Doğum günü olan 12 Mayıs, tüm dünyada [[hemşireler günü]] olarak kabul edilmiştir.
Florance Nightingale efsanesi,İngiliz emperyalizminin eşliğinde kıtaları aşmış ve evrensel bir kült kişilik durumuna yükseltmişitir ''lambalı kadın'' ı. Ne var ki onun hayatında da bilinmeyen ve karanlık sayfalar da yok değildir.
Bu karanlık olaylardan birisi, Jamaikalı ve kahverengi derili bir başka ''merhamet meleği'' Mary Seacole ile girişitiği anlaşılmaz rekabettir. Seacole, İskoç bir babanın ve hür bir zenci annenin kızı olarak 1805'de o zamanlar İngiltere'nin sömürgesi olan Kingston'da doğmuş. 1850'de Jamaika'da baş gösteren kolera salgınında şifalı otları kullanmak suretiyle pek çok hastanın iyileşmesini sağlamış ve bu başarısının ardından ünü, İngiltere'ye kadar yayılmıştır.Kırım Savaşı'nı ve hastanelerin içler acısı vaziyetini gazetelerden okuyunca o da gönüllü olarak cepheye gitmeye karar verir. Seacole'e Savunma Bakanlığı tarafından nedense izin verilmez. Hatta Florance Nightingale 'in ekibine katılma arzusu da geri çevrilir. İşin peşini bırakmayan Seacole bu defa kendi imkanlarıyla Üsküdar'a gelir ve Florance Nightingale ile burada görüşür. Onun ekibine gönüllü olarak katılmayı , ülkesinin askerlerinin yaralarını sarmak , dertlerine derman olmak için beraberce çalışmayı arzu ettiğini söyler. Merhamet Meleğimizin cevabı , kesin olarak olumsuzdur. Seacole 'ün esmer gölgesinin kendi başarılarının üzerine düşmesini istememektedir belki de. Ya da kadınca bir kıskançlık kim bilir?
Bunun üzerine Seacole tamamen kendi imkanlarıyla Kırım'a gider. Cephede askerin yanı başında salgın hastalıkların önlenmesi için çırpınır , bu hizmetini finanse etmek için askerlere yiyecek ve içecek satar ve kazandığı paraları da hasta ve yaralıların tedavi ve bakımına harcar.<ref>Avrupa'nın 50 Büyük Yalanı/ Mustafa Armağan</ref>
