Bilecikli Uzun Ömer: Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmemiş revizyon][kontrol edilmemiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nihan (mesaj | katkılar)
Değişiklik özeti yok
Nihan (mesaj | katkılar)
1. satır:
"Bilecikli Uzun Ömer" (d.[[1919]] ? [[1922]]- ö. [[4 Şubat]] [[1960]])<ref name="sultani">{{Cite book|başlık=Galatasarayı Mekteb-i Sultânî'sinde Sekiz Yılım|yayımcı=Kubbealtı Neşriyat|tarih=2006|son=Özemre|ilk=Ahmet Yüksel|sayfa=71}}</ref> <ref name="durbaş">">{{Cite web| url=http://www.sabah.com.tr/Ekler/Cumartesi/Yazarlar/durbas/2009/12/19/koprunun_unutulmaz_uc_simgesi|başlık=Köprü'nün unutulmaz üç simgesi...|erişimtarihi=28 Ağustos 2012|yayımcı=Sabah Gazetesi|tarih=2009|son=Durbaş|ilk=Refik}}</ref> ,gerçek adı Ömer Özkan olan [[İstanbul]]'da [[millî piyango]] bayiiliği yapan, 2.25 m. boyu ile ün yapmış biridir <ref name="sunay">{{Cite web| url=http://pusulaonline.ch/koese-yazarlari/sunay-akin/6305-uzun-oemern-ayakkabilari.html|başlık=Uzun Ömer'in Ayakkabıları|erişimtarihi=28 Ağustos 2012|yayımcı=Pusula Online|tarih=2012|son=Akın|ilk=Sunay}}</ref>
 
 
==Hayatı==
[[Bilecik]]'in Abbaslık köyünde yılında doğmuştur. Annesi ile babasının 1922'de Yunan işgalinde olan köylerinden kaçarak dağlarda yaşadıkları ve işgal sonrası köylerine döndükleri söylenmektedir <ref name="durbaş"/>. Uzun Ömer'in en bilinen özelliği devlik hastalığıdır ve yaşadığı dönemde dünyanın en uzun adamı olarak ünlenmiştir. Babasının 1.68 m boyunda olduğu bilinmektedir.<ref name="damacana">{{Cite web|url=http://www.damacana.org/2011/12/dunyann-en-uzun-adam-bilecikli-uzun.html|başlık=Dünyanın En Uzun Adamı: Bilecikli Uzun Ömer |yayımcı=Damacana|tarih=2011|erişimtarihi=28 Ağustos 2012}}</ref> Devlik hastalığı ile ilgili olarak, ailesinin yoksulluk içinde yaşadıkları bir dönemde ak sakallı bir ihtiyara annesinin yardım etmesi sonrasında, ihtiyarın, "Allah sizden razı olsun, evinizde kıtlık olmasın, çocuğunuza iyi bakın" diye duada bulunduğu ve bundan sonra evdeki kapların yiyeceklerle doldupu, Ömer'in boyunun bu nedenle uzadığı hakkında bir efsane vardır <ref name="durbaş"/>. Uzun Ömer, [[1950]]'li yıllarda [[İstanbul]]'da Karaköy postanesi yanında küçük bir dükkanda milli piyango bileti satmaya başlar. Buranın istimlak edilmesiyle, daha sonraları [[Galata Köprüsü]]'nün vapur iskelesi olduğu bir dönemde köprü altında "şans gişesinde" o dönemde satılan [[Tayyare piyangosu]]'nu satar <ref name="durbaş"/> <ref name="millipiyango">{{Cite web| url=http://www.millipiyango.gov.tr/mpi1939_06.html|başlık=Eski Ünlü Bayiler (Piyangonun Ünlü Bayileri)|erişimtarihi=28 Ağustos 2012|yayımcı=Milli Piyango|}}</ref>
 
7. satır:
{{quote|''Akşam olunca Ömer efendi gişesini kapar, Köprü'nün merdivenlerini uzun, dalgın bir hülya aleminde çıkar. Kendinden altmışar,yetmişer, seksener santim aşağıda insanların üstüne saffet dolu, hüsran dolu gözleriyle bakarak bir tramvay vatmanının yanında iki büklüm Beşiktaş'taki evine döner. Babasını yemeklerini yerler. Sonra tahtadan yapılmış hususi karyolası kırıldığı için yerde hususi yapılmış şiltesine uzanır, gözlerini kapar, helal süt emmiş bir eş düşünür.''}}
 
II. Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'de yaşanan ekonomik sıkıntıların olduğu bir dönemde 9 Ocak 1942'de halkın temel ihtiyaçları vesikaya bağlanmıştı ve ekmek karne ile dağıtılmaktaydı. Lütfü Kırdar'ın İstanbul Belediye başkanı olduğu bir dönemde, ekmeğin karneye bağlanması halkın tepkisine yol açmıştı. Bu dönemde Cumhuriyet Gazetesi'nin 15 Nisan 1942 tarihindeki bir haberinde Uzun Ömer'den şu şekilde bahsedilmektedir <ref name="ekmek">{{Cite web| url=http://www.turkiyegazetesi.com/HaberDetay.aspx?haberid=222696|başlık=Ekmek dâvâsı...|erişimtarihi=28 Ağustos 2012|yayımcı=Türkiye Gazetesi|tarih=2004|ay=Ekim|gün=24}}</ref> ''{{quote|“....2 metre 25 santim boyunda ve 160 kilo ağırlığında, Bilecik’li Ömer isminde birisi, dün sabah vilayette Dr. Lütfi Kırdar’a müracaat ederek 300 gram ekmekle idare edemediğini ve ağır vücudu göz önünde tutularak, kendisine daha fazla miktarda ekmek verilmesini rica etmiştir....”}}''
 
[[4 Şubat]] [[1960]] tarihinde,38 yaşında ölen Uzun Ömer özel bir tabutla defnedildi <ref name="durbaş"/>. 58 numara olan ayakkabıları Galata Köprüsü'nde uzun yıllar sergilenmiştir. Daha önceleri, boyunun uzun olmasından etkilenip izlemeye gelen insanlar daha sonra sergilenen ayakkabısını izlemeye gelmişlerdir <ref name="sunay"/>.
 
==Dip notlar==