Hasan Bulliler, Kıbrıs Türk halk edebiyatında bir destandır. Destan 1887-1896 yılları arasında Kıbrıs'ta İngiliz Sömürge Yönetimi zamanında yaşayan eşkıya kardeşler Hasan Bullier'i merkeze alarak adanın Britanya'ya kiralanması sonrasında yerel direnişdeki rollleri ekseninde şekillenmektedir. İngiliz yönetimine karşı türlü zorluklar çıkaran Bulliler bu sayede halkın gözünde eski eşkıyalık suçlarından azad edilmiş halk kahramanları konumuna yükseltilir. Harid Fedai'nin saptamalarına göre destanın yazarı Doktor Hâfız Cemâl'dir.[1]

Destanın yazarının kim olduğuna dair birçok tartışma bulunmaktadır. Uzun bir süre anonim niteliğini korumuştur. Oğuz Yorgancıoğlu destanın Âşık Aynalı'ya atfedilmesinde büyük bir etki sahibiyken daha sonra kendisi destanın Kıbrıslı Rumlar tarafından da anlatıldığı gerekçesiyle eserin yaratıcısının Kıbrıslı Rum Çapuras olduğunu savunmuştur. İlk yazılı versiyonunun Doktor Hâfız Cemâl'e ait olduğu bilgisi Kuş Hasanlar Nam-ı Diger Hasan Bulliler Kıbrıs Eşkıyâsı adlı eserde araştırmacı Harid Fedai tarafından verilmiştir. Fedai'ye göre Hürsöz gazetesinde muhabir olarak çalışan Hâfız Cemâl, Hasan Bulliler kardeşlerin suçlarını ve dava süreçlerini bizzat izlemiştir ve İngiliz İdaresinde Kıbrıs Eşkıyası adlı destanı kaleme almıştır. Fedai bu destanı yoğun bir uğraş sonrasında Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi'nde bulmuştur, eseri buraya bağışlayan isim tanınmış bir kitap koleksiyoneri olan Seyfettin Özege'dir.[2]

Destanın Kıbrıs Türkleri arasında farklı anlatıları bulunmakla beraber bunların ortak yönleri Kıbrıs Türklerinin birlik ve dayanışmasının sağlaması düşüncesidir. Hasan Bulliler adını taşıyan eşkıya çetesi Hasan Bulli, Kaymakam Mehmet ve Hüseyin Kavuni adlarındaki üç kardeşten oluşmaktadır. Baf'ın Mamonya köyünde dünyaya gelen kardeşler bu civarda eşkıyalığa başlamışlardı. Eşkıyalık faaliyetlerine dair bilgiler İngiliz Polis Komutanı Kareklas'in raporlarında etraflıca yer alıyordu. Adam kaçırmadan cinayete kadar türlü suçtan sicili bulunan kardeşler Osmanlı İmparatorluğu'nun 10 Ağustos 1878'de Kıbrıs'ı Britanya'ya devretmesi sonrasındaki yerel mücadelelerde öne çıktı ve halk kahramanı pozisyonuna yükseldiler. Öldürülmeleri sonrasında dahi etkileri devam ederek eşkıyalık faaliyetleri halk edebiyatında işlendi. Rum ve Türk aşıklarca hikâyeleri nakledildi. Seyfettin Özege koleksiyonunda yer alan eser seksen iki bentten oluşmaktadır. Alışılagelen destan özelliklerini göstermeyen eserde türküyle benzer biçemsel özellikler vardır.[3]

Gürkan Gümüşatam'a göre destan anlatısal nitelikte belgesel bir kaynak niteliğindedir. Metinde Bullilerin faaliyetleri halka olağanüstüleştirelerek ve yeri geldiğinde kahramanlarının ağzından nakledilmektedir. Kronolojik bir anlatı hakimdir ancak bir durumdan başka bir duruma geçişler yaygındır. Kardeşlerin halk arasında yüceltilmiş olmasında onların milliyetçilik cereyanını ateşledikleri düşüncesi etkindir. Metne göre adanın yeni yönetimi acımasız bir tavır içindedir ve Kıbrıs Türlerine eski düzenlerini özletecek bir yönetim tesis edilmiştir. Tipik destan özelliği olan azlık-çokluk betimlemesi de Rum ve Türklerden destek alan kardeşlerin İngiliz yönetimi güçlerine karşı zayıflıkları ekseninde işlenir. Tanrısal bakış açısı, karşıtlık ilişkisi, okuru yönlendirme gayreti vb. gibi birçok destan özelliği de metinde öne çıkmaktadır.[4]

Nazemin M. Gelen'in bu destandan hareketle yazdığı aynı adı taşıyan bir tarihî romanı bulunmaktadır.[5]

Kaynakça

değiştir
Özel
  1. ^ Gümüşatam 2013, s. 953.
  2. ^ Gümüşatam 2013, s. 955-956.
  3. ^ Gümüşatam 2013, s. 956-962.
  4. ^ Gümüşatam 2013, s. 958-964.
  5. ^ Yeniasır, Mustafa; Gökbulut, Burak (2019). "Nazemin M. Gelen". Bozkurt, İsmail; Karakartal, Oğuz (Ed.). Kıbrıs Türk Edebiyatı Tarihi (1571-2017). 4. Ankara: Kıbrıs Türk Edebiyatı Araştırma ve Tanıtma Projesi. ss. 391-392. ISBN 978-605-4598-46-5. 
Genel