Bu madde Zindanlar ve Ejderhalar'lar daki hayalî elf ırkını konu almaktadır. İskoç folklöründeki "drow" ve mitoloji, folklör ve hayalî fantezideki diğer kara elf örnekleri için Kara Elf maddesine bakınız.

Drowlar Zindanlar ve Ejderhalar adlı rol yapma oyununda geçen bir elf türüdür. Drowlar ilk RYO oyunlardaki şekilleri ile Greg Gygax tarafından yaratıldılar. İlk kez Zindanlar ve Ejderhalar'ın 1. sürümümde ki canavar kitapçığında yer alırlar.

Drowlar yeryüzü elflerinin bir türüdür. Uzun yıllar önce yeraltından yaşamaya başlamışlardır. Genellikle nefret dolu kötü ve şeytani bir ırk olarak tanımlanırlar. Hiçbir şekilde iyi bir duygu beslemezler. Çok nadir olmakla birlikte Drizzt Do'urden, Liriel Baenre, Quile gibi istisnalar da mevcuttur. Var oluşları yükseliş hiyerarşisine bağlıdır. Sadece gücü ve gücün geldiği yeri önemserler. Diğer elflerden daha verimli bir halktır. Yaşamları boyunca 10 çocuk veya daha fazlasını doğurabilirler. Ama ailedeki 3. erkek Lloth'a kurban edilir. Bu kurban etmenin amacı Lloth'un takdirini kazanıp daha fazla güçlenmektir.

Dişi drowlar erkek drowları hor görürler ve onlara ait oldukları yeri zevkle öğretirler. Ayrıca dişiler erkeklerden daha iri ve daha güçlüdür.

Soylu ailelerin dişi bireylerinin kaderleri doğdukları anda çizilmiştir. Lloth'un bir rahibesi olmak için eğitim alırlar. Erkek bireyler ise büyücü veya savaşçı olmak üzere eğitim alırlar.

En çok nefret ettikleri düşmanları deep gnomelardır. Onalrı buldukları yerke kesip doğramaktan büyük bir zevk alırlar. Eğer gnomelardan daha da çok nefret ettikleri ırk ise Faeriler(yeryüzü elfleri)dir. Faerileri karanlıkaltına kısılma nedeni olarak görürler ve bu öğretilerini daha çok küçükken drow çocuklarına öğretmeye başlarlar. Öyle ki drow çocukları çektikleri her sıkıntının suçunu faerilere atarlar. 20 yıl ya da daha az aralıklarla yeryüzüne akın düzenlerler ve yeryüzü elflerini öldürmeye giderler.

Ayrıca Drowlar, dark elf yani karanlık elf olarak da bilinirler. Tenleri siyah ve gri arası koyu bir tondadır. Drowların kötü olmasının hikâyesi şudur:

Lloth, Faerun varolmadan çok önce Seldarin'de alt düzeyde bir elf tanrıçasıydı. O zamanlarda ismi Araushnee olan Lloth, kader'in örücüsü olarak da bilinirdi. Araushnee bu küçük rolle zamanla elflerin baş tanrısı olan Corellon Larethian'ın gönlünü kazandı. İlişkileri sonucunda her ikisi de tanrıça ve tanrı olan Ellistraee ile Vhaeraun dünyaya geldi. Fakat Araushnee kıskanç bir düzenbazdı ve Corellon üzerindeki etkisi fazla sürmedi. Corellon'un eşini ortadan kaldırıp, tanrıların ikamet ettiği yer olan Arvandor'u kontrolü altına almak için Corellon'un baş düşmanı orkların tanrısı Gruumsh ile birlik oldu ve Corellon'un aşığı pozisyonunu kullanarak ona suikast girişiminde bulundu. Seldarine'in İlk üyesi'ne yapılan bu suikast girişimi başarısızlıkla sonuçlandı ve daha da kötüsü, Araushnee'den uzun süreden beri şüphelenen ve Seldarine'in en güçlü tanrıçası olan Sehanine Moonbow bu suikastı anladı ve Araushnee'ye karşı koydu. Araushnee o tanrıçayı da hapsetme girişiminde bulundu. Birçok üst düzey ve alt düzey orc, goblin, kobold, dev, ogre ve benzeri yaratıkların tanrılarıyla Araushnee, Gruumsh ile oğlu Vhaeraun birleşti. Zalim Tanrı Malar, Buz Kraliçesi Auril ve ilk iblis Ghaunadaur'un da aralarında bulunduğu bu tanrılar ordusu, Corellon ve aralarında Araushnee'nin kızı Ellistraee de bulunan Seldarine'in geri kalanıyla yüzleşmek için Arvandor'a yürüyüşe geçtiler.

Araushnee ve Vhaeraun, Corellon'a Seldarine için bu orduyla savaşacaklarına dair yalanlar söyleyerek düşmana el altından yardım ettiler, ama Sehanine Moonbow hapsedildiği yerden kaçmayı başarabildi ve aşığının ihanetini Corellon'a birbir anlattı. Düşman tanrılar Seldarine'in gücüyle ve Arvandor'un peri tanrılarının yardımıyla geri sürüldüler, Corellon ise Araushnee ile yüzleşti. Araushnee tanrıyı öldürmeye çalıştı, ama bu sefer Sehanine, Hanali Celanil ve Aerdrie Faenya da bu savaş katılarak tüm güçlerini birleştirdiler ve Corellon'un yeni eşi olan Angharradh'ı oluşturdular. Angharradh Araushnee'yi kolaylıkla defetti. Kalbi kırılmış Corellon, Araushnee'yi örümcek bedenli iğrenç bir iblise dönüştürerek Lloth ismini verdi ve Lloth'u Abyss'e sürdü. Ayrıca Vhaeraun'u ve her ne kadar masumluğundan haberi olsa da Ellistraee'yi de Lloth'un peşinde Abyss'e sürdü.

Lloth, Abyss'te birçok planının başarısızlığa uğradı binlerce yılın ardından ilk iblis Ghaunadaur'u kışkırtıp öfkesini arttırarak iblisin birçok kulunun sezgisinin yok olmasına neden oldu. Fakat, Lloth, Corellon ve Seldarine birliğine duyduğu intikam isteğini gerçekleştirme planları içindeyken iblisin ölümlüler üzerinde gücünü görerek iblis gibi kendisine ölümlü kullar aramaya başladı ve en sonunda çeşitli dünyalarda ama özellikle Abeir Toril'de ikamet eden kara elfleri buldu. Lloth kara elf kulları ile diğer elflerin arasını açtı ve kara elfleri tüm elf tarihindeki en kanlı savaşlar olan taç savaşları'na sürükledi, ardından kara elfler bu savaş yüzünden cezalandırılarak corellon tarafından karanlıkaltı'na sürüldü, Corellon'un kalbi tekrar kırılmış, Lloth ise intikamının bir kısmını almayı başarmıştı. Çünkü bu savaşlarda elflerin ormanları yanmış, onbinlerce elf ölmüş ve daha da önemlisi Corellon'un kulları olan kara elfleri kendisine çekmişti. Lloth'un liderliğinde drowlar yer altında şehirler buldular. Bunların en önemlilerinden biri Lloth rahibesi olan soysuz menzoberra tarafından bulunan menzoberranzan'dır. Örümcek Kralice içlerinde annesinden nefret eden Vhaeraun, isteksiz bir şekilde katılan Ghaunadaur, sonradan babası Corellon'un yanına dönüp iyi drowların tanrıçası olan Ellistrae, başka bir dünyanın drowu olup sonradan bir yaşayan ölü tanrısı olan ve Faerun'a gelip tanrı Orcus'u yerinden eden Kiaransalee ve Lloth'un ilahi hizmetkarı olan Vhaeraun'un oğlu Selvetarm'ın da bulunduğu Kara Seldarine'in lideri oldu.

İlgili bağlantılar

değiştir