Hayali anı sendromu (psikolojik kurmacalar): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
→‎top: düzeltme AWB ile
Akilicozhan (mesaj | katkılar)
k Vikipedi formatına göre düzenlendi
1. satır:
 
'''Sahte Anı Sendromu'''
 
'''Sahte anı sendromu''', bir insanın kişiliğinin ve ilişkilerinin gerçekte doğru olmayan ama kişinin güçlü bir şekilde inandığı anılardan etkilenmesi durumunu açıklar<sup>.[1]</sup> Peter J. Freyd <sup>[2]</sup> , Sahne Anı Sendromu Kurumu'nun sonradan yaygınlaştırdığı bu terimi üretmiştir. Terim ICD-10 <sup>[4]</sup> ya da DSM-5 <sup>[5]</sup> gibi tıbbi el kitaplarının hiçbirinde ruhsal bir bozukluk <sup>[3]</sup> olarak görülmemesine rağmen anıların dış etkiler aracılığıyla değişmesi ilkesi bilim adamları tarafından kararlılıkla kabul edilmiştir.<sup>[6][7][8][9]</sup>
5. satır:
 Sahte anılar, 1990'ların başında <sup>[10]</sup> Sahte Anı Sendromu Kurumu tarafından açıklanan bir terim olmakla birlikte uydurma öyküler yaratmaya yatkın olan bir seri tedavi yöntemini tanımlayan, anıları ortaya çıkarma tedavisi sonucu oluşmaktadır. Adli psikolog Ralph Underwager, psikolog Elizabeth Loftus ve sosyolog Richard Ofshe.
 
'''== Tanım:''' ==
'''İçindekiler:'''
 
·        1. Tanım
 
·        2. Anıları Ortaya Çıkarma Tedavisi
 
·        3. Sahte Anılara Kanıt
 
·        4. Alan Çalışmaları
 
4.1. Cinsel İstismar Vakaları
 
4.2. Yanlış Tedavi Vakaları
 
·        5. Ayrıca bakınız
 
·        6. Dipnot
 
·        7. Dış bağlantılar
 
'''Tanım:'''
 
Sahte anı sendromu, bireyin kişiliğinin ve insanlarla olan ilişkilerinin gerçekte yanlış olan fakat kişinin güçlü bir şekilde inandığı bir travmatik deneyimin anısı üzerine merkezlenen koşuldur. Bu sendromun sadece bunun gibi sahte anılar tarafından nitelendirilmediği de dikkate alınmalıdır. Hepimiz doğru olmayan anılara sahibiz. .Sendroma teşhis koyulmasından ziyade, anı çok derin bir şekilde yer ettiğinde, bu kişinin tüm kişiliğini ve hayatını davranış bozukluğuna yönlendirir. Sahte anı sendromu, kişi hafızasını zorlayan kanıtlarla yüzleşmekten ısrarla kaçındığı için yıkıcıdır. Bu nedenle vaka kontrol edilemeyecek düzeye gelir; anı dirençli ve düzeltilmeye kapalı bir hal alır. Söz konusu kişiler, onları hayatlarındaki gerçek problemlerle başa çıkmaktan alıkoyan anılara güçlü bir şekilde odaklanabilir.<sup>[11]</sup>
 
Sahte anı sendromu tartışmalıdır,<sup>[12][13]</sup> ve Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı bu sendromu içermemektedir. Sahte Anı Sendromu Kurumu üyesi Paul R. McHugh, sahte anı sendromu teriminin ortaya çıkarılan anıya inananlar tarafından baş kabul edilen ilgili komite yüzünden, el kitabının dördüncü versiyonunda benimsenmediğini belirtmiştir.
 
'''== Anıları Ortaya Çıkarma Tedavisi:''' ==
 
Anıları ortaya çıkarma tedavisi, sahte anıları ve sahte anı sendromunu yarattığına inanılan tedavi süreçleri ve yöntemlerini tanımlar. Bu yöntemler hipnoz, yatıştırıcılar ve derine inen soruları kapsamaktadır. Bunlara ziyaden terapistler hastalarının problemlerinin sebebinin travmatik olayların bastırılmış anıları olduğuna inanmaktadır. <sup>[14]</sup> Terim DSM-IV ‘ta listelenmemiş ya da yaygın olan herhangi bir resmi psikoterapi yaklaşımı tarafından kullanılmamıştır.<sup>[10]</sup>
 
Satır 43 ⟶ 21:
Bunlar gibi yöntemlerin geçmişte kullanıldığı inkâr edilemez, Dünya çapında yanlış tedavi davalarının nedeni bu yöntemlerin devamlı kullanımıdır.<sup>[16]</sup> Avustralyalı bir psikolog bu yöntemlerle uğraştığı için kaydı silinmiştir.<sup>[17]</sup>
 
'''== Sahte Anının Varlığına Dair Kanıtlar''' ==
 
İnsan hafızası şekillendirilebilir ve önerilere açıktır. Ayrıca hipnoz, başkalarının önerileri, güdülenmiş görsellik gibi teknikler doğrultusunda çok çeşitli zararsız, can sıkıcı ve/veya korkunç anılar üretebilir. Bu tekniklere maruz kalmış tüm bireyler anılar oluşturmasa bile, çalışmalar gösteriyor ki kayda değer sayıda insan oluşturuyor ve bunların sahte ve kasten oluşturulmuş olduğu belirtilse de bu anılardaki olayların gerçekliğini etkin bir şekilde savunuyor. Sahte anıların olabilirliği hakkındaki sorular insan hafızasının önerilere açıklığına ilişkin ciddi bir ilgi oluşturmuştur ve anıların kaydedilmesi, saklanması ve hatırlanması hakkında önemli ölçüde bilgi artışıyla sonuçlanmıştır. Ayrıca alışveriş merkezinde kaybolma tekniği gibi öncü çalışmalar yapılmıştır.<sup>(18)</sup> Roediger ve McDermott’un (1995) deneyinde katılımcılara üzerinde çalışmaları için içinde birbiriyle ilişkili objeler de bulunan (şeker, şekerleme, bal) listeler verilmiştir. Listeyi hatırlamaları istendiğinde katılımcılar gerçekten üzerinde çalıştıkları kelimelerdense anlamsal olarak ilişkili olan fakat listede olmayan kelimeleri hatırladılar. ( Sahte anı oluşturma).<sup>(19)</sup> Pek çok kez tekrarlanmış olsa da bu deney insanların anlamca ilişkili kelimeleri dildeki anlamından ziyade kavramsal olarak saklayabileceği ve bunun sahte anı oluşumu olmaksızın kelimelerin yanlış hatırlanmasına yol açacağı gerekçesiyle hala tartışmalıdır. Ek olarak Susan Clancy bu tür çalışmalarda uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia eden katılımcıların anlamca ilişkili kelimeleri hatırlamasının kontrol grubundaki katılımcıların hatırlamasından daha muhtemel olduğunu ortaya çıkarmıştır. <sup>(20)</sup>
 
Satır 51 ⟶ 28:
Deneysel araştırmacılar farelerin hipokampüsündeki bellek hücrelerinin üzerinde suni olarak sahte anı oluşturmak için değişiklikler yapılabileceğini kanıtlamışlardır.<sup>(23)(24)</sup>
 
'''== Alan Çalışmaları''' ==
 
'''Cinsel İstismar'''
 
4.1.=== Cinsel İstismar Vakaları===
            İnsanların sonradan hatırlayabildiği bastırılmış anıların kesinliği ve güvenilirliğiyle ilgili şüpheler çocuk cinsel istismarı ya da sözde cinsel istismar gibi<sup>(25)(26)(27</sup>) bazı araştırmalara ve alan çalışmalarına katkıda bulunmuştur. Elizabeth Loftus’un çalışması ortaya çıkarılan anılarla ilgili iddialara karşı dayanak olarak kullanılmıştır.<sup>(21)</sup> ve çalışmalarda kurtarılmış anıların kullanımıyla ilgili gerekliliklerin (kanıtlarla desteklemek gibi) daha katı hale getirilmesiyle sonuçlanmıştır. Ek olarak, artık bazı devletler ortaya çıkarılan anılara dayalı açılan soruşturmalar için izin vermemektedir. Sigorta şirketlerinin de ortaya çıkarılan anılarla ilgili mesleki hata davlarına karşı olan terapistleri güvence altına alma konusunda isteksiz hale geldikleri görülmektedir.<sup>(21)(28)(29)</sup>
 
Ortaya çıkarılmış anıların kullanımını destekleyenlere göre insan hafızasının çocukluk döneminde maruz kalınmış cinsel istismarla ilgili anıları bastırabildiğine dair kuvvetli kanıtlar var.<sup>(30)</sup> Whitfield ‘’sahte anı’’ savunmasının görünüşte karmaşık fakat genellikle hatalı ve/veya mantık dışı olduğunu ileri sürmüştür. Ayrıca bu savunmanın zanlı, mahkum edilmiş ya da itirafçı çocuk tacizcileri ve onların avukatları tarafından suçlarını reddetmek için meydana getirildiğini belirtmiştir.<sup>(31)</sup> Brown, sahte anı uzmanının tanıklık etmesi ve avukatların da çocuk cinsel istismarı ve yetişkin psikopatolojisi arasında nedensel bir ilişki olmadığını belirtmesi, istismarın belirli bir travmasal soruna yol açmaması fakat diğer etkenlerin yetişkin psikopatolojisindeki tutarsızlıkları açıklaması durumunda ve/veya istismarın uzun vadedeki etkilerinin belirli olmaması hallerinde bu tanıklığın hatalı ve jüriyi yanıltmaya yönelik olduğunu ifade etmiştir.<sup>(32)</sup>
 
'''=== Yanlış Tedavi Vakaları''' ===
 
            1990’ın sonlarına doğru Amerika’da psikolog veya psikiyatristlere yönelik çocukluk döneminde cinsel ya da satanik istismara veya enseste maruz kalmaya ilişkin yanlış teşhis koymalarından dolayı açılmış pek çok dava vardır.<sup>(33)</sup>
 
Bu davalardan bazıları, sonradan ortaya çıkarılan ensest veya satanik istismara maruz kaldığına dair anılarının yanlış olduğun beyan eden kişiler tarafından getirilmiştir. Sahte Anı Sendromu Vakfı bu kişiler için ‘’ geri çekici’’ tanımını kullanmış ve bu kişilerin hikayelerini alenen paylaşmıştır.<sup>(34)</sup> İddiaların, geri çekilmelerin toplam sayılarına ve geri çekilmelerin sebeplerine ilişkin bir tartışma da halen devam etmektedir.<sup>(35)</sup>
 
'''== Dipnotlar''' ==
 
1.    [[Paul R. McHugh|''McHugh, PR'']] ''(2008). Try to remember: Psychiatry's clash over meaning, memory and mind. Dana Press. pp. 66–7. [[International Standard Book Number|ISBN]] [[Özel:BookSources/1-932594-39-6|1-932594-39-6]].''