Midas'ın Kulakları: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Pinar (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
düzenleme yapıldı
1. satır:
{{kaynaksız}}
{{düzenle|Kasım 2011‎}}
{{Kitap bilgi kutusu
| Kitap_adı = Midas'ın Kulakları
Satır 26 ⟶ 25:
| Seride_sonraki =
}}
'''''Midas'ın Kulakları''''', Türk oyun yazarı [[Güngör Dilmen]]'in [[1959]] tarihinde 29 yaşındayken kaleme aldığı tek perdelik manzum oyunun adıdır.
 
"Midas’ın Kulakları" ustanınyazarın ve Midas Üçlemesinin ilk oyunudur. (Üçlemenin diğer oyunları "''Midas'ın Altınları''" ve "''Midas'ın Kördüğümü''" adlarını taşırdür). "MidasınMitolojideki Kulakları" ilk kez 6 Ekim 1960 tarihinde [[Şahap Akalın]]'ın sahne düzeni, [[Seza Altındağ]]'ınKral dekorları ve giysileri ile [[Ankara Devlet Tiyatrosu]]'nun [[Ankara Devlet Tiyatrosu#Oda Tiyatrosu|Oda Tiyatrosu]] sahnesinde oynanmıştır. Bu ilk oyunda ''Midas'' rolünüöyküsünden [[Kerimesinlene Afşar]],oyunu ''Apollon''yazar rolünüsonuna [[Halukkendi Kurtoğlu]]yorumunu üstlenirkengetirerek ''Pan'' 'ı [[Asuman Korad]], ''Berber'' 'i ise [[Bozkurt Kuruç]] oynamışlardıgeliştirmiştir. Oyunun İstanbul temsilleri ise 1964 yılında gerçekleşmişti.
 
Sinema -Tiyatro dergisinin açtığı yarışmada birinciliği kazanarak,1959 yılında bu dergide yayımlanan veyayımlandı. ertesiErtesi yıl ''Istanbul Üniversitesi Talebe Birliği Gençlik Tiyatrosu’ndaTiyatrosu''nda Yurdaer Erşan’inErşan'in rejisiyle sahnelenensahnelendi buve aynı yıl oyun,aynıyıl BatıAlmanya[[Almanya]]'nın [[Erlangen]] kentinde “''Üniversitelerarası Tiyatro FestivalindeFestivali''” başarıylande sahnelendi. 1961 yılındaysa Ankara Devlet Tiyatrosu’nca Atina’da sergilendi.
Eser, Ekim 1960 tarihinde [[Şahap Akalın]]'ın sahne düzeni, [[Seza Altındağ]]'ın dekorları ve giysileri ile [[Ankara Devlet Tiyatrosu]]'nun [[Ankara Devlet Tiyatrosu#Oda Tiyatrosu|Oda Tiyatrosu]] sahnesinde oynandı. Bu ilk oyunda ''Midas'' rolünü [[Kerim Afşar]], ''Apollon'' rolünü [[Haluk Kurtoğlu]] üstlenirken ''Pan'' 'ı [[Asuman Korad]], ''Berber'' 'i ise [[Bozkurt Kuruç]] oynamışlardı. Ankara Devlet Tiyatrosu 1961 yılında Atina'da sergilediği oyun, 1964 yılında İstanbul’da sahneledi.
 
Başlangıçta tek perde olarak yazılan eser; ilerleyen yıllarda yazarın yaptığı eklemelerle bugünkü haline gelmiştir.
Daha sonraları Ferit Tüzün tarafından bestelenerek operaya da uyarlanan eser başlangıçta tek perde olarak yazılmıştı.Yazar ilerleyen yıllarda yaptığı eklemelerle oyuna şimdiki halini vermiştir. Oyunlarında tarih ve mitologyadan sıkça yararlanarak tiyatromuza Akad’ın Yayı, Kurban, Troya İçinde Vurdular Beni gibi eserler kazandıran Dilmen’in bu oyunda yararlandığı Frig mitinin konusuna göz gezdirelim:
Oyunun metni , [[TRT]] kurumunun isteği üzerine [[Ferit Tüzün]] tarafından bestelenerek iki perdelik opera liberettosu olmuştur.
 
== Konusu ==
Kral[[Dosya:Midas'ın Kulakları Güngör Dilmen Fr-Alm.jpg|thumb|left|280px|Güngör Dilmen'in "Midas'ın birKulakları" günadlı sahne eserinin Kültür bakanlığı tarafından basılmış Fransızca ve Almanca baskılarının ön kapakları.]]Kral Midas Tmolos Dağı’nın yamacında dolaşırken güneş tanrısı [[Apollon]] ile şarap tanrısı Pan’ın yarıştıklarınımüzik yarışı yaptıklarını ve bu yarışmaya yargıç olarak dağ tanrısı Tmolos’u seçtiklerini görür. Apollon’un lirini de Pan’ın flütünü de dinleyen Midas, flütün sesini çok beğenir.
 
Tmolos, ödülü Apollon’a verse de yarışmaya tanık olan Midas flütü daha çok beğendiğini söyleyince Apollon Midas’ın kulaklarını uzatıp eşek kulağı haline getirerek öç alır.
 
Midas, utandığı eşek kulaklarını sivri külahı ile bir süre saklarsasaklar daama saçını sakalını her gün tıraş eden berberin kulaklarını görmesini engelleyemez. Berber kimseye açmadığı bu sırdan kurtulmalı kabusları savmalıdır. Bununkurtulmak için bir tür kulak olarak benzetilen kuyuya bu sırrı verir ve içine eğilerek “Midas’ın kulakları eşek kulaklarıdır.” diye seslenir. Uğuldayan kuyunun yakınındaki sazlar, yel estikçe dile gelerek “Midas’ın kulakları eşek kulaklarıdır.” diye yankılanmaya başlarlar. Bir vakit sonra bunuBunu duyan Midas hiddetlenir ve sazların kesilmesini emreder. KuyununAncak kuyunun suyu sazlara geçirmiştirgeçirmiş sırrı ve sırrı yayılmıştır. BiçareSazlar kralkestirilir sazlarıama kestirir,bu keçilersefer korosununde ağzındansırrı nazımkeçiler olarakkorosu dinlerizseslendirir.
 
Sırrı yayılan Midas, zamanla kulaklarına alışır; hatta onları bir ayrıcalık, bir üstünlük olarak görmeye başlar. Artık kulaklarını gizlemez, törenlerde halka sergiler. Midas’ın ona verdiği cezayı hiçlediğini gören Apollon, bu sefer kulakları geri alarak Midas’ı cezalandırır. Halk bu kez Midas’la kulakları artıj eşek kulağı olmadığı için alay edip onu aşağılar.
 
== Oyundaki kişiler ==
Satır 92 ⟶ 102:
|}
 
== Konusu ==
Kral Midas bir gün Tmolos Dağı’nın yamacında dolaşırken Apollon ile Pan’ın yarıştıklarını ve bu yarışmaya yargıç olarak dağ tanrısı Tmolos’u seçtiklerini görür. Apollon’un lirini de Pan’ın flütünü de dinleyen Midas, flütün sesini çok beğenir.
 
Tmolos Apollon’a verir ödülü ama yarışmaya tanık olan Midas flütü daha çok beğendiğini söyleyince Apollon Midas’ın kulaklarını uzatıp eşek kulağı haline getirerek intikamını alır ondan.[[Dosya:Midas'ın Kulakları Güngör Dilmen Fr-Alm.jpg|thumb|left|280px|Güngör Dilmen'in "Midas'ın Kulakları" adlı sahne eserinin Kültür bakanlığı tarafından basılmış Fransızca ve Almanca baskılarının ön kapakları.]]
 
Midas eşek kulaklarını sivri külahı ile bir süre saklarsa da saçını sakalını her gün tıraş eden berberin görmesini engelleyemez.Berber kimseye açmadığı bu sırdan kurtulmalı kabusları savmalıdır. Bunun için bir tür kulak olarak benzetilen kuyuya bu sırrı verir ve içine eğilerek “Midas’ın kulakları eşek kulaklarıdır.” diye seslenir. Uğuldayan kuyunun yakınındaki sazlar, yel estikçe dile gelerek “Midas’ın kulakları eşek kulaklarıdır.” diye yankılanmaya başlarlar. Bir vakit sonra bunu duyan Midas hiddetlenir ve sazların kesilmesini emreder. Kuyunun suyu sazlara geçirmiştir sırrı ve yayılmıştır. Biçare kral sazları kestirir, keçiler korosunun ağzından nazım olarak dinleriz.
 
Göngör Dilmen’in hareket noktası olarak aldığı bu Frig miti oyunun yalnızca bir bölümünü oluşturuyor. Yazarın elinde hacim kazanan bu öykü oyun ilerledikçe Midas’ın gülünç dramına dönüşüyor.
 
Mitte kişiliğinden bahsedilmeyen Kral Midas, oyunda karşımıza egoist, gururlu biri olarak çıkıyor. İki tanrının yarışına yargıç olarak seçilmiş ve bundan mutluluk duymaktadır. Bu yolla tanrılar katına yükseldiğini düşünmektedir. Zaten oyunun teması ve Kral Midas’ın trajik hatası bu noktadan doğuyor; hem gururlu, erişilmez tanrılar katında bir kral, hem de halktan yana görünmeye çalışan bir kişiliktir Midas ve bu tavrı yüzünden kendisine ve etrafına yabancılaşacaktır oyun ilerledikçe. Midas’ın sırrını açık ederek olaylar dizisinin ikinci kısmını başlatan berber ise bir kilit karakter olmanın yanında oyunun komiğinin de büyük kısmını üstlenen bir karakter. Halk tavrının tek bir kişide yoğunlaştırılmış hali gibi; meraklı, heyecanlı ve Kral karşısında birey olarak çaresiz.
 
Oyunun başında yaptıkları sanat için sanat, toplum için sanat tartışmasıyla oyundaki duruşlarını belli eden tanrılardan Apollon elit kesimin, Pan ise halk kesiminin temsilcisi gibi duruyor. Pan’ın bütün şen şakraklığına karşın Apollon gururlu ve hiddetli bir tanrı. Yenilmeyi hazmedemeyip Midas’ı cezalandırması da bu yüzden.
 
İçine tanrıların, satirlerin, keçiler korosunun girdiği oyunun büründüğü neşeli, masalsı havayı dilin şiirselliği pekiştiriyor.Klasik dramatik yapı ile serim,düğüm,çözüm şeklinde gelişen oyunun dili ve yarattığı kıpır kıpır atmosfer, Antik-Yunan komedyalarını hatırlatıyor. Tutkunun sürüklediği, felakete doğru yol alan Kral Midas’ın hikâyesi, bu perspektiften bakıldığında 40 yıldır etkisini kaybetmeyen -ve kaybedecek gibi gözükmeyen- bir siyasi hicvi de içeriyor. Bkz. Kamışların sesi kesildikçe, duvarlar konuşmaya başlar
 
==Ayrıca bakınız==