Kullanıcı:Bahar KAPKINER/deneme tahtası

SOSYAL DEVLET değiştir

  Sosyal devlet, toplumum sosyal refahını sağlamak amacıyla müdahalelerde bulunulması gerektiğini öngören bir devlet modelidir. Kökeni çok eskilere dayanmaktadır.

Sosyal devlet terimi ilk olarak 1941 yılında Archbishop Temple tarafından kullanılmıştır. Temel amacı; en geniş anlamda piyasa ekonomisinin başarısızlıklarını ve yetersizliklerini ortadan kaldırmaktır.

Sosyal devlet; müdahaleci, düzenleyici, yeniden dağıtıcı, girişimci ve bireylere hak ve özgürlüklerin sağlanması bakımından pozitif bir devlet anlayışıdır. Sosyal devlet, vatandaşların belli bir yaşam seviyesinin altına düşmeden yaşayabilmeleri ve sosyal ve ekonomik haklarla desteklenmesi temeli üzerine kurulmuştur.

  Bunlarla birlikte, sosyal devletin temel amacı bireylerin kanunlar karşısında sahip olduğu eşitliği koruyarak, temel bireysel hak ve özgürlükleri, sosyal ve ekonomik hak ve özgürlüklerle güçlendirmek suretiyle işlevsel hale getirmektir. Sosyal devletin temel amaçlarından bir diğeri; işsizliği ortadan kaldırmak ve tam istihdamı sağlamak için mücadele etmek ve kişilerin bir iş edinmeleri için gerekli koşulları sağlayarak kendi geçimlerini temin edebilecekleri bir iş bulmaktır.

Ekonomik büyüme ve kalkınmanın sağlanması, sosyal devletin en önemli amaçlarından biridir. Sosyal devlet, ekonomik büyüme ve kalkınmanın sağlanması amacıyla sermaye yatırımlarını teşvik eder, ekonomik faaliyetlerin tam istihdamı sağlayacak düzeyde gerçekleşmesi için gerekli koşulları ve ortamı sağlamaya çalışır.

  Sosyal devletin uygulamaları ülkelerin kendine özgü sosyal, ekonomik, politik ve kültürel koşullarına göre farklılıklar göstermektedir. Bu durum bir çok sosyal devlet uygulamasının doğmasına ve bununla birlikte çeşitli sosyal devlet türleri ile karşılaşmamıza neden olmuştur. Sosyal devlet türlerine ilişkin ilk sonlandırmayı yapan Titmuss, sosyal devlet: “ Piyasa ikamesine dayalı sosyal devlet modeli ”, “ Endüstriyel başarı-performans modeli ”, “ Kurumsal yeniden dağıtıcı modeli ” olmak üzere üç başlıkta toplanır.  

TARİHSEL GELİŞİMİ değiştir

1920-1945 Dönemi: değiştir

Bu dönemde sosyal devlet karakterine yönelik atılmış büyük adımlar yoktur. Ancak bu dönemde sosyal politikalar, ekonomi politikalarına nazaran az da olsa gelişme göstermiştir. İlk olarak çalışma koşulları ile ilgili bazı yasal düzenlemeler karşımıza çıkmaktadır. Bunlar, ülkede çalışan tüm işçileri kapsayacak ve onların çalışma şartlarını düzenleyecek genel bir yasa olmasa da her iş alanı ve bölgesi için o bölgenin şartlarını içeren ayrı yasalar hazırlanması yoluna gidilmiştir.

1945-1980 Dönemi: değiştir

İkinci dünya savaşı sonrası tüm dünyada olduğu gibi Türkiye' de de demokrasi hareketleri görülmeye başlamış ve çok partili hayata geçilmiştir. bu dönemde ortaya çıkan ekonomik ve siyasi gelişmeler sosyal devlet alanında da önemli adımlar atılmasını beraberinde getirmiştir. bu gelişmeler ilk olarak devletin işçileri korumaya yönelik yasal düzenlemeler çıkarmasıyla etkisini göstermiştir. 1945 yılında, 3008 sayılı ilk İş Kanununun uygulanması ve çalışma yaşamıyla ilgili konuları düzenleme, yürüten ve denetleme ili ilgili görevli olarak Çalışma Bakanlığı, bunun yanında ise iş gücü piyasasının düzenlenmesi amacıyla İş ve İşçi Bulma Kurumunu kurmuştur.

SONUÇ: değiştir

Türkiye' de sosyal devlet anlayışının dünyadaki gelişmelere paralel olarak değişim gösterdiğini; ülkede yaşanan sosyal, ekonomik ve siyasi krizlerinde sosyal politikalara etki ettiğini görmekteyiz. 1961 anayasası ile sosyal devleti kimliği Anayasa'da "sosyal devlet ilkesi" ile güvence altına alınmış ve sosyal devlet olma yolunda önemli adımlar atılmıştır. ancak, 1980 sonrasında hem dünyada hem de ülke sınırları içerisinde yaşanan gelişmeler Türkiye' de sosyal devlete yönelik politikaların yeterince olmamasına ve 1982 anayasasında tıpkı 1961 anayasasında olduğu gibi yer bulan" sosyal devlet ilkesinin" kağıt üzerinde kalmasına neden olmuştur.