1337 yılındaki İznik Kuşatması'ndan sonra, Alaşehir (Filedelfiya) Anadolu'daki son Hristiyan kontrolündeki şehir haline gelmişti. Şehir düşmeden önce, Lidya tepelerindeki uzak konumu, güçlü surları ve Müslüman gazilerine cizye ödeyerek diğer Rum şehirlerinin kaderinden kaçmıştı. Teoride, Alaşehir Bizans İmparatorluğu'na bağlıydı, fakat düşman toprakları çevrili olması deniz ile bağlantısını kestiği için, gerçekte şehir bağımsızdı. Hatta, fethedildiği yıllarda şehir, Rodos Şövalyeleri'nin etkisi altında kalmıştı. 1378'de II. Manuil, Osmanlı padişahının Bizans iç savaşına yardım etmesi için Alaşehir kentini Türklere devretme sözü vermişti. Ancak Manuil, sözünden dönmüş, 1390 yılına kadar bir hareket olmayınca Bayezid’in iç savaşın iki lideri II. Manuil ile VII. İoannis'i çağırarak, kuşatma kuvvetine eşlik etmelerini emretmiştir. Bu nedenle kuşatmaya, Osmanlıların vasalı olan Bizans İmparatorluğu'ndan birlikler de katılmıştır. Şehir o yıl Türkler tarafından alınmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu ve
Bizans İmparatorluğu (vasal olarak)
.svg){kind=small}
