Göbeklitepe: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Gerekçe: + nedensiz içerik silinmesi
düzeltme AWB ile
45. satır:
[[Dosya:Göbekli Tepe, Urfa.jpg|right|thumb|300px|2011 kazı sezonu sonunda genel görünüm]]
 
'''Göbeklitepe''' ya da '''Göbekli Tepe''', [[Şanlıurfa]] il merkezinin yaklaşık olarak 22 &nbsp;km. kuzeydoğusunda, [[Örencik, Şanlıurfa|Örencik]] Köyü yakınlarında<ref name="1,5">[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/TR,44420/gobeklitepe-arkeolojik-alani-sanliurfa.html kulturvarliklari.gov.tr]</ref> yer alan dünyanın bilinen en eski [[kült]] yapılar topluluğudur.<ref name="ghf">[http://globalheritagefund.org/what_we_do/preservation_by_design_partnerships/current_projects/gobekli_tepe_turkey Global Heritage Fund – Göbekli Tepe, Turkey]</ref> Bu yapıların ortak özelliği, T biçimindeki 10 – 12 dikilitaş yuvarlak planda dizilmiş, araları taş duvarla örülmüştür. Bu yapının merkezinde daha yüksek boyda iki dikilitaş karşılıklı olarak yerleştirilmiştir. Bu dikilitaşların çoğu üzerinde insan, el ve kol, çeşitli hayvan ve soyut semboller, kabartma ya da oyularak betimlenmiştir.<ref name="1,1">[http://gobeklitepe.info/tr/index.html gobeklitepe.info – ''Anasayfa'']</ref> Söz konusu motifler yer yer bir süsleme olamayacak kadar yoğun olarak kullanılmıştır. Bu kompozisyonun, bir öykü, bir anlatım ya da bir mesaj ifade ettiği düşünülmektedir.<ref name="1,6">[http://whc.unesco.org/en/tentativelists/5612/ Unesco – World Heritage List, ''The Archaeological Site of Göbeklitepe'']</ref> Hayvan motiflerinde boğa, yaban domuzu, tilki, yılan, yaban ördekleri ve akbaba en sık görülen motiflerdir.<ref name="1,1" /> Bir yerleşim değil, kült merkezi olarak tanımlanmaktadır. Buradaki kült yapılarının üretime geçiş aşamasına – tarım ve hayvancılığa- yakın olan son avcı grupları tarafından inşaa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.<ref>[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/kazilar/29_kazi_2.pdf 29. Kazı Sonuçları Toplantısı (2007), cilt 2] Klaus Schmidt, ''Göbekli Tepe Kazısı 2006 Yılı Raporu'' Sh.: 423</ref> Diğer anlatımla Göbekli Tepe, çevredeki oldukça gelişmiş ve derinlik kazanmış bir inanç sistemine sahip olan [[avcı ve toplayıcı|avcı – toplayıcı]] gruplar açısından önemli bir kült merkezidir.<ref name="1,11">O. Dietrich, Ç Köksal-Schmidt, J. Notroff, K. Schmidt, [https://www.academia.edu/1262013/Aktuel_Arkeoloji_Gobekli_Tepe Önce Kutsal Alanlar Sonra Kentler Kuruldu] Sh.: 76</ref> Bu durumda bölgenin en erken kullanımının [[Neolitik Çağ#Çanak Çömleksiz Neolitik|Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ]]’ın (PPN, Pre-Pottery Neolithic) A evresine (MÖ. 9.600 – 7.300), yani günümüzden en azından 11.600 yıl öncesine dayandığı ileri sürülmektedir.<ref name="1,1" /> Bununla birlikte Göbekli Tepe'deki en eski faaliyetleri tarihlendirme olanağı şimdilik yoktur, fakat bu anıtsal yapılara bakıldığında [[Paleolitik Çağ]]'a kadar uzanan, birkaç binyıl daha eskiye, [[epipaleolitik]]e kadar giden bir tarihçesi olduğu düşünülmektedir.<ref name="DAIghf" /><ref name="ghfDAI" /> Göbekli Tepe'nin bir kült merkezi olarak kullanımının MÖ 8 bin dolaylarına kadar devam ettiği, ve bu tarihlerden sonra terk edildiği, başka ya da benzer amaçlarla kullanılmadığı anlaşılmaktadır.<ref name="whc" />
 
Tüm bunlar ve kazılarda ortaya çıkarılan anıtsal mimari, Göbekli Tepe'yi eşsiz ve özel yapmaktadır. Bu bağlamda [[UNESCO]] tarafından 15.04.2011 tarihinde [[Dünya Mirasları]]'na aday gösterilmiştir.<ref name="1,6" />
55. satır:
[[Dosya:Göbekli2012-26.jpg|thumb|right|300px|Ovaya bakış]]
 
Tepede ziyaret edilen bir yatır bulunması dolayısıyla yerel olarak ‘’Göbekli Tepe Ziyareti’’ olarak bilinen<ref name="1,2">[http://www.tayproject.org/TAYages.fm$Retrieve?CagNo=1070&html=ages_detail_t.html&layout=web TAY – Yerleşme Dönem Ayrıntıları]</ref> yükselti, yaklaşık 1 &nbsp;km. uzunluğundaki bir kireç taşı plato üzerinde, 300 x 300 metrelik bir alanı kaplayan 15 metre yükseklikte bir tepedir. Platoda kült yapılarının yanı sıra taş ocakları ve işlikleri bulunmaktadır.<ref name="DAI">[http://www.dainst.org/tr/project/goebeklitepe?ft=all DAI - Deutsches Archäologisches Institut]</ref><ref>[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/kazilar/30_kazi_3.pdf 30. Kazı Sonuçları Toplantısı (2008) Cilt 3] Klaus Schmıdt, ''Göbekli Tepe Kazısı 2007 Yılı Raporu'' Sh.: 169</ref><ref name="DAI">[http://www.dainst.org/tr/project/goebeklitepe?ft=all DAI - Deutsches Archäologisches Institut]</ref>
 
Buluntuların ortaya çıkarıldığı alan, batısında sarp kenarlı bir sel yatağı bulunan, kuzeybatı – güneydoğu yönünde uzanan, aralarında hafif çökmeler bulunan, çapı 150 metre kadar olan kırmızı toprak yükseltiler grubudur. En yüksek iki tepecikte mezarlar ortaya çıkarılmıştır.<ref name="1,2" />
65. satır:
== Araştırma ve kazılar ==
[[Dosya:Göbekli2012-15.jpg|thumb|right|300px|Kazı çalışmaları sırasında]]
Göbekli Tepe, 1963 yılında [[İstanbul Üniversitesi]] ve Chicago Üniversitesi'nce yürütülen “Güneydoğu Anadolu Tarihöhcesi Araştırmaları Projesi” (Prehistoric Research in Southeastern Anatolia) yüzey araştırmaları sırasında tespit edilmiştir.<ref name="1,2" /> Olağan – doğal görünmeyen birkaç tepe, insan eliyle yapıldığı kesin olan binlerce kırık çakmaktaşı döküntüyle kaplıydı.<ref name="pr">[http://www.forteantimes.com/features/articles/449/gobekli_tepe_paradise_regained.html ''Paradise Regained'']</ref> Yapılan yüzey araştırmaları sırasında höyüğün yüzeyinden toplanan buluntulara dayanılarak burasının [[Biris Mezarlığı]] ([[Orta Taş Çağı|Epipaleolitik]]) ve [[Söğüt Tarlası 1]] ([[Paleolitik Çağ|Paleolitik]] ve Epipaleolitik), [[Söğüt Tarlası 2]] (Çanak Çömleksiz Neolitik) gibi bölgenin önemli yerleşimlerinden biri olabileceği sonucuna varılmış ancak başkaca bir çalışma yapılmamıştır.<ref name="1,2" /> Bölgeden ilk kez, 1980 yılında yayımlanan Peter Benedict’in "Survey Work in Southeastern Anatolia" adlı makalesinde söz edilmiştir. Ancak yine de üzerinde durulmadı.<ref name="whc" /> Daha sonra 1994 yılında [[Heidelberg Üniversitesi]]’nden [[Klaus Schmidt]] tarafından bölgede bir araştırma daha yapılmıştır. Ancak o zaman sitenin anıtsal karakteristiği ve buna bağlı olarak arkeolojik değeri dikkati çekmiştir.<ref name="1,6" />
 
Kazı çalışmaları ise 1995 yılında [[Şanlıurfa Müzesi]] başkanlığında ve İstanbul [[Alman Arkeoloji Enstitüsü]]’nden (DAI) [[Harald Hauptmann]] bilimsel danışmanlığında yapılan yüzey araştırmasından sonra başlatılmıştır. Hemen ertesinde yine Şanlıurfa Müzesi başkanlığında ve [[Klaus Schmidt]] bilimsel danışmanlığında kazılar başlamıştır. 2007 yılından itibaren ise kazı çalışmaları Bakanlar Kurulu kararlı kazı statüsüyle ve yine Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden Prof. Dr. Klaus Schmidt'in başkanlığında devam ettirilmiştir.<ref name="1,9">[http://www.urfakultur.gov.tr/Eklenti/22288,gobeklitepe.pdf?0 urfakultur.gov.tr]</ref> Projeye Alman Heidelberg Üniversitesi Tarihöncesi Enstitüsü de katılmıştır.<ref name="1,2" /> Yıllarca sürdürülen ayrıntılı kazı çalışmaları, [[Neolitik Devrim]]'i ve hazırlayan koşulları yeniden yazmayı sağlayacak güvenilir bilimsel sonuçlar sağlamıştır.<ref name="1,6" />
75. satır:
* II. A. Tabaka: Dikilitaşlı Köşeli Yapılar (MÖ 8 bin – 9 bin)
 
: Tabaka, [[Neolitik Çağ#Çanak Çömleksiz Neolitik|Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ]] B evresine tarihlenmektedir. Dikilitaşlı ve dörtgen planlı yapılar ortaya çıkarılmıştır. Söz konusu yapıların, çağdaşı olan [[Nevali Çori]]’deki tapınakla benzerliklerinde dolayı aynı şekilde kült yapıları olduğu sonucuna varılmıştır. Bu tabakanın tipik yapısı olarak kabul edilen “Aslanlı Yapı”’da dört dikilitaştan ikisi üzerinde birer aslan kabartması görülmektedir.<ref name="1,9" /><ref name="1,7">[http://www.sanliurfa.gov.tr/default_B0.aspx?content=236 Şanlıurfa Valiliği]</ref><ref name="1,9" />
 
* II. B. Tabaka: Yuvarlak – Oval Yapılar (ara tabaka olarak değerlendirilmektedir)
 
: Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ A – B geçiş evresi olarak tarihlenen bu tabakanın yapıları yuvarlak ya da oval planda inşaa edilmiştir.<ref name="1,79" /><ref name="1,97" />
* III. Tabaka:Dikilitaşlı Dairesel Yapılar (MÖ 9 bin – 10 bin)
 
: Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ A evresine tarihlenen en alttaki bu tabaka Göbekli Tepe’nin en önemli tabakası olarak değerlendirilmektedir.<ref name="1,79" /><ref name="1,97" />
 
Baştan beri kazı çalışmalarına başkanlık eden Klaus Schmidt, ana hatlarıyla, yüzey tabakası dışında II. ve III. Tabakadan söz etmektedir. Schmidt'e göre III. Tabaka, T şeklinde 10 – 12 dikilitaş ve onları içine alan yuvarlak duvarlar ile bunun merkezinde daha yüksek ve karşılıklı yerleştirilmiş iki dikilitaştan oluşan yapılarla temsil edilen tabakadır ve daha eskidir. II. Tabaka ise bir ya da iki daha küçük dikilitaşın yer aldığı, bazılarında dikilitaş yoktur, dörtgen planlı daha küçük ölçekli yapılarla temsil edilir. III: Tabaka'yı Çanak Çömleksiz Neolitik A olarak, II. Tabaka'yı ise Çanak Çömleksiz Neolitik B'nin erken ve orta evresine yerleştirmektedir.<ref>O. Dietrich, Ç Köksal-Schmidt, J. Notroff, K. Schmidt, [https://www.academia.edu/4805043/Establishing_a_Radiocarbon_Sequence_for_Gobekli_Tepe._State_of_Research_and_New_Data ''Establishing a Radiocarbon Sequence for Göbekli Tepe''] Sh.: 3</ref> Schmidt, III. Tabaka'nın MÖ 10. binyıla, daha yeni tabakanın ise MÖ 9. binyıla tarihlenmesi gerektiğini belirtmektedir.<ref name="ks240" /> Ancak III. Tabaka'daki henüz ortaya çıkarılmış yapılardan alınan malzemenin [[radyokarbon tarihleme yöntemi|radyokarbon tarihlendirmesi]], bu yapıların birbirleriyle tam olarak çağdaş olmadığını göstermektedir. En erken tarih D Yapısı'ndan gelmektedir. Bu verilere göre D Yapısı MÖ 10. binyıl ortalarında inşaa edilmiş ve aynı binyılın sonlarında terk edilmiştir. C Yapısı'nın dış duvarı, D Yapısı'ndan daha sonraki bir tarihte, A Yapısı ise her ikisinden de daha sonra yapılmış görünmektedir. Ancak bu değerlendirmeyi tam olarak doğrulamak için daha fazla veri gerektiği de kabul edilmektedir.<ref>O. Dietrich, Ç Köksal-Schmidt, J. Notroff, K. Schmidt, [https://www.academia.edu/4805043/Establishing_a_Radiocarbon_Sequence_for_Gobekli_Tepe._State_of_Research_and_New_Data ''Establishing a Radiocarbon Sequence for Göbekli Tepe''] Sh.: 40</ref>
90. satır:
=== Mimari ===
 
Göbekli Tepe'de yapılan kazılarda konut olabilecek herhangi bir mimari kalıntıya ulaşılamamıştır. Bunun yerine çok sayıda anıtsal kült yapısı ortaya çıkarılmıştır. Yapılarda kullanılan dikilitaşların çevredeki kayalık platolardan tek parça olarak kesilip işlenerek Göbekli Tepe’ye getirildiği ileri sürülmektedir.<ref name="29,2" /> Bazılarının boyu 7 metreyi bulmaktadır.<ref name="ks241" /> Jeofizik araştırmaları, bugüne kadar gün yüzüne çıkarılanlar dahil olmak üzere Göbekli Tepe'deki yapılarda toplam 300'e yakın dikilitaş kullanılmış olduğunu göstermektedir.<ref name="1,10">Brian Haughton, [http://www.ancient.eu.com/article/234/ ''Göbekli Tepe – The World's First Temple'']</ref> Bölgede kesilmiş ama işlenmemiş dikilitaşlar bulunmakta olup çevredeki kayalık platolarda, ne amaçla yapıldığı anlaşılamayan bir takım oyuklar ve kazıntılar vardır.<ref name="29,2" /> Öte yandan çoğunluğu platonun batı kesiminde toplanmış olan yuvarlak ve oval çukurların yağmur sularını toplamak için yapılan bir tür sarnıç olduğu düşünülmektedir. Bu çukurlardan yuvarlak olanlar 1,20 – 3,00 metre arasında derinlik gösterirken oval planlı olanların derinliği 0,50 metredir.<ref name="32,214" />
 
[[Dosya:Göbekli2012-4.jpg|thumb|right|300px|Çevre dikilitaşları ve taş duvar]]
 
Dikilitaşların arası çoğunlukla yontularak işlenmiş taşlarla duvar olarak örülmüştür. Duvarın iç yanında boydan boya bir taş seki yer alır. Duvarın yapımında yer yer kırılmış dikilitaşların parçaları ya da civardan toplanan ve yine işlenen taşlar kullanılmıştır. Taşların arasında 2 &nbsp;cm. kalınlıkta balçık harç kullanılmıştır.<ref name="ks241" /> Dikilitaşların stilize insan heykelleri olduğundan hareketle bu duvarların, insanları bir araya getirdiği söylenebilir.<ref name="bks" /> Ancak bu harç ciddi sorunlara neden olmuştur. Her şeyden önce yağmur suları ve rüzgarın neden olduğu aşındırma zarar vermiştir. Diğer yandan çeşitli böcekler için oyuk açılması kolay bir alan oluşturmuştur.<ref name="ks241" />
 
Ortaya çıkarılan yapılardan hiçbirinde bir çatısı olduğunu gösterir buluntu ya da iz yoktur. Diğer değişle bu yapıların birer açık hava tapınağı olduğu anlaşılmaktadır.<ref name="bks">Klaus Schmidt - [http://www.youtube.com/watch?v=Yt5FW-g8An8 ''Göbeklitepe – Dünyanın İlk Tapınağı''] belgeseli</ref>
100. satır:
==== III. Tabaka ====
 
En önemli buluntuları veren III. Tabakada kazıların ilk yılında dört yapı ortaya çıkarılmış ve A, B, C ve D olarak adlandırılmıştır. Daha sonraki kazı çalışmalarında ise E, F ve G olarak adlandırılan üç yapı daha ortaya çıkarılmıştır.<ref name="ks240">Klaus Schmidt, [http://arheologija.ff.uni-lj.si/documenta/authors37/37_21.pdf ''Göbekli Tepe – the Stone Age Sanctuaries. New results of ongoing excavations with a special focus on sculptures and high reliefs''] (2010) Sh.: 240</ref> Jeomanyetik ölçümler, bu şekilde en az yirmi anıtsal yapının bulunduğunu göstermektedir.<ref name="1,7" /> Kazılan bu kült yapılarında ortak mimari özellikler saptanmıştır. Yapıların ana gövdesi büyük boyutlu 10 – 12 dikilitaşın belirli araklılarla dairesel planda dikilmesiyle oluşturulmuştur. Dikilitaşlar işlenmiş taşlardan örülen bir duvarla ve bankla birleştirilmiştir. Bu şekilde iç içe iki duvar örülmüştür ve aralarında bir koridor oluşmuştur. En içteki dairenin merkezinde ise karşılıklı yerleştirilmiş daha büyük boyutlu iki dikilitaş vardır.<ref name="1,7" /><ref>Klaus Schmidt, [http://arheologija.ff.uni-lj.si/documenta/authors37/37_21.pdf ''Göbekli Tepe – the Stone Age Sanctuaries. New results of ongoing excavations with a special focus on sculptures and high reliefs''] (2010) Sh.: 239 - 240</ref><ref name="1,7" /> Bu şekliyle merkezdeki dikili taşlar serbestken çevredekiler kısmen duvar ve bank sırası içine gömülmüş durumdadır.<ref name="1,7" />
 
[[Dosya:Göbekli2012-1.jpg|thumb|right|300px|Üzerinde yabani sığır, tilki ve turna kabartmaları yer alan bir dikilitaş]]
112. satır:
C yapısında yaklaşık 10 metre çapında bir çukur, kazıların başlangıcından beri bilinmektedir. Bu yapıdaki kazı çalışmalarında söz konusu çukurun, "merkez dikilitaşların etrafını açmak, daha sonra da bu dikilitaşları parçalamak amacıyla yapılmış olduğu, bu amaca tamamıyla olmasa da dikilitaşları parçalara ayıracak derecede ulaşıldığı" saptanmıştır.<ref>[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/kazilar/31_kazi_1.pdf 31. Kazı Sonuçları Toplantısı Cilt 1] Sh.: 248</ref><ref name="32,2,211">[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/kazilar/32_kazi_2.pdf 32. Kazı Sonuçları Toplantısı Cilt 2] (2010) Klaus Schmidt, ''Göbekli Tepe Kazısı 2009 Yılı Raporu'' Sh.: 211</ref> Öyle ki çukuru açmak için yapılan güçlü vuruşlarla merkez dikilitaşlardan doğudakinin üst kısmı parçalara ayrılarak etrafa dağıtmıştır. Ancak gövde yerinde kalmıştır. Yine de gövdedeki kabartma boğa figüründe, yakılan büyük bir ateşin etkisiyle yoğun kopuntular olduğu görülmektedir. Alanda bulunan çanak çömlek parçalarına bakılarak bu çukurun [[Tunç Çağı]]'yla [[Demir Çağı]] arasında bir dönemde açıldığı ileri sürülmektedir.<ref name="32,2,211" />
 
Kazılarla açığı çıkarılan bu kült yapılarından C, D ve E yapısı dışındakilerin tabanları, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ'a tarihlenen kült yapılarında genellikle görüldüğü gibi<ref>Serap Özdöl, [http://www.egeweb2.ege.edu.tr/tid/dosyalar/XXVI-1_2011/TIDXXVI-2011-09.pdf ''Çanak Çömleksiz Neolitik Çağ'da Güneydoğu Anadolu'da Din ve Sosyal Yapı''] Sh.: 181</ref> terrazzo tekniğiyle yapılmamıştır. Bunların tabanları ana kayanın düz ve pürüzsüz bir şekilde işlenmesiyle elde edilmiştir. Diğer yapılarda taban, terrazzo tekniğiyle, üzeri cilalanan beton sertliğindeki söndürülmüş kireçten yapılmıştır.<ref>[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/kazilar/31_kazi_1.pdf 31. Kazı Sonuçları Toplantısı Cilt 1], Sh.: 249</ref> C yapısındaki merkez dikilitaşlar da ana kayada açılan 50 &nbsp;cm.lik kaide oyuklarına, etrafları küçük taşlar ve balçıkla sıkıştırılarak oturtulmuştur.<ref>[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/kazilar/32_kazi_2.pdf 32. Kazı Sonuçları Toplantısı, (2010) Cilt 2], Sh.: 211, 212</ref> D Yapısında ise merkez dikilitaşların kaide oyukları 15 &nbsp;cm.dir.<ref>[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/Eklenti/4653,33kazi3.pdf?0 33. Kazı Sonuçları Toplantısı, cilt 3] (2011) Klaus Schmidt, ''Göbekli Tepe Kazısı 2010 Yılı Raporu'' Sh.: 322</ref>
 
C Yapısı'nın diğerlerinden farklı bir ek yapısı vardır. Güneye bakan giriş kısmında dışarı doğru uzanan bir giriş kısmı görülür. Yuvarlak planlı yapılarda dörtgen planlı giriş kısmı şeklinde tanımlanan dromos görünümündedir.<ref>Adrew Collins, [https://www.academia.edu/6603268/Gobekli_Tepe_Who_Built_It_When_and_Why_A_Preview_to_Genesis_of_the_Gods Göbekli Tepe: Who Built It, When, and Why?] Sh.: 1</ref>
120. satır:
[[Dosya:Göbekli2012-7.jpg|right|thumb|200px|Bir "dikilitaş"]]
 
Bazı dikilitaşlarda, özellikle D Yapısı dikilitaşları üzerindeki insan kol ve el kabartmaları, bu dikilitaşların insan vücudunu temsil ettiği şeklinde yorumlanmaktadır. Yatay parça başı, dikey parça ise vücudu temsil etmektedir. Esasen bu "dikilitaş"lar, insan vücudunu üç boyutlu olarak betimleyen stilize tarzda yontulardır.<ref>[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/kazilar/32_kazi_2.pdf 32. Kazı Sonuçları Toplantısı, (2010) Cilt 2], Sh.: 214</ref> Her iki geniş yüzey yanlar, dar yüzeyler ise ön ve arka olarak alınmıştır.<ref>Andrew Collins, Göbekli Tepe … Sh.: 2</ref> D Yapısı merkez dikilitaşlarında (Dikilitaş 18 ve Dikiliaş 31), insanı sembolize ettiklerini gösterir başka kanıtlar vardır. Her iki dikilitaşda kolların altında kemer olduğu açık kabartmalar vardır. Kemer tokaları da işlenmiştir. Ayrıca bu kemerler üzerinde aşağıya doğru tilki postundan bir "peştamal"i temsil eden işlemeler görülmektedir.<ref name="aa7172">[https://www.academia.edu/1258916/Gobekli_Tepe_-_Insanoglunun_ilk_tapinagi._Dunyanin_en_eski_aniti Önce Kutsal Alanlar Sonra Kentler Kuruldu], Sh.: 71, 72</ref> Ancak tüm dikilitaşlarda insanı stilize ediş tarzında cinsiyeti belirtecek herhangi bir unsur görülmemektedir. Açıktır ki sembolize etmede en düşük düzey yeterli bulunmuştur.<ref name="ks244">Klaus Schmidt, [http://arheologija.ff.uni-lj.si/documenta/authors37/37_21.pdf ''Göbekli Tepe – the Stone Age Sanctuaries. New results of ongoing excavations with a special focus on sculptures and high reliefs''] (2010) Sh.: 244</ref> D Yapısı merkez dikilitaşları oldukça ayrıntılı görünmekte birlikte buradaki sözü edilen peştemal, cinsiyeti örtmektedir. Bununla birlikte kuş uçuşu yaklaşık 48 &nbsp;km. kuzeybatıdaki<ref>[http://www.megalithic.co.uk/article.php?sid=14968 megalithic.co.uk]</ref> [[Nevali Çori]] kazılarında bulunan kemerli kil figürinlerin hep erkek olmasına dayanılarak bu betimlemelerin de erkek olduğu ileri sürülmektedir.<ref name="aa7172" />
 
Sıklıkla dikilitaşların gövde kısmının ön yüzünde iki band halinde uzanan kabartmalar ve uzun bir giysiyi andıran kabartmalar görülmektedir. Bu kabartmaların özel bir giysiyi temsil ettiği ve ritüellerin önemli bir unsuru olduğu, belirli kişiler tarafından giyildiği düşünülmektedir. Bu bağlamda merkez sütunlarının temsil ettiği kişilerin bu ritülellerde önemli bir rol üstlenmiş olmaları gerektiği ileri sürülmektedir. Kazı başkanı Klaus Schmidt'e göre merkezdeki iki dikilitaşın, [[mitoloji]]de yaygın bir tema olması dolayısıyla ikiz, en azından kardeş olması mümkündür. <ref name="ks244" />
 
[[Dosya:GobeklitepeHeykel.jpg|right|thumb|200px|Bir çevre dikilitaşı]]
 
Yine de en çok görülen motifler insan değil yabanıl hayvan motifleridir. Motiflerde kullanılan yabanıl hayvanlar çok geniş bir çeşitlilik göstermekte ve dönemim, bölgenin [[fauna]]sıyla örtüşmektedir. Kedigiller, boğa, yaban domuzu, tilki, turna, ördek, akbaba, sırtlan, ceylan, yabani eşek, yılan, örümcek ve akrep bunlardan bazılarıdır.<ref name="ks245">Klaus Schmidt, [http://arheologija.ff.uni-lj.si/documenta/authors37/37_21.pdf ''Göbekli Tepe – the Stone Age Sanctuaries. New results of ongoing excavations with a special focus on sculptures and high reliefs''] (2010) Sh.: 245</ref> A Yapısı'nda dikilitaşlar üzerindeki kabartmalarda yılan ağırlıklı olarak yer almaktadır. Bu yapıdaki betimlemelerde yer alan 17 hayvan türü içinde en çok kullanılanıdır Sıklıkla ağ gibi birbirine girmiş yılanlar görülür.<ref name="academia.edu">[https://www.academia.edu/1262013/Aktuel_Arkeoloji_Gobekli_Tepe Önce Kutsal Alanlar Sonra Kentler Kuruldu], Sh.: 72</ref> B Yapısı'nda ise tilki kabartmaları, özellikle merkezdeki iki dikilitaşın ön yüzünde yer alan iki tilki dikkati çekicidir. C Yapısı ise yaban domuzlarına ağırlık verilen yapıdır. Sadece dikilitaşlardaki kabartmalarda değil, taştan oyulmuş heykellerde de bu durum vardır. Ortaya çıkarılan yaban domuzu heykellerinin çoğunluğu bu yapıdan çıkarılmıştır. Ancak bu yapının dikilitaşlarında hiç yılan motifi kullanılmamıştır. Sadece tek bir yılan kabartması, güney kesimde yatay taş levhalardan birinin üzerinde yer almaktadır. D Yapısı'nda ise yaban domuzları, yabani öküzler, ceylanlar, yaban eşekleri, turnalar, leylekler, ibis, ördek ve bir kedigil gibi geniş bir figür çeşitliliği olmakla birlikte yılan ve tilki ağırlıktadır.<ref>[https://www.academia.edu/1258916/Gobekli_Tepe_-_Insanoglunun_ilk_tapinagi._Dunyanin_en_eski_aniti Önce Kutsal Alanlar Sonra Kentler Kuruldu] Sh.: 70, 71</ref>
 
Kazı başkanı Klaus Schmidt, kabartma ya da heykel olarak karşımıza çıkan bu hayvanların, insanların günlük yaşantılarında önemli bir rol oynamış olmalarının gerekmediğini, yapılma amacının mitolojik bir ifadeye dayandığını ileri sürmektedir.<ref name="ks246">Klaus Schmidt, [http://arheologija.ff.uni-lj.si/documenta/authors37/37_21.pdf ''Göbekli Tepe – the Stone Age Sanctuaries. New results of ongoing excavations with a special focus on sculptures and high reliefs''] (2010) Sh.: 246</ref> Diğer yandan dikkati çeken bir konu da tüm bu hayvan motifleri içinde memeli hayvanların hepsinin erkek olarak betimlenmiş olmasıdır.<ref name="ks245" /> Gerek insan, gerek hayvan motiflerinde dişi, hemen hemen hiç görülmez. Bugüne kadar ortaya çıkan motiflerden sadece biri istisnadır. Aslanlı sütun olarak tanımlanan dikilitaşların arasında yer alan bir taş levhada bir çıplak kadın betimlenmiştir.<ref name="ks246" />
 
Dikilitaşlar üzerindeki kabartmalara oldukça ilginç bir örnek de XXV numaralı dikilitaş üzerindeki kompozisyondur. Kabartmalardan biri cepheden betimlenmiş stilize bir insan kabartmasıdır. "Taşlaşmış bir görüntü" verdiği ifade edilen figürün baş kısmı kafatasına benzer bir yüz ifadesi olarak işlenmiştir. Dikilitaşın parçaları bir araya getirildiğinde insan motifine 25 &nbsp;cm. mesafede 10 &nbsp;cm.lik küçük bir hayvan figürü yer almaktadır. Köpekgillerden olduğu anlaşılan hayvanın dört bacağı, yukarı kalkmış ve gövdeye doğru kıvrılmış kuyruğu görülmektedir.<ref>[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/kazilar/30_kazi_3.pdf 30. Kazı Sonuçları Toplantısı], Sh.: 165 - 166</ref>
 
==== II. Tabaka ====
138. satır:
=== Küçük buluntular ===
 
Kazı çalışmaları sırasında ortaya çıkarılan, mimari dışındaki küçük buluntuların çok büyük bir bölümünü burada çalışanların kullandığı taş aletler oluşturmaktadır. Bunların hemen hemen tümü [[çakmaktaşı]]ndan yapılma aletlerdir. [[Obsidiyen]] taş aletler istisnaidir.<ref name="30,171">[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/kazilar/30_kazi_3.pdf 30. Kazı Sonuçları Toplantısı], Sh.: 171</ref> Bu aletlerde kullanılan obsidiyenin kaynağı çoğunlukla Bingöl A, B ve Göllüdağ ([[Kapadokya]]) olarak görülmektedir.<ref>[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/Eklenti/7332,34kazi1.pdf?0 34. Kazı Sonuçları Toplantısı, cilt 1] (2012) Klaus Schmıdt, ''Göbekli Tepe Kazısı 2011 Yılı Raporu'' Sh.: 253</ref> Bu aletlerde kullanılan taşların, 500 &nbsp;km. mesafedeki Kapadokya'dan, 250 &nbsp;km. uzaklıktaki Van Gölü'nden, yine 500 &nbsp;km. uzaklıktan, Kuzeydoğu Anadolu'dan olması apayrı bir bilmeceyi oluşturmaktadır.<ref>Tolga Fahri Çakmak, [https://www.academia.edu/5754599/Inanc_Turizminde_Gobekli_Tepenin_Yeri_ve_Onemi ''İnanç Turizminde Göbekli Tepe'nin Yeri'']</ref> Taş aletler dışında kireç taşından ve bazalttan oyulma malzeme de ele geçmiştir. Bunlar çoğunlukla taş kaplar, taştan yapılma boncuklar, küçük figürinler, öğütme taşları, havanelleridir. Diğer küçük buluntulardan yassı baltalar [[nefrit (mineral)|nefrit]]den ve [[amphiolit]]den, takılar ise [[serpentin]]den yapılmıştır.<ref name="30,171" />
 
Taş aletler dışında birçok heykel çıkarılmıştır. Bunların bir kısmı kireç taşından yapılmış olağan boyutlardaki insan başlarıdır. Kırıklar, bunların esas heykellerden koptuğunu düşündürmektedir.<ref>[https://www. name="academia.edu"/1262013/Aktuel_Arkeoloji_Gobekli_Tepe Önce Kutsal Alanlar Sonra Kentler Kuruldu], Sh.: 72</ref> Heykeller dışında dikkati çeken bir buluntu, 2011 kazılarında ortaya çıkarılan bir "totem" benzeri eserdir. Boyu 1,87 metre, genişliği 38 &nbsp;cm. olan, kireçtaşından oyulmuş totem üzerinde bileşik kompozisyon ve figürler yer almaktadır.<ref>[http://www.kulturvarliklari.gov.tr/Eklenti/4653,33kazi3.pdf?0 33. Kazı Sonuçları Toplantısı], Sh.: 325</ref>
 
=== Diğer buluntular ===
152. satır:
Elde edilen sonuçları, [[sembolizm]] üzerine genel kabul gören görüşlerin de değişmesine neden olmuştur. Arkeolojinin bu konudaki geleneksel görüşü, ancak tarım devriminin (bkz. [[Neolitik Devrim]]) topluluklara bol ve güvenli besin kaynağı ve zaman sağladığını, bu sayede anıtsal bir mimari ve zengin bir sembolik anlatım geliştirebildikleri yönündeydi. Ne var ki Göbekli Tepe'yi yapanların tarımcı topluluklar olmadığı anlaşılmaktadır.<ref name="ac">Andrew Curry, [http://80.251.40.59/veterinary.ankara.edu.tr/fidanci/Yasam/Gelecege_Miras/Gobekli-Tepe.pdf ''Seeking the Roots of Ritual'']</ref> Bilim dünyası avcı – toplayıcı grupların küçük birimler olduğunu, her gün besin sağlamak için uğraşmak zorunda kaldıklarını ve sadece o günü kurtarabildiklerini kabul etmekteydi.<ref name="ss" /> Bu gibi kült yapılarını inşaa etmek ve bu merkezleri amaçları yönünde kullanmak, kuşkusuz ki kalabalık bir grup insanı avcılıktan ve toplayıcılıktan bir süre için de olsa çekmeyi gerektirmektedir.<ref name="ac" /> Kazı başkanı Klaus Schmidt ve ekibi, tonlarca ağırlıktaki dikilitaşları kayalardan kesip çıkarmak, işlemek, yarım kilometreye yakın bir mesafeyi kat ederek Göbekli Tepe'ye getirmek ve yapıları inşaa etmek için en az 500 kişinin çalışmış olması gerektiğini düşünüyorlar.<ref name="ss">Sandra Scham, [http://archive.archaeology.org/0811/abstracts/turkey.html ''The World's First Temple'']</ref> Her şeyden önce bu insanların beslenmesi gerekmektedir. Bu durum göz önünde bulundurularak bu insanların ihtiyacı olan besin maddelerini sağlama gereğinin, tarımı keşfetme yönünde bu toplulukları zorladığı ileri sürülmektedir.<ref name="ac" /><ref name="1,8">Klaus Schmidt (2000), [http://www.persee.fr/web/revues/home/prescript/article/paleo_0153-9345_2000_num_26_1_4697# ''Göbekli Tepe – Southeastern Turkey, A Preliminary Report on the 1995-1999 Excavations''], Sh.: 48</ref> Gerçekten de III. Tabaka yapılarının daha sonra örtülmesinde kullanılan dolgu yığını içinde büyük sayılara ulaşan miktarda hayvan kemikleri bulunmaktadır. Bulunan hayvan kemiği parçalarının sayısı 100 bini geçmektedir.<ref name="1,10" /> Bu durum Göbekli Tepe'de çok fazla et tüketildiğini göstermektedir. Bu et tüketimi, çalışanların gereksinimini karşılamanın yanı sıra, burada düzenlenen ritüellerde yapılan şölenlerde, çevreden gelen insanların ihtiyacını karşılamış olabilir, hatta kurban törenlerinde kullanıldığı da düşünülebilir.<ref name="1,10" /> Bu durum kuşkusuz ki insanları daha geniş besin kaynakları aramaya itmiştir.<ref name="1,11" /> Bütün bunlar arkeolog Ian Hodder'in, sosyokültürel değişmelerin tarımdan önce gerçekleştiği tezinde ifade bulmaktadır.<ref name="ac" /> Bu bağlamda, Göbekli Tepe buluntularının ışığında Neolitik Devrim'in çekirdek bölgesinin [[Levant]] olmaktan çok Toroslar'ın güney etekleri olabileceği sorgulanır olmuştur.<ref name="ac" />
 
Arkeologlarca üzerinde durulan diğer bir konu da bu yapıların inşaa edilmesinin gerektirdiği son derece karmaşık organizasyonun avcı – toplayıcı topluluklarca nasıl sağlanabildiği konusudur. Alman Arkeoloji Enstitüsü'nden Harald Hauptmann, bu organizasyona "dini" liderlerin önderlik ettiğini ileri sürmektedir. Bu durumda "seçkin" bir tabakalaşmanın bu toplumlarda ortaya çıkmış olduğunu kabul etmek gerekmektedir.<ref name="ss1,6" /><ref name="1,6ss" /> Klaus Schmidt de Göbekli Tepe'yi inşaa eden toplulukların tabakalı bir toplum olduğunu ifade etmektedir.<ref name="bks" /> Oysa bilim dünyasında Göbekli Tepe'ye kadar hakim olan bakış açısı, karmaşık dinsel uygulamaların ve organizasyonun ancak tarımın hakim geçim tarzı olduğu topluluklarda ortaya çıktığı yönündeydi.<ref name="ss" /> Ancak Göbekli Tepe bu yaklaşımı sorgulanmak zorunda bırakmaktadır. Gerçekten de bu denli anıtsal yapıları ortaya çıkaracak işgücünü, çevredeki avcı – toplayıcı gruplardan alarak çalıştırmak, ancak köklü bir inanç geçmişine dayanacaktır.<ref name="1,8" />
 
Diğer yandan özellikle hayvan kabartmalarında dikkati ister istemez çeken bir ustalık vardır. Farklı bir ifadeyle sanat denebilecek bir üsluplaşma görülmektedir. "''Uzman bir sanatçının elinden çıkmış, o üslubu bilen birilerinin yaptığı''" eserler olarak görülmektedir. Dolayısıyla bu sanatsal üslubun uzun bir geçmişinin olması gerektiği ortadadır.<ref>Prof. Dr. Mehmet Özdoğan - [http://www.youtube.com/watch?v=Yt5FW-g8An8 ''Göbeklitepe – Dünyanın İlk Tapınağı''] belgeseli </ref>
 
Öte yandan Göbekli Tepe'de bulunan bu sembollerin benzerleri, fakat daha küçük ölçekli olarak, Kuzey Irak ve Suriye'ye kadar yayılan bir bölgede yürütülen arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılmıştır. Bu verilere dayanılarak Göbekli Tepe'nin Neolitik Dönem'de kültürel etkileşim açısından bir merkez olduğu ileri sürülmektedir.<ref name="1,6" />
"https://tr.wikipedia.org/wiki/Göbeklitepe" sayfasından alınmıştır