İbrahim Şinâsî: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Gerekçe: + deneme amaçlı değişiklik
içerik ve kaynakça genişletildi, düzenlendi
20. satır:
| dipnot =
}}
'''İbrahim Şinasi''' (1826 - 13 Eylül 1871),d. [[Osmanlı Devleti1826]] zamanında, [[İstanbul]] kentinde doğanö. [[gazeteci 13 Eylül]], [[şair1871]] ve, [[tiyatroİstanbul]]), [[yazarOsmanlı Devleti|Osmanlı]]ı gazeteci, yayımcı, şair ve oyun yazarı.<ref>İbrahim Agâh Çubukçu, Türk Düşünce Tarihinde Felsefe Hareketleri (Baskı: 2, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara: 1991), c. 174 - 1986 - 247 s. </ref>
</ref>
 
Türk toplumunda [[Tanzimat]]’ın ilanı ile başlayan batılılaşma sürecinin ilk ve en önemli yazarlarındandır. Türk toplumunu batı tarzındaki şiirle tanıştıran ve tiyatro, makale gibi Batılı edebi türlerin ilk örneklerini veren Şinasi yenilikçi fikirleri ve edebiyat sahasındaki çalışmalarıyla kendi döneminin aydınlarını etkilemiş önemli bir isimdir.
Şinasi, 19. yüzyılda Türk edebiyatını etkileyen ve yönlendiren yazarlar arasında yer alır. Osmanlı toplumunun çağdaş uygarlığı yakalayarak gelişebileceğini, bununsa batı örnek alınarak gerçekleşebileceğini savunan batılılaşma hareketinin öncülerinden biridir. Gazetelerde yazdığı [[makale]]lerle, [[Fransızca]]'dan yaptığı şiir çevirileriyle, edebi ve toplumsal eleştirileriyle, yazdığı tiyatro yapıtlarıyla ve kullandığı yalın, [[halk]]ın anlayabileceği arı dille [[edebiyat]]ta batılılaşmanın ilk adımlarını atmıştır. <ref>Temel Britannica, Şinasi (Cilt: 16, Hürriyet Ofset, Ana Yayıncılık, İstanbul: Temmuz 1993), s.280</ref>
 
Geniş halk kitlelerini eğitmek için gazeteyi bir araç olarak gören Şinasi, ilk Türkçe özel gazete olan [[Tercüman-ı Ahval]]'i [[Agâh Efendi]] ile birlikte çıkardıktan sonra matbaa kurup [[Tasvir-i Efkâr]] adlı gazeteyi çıkarmış; tefrika, abone gibi kavramları ülkenin gazetecilik yaşamına getirmiştir.Sanatçı tiyatroyu da eğitime katkı sağlamak üzere bir araç olarak değerlendirdi ve Türkçe olarak yazılıp sahnelenen ilk oyun olan [[Şair Evlenmesi]]'ni kaleme aldı. Tasvir-i Efkâr Matbaası'nda kendi ekonomik sermayesiyle matbaacılık, yayımcılık yaptı; bastığı eserlerle kültür hayatına katkı sağladı. Hayatının son yıllarını Osmanlıca lügat hazırlamaya adamıştır.
===Doğumu ve çocukluğu===
İstanbul’un Cihangir semtinde dünyaya gelen İbrahim Şinasi’nin doğum tarihi tam olarak bilinmez. Bu hususta üç farklı (1824-1826-1827) yıl verilmektedir. Mustafa Nihat Özön, Ömer Faruk Akün, Ahmet Rasim, Ali Canip Yöntem gibi araştırmacı ve yazarlar doğum yılı olarak 1824'ü esas alırlar fakat yakın dostu ve araştırmacı yazar Ziyad Ebüzziya Tevfik doğum yılının 1826 olduğunu dile getirir. Bazı araştırmacılar doğum yılı bile belli olmayan Şinasi için 5 Ağustos 1826 tarihini verseler de belgeyle sabit olmadığından bu tarihin doğruluğu kesin olmaktan uzaktır. Bununla birlikte bugün sahip olunan belge niteliğindeki iki kaynağa göre doğum yılının 1826 olduğu tahmin edilmektedir. <ref>Ziyad Ebuzziya, Şinasi (Yayına hazırlayan Hüseyin Çelik) 1997, s.22-29</ref>
 
== Hayatı ==
Babası, topçu yüzbaşı ''Mehmet Ağa'', annesi ise ''Esma Hanım'''dı.<ref>Yard. Doç.Dr. Hüseyin TUNCER, Arayışlar Devri Türk Edebiyatı I, Akademi Kitabevi, 1996, s.29-32.</ref> 1828'te babası Yüzbaşı Mehmet Bey'in [[Rusya]] ile yapılan savaşta [[Şumnu]]'da şehit düşmesiyle henüz iki yaşındayken yetim kaldı.<ref>{{Web kaynağı| url = http://www2.ogu.edu.tr/~tde/sinasi.htm | başlık = İbrahim Şinasi'ye dair Notlar | erişimtarihi = 2009-11-12 | ilk = Saadettin | son = Yıldız }}</ref>
İstanbul’un Cihangir semtinde dünyaya gelengeldi. İbrahim Şinasi’nin doğumDoğum tarihi tam olarak bilinmez. Farklı Bukaynaklarda hususta1824, üç1826 farklıveya (1824-1826-1827) yılyıllarında verilmektedir.doğduğuna ilişkin bilgi vardır.<ref>Mustafa Nihat Özön, Ömer Faruk Akün, Ahmet Rasim, Ali Canip Yöntem gibi araştırmacı ve yazarlar doğum yılı olarak 1824'ü esas alırlar fakat yakın dostu ve araştırmacı yazar Ziyad [[Ebüzziya Tevfik]] doğum yılının 1826 olduğunu dile getirirgetirmiştir.</ref> Bazı araştırmacılar doğum yılı bile belli olmayan Şinasi için 5 Ağustos 1826 tarihini verseler de belgeyle sabit olmadığından bu tarihin doğruluğu kesin olmaktan uzaktır. Bununla birlikte bugün sahip olunan belge niteliğindeki iki kaynağa göre doğum yılının 1826 olduğu tahmin edilmektedir. <ref>Ziyad Ebuzziya, Şinasi (Yayına hazırlayan Hüseyin Çelik) 1997, s.22-29</ref>
Çocukluğu yokluk içinde geçti. 1832'de Mahalle Mektebi'ne girdi.<ref>Ziyad Ebuzziya, Şinasi, İletişim Yayınları, İstanbul, 1997, s. 51</ref>
 
Babası, topçu yüzbaşı ''Mehmet Ağa'', annesi ise ''Esma Hanım'''dı.<ref>Yard. Doç.Dr. Hüseyin TUNCERTuncer, '''Arayışlar Devri Türk Edebiyatı I''', ''Akademi Kitabevi, 1996, s.29-32''.</ref> 1828'te babası Yüzbaşı Mehmet Bey'in [[Rusya]] ile yapılan savaşta [[Şumnu]]'da şehit düşmesiyle henüz iki yaşındayken yetim kaldı.<ref>{{Web kaynağı| url = http://www2.ogu.edu.tr/~tde/sinasi.htm | başlık = İbrahim Şinasi'ye dair Notlar | erişimtarihi = 2009-11-12 | ilk = Saadettin | son = Yıldız }}</ref>
== Memuriyet hayatı ==
Şinasi, ilköğretimini Mahalle Sıbyan Mektebi'nde ve Feyziye Okulu'nda tamamladıktan sonra Tophane Müşiriyeti Mektubî Kalemi'ne kâtip adayı olarak girdi. Burada görevli memurlardan İbrahim Efendi'den Arapça ve Farsça öğrendi. Aynı kalemde görevli eski adı Chateauneuf olan Reşat Bey'den Fransızca dersi aldı. Bu görevindeki çalışkanlığı ve başarısı nedeniyle, önce memurluk sonra hulefalık derecesine yükseltildi.
 
Çocukluğu yokluk içinde geçti. 1832'de Mahalle Mektebi'ne girdi.<ref>Ziyad Ebuzziya, '''Şinasi''', ''İletişim Yayınları, İstanbul, 1997, s. 51''</ref> İlköğretimini Mahalle Sıbyan Mektebi'nde ve Feyziye Okulu'nda tamamladı.
Tophane Müşiriyeti’ne verdiği bir dilekçe üzerine [[1849]]'da maliye alanında eğitim alması için devlet tarafından Paris'e gönderildi fakat burada edebiyat ve dil konularındaki çalışmalarını sürdürdü. Oryantalist De Sacy Ailesi ile dostluk kurdu. [[Ernest Renan]]'la tanıştı, [[Alphonse de Lamartine]]'in toplantılarını izledi. Oryantalist Pavet de Courteille'e çalışmalarında yardım etti. Ünlü dilbilimci Paul Emile Littré ile tanıştı. [[1851]]'de Société Asiatique'e üye seçildi.
 
=== Memuriyet hayatı ===
[[1854]]'te Paris dönüşünde bir süre Tophane Kalemi'nde çalıştı. Daha sonra Meclis-i Maarif Üyeliği'ne atandı. [[Encümen-i Daniş]]'te (ilimler akademisi) görev yaptı. Koruyucusu Sadrazam [[Mustafa Reşit Paşa]]’nın görevinden ayrılması üzerine üyelikten çıkarıldı. [[Mustafa Reşit Paşa|Reşit Paşa]], [[1857]]'de yeniden sadrazam olunca, Şinasi de eski görevine döndü. 1858’de Mustafa Reşit Paşa’nın ölümünden sonra [[Yusuf Kamil Paşa]]’nın koruyuculuğunu kazanmıştı .
Memuriyet hayatının on beş yaşından önce başladığı tahmin edilir.<ref name=alim>[http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c39/c390104.pdf Alim Kahraman, Şinasi, ilköğretiminiTürkiye MahalleDiyanet SıbyanVakfı Mektebi'ndeİslam veAnsiklopedisi, FeyziyeCilt Okulu'nda39, tamamladıktanYıl sonra2010]</ref> Annesi Tophane Müşirliği’nde binbaşı rütbesiyle görevli bir kişiyle evlenince üvey babası tarafından Tophane Müşiriyeti Mektubî Kalemi'ne kâtip adayı olarak girdigirmesi sağlandı.<ref name=alim/> Burada görevli memurlardan İbrahim Efendi'den Arapça ve Farsça öğrendi. Aynı kalemde görevli eski adı Chateauneuf olan Reşat Bey'den Fransızca dersi aldı. Bu görevindeki çalışkanlığı ve başarısı nedeniyle, önce memurluk sonra hulefalık derecesine yükseltildi.
 
Tophane Müşiriyeti’ne verdiği bir dilekçe üzerine [[1849]]'da maliye alanında eğitim alması için devlet tarafından Paris'e gönderildi. [[Mustafa Reşid Paşa]] tarafından maliye eğitimine yönlendirildi.<ref name=alim/> fakatancak burada edebiyat ve dil konularındaki çalışmalarını sürdürdü. Oryantalist De Sacy Ailesi ile dostluk kurdu. [[Ernest Renan]]'la tanıştı, [[Alphonse de Lamartine]]'in toplantılarını izledi. Oryantalist Pavet de Courteille'e çalışmalarında yardım etti. Ünlü dilbilimci Paul Emile Littré ile tanıştı. Durûb-ı Emsâl-i Osmâniyye (Osmanlı darb-ı meselleri-atasözleri) adlı eseri hazırladı (1863’te basılmıştır). Bu eserde Türkçe atasözlerini Farsça ve Arapça karşılıkları ile karşılaştırdı; varsa Fransızca benzerlerini ilave etti.<ref name=tarik/> [[1851]]'de Société Asiatique'e üye seçildi. Buraya Kemal Efendi’den (Mart 1850) sonra üye olan ikinci Türk’tür.<ref name=alim/>
[[1860]]'da [[Agah Efendi]] ile birlikte [[Tercüman-ı Ahvâl]] Gazetesi'ni çıkardı. Altı ay sonra [[Tasvir-i Efkâr]] adlı bir başka gazeteyi tek başına yönetmeye başladı. Devlet işlerini eleştirmesi ve Sultan [[Abdülaziz]]'e karşı girişilen eylemin düzenleyicilerinin yanında yer alması nedeniyle 1863'teki Meclis-i Maarif'teki görevine son verildi. Gazeteyi [[Namık Kemal]]'e bırakarak, 1865'te Fransa'ya gitti. Orada sözlük çalışmalarına yöneldi.
 
[[1854]]'te Paris dönüşünde bir süre Tophane Kalemi'nde çalıştı. Daha sonra Meclis-i Maarif Üyeliği'ne atandı. Kimi kaynaklara göre [[Encümen-i Daniş]]'te (ilimler akademisi)de görev yaptıyapmıştır. Koruyucusu Sadrazam [[Mustafa Reşit Paşa]]’nın görevinden ayrılması üzerine üyeliktenMeclis-i Maarif üyeliğinden çıkarıldı. Görevinden uzaklaştırılmasına sebep olarak memuriyete ve rütbesine yakışmayacak davranışlarda bulunması ve hatta sakalını tıraş etmesi gösterilmektedir. <ref name=alim/>[[Mustafa Reşit Paşa|Reşit Paşa]], [[1857]]'de yeniden sadrazam olunca, Şinasi de eski görevine döndü. 1858’de Mustafa Reşit Paşa’nın ölümünden sonra [[Yusuf Kamil Paşa]]’nın koruyuculuğunu kazanmıştıkazandı .
Société Asiatique Üyeliği'nden ayrıldı. [[1867]]'de [[İstanbul]]'a döndü. Kısa bir süre sonra yeniden Paris'e gitti. Burada kaldığı iki yıla yakın sürede, Fransa Milli Kütüphanesi’nde araştırmalar yaptı. [[1869]]'da [[İstanbul]]'a dönünce bir matbaa açtı ve eserlerinin basımıyla uğraşmaya başladı. Kısa bir süre sonra da [[13 Eylül]] [[1871]]'de beyin tümöründen vefat etti.
 
1858-1859 yılları içinde Şinâsi’nin Tiryal Sultan’ın sarayından Nâvekter Hanım’la evlendiği, ilk kitabı "''Tercüme-i Manzûme''"’yi yayımladığı ve [[Kuleli Olayı]] diye bilinen [[Sultan Abdülmecid]]’e karşı düzenlenmiş bir suikast olayına adının karıştığı bilinmektedir.<ref name=alim/>
Batı uygarlığındaki Türk Edebiyatı'nın kurucusudur. Tanzimat Edebiyatı'nı başlatan, Batı Edebiyatı yolunda nazım ve nesir türünde ilk olarak eser veren Şinasi'dir. İlk çeviri şiirleri, ilk noktalama işaretleri, ilk özel Türk gazeteciliği ve ilk yerli tiyatro eseri edebiyatımıza onunla girmiştir. Akılcı ve mantıkçı olup, Türk toplumuna yeni bir görüş kazandırmak gayesindedir. Halkçıdır, halka karşı sorumluluk duygusu ile doludur. Halk, vatan millet gibi sözcükleri bugünkü anlamda ilk olarak kullanan yine Şinasi'dir. Şiiri mecazlardan arıtıp yalın hale koyar,soyut anlatımdan somut anlatıma geçer. Halk dehasına inanır, edebiyatımızda ilk olarak halk kaynaklarından yararlanıp dil, folklor araştırmaları yapar. Mazmunlu deyişler yerine sade bir dil, konuşma diline dayanan bir Türkçe yerleştirmiştir. Sanat için sanat ilkesini bırakır, halk için sanat ilkesine bağlanır. Divan Edebiyatı'ndaki parça güzelliği anlayışına karşı, toplu güzellik anlayışını savunmuştur.Toplumu bilgice kalkındırmak için en önemli yolun gazete olduğunu bilmiş ve ilk özel gazeteyi çıkarmıştır.(Tercüman-ı Ahval)Nesir alanında da kompozisyon alanında karşımıza çıkar.
 
1862’den itibaren çıkardığı [[Tasvir-i Efkâr]] adlı gazetesinde siyasî otoriteyi rahatsız edecek bazı hicivleri ve genellikle eleştirici tutumu yüzünden doğrudan [[Sultan Abdülaziz]]’in iradesiyle 4 Temmuz 1863’te Meclis-i Maârif’teki işine son verilerek memuriyetten ihraç edilmiştir.<ref name=alim/>
=== Gazeteciliği ===
==== Tercüman-i Ahval ====
[[1860]]'da [[Agah Efendi]] ile birlikte [[Tercüman-ı Ahvâl]] Gazetesi'ni çıkararak gazeteciliğe başladı. Bu gazete ile birlikte ilk özel Türk gazetesi yayın hayatına girmiş oldu. Şinasi’nin Türk edebiyatında batılı tarzda ilk tiyatro eseri olan [[Şair Evlenmesi ]] adlı piyesi bu gazetede imzasız olarak yayımlandı. Kostaki Efendi’nin “''Heyet-i Sabıka -i Kostaniye''” adlı eserini de Rumcadan çevirerek gene tefrika tarzında bu gazetede yayımladı. “''Tefrika''”, “''abone''” gibi gazetecilik terimleri de ilk defa onun tarafından dile kazandırıldı.<ref name=alim/>
==== Tasvir-i Efkâr ====
Altı ay Tercüman-i Ahval’i Agâh Efendi ile çıkardıktan sonra ayrılıp kendi matbaasını ve gazetesini kurmak için tek başına çalışmaya başladı. [[Tasvir-i Efkâr]] adlı gazetesinin ilk sayısı 27 Haziran 1862’de yayımlandı. büzziya Mehmed Tevfik’e göre gazetenin ilk sayısı Sadrazam [[Keçecizade Fuad Paşa]] tarafından Abdülaziz’e sunulunca padişah gazeteyi çok beğenmiş, mükâfat olarak Şinâsi’ye 500 altın göndermiştir.<ref name=yazici>[http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=400138 Nesimi Yazıcı, '''Tasvir-i Efkâr''', ''Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, Cilt 40, Yıl 2011'']</ref> Tasvir-i Efkârın kuruluşundan dört ay sonra [[Namık Kemal]], ardından Ebuzziya Tevfik gazetede çalışmaya başladı.
 
Şinasi, 1863'te Meclis-i Maarif'teki görevine son verilmesinden sonra 30 Ocak 1865’e kadar Tasvîr-i Efkâr’ın başında kalmaya devam etti. Tasvîr-i Efkâr’da yayımladığı [[Cerîde-i Askeriyye]] hakkındaki yazısı üzerine Sadrazam Fuad Paşa kendisine bir mektup göndererek bu dergiyle ilgilenmesini istediyse de Şinasi’nin bu vazifeyi kabul veya reddettiğine dair bir kayıt bulunamamıştır.<ref name=askeriye>[http://www.atam.gov.tr/dergi/sayi-61/son-donem-tarih-arastirmalarinda-askeri-gazete-ve-sureli-yayinlarin-yeri '''Son Dönem Tarih Araştırmalarında Askeri Gazete ve Süreli Yayınların Yeri''', ''Atam Dergisi, Sayı 61, Mart 2005'']</ref>
 
Bu dönemde [[Ruzname-i Ceride-i Havadis]] gazetesinde bir dil meselesi ile ilgili olarak Şinasi’ye karşı yazılan imzasız yazılar önemli bir kalem savaşı başlattı. Başkalarının da katılımıyla büyüyen ve edebiyat tarihine “Mesele-i Mebhusetü Anha” olarak geçen bu tartışmada Ruznamedeki yazıların dil konusunda muhafazakâr bir tutumu olan [[Mehmed Said Paşa|Küçük Sait Paşa]]’ya ait olduğu bilinir. Tartışma, Şinâsi’nin tutumu ve eleştiri için ortaya koyduğu özlü kurallar bakımından önem taşır.<ref name=alim/> Şinasi, Tasvir-i Efkar’ın tirajını, o güne kadar hiçbir gazeteye nasip olmamış bir şekilde yükseltip 20.000 üzerine çıkaran tartışmayı<ref name=kalem>[http://www.dunyabulteni.net/haber/161845/osmanlida-bir-kalem-savasi-mesele-i-mebhusetu-anha '''Osmanlı’da bir kalem savaşı: ‘Mesele-i Mebhusetü Anha’'' '''Dünya Bülteni Tarih Dosyası, 0106.2011'']</ref>4 ay sonra 27 Aralık 1864’te birden kesmiş ve bir süre sonra Paris’e kaçmıştır.
=== Yayımcılık hayatı ===
Şinasi, Tasvir-i Efkar gazetesini kurduktan sonra Bahçekapı’da Tasvîr-i Efkâr Matbaası’nda matbaa, yayım ve editörlük işleriyle de ilgilenmiştir. Şinasi’den önce bu faaliyetler devlet eliyle resmî ve yabancı tebaa tarafından yarı resmî olarak sürdürülmekteydi. Şinasi, kendi ekonomik sermayesiyle bu faaliyetleri yürüten ilk kişi oldu.<ref name=aysegul>[http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt5/cilt5sayi23_pdf/ergisi_aysegul.pdf Ayşegül Ergişi, '''Yeni Türk Edebiyatının Öncüsü Şinasi: Borudieu’cü Bir Okuma''', ''Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 5, Sayı 23, Güz 2012'']</ref>
 
Şair, kendi şiirlerinden yaptığı seçkiyi [[Müntahabat-ı Eş'ar]] adıyla 1862’de bu matbaada yayımladı . Şiirlerini “''Divan''” adı dışında bir adla, kendine ait bir matbaada basıp okuyucusuna sunması “''divân tertip etme geleneğini kırma ve yıkma yolunda somut bir adım''” olarak değerlendirilir.<ref name=tarik>[https://www.academia.edu/9098993/%C5%9Einasinin_T%C3%BCrk_Edebiyat%C4%B1na_Yapt%C4%B1%C4%9F%C4%B1_Yenilik/ Tarık Aygün, '''Şinasi’nin Türk Şiirinde Yaptığı Yenilik ve Şinasi’nin Türk Edebiyatındaki Yeri''', ''Erişim tarihi:25.06.2015'']</ref>
 
Şinasi, gazetede tefrika halinde yayımlanan yazıları Tasvir-i Efkâr Matbaası’nda kitap olarak bastı. Bu eserlerin başında [[Ahmed Vefik Paşa]]’nın Ebülgazi Bahadır Han’dan tercüme ettiği ''Uşal Şecere-i Türkî''’si ve ''Hikmet-i Târîh''’i, [[Kâtib Çelebi]]’nin ''Düstûrü’l-amel li-ıslâhi’l-halel'' ve ''Mîzânü’l-hak fî ihtiyâri’l-ehak'' adlı kitapları, Behcet Molla’nın Bufon’dan yaptığı ''Târîh-i Tabîî'' tercümesi gelir.<ref name=yazici/>
=== Paris’e kaçışı ===
1865’te Tasvir-i Efkar’ı Namık Kemal’e bırakıp Fransa’ya gitti. Şinasi’nin bu gidişinin arkasında 1 Ocak 1865’te yürürlüğe konacak olan Matbuat Nizamnâmesi’nin ağır şartlarının bulunduğu tahmin edilmektedir.<ref name=alim/> Paris’te sözlük çalışmalarına yöneldi. Masrafları [[Mustafa Fazıl Paşa]] tarafından karşılandı, Jean Pietri vasıtasıyla Nâmık Kemal’le haberleşti.<ref name=alim/> Ancak Namık Kemal ve diğer Yeni Osmanlılar Paris’e geldiklerinde onlardan uzak durarak çalışmalarına devam etti. Société Asiatique Üyeliği'nden ayrıldı.
 
1867’de Sultan Abdülaziz Paris’e gelince Padişaha refakat eden Fuad Paşa ile görüşüp İstanbul’a dönmesi konusunda söz veren Şinasi, padişahın maiyetiyle beraber Peşte’ye gitti.<ref name=alim/> Padişahın ayrılmasının ardından orada bir süre daha kalıp Macar dil bilginleri ve şarkiyatçılarla görüştü. 24 Eylül 1867’de Köstence yoluyla İstanbul’a dönen Mustafa Fazıl Paşa’nın Peşte’den onu da alıp İstanbul’a getirdiği düşünülür. Sadece birkaç ay İstanbul’da kalan Şinâsi bu arada, Fuad Paşa’ya bir dilekçeyle başvurup İstanbul’a dönmesi yolunda yardım ricasında bulunan karısını bu davranışından dolayı boşadı.<ref name=alim/>
 
Paris'e kısa bir süre sonra tekrar döndü. Burada kaldığı iki yıla yakın sürede, Fransa Milli Kütüphanesi’nde Osmanlı Lügati için çalıştı. Neredeyse hayatının tek amacı haline gelen bu eser “tı” harfine kadar hazırlanmıştır. Ancak bu çalışmaların günümüze kadar hiçbir parçası ele geçmemiştir.<ref name=alim/>
 
=== Son yılları ===
Şinasi, [[1869]]'da [[İstanbul]]'a dönüp bir matbaa açtı ve eserlerinin basımıyla uğraşmaya başladı. Önce Bâbıâli’deki matbaasına yerleşip dizgi işlerini kolaylaştırıcı bir sistem arayışına girdi, ilâveleriyle beraber 5-600 çeşidi bulan harf sayısını 112’ye indirdi ve bu yeni teknikle eserlerini bastı. <ref name=alim/>
 
[[13 Eylül]] [[1871]]'de beyin tümöründen vefat etti. [[Ayaspaşa Mezarlığı]]’na defnedildi. Mezarının yeri kaybolmuştur.
 
== Ölümünden Sonra ==
Şinasi’nin ölümünden sonra Ebüzziya Tevfik, “''Müntahabat-ı Tasvir-i Efkâr''” (1885–1886) adlı kitabı hazırladı.
 
Yine Ebuzziya Tevfik tarafından aynı isimle 1894 yılında çıkarılan başka bir kitapta ise Şinasi’nin Tasvir-i Efkâr’da çıkan bazı makaleleri bir araya toplanmıştır.
 
Fatîn Efendi’nin Hâtimetü’l-eş‘âr adlı tezkiresinin, Şinâsi tarafından yeni bir tertip ve ifadeyle hazırlanan baskısının ilk elli iki sayfasını (17-21 arası eksik) Ömer Faruk Akün formalar halinde ele geçirip 1961’de yayımlandı.<ref name=fatin>[http://www.journals.istanbul.edu.tr/iutded/article/viewFile/1023017571/1023016813 Ömer Faruk Akün, '''Şinasi’nin Bugüne Kadar Ele Geçmeyen Fatin Tezkeresi Baskısı''', ''Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi, Cilt 11, Yıl 1961'']</ref>
 
==Eserleri ==
* Tercüme-i Manzûme (1859)
* Şair Evlenmesi (1860)
* Müntehabât-ı Eş‘âr (Dîvân-ı Şinâsî). (1862)
* Müntehabât-ı Tasvîr-i Efkâr ((1885–1886)
* Fatîn Tezkiresi (İlk 52 sayfası mevcut)
*Sarf ü Nahv-i Türkî (mevcut değil)
*Kāmûs-ı Osmânî (mevcut değil)
==Kaynakça==
{{kaynakça}}