Kırkkilise Muharebesi: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
YBot (mesaj | katkılar)
k gözardı → göz ardı
düzeltme AWB ile
54. satır:
Buna karşılık Bulgar Ordusu ise Kırk kilise muharebesinde 2 ayrı ordu ile Trakya ordusunun karşısına çıkmıştır.
*Bu ordulardan biri [[Yanbolu]]'nun güneyinden hareket eden ve [[Edirne]]'yi almayı hedefleyen muharip olmayanlarla birlikte 79.370 askere ulaşan general Vasil Kutinchev komutasında 3 piyade tümeni ile Bulgar 1.Ordusudur.
 
*Diğer ordu ise 1.ordunun hemen arkasında muharebe öncesi konuşlanan ve Osmanlı askerlerinin görüşünden gizlenmeye çalışılan [[Istranca Dağları]]'nı aşıp sürpriz şekilde Kırk kilise (Kırklaleli)'yi ele geçirmeyi hedefleyen [[Radko Dimitriev]] komutasındaki 94,884 askerden 3 piyade tümeninden oluşan Bulgar 3.ordusudur ve esas Kırkkilise Muharebesi bu ordu ile yapılmıştır.
 
Satır 127 ⟶ 126:
*Osmanlıların ilk hatası seferberliği tamamlamadan, eğitimi tam olamayan ve eksik birliklerle, kötü lojistikle, bulgar ordusuna karşı saldırıya geçmek olmuştur. Oysaki savunmada kalarak makineli tüfek ve siper savaşları ile Bulgar ordusu Kırk kilise ve Edirne arasında bir hatta tutulabilir ve seferberlik tamamlanınca daha etkili operasyonlara girişilebilirdi. Nazım paşa ve Ferik abdullah Paşa'nın planı bu yönden büyük bir hata olmuş ve savaşın kaderi Balkan devletleri lehine tamamen değişmiştir.<ref>Abdli çeşitli uzmanlarda aynı görüştedir.Bkz.[http://query.nytimes.com/mem/archive-free/pdf?res=F20717FF345E13738DDDA00894DB405B838DF1D3 İlgili Newyork Times gazetesi haberi ]</ref> (Bu görüşe karşın, başarısızlık nedenini saldırının geç yapılması olarak gören askeri uzmanlarda vardır.Bu uzmanlara göre Bulgar ordusu yerleşmeden 18-19 ekimde öncü kuvvetlerine bir saldırı yapılsa Osmanlı Başarısı söz konusu olabilirdi ancak 21 ekim günü yerleşmiş sayıca üstün Bulgar ordusuna karşı,Osmanlı ordusunun savunma yapmaktan başka çaresi yoktu.Saldırı bu yönden bir hatadır.Bkz.Notlar kısmı{{ref label|kitap4|D|}})
*İkinci büyük hata ise Osmanlı ordusunun istihbarat alanındaki büyük zaafiyetidir. Osmanlılar bulgar ordusunun kuvvetlerinin önemli bir kısmını Sırplara destek için Makedonya üzerine göndereceğini buna göre konuşlandırdıklarını hesap etmişti. Oysaki, Bulgar ordusunun sırplara yardıma gönderdiği kuvvet sayısı son derece sınırlıydı.Kuvvetlerinin çok büyük bir kısmını güneye Edirne,Kırklaleli üzerine göndermişlerdi. Dahası Osmanlılar edirne ve Kırklaleli arasında kuşatma alanı olarak hesapladığı yerde 3 Bulgar tümeni olmasını beklerken karşısında neredeyse bütün unsurları ile 6 Bulgar tümeni ve 2 büyük Bulgar ordusu (1. ve 3.ordular) bulunmaktaydı. Dahası Bulgar 2.ordusuda o sırada 2 tümenle Edirne'ye yaklaşmıştı. 3.kolordunun az direniş olacağı, zayıf kuvvetin olacağı hesap edilen bölge de de kolordunun kendisinden bile daha büyük 2 Bulgar tümeni bulunmaktaydı.
 
*Birliklerin hazırlanması için yeterli vakit verilmediği gibi planlama da aşırı hızlı yapılmıştır. Zira 21 Ekimde savunmadaki bir orduya apar topar 21 Ekim'de akşama doğru saldırı emri ve sabah hemen saldırıya hazırlanmaları istenmiş ve 22 ekim sabahı pek çok tabur beklenen şekilde saldırıya koordineli şekilde geçememiştir. Dahası Osmanlı kendisinin hiç şu ana kadar denemediği yeni üçgen bir piyade sistemini bu muharebe de kullanmaya çalışıyordu. Buna ilaveten Redif kuvvetleri ekipman, lojistik, moral, eğitim ve topçu desteği yönünden son derece yetersizdi.Afyon Redif Tümeni Petra ve Eskipolos muharebelerinde bu sebeple yeterli bir performans gösterememiştir,defa kere hatları çökme aşamasına gelmiştir.Pek çok redif tümeni de aynı zorluklarla ve sorunlarla yüzleşmiştir.Osmanlılar açısından savaşta göz ardı edilemeyecek 2 performans Edirne Müstahkem Mevkiinden yaptığı saldırılarla 22 Ekim ve 23 ekimde kayıplarına rağmen Edirne Geçici Tümeninin kısıtlı zamanda yaptığı etkileyici başarı ve bölgedeki bulgar tümenlerini zora düşürmesi bir diğeri de; 23 ekimde II.kolordunun 2 Bulgar Ordusunu neredeyse ikiye bölmekte gösterdiği kısa süreli başarıdır.Ancak bütün muharebedeki Osmanlı başarısı sadece bunlarla sınırlıdır ve muharebede pek çok yerde insiyatif Bulgarların elindedir. Buna karşın Bulgarlar teorik yönden ordu düzeni açısından eski bir sistemi benimsemiş olmakla bu sistem Osmanlı Ordusunun sisteminden daha kötü bir sistemdir.Ancak Bulgar Ordusu o sırada seferberliğini tamamlamış ve son derece eğitimli askerlerden oluşmaktaydı;modern silahlar elde etmişti; dahası etkili bir topçu desteği kurmayı başarmıştı. Buna ilaveten savaş boyunca 1904-1905 Rus-Japon savaşında japon ordusunun yaptığı gibi etkili süngü hücumları ve etkili topçu kuvvetlerini kullanması muharebenin kazanılmasında büyük rol oynamıştır.
*Son olarak Osmanlı planındaki bir başka büyük hatada çevirme harekatındadır. Bu çevirme taktikleri o dönemde Prusya ekolü ile eğitilen Osmanlı komutanlarına almanlarca öğretilmiştir. Ancak bu tür saldırılarda çevirme yapmak için birden fazla kolordu kullanılmaktadır. Sadece tek bir kolordu ile kendinden sayıca da üstün Bulgar kuvvetlerine saldırı yapılması Osmanlılar için tam ve büyük bir hata olmuştur. III.Kolordu yanında II.kolordunun ve/veya başka bir kolordunun çevirmeye katılması halinde bu savaşta belki de çevirme yapan 2 kolordu ve etkileyici bir performans gösteren Edirne Müstahkem Mevkii birlikleri ve özellikle Edirne Geçici Piyade tümeni ile Bulgar ordusu çembere alınabilir,muharebeyi Osmanlılar kazanabilirdi. Ancak bu durumda da risk ön cephede bu defa bir eksik kolordu ile savaşacak Osmanlıların bu çevirme harekatı tamamlanana kadar dayanıp dayanamayacağı noktasında toplanmaktadır ki bu halde de sayıca üstün Bulgar ordusunun çevirme harekatı tamamlanmadan evvel Osmanlının ön cephesindeki kuvvetleri çökertme riski söz konusu olabilirdi. Doğu ordusunun Çanakkale'de görevli birlikleri bu muharebeye katılabilse idi belki bu muharebenin kaderi değişebilirdi.<ref>'''Erickson, Edward J. (2003). Defeat in Detail: The Ottoman Army in the Balkans, 1912–1913. Greenwood Publishing Group. ISBN 0-275-97888-5 sayfa 99'''</ref>