veya uzaktan gerçekteştirilebilmektedir. Bu sadece üretimi ölçebilir ve tüm verileri redresörlerden geri alabilir. Ayrıca yine tüm verileri iletişim ekipmanlarından da geri alma imkanına sahiptir. Görüntüleme cihazları, kendilerini denetime bağlamaktadırlar veya ekstradan özellikleri de sunmaktadırlar. Bireysel redresörler ve batarya şarj kontrolleri görüntülemeyi, üreticinin özel yazılımı ve tutanaklarını kullanarak gerçekleştirmektedirler. Redresörün enerji ölçümü denge bakımından kısıtlanabilir ve ölçme amaçlarından sağlanan gelire pek uygun olmayabilir. Üçüncü nesil veri kazanın sistemi çoklu redresörleri görüntüleyebilir ve bu esnada üreticinin tutanakları sayesinde redresör kullanır. Ayrıca buna ek olarak, havayla alakalı sistemlerden bilgi de sağlamaktadırlar. Bağımsız akıllı ölçüm cihazları fotovoltaik tertibat sisteminden üretilen toplam enerjiyi ölçmektedirler.