Dede Korkut Kitabı: Revizyonlar arasındaki fark
[kontrol edilmemiş revizyon] | [kontrol edilmiş revizyon] |
İçerik silindi İçerik eklendi
yanlışlık düzeltildi |
Gerekçe: |
||
16. satır:
| Seride_sonraki =
}}
'''Dede Korkut Kitâbı''' (Dresden yazmasının adıyla: ''Kitāb-ı Dedem Ḳorḳud Alā Lisān-ı Tāife-i Oġuzân'', Vatikan yazmasının adıyla: Hikâyet-i
On iki destansı hikâye ve bir önsözden oluşur. İçerdiği hikâyeler tarih boyunca dilden dile, anlatıcıdan anlatıcıya aktarılan birer sözlü gelenek ürünüdür. Hikâyeler kulaktan kulağa aktarıldığından dolayı gerçek hâlinin dışına çıkmıştır. XV. yüzyılın ikinci yarısında yazıya geçirildiği tahmin edilir. Oğuzların yaşam biçimlerinden, ekonomisine, inançlarından, giyinişlerine, beslenmelerinden içinde yaşadıkları doğaya kadar pek çok konuda bilgi sağlayan bir kaynaktır. Günümüze ulaşan iki el yazması nüshadan birisi [[Dresden Kütüphanesi]]’nde, birisi ==
Dede Korkut Kitabı, destansı Oğuz hikâyelerinin mecmuasıdır.<ref name=ergin>{{Web kaynağı | soyadı1 = Ergin | ad1 = Muharem | başlık = '''Türk Edebiyatı’nın Paha Biçilemeyen Mücevheri: Dede Korkut''' | url = http://islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c09/c090057.pdf | yayıncı = Dil ve Edebiyat Dergisi | erişimtarihi = 28 Aralık 2015 | arşivurl = http://web.archive.org/web/20150418082750/http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c09/c090057.pdf | arşivtarihi = 18 Nisan 2015}}</ref> İçerdiği on iki hikayenin büyük bölümü ilk defa X. -XI. yüzyıllar arasında Oğuzların eski yurdu olan [[Seyhun]] nehri boylarında ortaya çıkmış, XI. yüzyılda Oğuzlar’ın Kuzey İran, Güney Kafkasya ve Anadolu’yu ele geçirmeleri ile Yakındoğu’ya gelmiştir. “''Alpamış''” olarak da bilinen Bamsı Beyrek hikayesi ise V.-VI. yüzyıllara kadar tarihlenmektedir.<ref name=onder>{{Web kaynağı | soyadı1 = Cırık | ad1 = Önder | başlık = '''Doğa Tarihi Açısından Dede Korkut Hikayeleri Üzerine Bir İnceleme''' | url = http://www.acikbilim.com/2015/04/incelemeler/doga-tarihi-acisindan-dede-korkut-hikayeleri-uzerine-bir-inceleme.html | yayıncı = Acikbilim.com 2 Nisan 2015 | erişimtarihi = 28 Aralık 2015 | arşivurl = http://web.archive.org/web/20150525022554/http://www.acikbilim.com/2015/04/incelemeler/doga-tarihi-acisindan-dede-korkut-hikayeleri-uzerine-bir-inceleme.html | arşivtarihi = 25 Mayıs 2015}}</ref>
Satır 37 ⟶ 39:
Nüshaların dil özellikleri ve kurguları birbirinden farklıdır. Kimi araştırmacılar iki nüshasının ortak bir dip nüshaya dayandığı görüşündedir; kimileri ise iki nüshanın da farklı anlatıcılardan ayrı ayrı derlenmiş olabileceği ihtimalini dile getirmiştir.<ref name=gurol>{{Web kaynağı | soyadı1 = Pehlivan | ad1 = Gürol | başlık = '''Müstensihin Edebi Eserin Yaratımındaki Rolü–Dede Korkut Kitabı Örneğinde''' | url = http://www.millifolklor.com/tr/sayfalar/101/09-.pdf | erişimtarihi = 28 Aralık 2015 | ref = Milli Folklor, Yıl 26, Sayı 101 | arşivengelli = evet}}</ref>
== Eserin basılması ve çevirileri ==
Dede Korkut Hikâyeleri ilk olarak Berlin nüshasına dayanarak Kilisli Rifat tarafından 1916’da Arap harfleriyle ''Kitâb-ı Dede Korkud alâ Tâife-i Oğuzân'' adıyla İstanbul’da yayımlandı. [[Orhan Şaik Gökyay]], Berlin nüshasını Dresden nüshasının fotoğrafları ile karşılaştırarak “''Dede Korkut''” adıyla (1938)
Eser Rusça’ya (1950 ve 1951), İtalyanca’ya (1952), Almanca’ya (1958), İngilizce’ye (1972 ve 1978), Sırpça’ya (1981) çevrilmiştir. Farsça’ya İngilizce tercümesinden ''Bâbâ Korkud'' adıyla ve Türkçe aslından ''Hamâse-i Dede Korkut adıyla çevrilmiştir.''
|