Keşkül-ü Fukara (kap), dervişlerin kendilerine verilen kuru yiyeceği koydukları kabın adıdır.

Kelimenin kökeni değiştir

Farsçada “çanak” anlamında kullanılan "keşkül", taşımak ve götürmek anlamındaki “keshidan” ile omuz anlamındaki “kul” kelimelerinden oluşur. Fukara ise, Arapça yoksul (fakir) kelimesinin çoğuludur. Fakir olma durumu, sufizm bakışı ile maddi olarak zengin olmayan, malı-mülkü olmayan anlamında değil, kişinin fani olduğu, dünya malına sahip olmakla ilgilenmediği, her şeyin sahibinin Tanrı olduğu düşüncesine dayanır.[1]

Malzeme değiştir

Kaba maddesi ve temin edildiği yerden dolayı Osmanlıların Narcil-i Bahrî, Fransızların Coco de mer, İngilizlerin ise Sea coconut dedikleri kabın maddesi, uzak Hint Adalarında yetişen bir cins hindistan cevizi kabuğudur.[2] Kabın şekline sadık kalınarak gümüşden, bakırdan, boronzdan yapılanları, gümüş ve altın çakmalıları bulunmaktadır.

Genelde bir iple dervişlerin boynuna asılır, göğsü üzerinde sallanır, mevlevilerde ise bir zincirle kolda tutulurdu.[2]

Tasavvuftaki yeri değiştir

Tarikat ehillerince maddi ve sanat değeri çok yüksek olan bu kaplarla dilenmek, ihtiyaca yönelik değil, tarikat felsefesi ile ilgili bir davranış olup, Mevlevi tarikatında, el açmak (dilenmek) yasaklandığından, Mevlevi Dervişleri sunulan niyazı, Hak'tan bilerek, mübarek görerek kabul ederlerdi.

Gurur ve kibirlerini yenmek için dilenmeye mecbur edilen dervişler, yolculuk sırasında aldıkları bu niyazları gittikleri yere yardım olarak götürürlerdi.

Keşkül, Anadolu’da çoğunlukla abdal, kalenderi veya bektaşi dervişleri tarafından kullanılmıştır. Mevlevilikte dilenmek ve sadaka istemek genelde hoş görülmese de özellikle gezgin mevlevi dervişlerinin keşkül kullandığı bilinir.[1]

Dilencilerin keşkül taşıma adetlerinin günümüze yansıması önlerin koydukları taslardan anlaşılmaktadır.[2]

Tatlı olarak keşkül-ü fukara değiştir

Osmanlı tatlısı keşkülün eski adı Keşkül-ü Fukara olup, rivayete göre Osmanlı döneminde dervişler ve bazen de tedbil-i kıyafet gezen kadılar halkın içine karışıp dilencilik yaparak topladıkları paraları dergahlara ve imaretlere bağışlarlarmış. Bu paralar ile de keşkül tatlısı yapılıp fakir halka dağıtılırmış.[1]

Kaynakça değiştir

  1. ^ a b c "Arşivlenmiş kopya". 5 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Şubat 2020. 
  2. ^ a b c "Arşivlenmiş kopya". 5 Şubat 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Şubat 2020.