İmparatorluk (kitap): Revizyonlar arasındaki fark

[kontrol edilmiş revizyon][kontrol edilmiş revizyon]
İçerik silindi İçerik eklendi
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
Nanahuatl (mesaj | katkılar)
+kaynaksız ve ayda değerliği belirsiz
1. satır:
{{kaynaksız}}
{{kayda değerlik|tarih=Nisan 2018}}
{{Kitap bilgi kutusu |
Kitap_adı = İmparatorluk|
Satır 9 ⟶ 11:
Türü = Kuramsal|
}}
'''''İmparatorluk''' (kitap)'', [[Antonio Negri]] ve [[Michael Hardt]]'ın ortaklaşa kaleme aldıkları ve muhalif politik çevrelerde çok ses getirmiş olan kitap. Negri bu kitap üzerine çalıştıkları sırada Roma'daki Rebbia Hapishanesinde bulunmaktaydı. Burada ikili ortak çalışmalarının en verimli örneğini sergilerler ve yeni bir siyaset kuramıyla dünyanın değişen sosyal ve politik koşullarına karşılık gelen bir muhalif girişimin öncülüğünü yaparlar. Bu kitap, dolayısıyla,[[postmodern durum]] içinden bu durumu değiştirip dönüştürecek sol politikanın yeni bir yol arayışının ürünü olarak değerlendirilmektedir. Sol cenahta bazı akımlar bu çalışmayı burjuva libaralizminin ve küreselleşme rüzgarının etkisinde kalmış olmakla eleştirirken, başka bazı önemli teorisyenlerce (örneğin [[Ettienne Balibar]], [[Slavoj Zizek]] gibi) yeni bir soluk ve hatta [[Komünist Manifesto]]'nun yeniden yazılması olarak anlaşılmıştır.Kitap birçok teorik ve politik alandaki konular arasında geçişkenlikler sağlayarak ilerlemekte, tarihsel bir perspektif içinde [[modernite]]nin hemen öncesinden başlayarak bilgi, iktidar, yönetim, çokluk, egemenlik, politika, yerellik, evrensellik, küreselleşme gibi temaların izini sürmekte ve sonuç olarak ''küreselleşme çağı'' denilen sürecin analizine ve bu sürecin catışmalı dinamiklerini tespit etmeye yönelmektedir.[[Modern egemenlik]]'ten [[postmodern]]leşme'ye geçişin ekonomik, sosyal ve siyasal verilerini değerlendirmekte, [[emperyalizm]] gibi kavramların artık yetersiz olduğunu belirterek [[imparatorluk]], [[biyoiktidar]] ve [[biyopolitika]] gibi yeni kavramsal araçlarla söz konusu veriler yeni bir perspektife oturtulmaya çalışılmaktadır.Buna bağlı olarak belirtilmesi gereken başka bir nokta da, bu kitapta Negri ve Hardt'ın yalnızca sosyolojik ya da siyaset kuramcıları olarak verileri ortaya koymakla sınırlı kalmadıkları, aksine küreselleşme denilen çağın niteliğini tespit ettikten sona açık bir şekilde bu çağ içinde küreselleşmenin vahşetine maruz kalanlardan yana politik tavır takınmakta oluşlarıdır.Negri ve Hardt, birçok bölümde alternatif çözüm arayışlarına ilişkin çözümlemelerde bulunmaktadırlar.Bu kitapta bir anlamda yazarların muhalif konumları, kitabın son altbaşlığında dile getirdikleri ''"imparatorluğa karşı çokluk"'' önermesinde olduğu gibi, iktidarın doğasına ilişkin tespit etttikleri yeni durumdan hareketle ''"iktidar her her yerdedir, direniş de"'' sözüyle özetlenebilecek olan [[Foucault]]cu düşünceyle de ifade edilmektedir denilebilir.
 
'''İmparatorluk''' (kitap), [[Antonio Negri]] ve [[Michael Hardt]]'ın ortaklaşa kaleme aldıkları ve muhalif politik çevrelerde çok ses getirmiş olan kitap. Negri bu kitap üzerine çalıştıkları sırada Roma'daki Rebbia Hapishanesinde bulunmaktaydı. Burada ikili ortak çalışmalarının en verimli örneğini sergilerler ve yeni bir siyaset kuramıyla dünyanın değişen sosyal ve politik koşullarına karşılık gelen bir muhalif girişimin öncülüğünü yaparlar. Bu kitap, dolayısıyla,[[postmodern durum]] içinden bu durumu değiştirip dönüştürecek sol politikanın yeni bir yol arayışının ürünü olarak değerlendirilmektedir. Sol cenahta bazı akımlar bu çalışmayı burjuva libaralizminin ve küreselleşme rüzgarının etkisinde kalmış olmakla eleştirirken, başka bazı önemli teorisyenlerce (örneğin [[Ettienne Balibar]], [[Slavoj Zizek]] gibi) yeni bir soluk ve hatta [[Komünist Manifesto]]'nun yeniden yazılması olarak anlaşılmıştır.Kitap birçok teorik ve politik alandaki konular arasında geçişkenlikler sağlayarak ilerlemekte, tarihsel bir perspektif içinde [[modernite]]nin hemen öncesinden başlayarak bilgi, iktidar, yönetim, çokluk, egemenlik, politika, yerellik, evrensellik, küreselleşme gibi temaların izini sürmekte ve sonuç olarak ''küreselleşme çağı'' denilen sürecin analizine ve bu sürecin catışmalı dinamiklerini tespit etmeye yönelmektedir.[[Modern egemenlik]]'ten [[postmodern]]leşme'ye geçişin ekonomik, sosyal ve siyasal verilerini değerlendirmekte, [[emperyalizm]] gibi kavramların artık yetersiz olduğunu belirterek [[imparatorluk]], [[biyoiktidar]] ve [[biyopolitika]] gibi yeni kavramsal araçlarla söz konusu veriler yeni bir perspektife oturtulmaya çalışılmaktadır.Buna bağlı olarak belirtilmesi gereken başka bir nokta da, bu kitapta Negri ve Hardt'ın yalnızca sosyolojik ya da siyaset kuramcıları olarak verileri ortaya koymakla sınırlı kalmadıkları, aksine küreselleşme denilen çağın niteliğini tespit ettikten sona açık bir şekilde bu çağ içinde küreselleşmenin vahşetine maruz kalanlardan yana politik tavır takınmakta oluşlarıdır.Negri ve Hardt, birçok bölümde alternatif çözüm arayışlarına ilişkin çözümlemelerde bulunmaktadırlar.Bu kitapta bir anlamda yazarların muhalif konumları, kitabın son altbaşlığında dile getirdikleri ''"imparatorluğa karşı çokluk"'' önermesinde olduğu gibi, iktidarın doğasına ilişkin tespit etttikleri yeni durumdan hareketle ''"iktidar her her yerdedir, direniş de"'' sözüyle özetlenebilecek olan [[Foucault]]cu düşünceyle de ifade edilmektedir denilebilir.
 
[[Kategori:Siyasi kitaplar]]