Stratovolkan

lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkan
(Strato Volkan sayfasından yönlendirildi)

Stratovolkan (aynı zamanda kompozit volkan olarak da bilinir), pek çok sertleşmiş lav, tüf ve kül tabakasından oluşmuş, yüksek, konik biçimli bir volkandır. Bu volkanlar dik yamaçlarıyla ve periyodik patlamalarıyla tanınırlar. Bunlardan fışkıran lavın akışkanlığı azdır ve çok uzağa yayılmadan önce soğur ve sertleşir. Magmaları asidik ya da yüksek-orta düzeyde silika (riyolit, andezit, dasit) içeriklidir. Buna karşın bazik içerikli magmanın akışkanlığı yüksektir ve Hawaii'deki kalkan biçimli Mauna Loa dağı gibi yayvan dağları oluşturur. Pek çok stratovolkanın yüksekliği 2500 metreden fazladır. Türkiye'den Ağrı Dağı ve Nemrut Dağı birer stratovolkan tipindeki volkanlardır.

Vezüv Yanardağı, İtalya'nın Napoli şehrinde uykuda olan bir stratovolkandır. En son MS 79 yılında kuvvetli bir biçimde patlamıştır. Günümüze en yakın tarih olarak 1944'te küçük çaplı bir patlama gerçekleşmiştir.
Japonya'da bulunan Fuji Dağı en son 1707-1708 yılları arasında patlamış bir stratovolkandır.

Stratovolkanlar okyanusal kabuk ile kıta kabuğunun kesiştiği tektonik plaka sınırları boyunca zincir oluştururlar. Yitim zonları boyunca yaygın olarak görülürler. (Ada yayı volkanizması örneği Japonya'da Aleutian adalarıdır). Su hidratlı mineraller üst okyanus kabuğunun bazaltık kayaların zaman içinde stratovolkanı oluşturan magmanın yükselmesi ve batan okyanus levhasının üzerinde atmosferin manto içine salınmasıdır. Hidratlı minerallerin bulunduğu plaka yerin derinliklerine alçalırken suyun serbest bırakılması su alma olayı denir. Özgül basınç her mineral için farklı basınç ve sıcaklıkta gerçekleşir. Kaya litosferin tabanında geçici olarak kısmi ergimeye uğraması nedeniyle çevredeki manto kayaya göre farklı olan yoğunluğu nedeniyle göreceli bir yükselme gerçekleşir ve manto, kayanın erime noktasını düşürür. Magma,sonra nihai bir ara madde birleşime yol açan silis açısından zengin kıtasal kabuğa yükselir. Volkan içerisinde ve altında bir magma odasındaki magma üst yüzeye yaklaştıkça tıpkı bir karbonatlı su açıldığı zaman ortaya çıkan gibi CO2 serbest bırakılır. Orada nispeten düşük bir basınçta su ve diğer uçucu maddeler magma içerisinde çözülür ve bu maddelerin çözeltiden kaçmasına izin verilir.

 
Batma zonu diyagramı ve ilişkili Stratovolkan

Tehlikeleri

değiştir

Tarihte, dalma-batma zonu bölgelerinde kaydedilen patlamalı püskürmeli volkanlar uygarlıklar için büyük tehlikeler oluşturmaktadır. Strato volkanlar dalma-batma bölgelerinde, St. Helens dağı ve Pinatuba dağı gibi genellikle patlama ve patlayıcı etki ile magma volkanik gazların kaçışına olanak vermek için çok serttir. Bunun bir sonucu olarak muazzam iç basınçlar volkanik gazları hapsederler ve hamurumsu magma kalır. Magma odasını izleyerek takip eden gaz, patlamayla birlikte magmadan ayrılır.

Böyle bir patlama süreci bir şişe karbonatlı suyu şişede sallayarak ve sonra kapağın hızlı bir şekilde kaldırmasına benzetilebilir.Sallama işlemi iç hacmi artırırken sıvıda CO2 çözünür ve çekirdeklenir. Gazlar ve su tazyikle dışarı fışkırırlar. MS. 1600’den beri, yaklaşık 300.000 kişi volkanik patlama sonucu ölmüştür.[1]

Proklastik akıntılar, çığ gibi hızlı hareket ederler zemine karışan parlak volkanik molozlar, küller ve gazlar saatte 100 mil(160 km/h) uzaklığa hareket ederler. Yaklaşık 30.000 kişi Karayipler Martinigue Adasının Pele dağında 1902 püskürme sırasında piroklastik lav akıntıları nedeniyle ölmüştür.[1] Mart-Nisan 1982, El chichon volkanında üç patlama-püskürme saptanmıştır, bu patlama Güney Meksika kentinin tarihteki en kötü volkanik felakettir. Volkana 8 km mesafedeki köylerde piroklastik lav akıntıları tarafından 2000’den fazla kişi ölmüştür.[1]

15 Haziran’da Pinatuba Dağı havaya 40 km’ye kadar (25 mi) kül püskürdü ve üretilen piroklastik akıntılar ve çamur akıntıları volkanın etrafındaki geniş bir alanı tahrip etti. Manila’ya 90 km (56 mi) uzaklıkta bulunan Pinatuba, 20.yüzyıldaki en büyük patlamalardan biri olan 1991’deki patlamadan önce 600 yıldır etkisizdi.[1] Ayrıca 1991’de, Nagasaki’nin 40 km (25 mi) doğusundaki Kyusu Adasında Japonya’nın Unzen Volkanı,200 yıllık uykudan uyandı ve zirvede yeni bir lav domu oluşturdu. Haziran ayında başlayan 200 km/h gibi yüksek bir hızda dağın yamacından aşağı üretilen kül akıntıları bu patlamayla domun çöküşüyle tekrar etti. Unzen, Japonya’da 75’ten fazla aktif olan volkanlardan biridir; 1792’deki patlamada 15.000’den fazla kişi öldü ve bu olay ülke tarihinin en kötü volkanik felaketidir.[1] Napoli’nin yanında baş gösteren bir Strato volkan olan Vezüv Yanardağı 79 CE Plinius benzeri patlaması ile Pompei ve Herkulaneum şehirlerini piroklastik ürünlerle kaplanmıştır. Ölü sayısı 10.000 ve 25.000 arasında değişmektedir. Vezüv Yanardağı güçlü patlama eruptionsları ve onun çevresindeki alanların yüksek nüfus (3 milyon kişiye yakın) yoğunluğundan dolayı tehlikeli volkanlardan biridir.

Külün tehlikeleri

değiştir

Muhtemelen iklim etkilerinin yanı sıra patlamalı püskürmeli volkanik bulutlar hava güvenliğini de etkiledi.[1] örneğin, 1982’de patlamasırasında Galuggug-Java,British Airway flight 9 Uçan kül bulutları uçaklarda geçici motor arızası oluşturdu. Son iki yıl boyunca, 60'tan fazla uçak, çoğunlukla ticari havayolları, uçuş sırasında volkanik kül nedeniyle hasar gördü. Bugüne kadar volkanik küller jet uçaklarında bir kaza oluşturmadı.[1] Kül düşüşü sırasında teneffüs edildiğinden dolayı bir sağlık tehdidi oluşturmakta ve ayrıca 30 cm’den (12 in) yüksek birikimide tehdit niteliğinde olup yoğun birikimide binaların çökmesine neden olmaktadır.

Lavın tehlikeleri

değiştir

Stratovolkanlardan çıkan lavlar yüksek viskoziteli olduğundan insanlar için tehdit değildir. Ancak tüm stratovolkanlar aynı viskoziteye sahip değildir. Nyriagongo dağı düşük silis içerdiği için magma oldukça akışkan haldedir ve büyük tehlike arz eder. Akışkan lavlar genellikle Hawai gibi geniş kalkan volkanlar oluşumu ile ilgilidir. Ama Nyriagongo dağı çok dik yamaçlarından dolayı saatte 100 km hızla akabilir. Lav akıntıları büyük Lahar akışı oluşturacak buz ve yanardağın krateri üzerinde birikmiş buzulların erimesine neden olur. Viskoziteli lav bir kalın blok oluşturarak patlamalara neden olabilir. Çıkış ağzı içerisinde nadiren katılaşma olurken genellikle sıvı halde akar.

 
Kül bulutları gösteren Paluweh patlaması

Çamur akıntıları

değiştir
 
Mart 1982'de ABD'de St Helens Dağında Çamur Akıntısı

Çamur akıntıları(ayrıca moloz akıntıları ya da laharlar, Endonezya’da volkanik çamur akıntıları için isimlendirilir) volkanik malzeme ve su karışımları içerir. Genellikle su iki kaynaktan geliyor: yağış veya kar ve buz erimeleri ve sıcak volkanik malzemeler tarafından beslenmektedir. Çamur akıntıları kompozit volkanların dik kenarlarını süpürürken, kendi yollarındaki her şeyi düzenleme ve örtme gücüne sahiptirler. Güney Amerikada, Kolombiya’da Nevada ve Ruiz yanardağının 1985'te püskürmesiyle And tepesinin 5.390 m üstünde kar ve buz erimesiyle birbirini takip eden çamur akıntıları Armero şehrini örtmüş ve 23.000 insan ölmüştür.[1]

Volkan bombası

değiştir

Volkan bombası bir kitap büyüklüğünden, küçük otomobil boyutuna kadar olabilir. Bu bombalar 25 km seyahat edebilirler. Bunların hızları yüzlerce kilometre olabilir. Binalar ve insanlar için risk teşkil etmektedir.

 
29 Aralık 2009 tarihinde Mayon Volkanı

İklimsel etkiler

değiştir

Unzen dağındaki patlama tarihi geçmişte önemli yerel hasarlara neden olurken, Pinatubo dağının Haziran 1991'de patlama etkisi küresel olmuştur.

Dünya çapında sıcaklık değerlerinde farklılıklar kaydedilmiştir. Günbatımındaki ve gündoğumundaki parlaklıklar bu patlamalardan stratosfere yükselen parçacıklara atfedilmiştir.Kükürt dioksit ve diğer gazlardan oluşan aerosoller dünya çapına dağılmıştır. Kükürt dioksit içeren bu bulut yaklaşık 22 milyon kombine su ve sülfürik asit damlacıkları oluşmuş, troposferden yere güneş ışığının bir kısmının gelmesine engel olmuştur. Bazı bölgelerde soğumanın 0,5 °C kadar olduğu düşünülür.

Bir yanardağı patlamasının boyutu birkaç yıl havayı etkileme eğilimindedir; stratosfer'e enjekte malzemeler yavaş yavaş yağmur yağışları tarafından yıkanıp troposfer'e düşürürler.

1815 yılında Endonezya'da Sumbawa adasındaki Tambora dağında olağanüstü patlama meydana geldi. Tambora dağı patlaması tarihin en büyük patlaması olarak kabul edilmektedir. Bu patlamada oluşan bulutlar küresel sıcaklıkları 3.5 °C düşürmüştür. Patlamanın olduğu yıl kuzey yarımkürede yaz aylarında soğuk bir hava olmuştur. 1816 yılında Avrupa'nın bazı bölgelerinde ve Kuzey Amerika'da kısa ama acı kıtlığa neden olan "Yazı Olmayan Yıl" olarak biliniyor.

 

Ayrıca bakınız

değiştir

Kaynakça

değiştir
  1. ^ a b c d e f g h    Bu madde Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırmaları Kurumu kamu malı materyali içermektedir. Kious, W. Jacquelyne; Tilling, Robert I. "Plate tectonics and people". 1 Haziran 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Mayıs 2013.